Katma Değer Vergisi Yasası'nın 29/2’inci maddesi uyarınca Bakanlar Kurulu'nun vergi nispeti indirilen mal ve hizmetler dolayısıyla yüklenilen, ancak teslim ve hizmetin gerçekleştiği dönem içersinde indirim yolu ile giderilemeyen katma değer vergisi,
yine Bakanlar Kurulunca her yıl için yeniden belirlenen tutarı aşan kısmı yılı içinde mahsuben iade edilebilmektedir. Bu bağlamda yıl içinde mahsuben iade edilemeyen katma değer vergisi izleyen yılda nakden veya mahsuben iade konusu yapılabilmektedir. 2011 yılında indirimli oranlı teslime ilişkin mahsup ve iade işlerininin yapılabilmesi için toplam katma değer vergisi birikiminin 14.300 Tl'yi aşması gerekmektedir. Bu miktar 2010 yılı için 13.300 TL'dir. Bir başka anlatımla Katma Değer Vergisi Yasası'nın 29/2 maddesi ile indirimli orana tabi işlemlerle ilgili olup, teslim ve hizmetin gerçekleştiği vergilendirme döneminde indirilemeyen ve tutarı Bakanlar Kurulunca belirlenen sınırı aşan verginin, sözü edilen maddede yazılı borçlara yıl içinde mahsuben iadesi, yıl içinde mahsuben iade edilemeyen verginin ise izleyen yıl içersinde mükellefin talep etmesi kaydıyla nakden veya mahsuben iade edilmesi öngörülmüştür. Maliye Bakanlığı tarafından yapılan bir duyuru ile indirimli orana tabi işlemin bünyesine giren işlemin gerçekleştiği vergilendirme döneminde indirilemeyen verginin iadesi mümkün olup, işlem gerçekleştikten sonra işlemle ilgili olarak ortaya çıkan giderler üzerinden hesaplanan katma vergisi tutarlarının, prensip olarak iade hesabına dâhil edilmesi söz konusu değildir. Bu şekilde ödenen katma değer vergisi tutarları indirim konusu yapılabilecek ancak, iade hesabına dâhil edilmeyecektir.(Bakanlık Makamının 01.09.2010 gün ve 77552 sayılı yazısı) Buna göre; · Katma Değer Vergisi Yasası'nın 24/c maddesine göre, matraha dâhil bulunan ancak indirimli orana tabi işlemin gerçekleştiği tarihten sonra meydana gelen ve satıcıya fatura edilen vade farkı, kur farklı, faiz ve primler için yüklenilen vergiler indirim konusu yapılmakla birlikte indirimli orana tabi işlemin gerçekleşmesinden sonra ortaya çıktığından iade hesabına dahil edilemeyecektir. · Fatura ve benzeri belgelerde gösterilmeyip yıl sonlarında, belli bir dönem sonunda ya da belli bir ciro aşıldığında fazla bir çalışmanın ya da çabanın sonucu olarak ödenen ve teslim edilen malla bir ilgisi bulunmayan ciro primlerinin doğrudan indirimli orana tabi işlemle ilgisi bulunmadığından ve indirimli orana tabi işlemin gerçekleşmesinden sonra ortaya çıkması nedeniyle, bu kapsamdaki iade hesabına dâhil edilmesi söz konusu olamayacaktır. · Dış Ticaret Sermaye Şirketlerinin (DTSŞ) ihraç kaydıyla indirimli orana tabi mal tesliminde bulunan mükelleflere söz konusu şirketler tarafından ihracata aracılık nedeniyle yapılan bazı giderlerin yansıtılması amacıyla, mal ihraç edildikten sonra düzenlenen faturalarda yer alan Katma Değer Vergisi tutarları, indirimli orana tabi işlemin gerçekleştiği dönemden sonra ortaya çıktığından ve işlemle doğrudan bir ilgisi bulunmadığından indirim konusu yapılabilmekle beraber iade hesabına dahil edilemeyecektir. · İndirimli orana tabi işlemin gerçekleştiği dönemden önce yapılmakla birlikte, faturanın işlem gerçekleştikten sonra düzenlenmesi veya zamanında düzenlenen faturanın geç temin edilmesi halinde, bu faturalar üzerinde yer alan katma değer vergisi tutarları işlemle ilgili olmak kaydıyla iade hesabına dâhil edilebilecektir. Bu durumun iade için düzenlenecek Yeminli Mali Müşavir Raporunda gerekçeleriyle birlikte açıklanması gerekli görülmüştür. Bilindiği üzere Katma Değer Vergisi Yasası'nın 35’inci maddesi gereği olarak; malların iade edilmesi, işlemin gerçekleşmemesi, işlemden vazgeçilmesi veya sair sebeplerle matrahta değişiklik vuku bulduğu hallerde vergiye tabi işlemleri yapmış olan mükelleflerin bunlar için borçlandığı vergiyi; bu işlemlere muhatap olan mükellefin ise dönem içinde düzelmeleri, iade olunan malların fiilen işletmeye girmiş ve girişin defter kayıtları ile beyannamede gösterilmiş olması gerekmektedir. Maliye Bakanlığı tarafından vade farkı, kur farkı, faiz ve primler için yüklenilen katma değer vergilerinin indirim konusu yapılması kabul edilirken, sözü edilen yazı ile ciro primlerinin, özellikle doğrudan indirimli orana tabi işlemle ilgisi olmadığı ve indirimli orana tabi işlemin gerçekleşmesinden sonra ortaya çıktığı ileri sürülerek iade hesabına dahil edilemeyeceği duyurulmuştur. Veysi Seviğ http://www.bumindogrusoz.com/artikel.php?artikel_id=420 |