Türk Borçlar Kanunu’nun 400 ila 410. maddeleri işverenin borçlarını diğer bir ifade ile işçinin haklarını düzenlemektedir. Buna göre;
İşveren, işçiye sözleşmede belirlenen; sözleşmede hüküm bulunmayan hâllerde ise, asgari ücretten az olmamak üzere emsal ücreti ödemekle yükümlüdür. Dikkat edilirse, İş Kanunu kapsamı dışında kalan işlerde çalışanlara da en az asgari ücret ödenmesi gerekecektir. FAZLA ÇALIŞMA YAPANIN ÜCRETİ YÜZDE ELLİ ZAMLI HESAPLANIR İşveren, fazla çalışma için işçiye normal çalışma ücretini en az yüzde elli fazlasıyla ödemekle yükümlüdür. İşveren, işçinin rızasıyla fazla çalışma ücreti yerine, uygun bir zamanda fazla çalışmayla orantılı olarak izin verebilir. İş Kanunumuza paralel bir düzenleme olan çalışma ücreti yerine izin kullanılabilmesi uygulamasına Borçlar Kanunumuzda da yer verilmiştir. Sözleşmeyle işçiye ücretle birlikte üretilenden, cirodan veya kârdan belli bir pay verilmesi kararlaştırılmışsa, hesap dönemi sonunda bu pay, yasal hükümler veya genellikle kabul edilmiş ticari esaslar göz önünde tutularak belirlenir ve işçi kârdan pay alabilir. ARACILIK YAPAN İŞÇİ ARACILIK ÜCRETİ ALABİLECEK İşçiye belli işlerde aracılık yapması karşılığında işverence bir ücret ödeneceği kararlaştırılmışsa, aracılık yapılan işlemin üçüncü kişi ile geçerli olarak kurulmasıyla işçinin istem hakkı doğar. Aracılık ücretinin doğması ancak sözleşmede bu yönde bir hüküm bulunmasına bağlıdır. SÖZLEŞME SONA ERSE DAHİ İKRAMİYE ALMAK MÜMKÜN İşveren, bayram, yılbaşı ve doğum günü gibi belirli günler dolayısıyla işçilerine özel ikramiye verebilir. Ancak, işçilerin ikramiyeyi isteme hakları bu konuda anlaşmanın veya çalışma şartının ya da işverenin tek taraflı taahhüdünün varlığı hâlinde doğar. Hizmet sözleşmesi ikramiyenin verildiği dönemden önce sona ermişse, ikramiyenin çalıştığı süreye yansıyan bölümü ödenir. ÜCRET AY SONUNDA ÖDENECEK AVANS VERMEK ZORUNLU OLACAK Aksine âdet olmadıkça, işçiye ücreti her ayın sonunda ödenir. Ancak, hizmet sözleşmesiyle daha kısa ödeme süreleri belirlenmesi tarafların iradesine bırakılmıştır. İşveren, işçiye zorunlu ihtiyacının ortaya çıkması hâlinde ve hakkaniyet gereği ödeyebilecek durumda ise, hizmetiyle orantılı olarak avans vermekle yükümlü olacak... Avans ödemesinde temel kriter, işverenin ödeme gücü ile işçinin zorunlu ihtiyacının meydana gelmiş olmasıdır. İşçinin ihtiyacı doğmamışsa avans ödeme işverenin inisiyatifinde olacaktır. İŞÇİNİN ALACAĞI BORCUNDAN MAHSUP EDİLEMEYECEK İşveren, işçiden olan alacağı ile ücret borcunu işçinin rızası olmadıkça takas edemez. Ancak, işçinin kasten sebebiyet verdiği yargı kararıyla sabit bir zarardan doğan alacaklar, ücretin haczedilebilir kısmı kadar takas edilebilir. Her ödeme döneminde, işçiye hesap pusulası verilmesi zorunlu olacak... İşçilerin ücret, prim, ikramiye ve bu nitelikteki her çeşit istihkaklarının özel olarak açılan banka hesabına yatırılmak suretiyle ödenmesine ilişkin yönetmelik çıkarılacak. İşveren, iş yapılmasını kusuruyla engellerse veya edimi kabulde temerrüde düşerse, işçiye ücretini ödemekle yükümlü olacak. İşçiden bu edimini daha sonra yerine getirmesini isteyemeyecek.. HASTALANAN YA DA ASKERE GİDEN İŞÇİYE ÜCRET ÖDENECEK Uzun süreli bir hizmet ilişkisinde işçi, hastalık, askerlik veya kanundan doğan çalışma ve benzeri sebeplerle kusuru olmaksızın, iş gördüğü süreye oranla kısa bir süre için iş görme edimini ifa edemezse işveren, başka bir yolla karşılanmadığı takdirde, o süre için işçiye hakkaniyete uygun bir ücret ödemekle yükümlüdür. Dolayısıyla askerlik ya da hastalık gibi nedenlerle ücretten mahrum kalan işçiye uygun bir ücret ödenmesi gerekecek. ÜCRETİN EN FAZLA DÖRTTE BİRİ HACZEDİLEBİLECEK İşçilerin ücretinin dörtte birinden fazlası haczedilemeyecek. Ancak, işçinin bakmakla yükümlü olduğu aile bireyleri için hâkim tarafından takdir edilecek miktar, bu orana dâhil edilmeyecek. Nafaka alacaklılarının hakları saklı tutulacak. Şerif Akçan http://www.turkiyegazetesi.com/makaledetay.aspx?id=479972 |