Skip to content

Narrow screen resolution Wide screen resolution Auto adjust screen size Increase font size Decrease font size Default font size default color brick color green color
Mazeretsiz işe gelmeme gerekçesiyle iş akdinin işverence feshi PDF Yazdır e-Posta
16 Şubat 2011
Image

Yaşanan global krizin de etkisiyle, çalışma hayatında, işverenin mazeretsiz işe gelmeyen işçinin iş akdini haklı sebeple feshetmesi karşımıza sıkça çıkan bir durum olmuştur. Bu husus pek çok kere tartışılmış ve Yargıtay'ın önüne defalarca gitmiştir. Nihayetinde Yargıtay 9. Hukuk Dairesi 2005/12153 E. 2005/38893 K. sayılı kararı ile mazeretsiz işe gelmeme gerekçesiyle iş akdinin işverence feshinde, feshin haklı sebebe dayandığının ispat yükümlülüğünün işverende olduğuna karar vererek tartışmalara son noktayı koymuştur.

Söz konusu kararda, davacı işçi, iş akdinin işveren tarafından haksız feshedildiğini, devamsızlığının söz konusu olmadığını, devamsızlık tutanaklarının tek taraflı tanzim edildiğini iddia ederek ihbar ve kıdem tazminatı, fazla çalışma ve izin ücreti, hafta ve genel tatil gündeliklerinin hüküm altına alınmasını talep etmiştir. Davalı işveren ise, davacının 22-23-24/Mayıs/2003 günlerinde mazeretsiz ve izinsiz işe gelmediğini, tutanak tanzim edildiğini, iş akdinin devamsızlık nedeniyle haklı feshedildiğini, davanın reddini savunmuştur.

Öncelikle belirtmek gerekir ki, iş akdinin ihbar ve kıdem tazminatı ödenmesini gerektirmeyecek şekilde son bulduğunu ispat külfeti işverene aittir. Hiç şüphesiz ki işveren bulunduğu konum itibarı ile her zaman, tek taraflı olarak tutanak tanzim etme imkanına sahiptir. Yüksek Mahkemenin de isabetli olarak belirttiği gibi, işsizliğin yoğun yaşandığı, yeni bir iş bulma imkanının ve geçim şartlarının zor olduğunun herkesçe bilindiği bir ortamda, 4 yıla yakın hizmeti bulunan bir işçinin, ortada izah edilmiş bir sebep yok iken işe gelmemesi hayatın olağan akışına uygun düşmemektedir. Kaldı ki işveren tarafından işçiye yazılı fesih bildirimi dahi yapılmamıştır. Tüm bu durumlar karşısında iş akdinin davalı işveren tarafından haksız feshedildiğinin kabul edilmesi gerekmektedir. Dolayısıyla bu durumda davacının ihbar ve kıdem tazminat isteklerinin hüküm altına alınması gerekmektedir. Bilindiği üzere, işçinin ücretinin ödendiğinin ispatı da işverene aittir. İşveren ücretin ödendiğini bordro ve benzeri yazılı belgelerle ispatlamak zorundadır.

Tüm bunların yanı sıra, iş akdi mesai saatlerine uymayarak geç gelen ve mazeretsiz işe gelmeyen işçinin kusurlu davranışı var ise mutlaka belgelenmelidir. Yani işveren veya vekili olayla ilgili olarak işyerindeki işçi, ustabaşı veya diğer personelle olayı açıklayan bir tutanak düzenlemelidir. İşçinin konuyla ilgili mazereti araştırılmalı ve savunması alınmalıdır. Savunma veya işçinin tebellüğden kaçınması halinde bu durum oradaki işçilerle düzenlenecek bir tutanakla tespit edilmelidir. Olayı gören şahitlerin ifadesine başvurulmalıdır. İşe gelmeyen işçinin akıbetinin işverence araştırılması gerekmektedir. Bu nedenle işe gelmeyen personele noter aracılığı ile tebligat yapılmalı ve işe gelmeme nedeni araştırılmalıdır.

Yukarıda belirtildiği gibi işçinin hizmet akdinin bildirimsiz ve tazminatsız olarak feshedilebilmesi için işçinin işe gelmeme nedeninin işverence araştırılması ve haklı bir nedeninin olmadığının anlaşılması gerekmektedir. Yoksa, salt işçinin işe gelmemiş olması nedeniyle hizmet akdinin feshedilmiş olması halinde sonradan işçinin haklı bir nedeninin bulunduğunun anlaşılması durumunda ihbar ve kıdem tazminatı ödenme zorunluluğu doğabilecektir.

Av. Ali YÜKSEL

http://www.dunya.com/av-ali-yuksel_117_0_yazar.html