Skip to content

Narrow screen resolution Wide screen resolution Auto adjust screen size Increase font size Decrease font size Default font size default color brick color green color
İlanen tebligata veda zamanı PDF Yazdır e-Posta
17 Şubat 2011
Image

Devletin taraf olduğu işlemlerde, tebligat konusu büyük önem taşıyor. Zira bu işlemlerin diğer tarafı olanların itiraz ve dava açma süreleri tebliğin yapıldığı tarihle ilişkili olarak belirleniyor. Tebliğin ne şekilde yapılacağı ise kanunlarla belirlenmiş durumda. Tebliğin usullerini belirleyen temel kanun, 7201 sayılı Tebligat Kanunu. Bununla beraber, bazı özel kanunlarda da tebliğ usullerini düzenleyen hükümler yer alıyor. Bu durumda, söz konusu özel kanun hükümlerine göre işlem yapılıyor.

Tebliğ, birçok hukuk dalında olduğu gibi, vergi hukukunda da son derece önemli. Özellikle vergi tarhiyatı ve ceza kesme işlemlerinde; dava açma ve zamanaşımı süreleri, tebligatla yakın ilişki halinde. Bu açıdan vergileme işlemlerinin temel kanunlarından olan Vergi Usul Kanunu (VUK), tebliğ konusunda özel ve kapsamlı hükümler içeriyor. VUK'da tebliğ konusu 93-109. maddeler arasında düzenlenmiş durumda.

İLANEN TEBLİGAT
VUK'un 103. maddesine göre;
l Muhatabın adresi hiç bilinmezse,
l Muhatabın bilinen adresi yanlış veya değişmiş ve bu nedenle gönderilen tebligat geri gelirse,
l Başka nedenlerle postayla tebliğ yapılmasına imkan bulunmazsa,
l Yabancı ülkede bulunanlara tebliğ yapılmasına imkan bulunmazsa

Tebliğ ilan yoluyla yapılıyor.

İlanın şekli ve içeriği ile ilgili hükümler VUK'un 104 ve 105. maddelerinde yer alıyor. İlan; ilana konu olan belgenin içerdiği miktara göre, ilgili dairenin panosunda, yerel gazetede veya ulusal gazetede yapılıyor.

Bu ilanların temel amacı, zamanaşımının kesilmesini sağlamak. Basın yoluyla ilan yapılmasının gerektiği durumlarda devlet açısından ciddi bir maliyet de ortaya çıkıyor. Üstelik, birkaç istisnai durum dışında bu ilana gerek olmadan sorunun çözülme yolu var.

ADRES KAYIT SİSTEMİNDEN YARARLANILMALI
Bir süredir uygulanan adres kayıt sistemi; kişilerin yerleşim yerlerine göre nüfus bilgilerinin güncel olarak tutulduğu, nüfus hareketlerinin her an izlenebildiği, TC Kimlik Numarasına göre kişiler ile ikamet adreslerinin eşleştirildiği bir uygulama niteliğinde.

Bu uygulamadan etkin şekilde yararlanabilmek için geçtiğimiz ay Tebligat Kanunu'nda değişiklikler yapıldı. Buna göre;

'Bilinen en son adresin tebligata elverişli olmadığının anlaşılması veya tebligat yapılamaması halinde, muhatabın adres kayıt sisteminde bulunan yerleşim yeri adresi, bilinen en son adresi olarak kabul edilir ve tebligat buraya yapılır.'

'Gösterilen adres muhatabın adres kayıt sistemindeki adresi olup, muhatap o adreste hiç oturmamış veya o adresten sürekli olarak ayrılmış olsa dahi, tebliğ memuru tebliğ olunacak evrakı, o yerin muhtar veya ihtiyar heyeti azasından birine veyahut zabıta amir veya memurlarına imza karşılığında teslim eder ve tesellüm edenin adresini ihtiva eden ihbarnameyi gösterilen adresteki binanın kapısına yapıştırır. İhbarnamenin kapıya yapıştırıldığı tarih, tebliğ tarihi sayılır.'

'Adresini değiştiren kimse yenisini bildirmediği ve adres kayıt sisteminde yerleşim yeri adresi de tespit edilemediği takdirde, tebliğ olunacak evrakın bir nüshası eski adrese ait binanın kapısına asılır ve asılma tarihi tebliğ tarihi sayılır.'

VUK' da da Tebligat Kanunu'nda yapılan bu değişikliklere paralel düzenlemeler yapıldığı takdirde, gerçek kişiler için ilanen tebligata gerek kalmayacaktır. Tüzel kişiler için ise kanuni temsilcilerin adres kayıt sistemlerindeki adreslerine tebligat yapılacağına ilişkin bir hükümle sorun çözüme kavuşturulabilir. Bu yolla, devletin gereksiz yere ilan masrafına girmesinin önüne geçilmiş olur.

Metin Taş/Sezgin Özcan

http://www.aksam.com.tr/ilanen-tebligata-veda-zamani-1153y.h...