Skip to content

Narrow screen resolution Wide screen resolution Auto adjust screen size Increase font size Decrease font size Default font size default color brick color green color
Torba Kanun ne getiriyor? PDF Yazdır e-Posta
21 Şubat 2011

Image

Geçen hafta TBMM tarafından kabul edilen 6111 sayılı...

Geçen hafta TBMM tarafından kabul edilen 6111 sayılı "Bazı Alacakların Yeniden Yapılandırılması İle Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu ve Diğer Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun " kabul edildi. Kabul edilen Kanunun yürürlüğe girmesi için Cumhurbaşkanı'nın onayı bekleniyor. Kanun bir çok hususu içermesi nedeniyle Torba Kanun olarak biliniyor. Birçok kişi ve şirketi ilgilendiren konular var. Biz Kanun yürürlüğe girmek üzere iken özellikle vergi ile ilgili olarak önemli hususları ana hatları okurlarımızla paylaşmak istiyoruz.

Kanunun vergi mükelleflerini ilgilendiren kısımları ve kapsamı kısaca şöyle;

- Kesinleşmiş olan vergi alacaklarının tahsilatının hızlandırılmasına,

- Vergi incelemesi ve vergi tarhiyatı aşamasında bulunan işlemlere,

- Kesinleşmemiş ve dava aşamasında bulunan kamu alacaklarına,

- Matrah ve vergi artırımına,

- İşletmelerin stok, kasa ve ortaklardan alacaklarına ilişkin mali tablolarının düzeltilmesine,

İlişkin düzenlemelere yer verildi. Kısaca bu düzenlemeler ne getiriyor onları açıklayalım.

Kesinleşmiş olan vergi ve diğer kamu borçlarına kolaylık

Başta Maliye Bakanlığı, Gümrük Müsteşarlığı, İl özel idareleri ve belediyelere olan borçlardan vadesi geldiği halde ödenmemiş olan vergilerin bu kanun kapsamında ödenmesi halinde vergi aslı dışında bulunan faiz ve cezaların tahsilinden vazgeçiliyor. Vadesi 31.12.2010 tarihinden önce olup ödenmeyen bu vergilerin anapara kısmında herhangi bir indirim söz konusu değil. Sadece anapara üzerinden vadesinden kanunun yayımlandığı tarihe kadar olan geçen süre için Tefe/Üfe aylık değişim oranlarına göre faizin hesaplanıp anapara ile birlikte ödenmesi gerekiyor. Bu kapsamdan faydalanılabilecek kamu alacakları; Vergiler, Cezaları, Gümrük Vergileri ve İdari Para Cezaları, Sosyal Güvenlik Primleri (SSK, Bağ-Kur) ve İdari Para Cezaları, TEDAŞ'ın elektrik alacakları, OSB'nin elektrik, su, doğalgaz alacakları ile yönetim aidatları alacakları, İl özel idarelerinin çeşitli harç ve katılma payı gibi bazı alacakları, Belediyelerin (Emlak Vergisi, Çevre Temizlik, İlan ve Reklam Vergisi gibi) vergi alacakları, tarifeden doğan ücret ve su alacakları, TOBB ve bağlı odalarının oda aidatı alacakları, YURT-KUR'un öğrenim kredisi alacakları, TRT'nin elektrik payı ve bandrol ücretlerinden kaynaklı alacakları, KOSGEB'in desteklerden kaynaklanan alacakları, Ecrimisiller, KKDF, Destekleme ve Fiyat İstikrar Fonu (DFİF) alacakları, Trafik para cezası, askerlik para cezaları, nüfus para cezaları vs. gibi çok sayıda alacakları kapsıyor.

Kamu alacaklarına yıllar itibariyle uygulanacak TEFE/ÜFE değişim oranları;

Yıllar 2002 2003 2004 2005 2006 2007 2008 2009 2010

Tefe/Üfe % 27,3 13,5 13,2 2,66 11,12 5,79 8,10 5,79 8,59

Kamu alacaklarına uygulanan gecikme faizi oranının yüksekliği dikkate alınırsa TEFE/ÜFE değişim oranları daha cazip.

Borcu olan kişiler ana para ve TEFE/ÜFE değişim oranları dikkate alınarak hesaplanan tutarları isterlerse peşin yani bir defada, isterlerse üç yıla kadar yayılan taksitler halinde ancak ilave faiz yüküne katlanmak şartıyla ödeyebilecekler. Bu durumda değişik alternatiflere göre kamu alacağına uygulanacak katsayı aşağıdaki gibi olacak;

Taksit Sayısı (Ay) Ödeme Süresi (Ay) Çarpılacak Katsayı

6 12 1,05

9 18 1,07

12 24 1,10

18 36 1,15

- Vergi incelemesi ve vergi tarhiyatı aşamasında bulunanlar,

Kanunun yayımlandığı tarihten önce başlanmış ve bu tarihe kadar tamamlanmamış olan vergi incelemelerine devam edilecek. Ancak bu vergi incelemeleri sonucu ortaya ilave bir vergi tarhiyatı ortaya çıkarsa, ortaya çıkan vergi asıllarının % 50'si, gecikme faizleri ve cezalar (asla bağlı olmayan cezaların % 75'i) kaldırılacak. Vergi incelemesi sonucu ortaya çıkan verginin % 50'si, gecikme faizinin ve cezanın tamamının tahsilinden vazgeçilirken ödenmesi gereken vergi aslının yarısı üzerinden vadesinden, kanunun yayım tarihine kadar TEFE/ÜFE değişim oranlarına hesaplanarak faizlerin ilave edilmesi gerekir. Ancak bu imkandan faydalanmak için ihbarnamenin tebliğ tarihinden itibaren 30 gün içerinde yazılı başvuruda bulunmak gerekir. Bu imkandan faydalanmak isteyenler ortaya çıkan vergileri dava konusu yapmaması ve ödemelerini ikişer aylık dönemler halinde altı eşit taksitte yapmaları gerekir. Kanunun yayınlandığı tarih itibarıyla uzlaşma talebinde bulunulmuş ancak uzlaşma günü gelmemiş ya da uzlaşma sağlanamamış olan vergi ve gümrük vergisi ilişkin tahakkuklarda bu kolaylıklardan faydalanabilir.

- Kesinleşmemiş ve dava aşamasında bulunan vergi alacakları,

Kanunun yayımlandığı tarih itibariyle tarhiyatı yapılmış vergi ve cezalara karşı dava açmış olanlar ile dava açma süresi henüz geçmemiş bulunan vergi mükellefleri davalarından vazgeçmek şartıyla bu kanunun getirdiği imkanlardan faydalanabilirler. Haklarında vergi ve ceza tarhiyatları yapılmış olup dava açma süresi henüz geçmemiş olan veya dava açmış henüz haklarında bir karar verilmemiş olan mükellefler davalarından vazgeçmeleri şartıyla, vergi asıllarının % 50'si, gecikme faizleri ve cezalar (asla bağlı olmayan cezaların % 75'i) kaldırılıyor. Dava konusu verginin yarısı, gecikme faizinin ve cezanın tamamının tahsilinden vazgeçilirken ödenmesi gereken vergi aslının yarısı üzerinden vadesinden, kanunun yayım tarihine kadar TEFE/ÜFE değişim oranlarına hesaplanarak faizlerin ilave edilmesi gerekir.

İlk derece mahkeme yani Vergi Mahkemesinde dava karar bağlanmış ancak Temyiz süresi devam eden (Yargı yolları tükenmemiş olmak kaydıyla) vergi davalarından;

Mükellef lehine karar verilmiş olması halinde; vergi aslının % 20'sinin ödenmesi kaydıyla, vergi aslının geri kalan % 80'lik kısmı, gecikme faizleri ve cezalar (asla bağlı olmayan cezaların % 75'i) kaldırılıyor. Ödenecek vergi aslı üzerinden vadesinden kanunun yayım tarihine kadar TEFE/ÜFE aylık değişim oranları dikkate alınarak hesaplanan faizlerin de hesaplanıp ödenmesi gerekiyor.

Mükellef aleyhine karar verilmiş olması halinde; vergi aslının tamamının ödenmesi kaydıyla, gecikme faizleri ve cezalar (asla bağlı olmayan cezaların % 75'i) kaldırılıyor. Ödenecek vergi aslı üzerinden vadesinden kanunun yayım tarihine kadar TEFE/ÜFE aylık değişim oranları dikkate alınarak hesaplanan faizlerin de hesaplanıp ödenmesi gerekiyor

- Matrah ve vergi artırımı (Gelir Vergisi, Kurumlar Vergisi, KDV ve Stopaj yönünden)

Kanun ile getirilen en önemli düzenlemelerden biri Gelir ve Kurumlar Vergisi mükelleflerinin 2006, 2007, 2008 ve 2009 yıllarına ilişkin yapacakları matrah artırımı. Matrah artırımı yapan mükelleflere bu yıllara ilişkin vergi incelemesi ve tarhiyat yapılmayacak. Gelir Vergisi mükellefleri için bilanço esası ve serbest meslek defter tutan mükellefler ile işletme hesabı esasına göre defter tutanlar, basit usulde vergilendirilenler, sadece gayrimenkul sermaye iradı yani kira gelir olanlar ve diğer gelir vergisi mükellefleri için farklı asgari beyan tutarları belirlendi. Böylece matrah artırımı kapsamından sadece defter tutanlar değil defter tutmayı gerektirmeyen ve ancak gelir vergisi mükellefi olan kişilerin de faydalanabilme imkânı getirildi. Gelir vergisi mükellefleri ile kurumlar vergisi mükellefleri 2006 yılı için beyanlarının % 30'u, 2007 yılı için % 25'i, 2008 yılı için %20 ve 2009 yılı için ise % 15'i oranında ilave kazanç beyan edecekler. Bu oranlara göre hesaplayacakları tutarlar kurumlar vergisi mükellefleri ve bilanço esasına göre defter ile işletme defteri esasına göre defter tutan, serbest meslek erbabı ile kira gelir elde eden gelir türleri itibariyle kanunda belirlenen asgari ilave kazanç tutarlarından az olamayacak.Hesaplanan ilave kazanç tutarları üzerinden % 20 oranında ilave verginin beyan edilip ödenmesi gerekiyor. Vergisini geçmişte düzenli beyan eden ve ödeyen mükellefler için bu oran % 15 olarak dikkate alınacak. Geçmiş yıl zararları bulunan mükelleflerin matrah artımından faydalanmaları durumunda Kanunda belirlenen asgari tutarlar üzerinde vergilerini ödeyecekler. Ancak geçmiş yıl zararlarının yarısını ileriki yıllarda kazançlarından mahsup imkanı kalmayacak.

Gelir ve Kurumlar vergisi mükellefi olmakla birlikte aynı dönemlere ilişkin olarak katma değer vergisi ve stopaj ödemeleri dolayısıyla da vergi artırımında bulunmak mümkün. Vergi artırımından faydalanan mükellefler için stopaj ve katma değer vergisi yükümlülükleri nedeniyle vergi incelemesi ve tarhiyat yapılamayacak.

Katma Değer Vergisi mükellefleri yıllar itibariyle beyan ettikleri KDV'ye tabi satışlar üzerinden hesaplanan katma değer vergisi tutarları üzerinden 2006 yılı için % 3, 2007 yılı için % 2,5, 2008 yılı için % 2 ve 2009 yılı için % 1,5 oranında ilave vergi ödeyecekler. Beyan edilen ücretlerin(stopaj) gayrisafi tutarı üzerinden 2006 yılı için % 5, 2007 yılı için % 4, 2008 yılı için % 3 ve 2009 yılı için % 2 oranında ilave vergi ödenerek bu imkandan faydalanmak mümkün.

- İşletmelerin stok, kasa ve ortaklardan alacaklarına ilişkin mali tablolarının düzeltilmesi

Kanun ile işletmelerin fiili durumları ile kaydi durumlarının uyumlaştırılması amaçlanmış. Geçmişten gelen stok farklılıkları veya belgesiz alımlar nedeniyle kayıtlarda görünmeyen ve ancak fiilen işletmede bulunan emtia, makine, teçhizat ve demirbaşların vergi dairelerine bildirilmek kaydıyla bildirilen iktisadi kıymetler üzerinden % 10 oranında (% 8 veya % 1 oranında KDV ye tabi ise bu oranların yarısı) vergi beyan edilecek ve ödenecek. Ödenecek bu verginin KDV yönünden emtialar için indirim konusu yapılması mümkün.

Kanuna göre kayıtlarda yer aldığı halde işletmede bulunmayan emtiaların gayrisafi kâr oranı dikkate alınarak fatura edilmesi ve sonucundaki vergisel yükümlülüklerin yerine getirilmesi gerekiyor. Geçmiş yıllarda satışı yapılmasına rağmen belge düzenlenmemesinden kaynaklanan ve stoklarda kaydi olarak görünen emtiaların kanunun yayınlanmasından sonra faturanın ilgili mevzuat belirtilerek düzenlenmesi halinde geçmişe yönelik herhangi bir vergi ve ceza uygulanmayacak.

Ayrıca işletmelerde yer almamakla birlikte 31.12.2010 tarihli bilançoda kasa hesabında ve ortaklardan alacaklar hesabında yer alan tutarlar düzeltilebilecek. Böylelikle işletmeler hem gerçek durumlarına kavuşmuş olacaklar hem de zaman zaman vergi incelemelerinde bu tutarlar üzerinden faiz hesaplamak suretiyle adatlandırma yapmak zorunda kalmayacaklar. Ancak bu düzeltmenin bir bedeli var. Bu suretle düzeltilen kasa ve ortaklar cari hesabı tutarı üzerinde % 3 oranında bir verginin ödenmesi gerekiyor.

İsmail Kökbulut

http://www.bugun.com.tr/kose-yazisi/143680-torba-kanun-ne-ge...