Skip to content

Narrow screen resolution Wide screen resolution Auto adjust screen size Increase font size Decrease font size Default font size default color brick color green color
Yeni Türk Ticaret Kanunu İle Şirketler Hukuku Kapsamında Getirilen Yenilikler PDF Yazdır e-Posta
26 Şubat 2011

Image

13 Ocak 2011 tarihinde TBMM Genel Kurulunda kabul edilen, 6102 Sayılı Yeni Türk Ticaret Kanunu 14 Şubat 2011 tarihli ve 27846 sayılı Resmi Gazete’de yayımlandı.

Kanun'un yürürlük tarihi 1 Temmuz 2012 olarak belirlenmiştir.

6102 Sayılı Kanun, Ticari İşletme Hukuku, Şirketler Hukuku, Kıymetli Evrak Hukuku, Taşıma Hukuku, Deniz Hukuku ve Sigorta Hukuku olmak üzere altı bölümden ve toplam 1535 maddeden oluşmaktadır.

Bu sirkülerimizde şirketler hukuku çerçevesinde genel bilgiler verilmektedir.

I. ŞİRKETLER HUKUKUNA İLİŞKİN ORTAK HÜKÜMLER

A. Ticari Muhasebe Düzeni ve Ticari Defterler


6102 Sayılı Yeni Türk Ticaret Kanunu’nun bu bölümü Avrupa Hukuku ile uyumu gözetecek şekilde değiştirilmiştir.

6102 sayılı Kanun’un getirdiği en önemli yeniliklerden biri ticari işletmenin muhasebe düzeninde ve ticari defterlerinde yapılan yeniliklerdir. Bu çerçevede, işletmelerin muhasebe düzeni, 1.1.2013 tarihinden itibaren Türkiye muhasebe standartlarına dolayısıyla uluslararası muhasebe standartlarına göre tutulacaktır. Ayrıca tacir, işletmesiyle ilgili her türlü kaydın bir de elektronik versiyonunu tutmakla yükümlü kılınmıştır.

B. Kurumsal Yönetim

Yeni TTK’ da kurumsal yönetim dört taşıyıcı kolon üzerine oturmaktadır: Şeffaflık, adillik, hesap verilebilirlik ve sorumluluk.

Şeffaflık, pay sahiplerinin ve sermaye piyasasında rol sahibi tüm aktörlerin, tam bilgilendirilmesini ve aydınlatılmasını hedeflemektedir. Bu sebeple, maddî ve şekli kamuyu aydınlatmayı kapsamaktadır. Şeffaflığın anonim şirketler hukukundaki yeni aracı, internet, elektronik ortamda aktarmalar ve açılması zorunlu bulunan web siteleridir. Her sermaye şirketinin bir web sitesi olması, bu sitenin şeffaflık sağlayıcı bir mekanizma olarak çalışması gerekmektedir.

Buna göre her sermaye şirketi, sitenin belli bir bölümünü aşağıdaki hususların yayımlanmasına ayırmak zorundadır. Yayımlanacak içeriklerin başlıcaları şunlardır:

a) Şirketçe kanunen yapılması gereken ilanlar.

b) Pay sahipleri ile ortakların menfaatlerini koruyabilmeleri ve haklarını bilinçli kullanabilmeleri için görmelerinin ve bilmelerinin yararlı olduğu belgeler, bilgiler, açıklamalar.

c) Yönetim ve müdürler kurulu tarafından alınan; rüçhan, değiştirme, alım, önerilme, değişim oranı, ayrılma karşılığı gibi haklara ilişkin kararlar; bunlarla ilgili bedellerin nasıl belirlendiğini gösteren hesapların dökümü.

d) Değerleme raporları, kurucular beyanı, payların halka arz edilmesine dair taahhütler, bunlara ait teminatlar ve garantiler; iflasın ertelenmesine veya benzeri konulara ilişkin karar metinleri; şirketin kendi paylarını iktisap etmesi hakkındaki genel kurul ve yönetim kurulu kararları, bu işlemlerle ilgili açıklamalar, bilgiler, belgeler.

e) Ticaret şirketlerinin birleşmesi, bölünmesi, tür değiştirmesi hâlinde, ortakların ve menfaat sahiplerinin incelemesine sunulan bilgiler, tablolar, belgeler; sermaye artırımı, azaltılması dâhil, esas sözleşme değişikliklerine ait belgeler, kararlar; imtiyazlı pay sahipleri genel kurulu kararları, menkul kıymet çıkarılması gibi işlemler dolayısıyla hazırlanan raporlar.

f) Genel kurullara ait olanlar dâhil her türlü çağrılara ait belgeler, raporlar, yönetim kurulu açıklamaları.

g) Şeffaflık ilkesi ve bilgi toplumu açısından açıklanması zorunlu bilgiler.

h) Bilgi alma kapsamında sorulan sorular, bunlara verilen cevaplar, diğer kanunlarda pay sahiplerinin veya ortakların aydınlatılması için öngörülen hususlar.

i) Finansal tablolar, kanunen açıklanması gerekli ara tablolar, özel amaçlarla çıkarılan bilançolar ve diğer finansal tablolar, pay ve menfaat sahipleri bakımından bilinmesi gerekli finansal raporlamalar, bunların dipnotları ve ekleri.

j) Yönetim kurulunun yıllık raporu, kurumsal yönetim ilkelerine ne ölçüde uyulduğuna ilişkin yıllık değerlendirme açıklaması; yönetim kurulu başkan ve üyeleriyle yöneticilere ödenen her türlü paralar, temsil ve seyahat giderleri, tazminatlar, sigortalar ve benzeri ödemeler.

k) Denetçi, özel denetçi, işlem denetçisi raporları.

l) Yetkili kurul ve bakanlıkların konulmasını istedikleri, pay sahiplerini ve sermaye piyasasını ilgilendiren konulara ilişkin bilgiler.

Adillik, bir anlamda geniş kapsamlı eşit işlem ilkesi ile örtüşmektedir. Eşit işlem sadece paysahiplerine değil, daha geniş bir çevreye, açıkçası çalışanlara, alacaklılara, müşterilere, yani şirketle menfaat ilgileri bulunanlara, hatta kamuya yönelmiştir.

Hesap verilebilirlik yönetimin, şeffaflığına, doğruluğuna, kararların açıklanabilirliğine, kararların bir haklı sebebi, adîl temeli olduğuna ve profesyonel niteliğine gönderme yapmaktadır.

Sorumluluk ise, görevden kaynaklanan yükümlülüklere tam bağlılık, bunları gereği gibi bilinçle, hesap verilebilirlik bağlamında yerine getirme anlamındadır.

II. ANONİM ŞİRKET

6102 Sayılı Yeni Türk Ticaret Kanunu ile geniş çaplı yeniliklere konu olan alanlardan biri de Ortaklıklar Hukuku’dur.

A. Anonim Ortaklıklara İlişkin Yenilikler

1) Tedrici Kuruluşun Kaldırılması

Şuan yürürlükte bulunan TTK’da kuruluş aşamasında halkın anonim ortaklığa katılımı esasına dayanan tedrici kuruluş hükümlerine de yer verilmektedir.

Bilindiği gibi, ani kuruluş şirket paylarının tamamının kurucular tarafından taahhüt edilmesiyle olur. Tedrici kuruluş ise, bir kısım payların kurucular tarafından taahhüt olunması ve geri kalan kısım için de halka müracaat edilmesi suretiyle olmaktadır.

Uygulamada Tedrici kuruluşun hemen hiç kullanılmaması ve bütün anonim ortaklıkların ani kuruluş yöntemi uyarınca kurulmaları karşısında, 6102 Sayılı Yeni TTK’da tedrici kuruluş terk edilmiştir.

Tedrici kuruluşun tamamen kaldırılmasıyla birlikte, kuruluştan hemen sonra halka açılmak isteyen anonim şirketler için 6102 Sayılı Kanun’un 346’ncı maddesinde, sermayenin bir kısmının nakdi paylara dönüştürülerek şirketin kurulmasından itibaren 2 ay içinde halka arz edilmesi modeline yer verilmiştir.

2) Ultra Vires İlkesinin Terk Edilmesi

Mevcut TTK’nın 137 nci maddesi uyarınca, ticaret şirketlerinin şirket sözleşmelerinde yer alan işletme konuları dışındaki alanlarda haklar edinmesine ve borçlar üstlenmesine zemin hazırlayan hukuki işlemleri, yok hükmündedir. Bu hukuki işlemler “ultra vires işlemler”, yani şirketin işletme konusu dışında kalan işlemler olarak adlandırılmaktadır.

Yeni TTK’nın 125 inci maddesi, AT ’nin 1. Şirketler Hukuku Yönergesi’ne uygun olarak, “ultra vires” ilkesini kaldırmıştır.

3) Tek Kişilik Anonim Ortaklık

Avrupa Topluluğu Şirketler Hukuku’ndaki gelişmelerin etkisiyle 6102 Sayılı Kanun, tek kişilik anonim ortaklığı kabul etmiştir (Madde 338 /1). Bu düzenlemenin üç temel işlevi; ekonomik gerçeklikle hukuki gerçekliğin bağdaştırılması, riskten kaçan girişimciler açısından bir model

oluşturulması ve tek kişilik anonim ortaklıktan şirketler topluluğunda, kurumsallaşma sürecinde ve vakıf işletmeciliğinde yararlanılmasıdır. Bu düzenleme, birden çok ortak tarafından kurulan anonim ortaklıkta, sonradan payların tek bir ortak elinde toplanmasına da imkan tanımaktadır. Şu kadar ki, paysahibi sayısının bire inmesi olgusunun, yönetim kurulu tarafından 7 gün içinde tescil edilmesi gerekir. Aksi takdirde yönetim kurulu, üçüncü kişiler açısından doğacak zarardan sorumlu bulunacaktır.

Öte yandan Kanun’un 338/3 üncü maddesinde “Şirket, tek pay sahibi olacak şekilde kendi payını iktisap edemez; ettiremez.” hükmü yer almaktadır.

4) Kayıtlı Sermaye Sistemi

6102 Sayılı Kanun’un getirdiği en önemli yeniliklerden biri, kapalı anonim ortaklığa, kayıtlı sermaye sistemini kabul etme olanağını tanımasıdır (Madde 332). Kayıtlı sermaye sistemi, halka açılmaya hazır olmayan veya halka açılmayı tercih etmeyen, bununla birlikte belirli bir çapın üzerinde bir ticari faaliyet yürüten anonim ortaklıklar için yaratıcı bir çözümdür: Bu sayede, kapalı anonim ortaklıklar da kayıtlı sermayenin sağladığı esnek sermaye artırım imkanlarından yararlanabileceklerdir.

Buna göre, esas sermayeli anonim şirketlerin sermayesi 50.000 TL’den, kayıtlı sermaye sistemini benimseyen kapalı anonim ortaklıklarda ise başlangıç sermayesi 100.000 TL’den aşağı olamayacaktır.

5) Ayni Sermaye ile İlgili Yenilikler ve Sınırlamalar

6102 Sayılı Kanun’da hangi tür malvarlığı unsurlarının ayni sermaye olarak konulabileceği düzenlenmiştir (Madde 342). Bu bağlamda fikri mülkiyet haklarının ayni sermaye olarak konulabileceği açık bir hükümle düzenlenmiş; sanal ortamların ayni sermaye olarak konulmasına imkan tanınmıştır. Dikkate değer nokta, bu tür malvarlığı unsurlarının ayni sermaye olarak konulabilmesi için; devredilebilir nitelik taşımaları, değerlerinin nakden belirlenebilmesi, herhangi bir ayni hakla kısıtlı olmaması ve halihazırda cebri icra işlemlerine konu olmaması gerekmektedir. Kanun’un sermayenin korunması bakımından getirdiği önemli bir hüküm de, vadesi gelmemiş alacakların sermaye olarak konulmasının yasaklanmasıdır (Madde 342/1). Özellikle bu düzenleme, kötüye kullanmaların önüne geçilmesi açısından oldukça yararlıdır.

B. Anonim Ortaklığın Organlarına İlişkin Yenilikler

Yönetim Kurulu

Yönetim kurulunun tek bir üyeden oluşmasına imkan tanınmıştır (Madde 359/1 ).

Tüzel kişi ortaklara yönetim kurulu üyesi olma imkanı tanınmıştır (Madde 359 / 2).

Yönetim kurulu üyelerinin pay sahibi olması zorunluluğu ortadan kaldırılmıştır.

Yönetim kurulu üyelerinin en az dörtte birinin yüksek öğrenim görmüş olması zorunlu tutulmuştur. Tek kişilik yönetimde ise yöneticinin yüksek öğrenim görmüş olması zorunlu değildir. (Madde 359 / 3).

Yönetim yetkisi, tek başına yönetim kurulunda yer almayan bir kimseye de devredilebilecektir (Madde 367/1).

Yönetim kurulu toplantılarının elektronik ortamda yapılmasına imkan tanınmıştır. Yönetim kurulunun toplantı ve karar yetersayılarına ilişkin hükümleri elektronik ortamda yapılan yönetim kurulu toplantıları için de geçerli olacaktır (Madde 390).

C. Genel Kurula İlişkin Düzenlemeler

Genel kurula ilişkin düzenlemeler, Yeni TTK’nın 407 ila 451 nci maddelerinde yer almaktadır. Söz konusu hükümler, ilke olarak TTK hükümlerine paralel olmakla birlikte, paysahipliği haklarının kullanılmasının teminat altına alınması fikrini daha açık bir şekilde ön plana çıkmaktadır.

Yeni TTK’da murahhas üyelerin, en az bir yönetim kurulu üyesinin, genel kurula katılması zorunlu kılınmıştır (Madde 407/2). Düzenleme, organlar arasında eşgüdümün sağlanması ve paysahiplerinin bilgilendirilmesi açısından olumludur.

Ayrıca, anonim şirket yönetim kurulu, genel kurulun çalışma esas ve usullerine ilişkin kuralları içeren, Sanayi ve Ticaret Bakanlığı tarafından, asgari unsurları belirlenecek olan bir iç yönerge hazırlamak ve genel kurulun onayından sonra yürürlüğe koymakla sorumlu tutulmuştur (Madde 419/2).

Öte yandan Kanun’da genel kurulun münhasıran yetkili olduğu ve devredemeyeceği nitelikteki yetkilerine yer verilmiştir.

D. Denetçilik (Murakıplık) Zorunlu Olmaktan Çıkartılıyor.

Yeni TTK’ da, “denetçilik (murakıplık) organı” zorunlu olmaktan çıkarılmıştır. Yeni sistemde anonim ortaklıkların finansal denetimi, dış denetçiler tarafından gerçekleştirilecektir.

Denetçinin denetiminden geçmemiş finansal tablolar ile yönetim kurulunun yıllık faaliyet raporu düzenlenmemiş sayılacaktır.

E. Anonim Ortaklıklarda Yapısal Dönüşümlere İlişkin Düzenlemeler

Yeni TTK’da ticaret şirketlerinin birleşmeleri, bölünmeleri ve tür değiştirmeleri 134 ila 194 üncü maddelerde detaylıca ele alınmıştır.

1) Birleşme

Yeni TTK’da birleşme süreci detaylı bir şekilde ele alınmış ve birleşme sözleşmesinin içeriği somutlaştırılmıştır.

Bu Kanun’a göre:

· Sermaye şirketleri;

a) Sermaye şirketleriyle,

b) Kooperatiflerle ve

c) Devralan şirket olmaları şartıyla, kollektif ve komandit şirketlerle,

birleşebilirler.

· Şahıs şirketleri;

a) Şahıs şirketleriyle,

b) Devrolunan şirket olmaları şartıyla, sermaye şirketleriyle,

c) Devrolunan şirket olmaları şartıyla, kooperatiflerle,

birleşebilirler.

· Kooperatifler;

a) Kooperatiflerle,

b) Sermaye şirketleriyle ve

c) Devralan şirket olmaları şartıyla, şahıs şirketleriyle,

birleşebilirler.

Birleşme sözleşmesi yazılı şekilde yapılır; sözleşme, birleşmeye katılan şirketlerin, yönetim organlarınca imzalanarak, genel kurulları tarafından onaylanır.


Birleşme sözleşmesinin imzalandığı tarih ile bilanço günü arasında altı aydan fazla zaman geçmişse veya son bilançonun çıkarılmasından sonra, birleşmeye katılan şirketlerin malvarlıklarında önemli değişiklikler meydana gelmişse, birleşmeye katılan şirketlerin bir ara bilanço çıkarmaları gerekmektedir.


Birleşmeye katılan şirketlerin; birleşme sözleşmesini, birleşme raporunu ve birleşmeye esas oluşturan bilançoyu, bu konuda uzman olan bir işlem denetçisine denetlettirmeleri gerekmektedir.


Birleşmeye katılan şirketlerden her biri, genel kurul kararından önceki otuz gün içinde; birleşme sözleşmesini, birleşme raporunu, denetleme raporunu, son üç yılın yılsonu finansal tablolarıyla yıllık faaliyet raporlarını, gereğinde ara bilançolarını, ortakların, intifa senedi sahipleriyle şirket tarafından ihraç edilmiş bulunan menkul kıymet hamillerinin, menfaati bulunan kişilerin ve diğer ilgililerin incelemesine sunmakla yükümlüdür. Bunlar ilgili sermaye şirketlerinin internet sitelerinde de yayımlanmalıdır.

Birleşmeye katılan şirketler tarafından birleşme kararı alınır alınmaz, yönetim organları, birleşmenin tescili için ticaret siciline başvurmalıdır.

Birleşmeye katılan şirketler, birleşme sözleşmesinde, ortaklara, devralan şirkette, pay ve ortaklık haklarının iktisabı ile iktisap olunacak şirket paylarının gerçek değerine denk gelen bir ayrılma akçesi arasında seçim yapma hakkı tanıyabilirler.

Devralan şirket birleşmenin gereği olarak sermayesini artırmışsa, ek olarak esas sözleşme değişiklikleri de ticaret siciline sunulmalıdır.

Devrolunan şirket, birleşmenin ticaret siciline tescili ile infisah olur.

Tasfiye halindeki bir şirket, malvarlığının dağıtılmasına başlanmamışsa ve devrolunan şirket olması şartıyla, birleşmeye katılabilir.

Sermayesiyle kanuni yedek akçeleri toplamının yarısı zararlarla kaybolan veya borca batık durumda bulunan bir şirket, kaybolan sermayeyi veya gerekiyorsa borca batıklık durumunu karşılayabilecek tutarda serbestçe, tasarruf edilebilen özvarlığa sahip bulunan bir şirket ile birleşebilir.

2) Bölünme:

6102 Sayılı Kanun’un en önemli yeniliklerinden biri de eksik yasal düzenlemeyle işleyen bölünme sürecini yasal hüküm altına almasıdır.

Kanun’da sermaye şirketleri ve kooperatifler için ancak sermaye şirketlerine ve kooperatiflere bölünebileceği hüküm altına alınmış olmakla birlikte; bölünme, tam ve kısmi bölünme olarak düzenlenmiştir.

6102 Sayılı Kanun’da; tam bölünme, şirketin tüm malvarlığının bölümlere ayrılması ve diğer şirketlere devrolunması olarak tamınlanmaktadır. Tam bölünüp devrolunan şirket sona erer ve unvanı ticaret sicilinden silinir. Kısmi bölünme ise, bir şirketin malvarlığının bir veya birden fazla bölümünün diğer şirketlere devrolunması olarak tanımlanmaktadır. Bölünen şirketin ortakları, devralan şirketlerin paylarını ve haklarını elde ederler veya bölünen şirket, devredilen malvarlığı bölümlerinin karşılığında devralan şirketlerdeki payları ve hakları elde ederek yavru şirketini oluşturabilir.

3) Tür Değiştirme

Tür değiştirme süreci, birleşme ve bölünme gibi ayrıntılı düzenlemelere konu olmakla birlikte, bu süreç için de birleşme işlemlerinde bahsedilen prosedürlerin geçerli olduğu söylenebilir.

Kanuna göre; yeni türe dönüştürülen şirket eskisinin devamı olup,

a) Bir sermaye şirketi;

1. Başka türde bir sermaye şirketine;

2. Bir kooperatife;

b) Bir kollektif şirket;

1. Bir sermaye şirketine;

2. Bir kooperatife;

3. Bir komandit şirkete;

c) Bir komandit şirket;

1. Bir sermaye şirketine;

2. Bir kooperatife;

3. Bir kollektif şirkete;

d) Bir kooperatif bir sermaye şirketine,

dönüşebilir.

F. Şirketin Kendi Paylarını İktisap veya Rehin Olarak Kabul Etmesi

Yürürlükteki TTK’ya göre, bir şirket kural olarak (istisnai haller hariç) kendi paylarını iktisap edemediği gibi rehin olarak da kabul edememektedir. Yeni TTK ile bu düzenleme değiştirilmiştir. Buna göre şirketler sermayelerinin yüzde onunu aşmamak şartı ile kendi paylarını iktisap ve rehin olarak kabul edebilecekler. (Madde 379) Bu hüküm, bir üçüncü kişinin kendi adına, ancak şirket hesabına iktisap ya da rehin olarak kabul ettiği paylar için de geçerli olacaktır.

G. Anonim Ortaklıklarda Sermaye Artırımına İlişkin Temel Değişiklikler

6102 Sayılı TTK anonim şirketlerde sermaye artırımına ilişkin önemli yenilikler getirmektedir. Bu alandaki yenilikler çok kısa olarak şu şekilde açıklanabilir:

İç kaynaklardan yapılan artırım hariç, payların nakdi bedelleri tamamen ödenmediği sürece sermaye artırımı yapılamamaktadır. Bununla birlikte, sermayeye oranla önemli sayılmayan tutarların ödenmemiş olması (sermaye taahhütlerinin) sermaye artırımına engel oluşturmayacaktır. (m. 456 /1).

Artırıma, esas sermaye sisteminde genel kurul; kayıtlı sermaye sisteminde, yönetim kurulu karar verir.

Sermaye artırımının sürüncemede bırakılmasını önleme amacıyla, artırımın karar tarihinden itibaren 3 ay içinde tescili zorunlu kılınmış, aksi takdirde genel kurul veya yönetim kurulu kararının ve duruma göre artırım izninin geçersiz hale geleceği hükme bağlanmıştır (m.456/ 3).

Sermaye artırımın yapılabilmesi için, işlem denetçisinden artırım açısından gereken koşulların oluştuğuna dair rapor alınması zorunlu kılınmıştır (m. 458).

Sermayenin yarısını aşmamak kaydıyla şarta bağlı sermaye artırımı yapılmasına imkan tanınmaktadır. Şarta bağlı artırımı, şirketin çıkardığı borçlanma senetlerinin sonradan pay senetleriyle değiştirme veya pay senetleri alma hakkının tanınmasına hizmet etmektedir.

III. LİMİTED ŞİRKET

Yeni TTK ile limited şirketlere ilişkin bir çok yenilik getirilmiş olup, burada Limited ortaklığa ilişkin yenilikleri temel yönleriyle inceleyeceğiz.

A. Kuruluş

Limited ortaklığın daha sağlam bir örgütlenme yapısına sahip olması amacıyla, anasözleşmenin zorunlu içeriğinin yanısıra, geçerliliği için mutlaka anasözleşmede belirtilmesi lüzumlu olan düzenlemeler açıkça belirtilmiştir (m. 577).

6102 Sayılı TTK ile, tek kişilik limited şirket kurulmasına imkan sağlanmıştır.

Limited ortaklıkların asgari sermayesi 10.000 TL olarak belirlenmiştir.

B. Ortaklar Kurulu Kararlarının Alınması ve Geçerliliği

Limited ortaklıklarda mevcut düzenleme, alınacak kararlar için kural olarak sermayenin yarısından fazlasının olumlu oyunu, özellikli durumlarda ise kanunun veya anasözleşmenin aradığı daha nitelikli yetersayıların varlığını şart koşmaktadır.

Yeni TTK, bu sisteme çeşitli yönlerden değişiklikler getirmektedir. İlk olarak yeni sistemde kural, tüm genel kurul kararlarının, toplantıda temsil edilen oyların salt çoğunluğuyla alınmasıdır (m. 620). İkinci olarak, kanunun ve anasözleşmenin öngördüğü hallerde, daha nitelikli yetersayılarla karar alınacaktır. Bu çerçevede kanun, önemli kararların sermayenin salt çoğunluğu ve her durumda genel kurulda temsil edilen oyların en az üçte ikisinin olumlu oyunun birarada bulunmasıyla alınacağını düzenlemektedir (m. 621).

Kanun, önemli kararlar arasında, işletme konusunun değiştirilmesini, oyda imtiyazlı payların yaratılmasını, esas sermaye artırımı gibi kararları saymaktadır. Anasözleşmeyle de önemli kararlar ve nitelikli yetersayılar öngörülebilir. Diğer yandan, genel kurul kararlarının hükümsüzlüğüne ilişkin kurallar için, anonim ortaklıklara ilişkin kurallara yollama yapılmıştır (m. 622).

C. Finansal Tablolar

Yeni TTK ile limited şirketlerin mali yapısı, anonim ortaklıklara uygulanacak kurallara bağlanmıştır. (m. 514-527). Bu bağlamda, limited şirketlerin de Türkiye Muhasebe Standartları marifetiyle uluslararası muhasebe standartlarına tabi kılınmıştır.

D. Denetim

Yeni TTK ile birlikte, anonim şirketin denetçiye ve işlem denetçileriyle denetime ve özel denetime ilişkin hükümleri limited şirkete de zorunlu kılınmıştır.

E. Sona Erme

Yeni TTK, mevcut kanunun sona ermeye ilişkin düzenlemelerini büyük ölçüde korumakla birlikte, belirli noktalarda daha ayrıntılı hükümler getirmektedir. Şirketin uzun süreden beri organsız kalması, bir sona erme sebebi olarak daha ayrıntılı bir şekilde düzenlenmiştir. (m. 636/2), Haklı sebeple çıkma ihtimali dışında ortaklıklardan birinin çıkma hakkını kullanması halinde, diğer ortakların çıkmaya katılması mümkün kılınmış (m. 639), ayrılma akçesi daha güvenilir kurallara bağlanmıştır (m. 642). Deloitte/Türkiye

6102 Sayılı Yeni Türk Ticaret Kanunu’na ulaşmak için tıklayınız.