Skip to content

Narrow screen resolution Wide screen resolution Auto adjust screen size Increase font size Decrease font size Default font size default color brick color green color
Kesin Mizan Bildirimi PDF Yazdır e-Posta
19 Mart 2011

Image

Maliye Bakanlığı, bilgi ve iletişim teknolojilerinde son yıllarda yaşanan gelişmelere bağlı olarak, mükelleflerden elektronik ortamda bazı beyanname, bildirim ve formlar almaktadır.

I- GİRİŞ

Bu suretle işlemlerin hızlı ve etkin bir şekilde yürütülerek daha kaliteli hizmet sunulması ve mükelleflerin vergisel uyumlarının artırılması amaçlanmaktadır.

Bu çerçevede yürütülen çalışmaların geliştirilmesi amacıyla Maliye Bakanlığı tarafından yayımlanan 403 Seri No.lu VUK Genel Tebliği[1] ile bilanço esasına göre defter tutan mükelleflerin 2010 ve izleyen dönemler için, Gelir İdaresi Başkanlığı İnternet adresinde verilen formata uygun olarak elektronik ortamda kesin mizanb[2] bildirimi verme zorunluluğu getirilmiştir.

Bu yazımızda, kesin mizan bildirimi verilmesine ilişkin usul ve esaslar açıklanacaktır.

II-YASAL DAYANAK:

213 sayılı Vergi Usul Kanunu’nun[3] “Bilgi Verme” başlıklı 148. maddesinde, kamu idare ve müesseseleri, mükellefler veya mükelleflerle muamelede bulunan diğer gerçek ve tüzelkişiler, Maliye Bakanlığının veya vergi incelemesi yapmaya yetkili olanların isteyecekleri bilgileri vermeye mecbur oldukları, aynı Kanunun “Devamlı Bilgi Verme” başlıklı 149. maddesinde ise, kamu idare ve müesseseleri (Kamu hizmeti ifa eden kurum ve kuruluşlar dahil) ile gerçek ve tüzelkişiler vergilendirmeye ilişkin olaylarla ilgili olarak Maliye ve Gümrük Bakanlığı ve vergi dairesince kendilerinden yazı ile istenecek bilgileri belli fasılalarla ve devamlı olarak yazı ile vermeye mecbur oldukları hükümleri yer almaktadır.

Aynı Kanun’un 5228 sayılı Kanunla[4] değişik mükerrer 257/1. bendinde, Maliye Bakanlığı’nın; Kanunun 149. maddesine göre devamlı bilgi vermek zorunda olanlardan istenilen bilgiler ile vergi beyannameleri ve bildirimlerin, şifre, elektronik imza veya diğer güvenlik araçları konulmak suretiyle İnternet de dâhil olmak üzere her türlü elektronik bilgi iletişim araç ve ortamında verilmesi, beyanname ve bildirimlerin yetki verilmiş gerçek veya tüzel kişiler aracı kılınarak gönderilmesi hususlarında izin vermeye veya zorunluluk getirmeye, beyanname, bildirim ve bilgilerin aktarımında uyulacak format ve standartlar ile uygulamaya ilişkin usul ve esasları tespit etmeye, bu zorunluluğu beyanname, bildirim veya bilgi çeşitleri, mükellef grupları ve faaliyet konuları itibarıyla ayrı ayrı uygulatmaya yetkili olduğu hükme bağlanmıştır. Maliye Bakanlığı, açıklanan bu yetki maddelerine istinaden vergi mükelleflerinin faaliyetlerine ilişkin bildirim ve form gönderme yükümlüğü getirmektedir.

Bu bildirimlerden biri, 1996 tarihinden itibaren yıllık faaliyet ve belge bildirimi olarak uygulamaya başlanan ve zaman içinde değiştirilerek halen uygulanan, mükelleflerin mal ve hizmet alış-satışlarına ilişkin bildirim formlarıdır. Daha önce kağıt ortamında verilmekte olan bildirimler, vergi beyannamelerin elektronik ortamda verilmeye başlanması ile birlikte bunlar da elektronik ortamda verilmeye başlanmıştır. Son olarak, verilen beyannamelerden bağımsız olarak, bilanço esasına göre defter tutan vergi mükelleflerinin belirli bir haddi (2010 yılı ve izleyen yıllar için 5.000,00 TL) aşan mal/hizmet alımlarını “Mal ve Hizmet Alımlarına İlişkin Bildirim Formu  (Form Ba)” ile mal ve hizmet satışlarını ise “Mal ve Hizmet Satışlarına İlişkin Bildirim Formu  (Form Bs)” ile her yıl bir kereye mahsus olmak üzere bildirmeleri yükümlülüğü getirilmiş, 01.01.2010 tarihinden itibaren de bu bildirimlerin her ay gönderilmesi öngörülmüştür. Söz konusu bildirim formlarının bildirimi yükümlülüğe ilişkin usul ve esaslar, muhtelif tarihlerde yayımlanan VUK Genel Tebliğlerinde belirlenmiştir[5].

Bu kez 403 Seri No.lu VUK Genel Tebliği ile bilanço esasına tabi mükelleflere 2010 yılı ve takip eden dönemler için elektronik ortamda kesin mizan bildirimi verme zorunluluğu getirilmiş ve söz konusu bildirimlerin gönderilmesinde uyulacak usul ve esaslar belirlemiştir. Böylece bu bildirimler kullanılmak suretiyle, risk analizi sistemi üzerinden yapılacak analizlerden hareketle incelemeye tabi tutulacak sektörler ve mükelleflerin belirlenmesi amaçlamaktadır.

III- KESİN MİZAM BİLDİRİMİNİN USUL VE ESASLARI:

Kesin mizam bildirim zorunluluğu getirilen mükelleflerin kapsamı, bildirimin şekli, dönemi ve zamanı, gönderilmesi ve diğer hususlara ilişkin usul ve esaslar aşağıda açıklanmıştır.

A- KESİN MİZAN BİLDİRİMİ VERMEK ZORUNDA OLAN MÜKELLEFLER

Bildirim verme zorunluluğu kapsamına;

- Bilanço esasına göre defter tutan gelir vergisi mükellefleri ile

- Kurumlar vergisi mükellefleri alınmıştır.

Ancak bilanço esasına göre defter tutmakla beraber faaliyet konuları itibariyle farklı muhasebe tekniğini kullanmak durumunda bulunan;

a) 5411 sayılı Bankacılık Kanunun 32.[6] maddesinde sayılan mükellefler,

b) 226 sayılı Finansal Kiralama Kanunu[7] hükümlerine göre faaliyette bulunan finansal kiralama ve faktoring şirketleri,

c) 90 sayılı Ödünç Para Verme İşleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararname[8] kapsamında yer alan Finansman Şirketleri,

d) 5684 sayılı Sigortacılık Kanunu’na[9] göre kurulan ve faaliyette bulunan sigorta şirketleri,

e) Sermaye Piyasası mevzuatı gereği faaliyette bulunan Menkul Kıymet Yatırım Fonları, Yatırım Ortaklıkları ve Aracı Kurumlar,

f) 4632 sayılı Bireysel Emeklilik Tasarruf ve Yatırım Sistemi Kanunu[10] kapsamındaki Emeklilik Yatırım Fonları ile Emeklilik Şirketleri,

Kesin Mizan Bildirimi verme yükümlülüğüne tabi değildirler.

Ayrıca, Gelir ve kurumlar vergisinden muaf olanlar da kesin mizan bildirimini vermeyeceklerdir.

Kesin mizan bildirimi yükümlülüğü dışında tutulan bu kurumlar, aynı zamanda faaliyet konuları itibariyle farklı muhasebe tekniğini kullanmak durumunda bulunduklarından, 1 Seri No.lu Muhasebe Sistemi Uygulama Genel Tebliği[11] ile belirlenen “Muhasebenin Temel Kavramları, Muhasebe Politikalarının Açıklanması ve Mali Tablolar İlkeleri” ne uymaları kaydıyla mezkur Tebliğ’in diğer mecburiyetlerini yerine getirmek zorunda olmadıkları öngörülmüştür.

Söz konusu Genel Tebliğin II. Bölümünde; Tek Düzen Muhasebe Sisteminin amacı, bilanço usulüne göre defter tutan gerçek ve tüzel kişilere ait teşebbüs ve işletmelerin faaliyet ve sonuçlarının sağlıklı ve güvenilir bir biçimde muhasebeleştirilmesi, mali tablolar aracılığı ile ilgililere sunulan bilgilerin tutarlılık ve mukayese edilebilirlik niteliklerini koruyarak gerçek durumu yansıtmasının sağlanması ve işletmelerde denetimin kolaylaştırılması olarak belirlenmiştir. Ayrıca,

- Muhasebenin temel kavramları,

- Muhasebe politikalarının açıklanması,

- Mali tablolar ilkeleri,

- Mali Tabloların Düzenlenmesi ve Sunulması,

- Tek Düzen Hesap çerçevesi, Hesap Planı ve hesap planı Açıklamaları,

Konularında ayrıntılı düzenlemeler yapılmıştır.

B- BİLDİRİMİN ŞEKLİ

Elektronik ortamda gönderilecek kesin mizanların formatı, Maliye Bakanlığınca belirlenmiş olup, 403 Seri No.lu VUK Genel Tebliğ ekinde yer alan ‘‘Kesin Mizan Bildirim Formatı’’ mükellefler tarafından doldurulması gereken 4 adet tablodan oluşmaktadır. Bunlar;

a) Genel Bilgiler: Bu bölümde idari bilgiler, mükellefin veya dar mükellef temsilcisine ilişkin bilgiler bulunmaktadır.

b) Kesin Mizan Bilgileri: Hesap kodu, hesap adı, borç toplamı, alacak toplamı, borç kalanı ve alacak kalanı sütunlarından oluşan cetveldir.

c) Bildirim Düzenleyen Bilgileri: Bildirimin hangi sıfatla verildiği ve bildirimi düzenleyen mükellef/SM/SMMM bilgileri bulunmaktadır.

d) Bildirimi Gönderen Bilgileri: Bildirimi gönderen SMM/SMMM ve YMM bilgilerin bulunduğu

Buna göre, kesin mizan bildirimi verme zorunluluğu getirilen ve 2 Sıra No.lu Muhasebe Sistemi Uygulama Genel Tebliği (MSUGT)[12] doğrultusunda serbest olarak açılan üçlü kod defteri kebir hesaplarını kullanan mükelleflerin kesin mizan bildirimleri, anılan Genel Tebliğ ekinde yer alan standart formata uygun olarak elektronik ortamda gönderilecektir. Bildirimlerini kesin mizan standart formatına uygun şekilde göndermeleri için serbest olarak açtıkları üçlü kod defteri kebir hesaplarını, hesap planında yer aldığı hesap grubunun altında düzenlenen “Diğer ......Hesabı” bulunması halinde bu hesaba aktarmaları, bu hesabın bulunmaması halinde ise aynı hesap grubunun altında uygun olan başka bir hesaba almaları gerekmektedir. Bu aktarma işlemi, muhasebe kayıtları yapılmadan sadece kesin mizan düzenlenirken dikkate alınacaktır.

Kesin mizan bildiriminde, tekli ya da ikili kod defteri kebir hesap gruplarının hiçbirine yer verilmeyecektir. Ayrıca, kullanılmayan hesaplar bildirimde boş bırakılacak sıfır yazılmayacaktır.

Bilindiği gibi, 01.01.1994 tarihinden geçerli olmak üzere yayımlanan 1 Seri No.lu Muhasebe Sistemi Uygulama Genel Tebliği (MSUGT) ekinde düzenlenen “Tek Düzen Hesap Çerçevesi, Hesap Planı ve Açıklamaları” bölümünde hesap grupları,

- Ana Hesap Grubu: Tekli,

- Hesap Grupları: İkili,

- Defteri Kebir hesapları: Üçlü olmak üzere,

3 grup olarak bölümlenmiş, isim ve kod numaraları itibariyle sıralanmıştır.

Buna göre, kesin mizan bildirimi, bu gruplardan sadece defteri kebir hesapları itibariyle düzenlenecektir. 2 Sıra No.lu MSUG Tebliğinde, hesap planında belirtilen hesap grubu ve defterikebir (büyük defter) hesaplarının isim, kod numaraları ve sıralamalarının değiştirilemeyeceği, hesap planında boş olarak görülen ikili kod hesap gruplarının, ekonomik gelişmeler ve ihtiyaçlar paralelinde Maliye Bakanlığınca kullandırılacağı,

Hesap planında boş olarak görülen üçlü kod hesapları ise, ana hesap grubu ile grup hesaplarının işleyiş ve mantığına uygun olmak, niteliği ve kapsamı itibariyle hesap planında belirlenmiş benzeri bir hesap bulunmamak, kullanıldığı taktirde ana hesap grubu ve hesap gruplarının bütünlük ve tutarlılığını bozmamak şartıyla kullanılabileceği açıklanmış ve ortaya çıkan ihtiyaçlar doğrultusunda hesap planında yeni hesap grupları ve defteri kebir hesapları oluşturulmuştur. Daha sonra, muhtelif tarihlerde yayımlanan MSUG Tebliğleri ile de, uygulamada ortaya çıkan ihtiyaçlar doğrultusunda hesap planına yeni hesaplar eklenmiştir.

C- KESİN MİZAN BİLDİRİM VERME ZAMANI

Kesin mizan bildirimi verme zorunluluğu getirilen;

- Gelir vergisi mükellefleri bildirimlerini 01 Mart -31 Mart tarihleri arasında,

- Kurumlar vergisi mükellefleri ise bildirimlerini 01 Nisan-30 Nisan tarihleri arasında elektronik ortamda vereceklerdir. Ayrıca,

- Özel hesap dönemine tabi olan mükellefler, kendi gelir veya kurumlar vergisi beyannamelerinin verilme süresi içinde,

- 5520 sayılı Kurumlar Vergisi Kanunu[13] hükümlerine göre tasfiyeye girmiş kurumların her bağımsız tasfiye dönemine ait kesin mizan bildirimleri, bu kurumların tasfiye memurlarınca tasfiye beyannamesinin verilme süresi içinde,

-Birleşme halinde, münfesih kurum veya kurumlara ait bildirimler bu kurumların fesih oldukları tarihteki kanuni temsilcileri tarafından birleşme beyannamesinin verilme süresi içinde,

-Devir halinde ise, münfesih kurumun o dönemdeki faaliyetlerine ilişkin bildirimler, münfesih kurumun unvanı ve vergi kimlik numarası yazılmak suretiyle devir alan kurum tarafından münfesih kurumun son bağlı olduğu vergi dairesine devir beyannamesini verme süresi içinde verilecektir.

Ayrıca, Kurumlar Vergisi Kanunun 19. maddesi uyarınca gerçekleştirilen tam bölünmelerde, münfesih kurumun bölünmenin gerçekleştiği dönemdeki faaliyetlerine ilişkin bildirim, münfesih kurumun varlıklarını devralan kurumlardan müteselsil sorumluluk kapsamında herhangi biri tarafından bölünme işlemine ilişkin kurumlar vergisi beyannamesinin verilme süresi içinde yapılacaktır.

Mükellefiyetin sona ermesi halinde bildirimler ise, mükellefin en son bağlı bulunduğu vergi dairesine kanunlarında yazılı beyanname verme süresi içinde verilecektir.

Bildirimlerin elektronik ortamda verilmesinde, bildirimlerin verilmiş sayılabilmesi için onaylama işleminin yapılması şarttır. Onaylama işlemi en geç, bildirimlerin verilmesi gereken ayın son günü saat 24.00’e kadar tamamlanmalıdır.

Bildirimlerin elektronik ortamda gönderilmesi zorunlu olduğundan, vergi dairelerince kâğıt ortamında verilen (elden veya posta ile) bildirimler hiçbir şekilde kabul edilmeyecektir.

D- BİLDİRİMLERİN ELEKTRONİK ORTAMDA GÖNDERİLMESİNE İLİŞKİN ESASLAR

Elektronik ortamdaki bildirimler;

- Kullanıcı kodu, parola ve şifre almış mükellefler tarafından yerine getiriliyorsa, bildirimi düzenleyen kısmına mükellefe ilişkin bilgiler, bildirimdeki YMM kısmına ise, varsa YMM’e ilişkin bilgiler,

- Bildirimlerin elektronik ortamda gönderilmesi işlemi, YMM’lerce gerçekleştirilecek ise, bildirimi düzenleyen kısmına varsa SM, SMMM’ e ait bilgiler yazılacak; bulunmaması halinde, bu kısma, mükellefe ait bilgiler, bildirimi gönderen kısmına ise bildirimi elektronik ortamda gönderen YMM bilgileri,

- Bildirimlerin elektronik ortamda gönderilmesi işlemi, SM, SMMM tarafından gerçekleştirilecek ise, bildirimi düzenleyen kısmına SM, SMMM bilgileri, YMM kısmına ise varsa YMM’ e ait bilgiler yazılacaktır.

E- DÜZELTME İŞLEMLERİ

Elektronik ortamda bildirimlerin onaylanmasından sonra, hatalı verildiği anlaşılan bildirimler için düzeltme bildirimi verilmesi gerekmektedir.

Düzeltme işleminde ilk bildirim tamamen iptal edilmekte ve ikinci defa verilen bildirim geçerli kabul edilmektedir. Bu sebeple, düzeltme yapması gereken mükelleflerin, yeni bildirimi, daha önce bildirimde bulunulmamış gibi tüm bilgileri içerecek şekilde doldurmaları gerekmektedir.

Düzeltme bildiriminin elektronik ortamda, kesin mizan bildiriminin verilme süresinden sonra verilmesi durumunda Vergi Usul Kanunun mükerrer 355. maddesinin düzeltme bildirimlerine ilişkin hükümleri dikkate alınarak, bildirimi verme süresine bağlı olarak ceza uygulanacaktır.

Bilindiği gibi, Vergi Usul Kanunun mükerrer 355. maddesi uyarınca, elektronik ortamda verilme zorunluluğu getirilen bildirim veya formlara ilişkin olarak süresinden sonra düzeltme amacıyla verilen bildirim ve formların, belirlenen sürelerin sonundan itibaren 10 gün içinde verilmesi halinde özel usulsüzlük cezası kesilmemekte, takip eden 15 gün içinde verilmesi halinde ise kesilmesi gereken özel usulsüzlük cezasının 1/5 oranında, bu sürenin de geçmesi halinde verilecek düzeltme amaçlı bildirim ve formlar için 1/1 oranında (2011 yılı için 1.070 TL) özel usulsüzlük cezası uygulanmaktadır. Düzeltme amaçlı verilen kesin mizan bildiriminde de açıklanan uygulama geçerli olacaktır.

F- DİĞER HUSUSLAR VE CEZAİ YAPTIRIM

Bildirimlerin verileceği tarihten önce bağlı oldukları vergi dairesi değişen mükelleflerin bildirimleri, halen bağlı olunan vergi dairesinin mükellefi olarak gönderilecektir.

2010 yılı içerisinde faaliyetlerini terk eden mükellefler ise, 2010 yılında faaliyette bulundukları döneme ilişkin bildirimlerini, en son bağlı oldukları vergi dairesine elektronik ortamda göndereceklerdir.

Bildirimlerini elektronik ortamda belirlenen süre içinde vermeyen veya eksik ya da yanıltıcı bildirimde bulunan mükellefler hakkında, Vergi Usul Kanunun mükerrer 355. maddesi hükmü uyarınca özel usulsüzlük cezası kesilecektir.

Buna göre, bildirimlerini elektronik ortamda belirlenen süre (normal ve düzeltme süreleri içinde) içinde vermeyen veya eksik ya da yanıltıcı bildirimde bulunan mükellefler hakkında Vergi Usul Kanunun mükerrer 355. maddesi hükmü uyarınca (2011 yılı için 1.070,00 TL) özel usulsüzlük cezası uygulanır.

Kesin mizan bildirimi uygulamasının başlaması ile birlikte bilanço esasına tabi gelir vergisi mükelleflerinin gelir vergisi beyannamesi ekinde yer alan “Performans Derecelendirme Bildirimi” ve kurumlar vergisi beyannamesinin ekinde yer alan “Mali Bilgiler” bölümleri beyanname ekinden çıkartılarak, bunların düzenleme zorunluluğu kaldırılmıştır.

Bilindiği gibi, 213 sayılı Vergi Usul Kanunu’nun 149 ve mükerrer 257. maddelerinin Maliye Bakanlığına verdiği yetkiye dayanılarak yayımlanan 329 Sıra No.lu VUK Genel Tebliği ile[14] ticari, zirai ve mesleki kazançları dolayısıyla gerçek usulde vergilendirilen gelir vergisi mükellefleri ile kurumlar vergisi mükellefleri için, “Performans Derecelendirme Bildirimi”(FAVÖK) verme zorunluluğu getirilmiş, söz konusu bildirimin 2003 yılı gelirlerinin beyanından itibaren başlamak üzere, her yıl gelir ve kurumlar vergisi beyannameleri ile birlikte, beyannamelerin verilme süreleri içinde bağlı bulunulan vergi dairesine verilmesi öngörülmüştü.

Performans derecelendirme bildirimi doldurulmasına ilişkin açıklamalar, 04.03.2004 tarih ve GVK-19/2004-11 sayılı Gelir Vergisi Sirkülerinde yapılmıştır.

Performans derecelendirme bildirim zorunluluğu 03.03.2005 tarih ve VUK-16/2005-3 sayılı Vegi Usul Kanunu Sirküleri ile kaldırılmış olup, 2004 yılı gelirlerinin beyanından itibaren başlamak üzere; düzenlenecek Kurumlar Vergisi Beyannamesinde (e-Beyanname dahil) mükellefler tarafından doldurulmak üzere, performans verilerine ilişkin “Mali Bilgiler” bölümüne yer verildiğinden, performans derecelendirme bildirimi uygulamasına gerek kalmamıştır.

Tekdüzen Hesap Planına Göre Mali Bilgiler bölümünün doldurulmasına ilişkin açıklamalar, yıllık kurumlar vergisi beyannamesinin düzenlenmesi hakkında yayımlanan 11.04.2005 tarih ve KVK-17/2005-5 sayılı Kurumlar Vergisi Sirküleri ve 05.04.2007 tarih ve KVK-6/2007-1 sayılı 5520 sayılı Kurumlar Vergisi Kanunu Sirkülerinde yapılmıştır.

e-Beyannamede “Mali Bilgiler” bölümü, bilanço hesabı ile işletme hesabına göre defter tutanlar için ayrı bölümler halinde hazırlanmış ve e-Beyanname ekinde yer alan cari vergilendirme dönemine ilişkin tip bilanço ve gelir tabloları esas alınarak doldurulması öngörülmüştü.

III- SONUÇ

Maliye Bakanlığı, Vergi Usul Kanunu’nun mükerrer 257/1. maddesinin kendisine vermiş olduğu yetkiye dayanarak, vergi mükelleflerinin faaliyetlerine ilişkin bildirim ve form gönderme yükümlüğü getirmektedir. Böylece, bilgi ve iletişim teknolojilerinde son yıllarda yaşanan gelişmelere bağlı olarak, mükelleflerden elektronik ortamda bazı beyanname, bildirim ve formlar alınmak suretiyle işlemlerin hızlı ve etkin bir şekilde yürütülerek daha kaliteli hizmet sunulması ve mükelleflerin vergisel uyumlarının artırılması amaçlanmaktadır.

Ayrıca, bu bildirimler kullanılmak suretiyle, risk analizi sistemi üzerinden yapılacak analizlerden hareketle incelemeye tabi tutulacak sektörler ve mükelleflerin belirlenmesi öngörülmektedir.

Bu çerçevede yürütülen çalışmaların geliştirilmesi amacıyla, 403 Seri No.lu VUK Genel Tebliği ile bilanço esasına göre defter tutan mükelleflerin 2010 ve izleyen dönemler için, Gelir İdaresi Başkanlığı internet adresinde verilen formata uygun olarak elektronik ortamda kesin mizan bildirimi verme zorunluluğu getirilmiş olup, söz konusu bildirimin verilmesine ilişkin usul ve esaslar, yazımızın önceki bölümlerine açıklanmıştır.

Süleyman TURAN*

Yaklaşım

(*)        E. Vergi Denetmeni, YMM

[1]  19.01.2010 tarih ve 27820 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanmıştır.

[2]  Mizan: Muhasebede kontrol aracı olarak kullanılan, hesapların belli tarihlerde tekrar incelendikten sonra, borç ve alacak toplamlarıyla bakiyelerinin bir tabloya toplu bir şekilde yazılmasıyla oluşan özet bir tablodur. Mizan, hesapların gerçek duruma uygun olup olmadığını, kurallarına göre çalıştırılıp çalıştırılmadığını da kontrol etmemizi sağlar. Mizan, aylık, genel geçici ve kesin mizan olmak üzere üç şekilde düzenlenebilir.

Aylık Mizan: Yevmiye defteri kayıtlarını defterikebire geçirdikten sonra genellikle ay sonlarında kontrol amacı ile düzenlenir. Genel Geçici Mizan: 31 Aralık tarihinde düzenlenen, aylık mizanlardan farklı olmamakla beraber bütün muhasebe dönemini kapsayan mizandır. Bu mizana aralık ayı mizanı da denir.

Kesin Mizan: Dönem sonu işlemleri ile ilgili yevmiye ve defterikebir kayıtları yapılarak hesapların defterikebir bakiyeleri, envanter sonuçlarına göre düzeltildikten sonra yani dönem sonu ile ilgili kayıtlardan sonra düzenlenen mizandır.

[3]  10.01.1961 tarih ve 10703 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanmıştır.

[4]  31.07.2004 tarih ve 25539 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanmıştır.

[5]  Bilanço esasına göre defter tutan mükelleflerin söz konusu bildirim formlarını, 2010 yılı ve izleyen yılların aylık dönemler itibariyle bildirmelerine ilişkin usul ve esaslar, en son 04.02.2010 tarih ve 27483 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanan 396 Seri No.lu VUK Genel Tebliğinde belirlenmiştir.

[6]  01.11.2005 tarih ve 25893 Mükerrer sayılı Resmi Gazete’de yayımlanmıştır.

[7]  28.07.1985 tarih ve 18795 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanmıştır.

[8]  06.10.1983 tarih ve 18183 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanmıştır.

[9]  14.06.2007 tarih ve 26552 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanmıştır.

[10] 07.04.2001 tarih ve 24366 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanmıştır.

[11] 26.12.1992 tarih ve 21447 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanmıştır.

[12] 16.12.1993 tarih ve 21790 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanmıştır.

[13] 21.06.2006 tarih ve 26205 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanmıştır.

[14] 28.02.2004 tarih ve 25387 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanmıştır.