Skip to content

Narrow screen resolution Wide screen resolution Auto adjust screen size Increase font size Decrease font size Default font size default color brick color green color
Torba Kanun Tasarısındaki Düzenlemeyle Birlikte Kısa Çalışma ve Kısa Çalışma Ödeneği PDF Yazdır e-Posta
26 Mart 2011

Image

4857 sayılı İş Kanunu ile çalışma hayatımıza girmiş olan kısa çalışma ve kısa çalışma ödeneği (md. 65), İş Kanunu’nda yaklaşık 5 yıl süreyle yer aldıktan sonra 15.05.2008 tarih ve 5763 sayılı Kanunla (md. 18) 4447 sayılı İşsizlik Sigortası Kanunu’na ek 2. madde olarak ilave edilmiş bulunmaktadır.

I- GİRİŞ

Halen 4447 sayılı Kanun’da yer almaya devam eden kısa çalışma ve kısa çalışma ödeneğinde torba kanun tasarısı olarak adlandırılan Bazı Alacakların Yeniden Yapılandırılması ile Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu ve Diğer Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı ile değişiklik öngörülmektedir.

Bu makalemizde, kısa çalışma ve kısa çalışma ödeneği mevcut hali ve torba kanun tasarısında değişiklik öngören haliyle birlikte ele alınıp, değerlendirilecektir.

II- MEVCUT DÜZENLEME VE ÖNGÖRÜLEN YENİ DÜZENLEME

A- 4447 SAYILI KANUN’DAKİ MEVCUT DÜZENLEME

1- Kısa Çalışma Yapılmasını Gerektiren Nedenler

İşsizlik Sigortası Kanunu’nda kısa çalışma yapılmasını gerektiren iki neden öngörülmüş bulunmaktadır. Bunlardan birincisi genel ekonomik kriz, ikincisi ise zorlayıcı sebeptir.

Ancak bu iki neden kısa çalışma konusu sayılmakta ve bu iki nedene dayanan durum için diğer koşulların taşınması kaydıyla kısa çalışma ödeneği ödenmesi söz konusu olabilmektedir.

2- Kısa Çalışma Yapılmasının Koşulları

4447 sayılı Kanun’da, genel ekonomik kriz veya zorlayıcı sebeplerle işyerindeki haftalık çalışma sürelerinin geçici olarak önemli ölçüde azalması (Kanun’da önemli ölçüde azaltılma konusunda süre öngörülmemekle birlikte, Yönetmelikte(1) bu 3 ay olarak düzenlenmiştir) veya işyerindeki faaliyetin en az 4 hafta süreyle tamamen ya da kısmen geçici olarak durması durumu kısa çalışma koşulu olarak kabul edilmektedir.

4857 sayılı Kanun’a göre genel bakımdan çalışma süresinin haftada en fazla 45 saat olduğu dikkate alındığında, 4 haftalık çalışma süresi 45 x 4= 180 saat etmektedir. Bu, işyerindeki faaliyetin tamamen veya kısmen geçici olarak durması hali için geçerli olan bir durumdur. Haftada en fazla 45 saat olan çalışma süresinin en az 1/3 oranında azalması 15 saat azalması anlamı taşıdığından, haftada 15 saatlik azalmanın 3 aylık (12 haftalık) karşılığının da yine 15x12= 180 saate tekabül ettiği görülmektedir. Buradan, Kanun koyucunun kısa çalışma yapılması için 180 saat mantığını esas aldığı anlaşılmaktadır.

3- Kısa Çalışma İçin Başvurma

1 ve 2. maddelerde belirtilen koşulları taşıyan işveren,  durumu gerekçeleriyle birlikte Türkiye İş Kurumu’na ve varsa toplu iş sözleşmesi tarafı sendikaya durumu bildirmektedir.

4- Kısa Çalışma Yapılan Süre

Kısa çalışma süresi, en fazla 3 ay yapılabilmektedir. Zorlayıcı sebebin 3 aylık süreden önce ortadan kalkması halinde kısa çalışmanın zorlayıcı sebebin ortadan kalkmasıyla sona erdirilmesi gerekmektedir.

En fazla üç aylık kısa çalışma süresi, 28.02.2009 tarihinden geçerli olmak üzere 18.02.2009 tarih ve 5838 sayılı, 28.01.2010 tarih ve 5951 sayılı Kanunlarla 2008, 2009 ve 2010 yılları için uygulanmak üzere 6 aya çıkarılmış bulunmaktadır.

Ayrıca, aynı Kanunla (5838 sayılı Kanun) kısa çalışma süresini 6 ay uzatma konusunda Bakanlar Kurulu’na yetki verilmiş olup, Bakanlar Kurulu’nun 22.06.2009 tarih ve 2009/15129 sayılı(2), 01.03.2010 tarih ve 2010/180 sayılı Kararlarıyla(3) kısa çalışma süresi 6 ay süreyle uzatılmıştır.

5- Kısa Çalışma Ödeneği Miktarı

Kısa çalışma ödeneği miktarının, işsizlik ödeneği miktarı kadar olduğu Kanunla düzenlenmiş durumdadır. Buna göre, işyerindeki faaliyetin tamamen veya kısmen geçici olarak durduğu her ay için Türkiye İş Kurumu (İŞKUR) tarafından işçiye sigortalının son dört aylık prime esas kazançları dikkate alınarak hesaplanan günlük ortalama brüt kazancının % 40’ı oranında her bir gün için kısa çalışma ödeneği ödenmektedir. Bu şekilde hesaplanan işsizlik ödeneği miktarı, 4857 sayılı İş Kanunu’nun 39. maddesine göre onaltı yaşından büyük işçiler için uygulanan aylık asgari ücretin brüt tutarının % 80’ini geçememektedir. Kısa çalışma ödeneği ödenen süre için İŞKUR ayrıca işçinin genel sağlık sigortası primini ödemektedir.

5838 ve 5951 sayılı Kanunlar gereğince kısa çalışma ödeneği miktarı 2008, 2009 ve 2010 yılları için % 50 oranında artırılarak ödenmektedir. Bu durumda günlük brüt asgari ücretin en az % 60’ı ve en çok % 120’si kadar olmak üzere ay içinde işyerinde çalışılmayan günle çarpımı kadar kısa çalışma ödeneği ödemesi gerçekleştirilmektedir.

Örnek-1: 01.12.2010 tarihinde başlayan bir kısa çalışmadan dolayı işyerinde bir ay içinde hiç çalışma yapılmaması durumunda; son 4 aylık primi asgari ücretten ödenmiş olan bir işçiye 456,30 TL (damga vergisi hariç), son 4 aylık primi tavandan ödenmiş olan bir işçiye ise 912,60 TL (damga vergisi hariç) kısa çalışma ödeneği ödenecektir. Kısa çalışma ödeneği ödenen işçinin söz konusu 30 günlük süreye ait genel sağlık sigortası primi ayrıca İŞKUR’ca fondan Sosyal Güvenlik Kurumu’na yatırılmaktadır.

Örnek-2: 01.12.2010 tarihinde başlayan bir kısa çalışmadan dolayı işyerinde bir ay içinde 15 gün tam çalışma yapılması, 15 gün de çalışma yapılmaması durumunda;  son 4 aylık primi asgari ücretten ödenmiş olan bir işçiye 760,50 x %60= 456,30/30x15= 228,15 TL (damga vergisi hariç),  son 4 aylık primi tavandan ödenmiş olan bir işçiye ise 760,50 x %120= 912,60/30x15= 456,30 TL (damga vergisi hariç) kısa çalışma ödeneği ödenmesi söz konusu olacaktır. Kısa çalışma ödeneği ödenen işçinin söz konusu 15 günlük süreye ait genel sağlık sigortası primi ayrıca İŞKUR’ca fondan Sosyal Güvenlik Kurumu’na yatırılmaktadır. Tam çalışma yapılan 15 günlük işçi ücreti, kısa ve uzun vadeli sosyal güvenlik primiyle birlikte işveren tarafından karşılanmaktadır.

6- Kısa Çalışma Ödeneğine Hak Kazanma Koşulları

Kısa çalışmanın başladığı tarihte ilgili işyerinde çalışan ve kısa çalışmanın başladığı tarihte, son 3 yıl içinde son 120 günü kesintisiz olmak üzere en az 600 gün işsizlik sigortası primi ödeme koşullarını yerine getiren işçiler kısa çalışma ödeneğinden yararlanabilmektedir.

7- Kısa Çalışma Ödeneğinin Mahsup Durumu

Kısa çalışma ödeneği ödemesi yapılan sürenin 6 aya kadar olan kısmı (6 ay dahil) daha sonra işsiz kalınması durumunda ödenecek olan işsizlik ödeneği süresinden mahsup edilmemektedir.

Ancak, Bakanlar Kurulu’nun 22.06.2009 tarih ve 2009/15129 sayılı, 01.03.2010 tarih ve 2010/180 sayılı Kararlarıyla uzatılmış olan 6 ay için yapılan kısa çalışmaya ait kısa çalışma ödeneği ödemesi ise, daha sonra işsiz kalınması durumunda yararlanılacak olan işsizlik ödeneği süresinden mahsup edilmektedir.

B- TORBA KANUN TASARISINDA ÖNGÖRÜLEN DÜZENLEME

1- Kısa Çalışma Yapılmasını Gerektiren Nedenler

Torba Kanun tasarısında kısa çalışma yapılmasını gerektiren nedenler, ikiden dörde çıkarılmış bulunmaktadır. Bunlar; genel ekonomik kriz ve zorlayıcı sebeptir. Zorlayıcı sebebe, bölgesel kriz ve sektörel kriz ilave edilmiş görünmektedir.

2- Kısa Çalışma Yapılmasının Koşulları

Tasarıda,  genel ekonomik kriz, zorlayıcı sebep, bölgesel veya sektörel kriz nedenleriyle işyerindeki haftalık çalışma sürelerinin geçici olarak önemli ölçüde azaltılması veya işyerindeki faaliyetin tamamen ya da kısmen geçici olarak durdurulması halleri kısa çalışma yapılma koşulu olarak kabul edilmektedir.

Mevcut Kanun’da bulunan en az 4 haftalık diğer bir deyişle 180 saatlik işin durması koşulu kaldırılmış görünmektedir.

3- Kısa Çalışma İçin Başvurma

1 ve 2. maddelerde belirtilen koşulları taşıyan işveren,  durumu gerekçeleriyle birlikte Türkiye İş Kurumu’na ve varsa toplu iş sözleşmesi tarafı sendikaya durumu bildirmektedir.

4- Kısa Çalışma Yapılan Süre

Tasarıda, kısa çalışma süresi en fazla 3 ay olarak öngörülmektedir. Kısa çalışma süresini 6 aya kadar uzatma konusunda Bakanlar Kurulu’na yetki verilmiş bulunmaktadır.

Yine tasarıda, mevcut ek 2. maddede bulunan düzenlemede olduğu gibi, zorlayıcı sebeplerle işyerinde faaliyetin tamamen veya kısmen geçici olarak durması halinde, kısa çalışma ödeneği ödemelerinin 4857 sayılı Kanun’un 24. maddesinin (III) numaralı bendinde yer alan   (İşçinin çalıştığı işyerinde bir haftadan fazla süre ile işin durmasını gerektirecek zorlayıcı sebeplerin ortaya çıkması) ve aynı Kanun’un 40. maddesinde yer alan (24 ve 25. maddelerin (III) numaralı bentlerinde gösterilen zorlayıcı sebepler dolayısıyla çalışamayan veya çalıştırılmayan işçiye bu bekleme süresi içinde bir haftaya kadar her gün için yarım ücret ödenmesi) bir haftalık süreden sonra başlayacağı belirtilmektedir.

5- Kısa Çalışma Ödeneği Miktarı

Kısa çalışma ödeneği miktarı,  işyerindeki faaliyetin tamamen veya kısmen geçici olarak durduğu her ay için Türkiye İş Kurumu (İŞKUR) tarafından işçiye sigortalının son oniki (mevcut düzenlemede bu dört aydır) aylık prime esas kazançları dikkate alınarak hesaplanan günlük ortalama brüt kazancının % 60’ı oranında her bir gün için kısa çalışma ödeneği ödenmesi öngörülmektedir. Bu şekilde hesaplanan işsizlik ödeneği miktarı, 4857 sayılı İş Kanunu’nun 39. maddesine göre onaltı yaşından büyük işçiler için uygulanan aylık asgari ücretin brüt tutarının % 150’sini (5838 ve 5951 sayılı Kanunlarla bunun 2008, 2009 ve 2010 yılları için % 120 olarak uygulanması hüküm altına alınmıştır) geçememektedir. Kısa çalışma ödeneği ödenen süre için İŞKUR’ca ayrıca işçinin genel sağlık sigortası primi ödenmektedir.

6- Kısa Çalışma Ödeneğine Hak Kazanma Koşulları

İlgili işyerinde çalışan ve kısa çalışmanın başladığı tarihte, hizmet akdinin feshi dışında son 3 yıl içinde son 120 günü kesintisiz olmak koşuluyla en az 600 gün işsizlik sigortası primi ödeme koşullarını yerine getiren işçiler kısa çalışma ödeneğinden yararlanabilmektedir.

7- Kısa Çalışma Ödeneğinin Mahsup Durumu

Torba tasarıyla getirilen düzenlemeye göre, kısa çalışma ödeneği olarak yapılan ödemeler, daha sonra işsiz kalınması durumunda ödenecek olan işsizlik ödeneği süresinden mahsup edilmektedir.

Buna göre, 3 ay kısa çalışma yapılan bir işyerinde kısa çalışma ödeneğinden yararlanan bir işçi, daha sonra işsizlik ödeneğine hak edecek şekilde işten çıkarılması durumunda işsizlik sigorta primi ödeme süresi itibarıyla 10 aylık işsizlik ödeneğine hak kazanması durumunda kısa çalışma ödeneği aldığı 3 ayın mahsubundan sonra kalan 7 ay süreyle, 8 aylık işsizlik ödeneğine hak kazanması durumunda kısa çalışma ödeneği aldığı 3 ayın mahsubundan sonra kalan 5 ay süreyle işsizlik ödeneği alabilecektir.

Torba kanun tasarısı madde gerekçesinde, Bakanlar Kurulu’na yetki verilmesi ile ilgili olarak; uygulamalara hız ve etkinlik kazandıracağı düşünülerek, kısa çalışma süresinin uzatılması ile ödeneğin mahsup edilip edilemeyeceğine karar verilmek üzere Bakanlar Kurulu’na yetki verildiği belirtilmektedir. Madde gerekçesinde bu şekilde belirtilse de, kanun tasarısının 73. maddesinin dördüncü fıkrasının son cümlesinde “Kısa çalışma ödeneği olarak yapılan ödemeler başlangıçta belirlenen işsizlik ödeneği süresinden düşülür.” şeklinde kesin hüküm konulup, altıncı fıkrada “Bu maddede yer alan kısa çalışma ödeneğinin süresini altı aya kadar uzatmaya ve işsizlik ödeneğinden mahsup edilip edilmeyeceğini belirlemeye Bakanlar Kurulu yetkilidir.” denilmesi, Bakanlar Kurulu’na torba tasarıyla; kısa çalışma ödeneği süresinin 6 aya kadar uzatma konusunda ve uzatma yapılan süreye ait kısa çalışma ödeneğinin, işsizlik ödeneği süresinden düşülüp düşülmeyeceğini belirleme konusunda yetki verilmiş bulunduğunu ortaya çıkartmaktadır.

8- Hatalı Bilgi ve Belge Verilmesine İstinaden Yapılan Kısa Çalışma Ödeneği

İşverenin hatalı bilgi ve belge vermesi sonucu fazla ödeme olarak yapılan kısa çalışma ödeneği ve genel sağlık sigortası primi ödemelerinin, torba tasarıdaki düzenlemeye göre, ödemenin yapıldığı tarihten itibaren hesaplanacak yasal faiziyle birlikte işverenden tahsil edilmesi söz konusu olacaktır. Halen yürürlükte bulunan Kanun’da yer almayan bu düzenleme, hatalı ve/veya yanlış bilgi ve belge verilmesi durumunda genel hükümlere göre hareket edilmesini engellemesi ve işveren için caydırıcı bir rol oynaması açısından önem taşımaktadır.

III- SONUÇ

4857 sayılı İş Kanunu ile çalışma hayatımıza girmiş olan kısa çalışma ve kısa çalışma ödeneği, İş Kanunu’nda yaklaşık 5 yıl süreyle yer aldıktan sonra 15.05.2008 tarih ve 5763 sayılı Kanun’un 18. maddesiyle 4447 sayılı İşsizlik Sigortası Kanunu’na ek 2. madde olarak ilave edilmiş bulunmaktadır.

Bu düzenleme, torba kanun tasarısı olarak adlandırılan Bazı Alacakların Yeniden Yapılandırılması ile Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu ve Diğer Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı ile değiştirilmektedir.

Önce TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu’nda, 03.02.2011 tarihinde de TBMM Genel Kurulu’nda görüşülerek, TBMM Genel Kurulu’ndan torba kanun tasarısının 73. maddesi olarak geçmiş olan düzenlemede, mevcut düzenlemenin dışında, sektörel veya bölgesel kriz de kısa çalışma yapılacak ve kısa çalışma ödeneği ödenmesini gerektiren hususlar arasına alınmaktadır.

Eksik, hatalı ve yanlış bilgi ve belge sonucu kısa çalışma ödeneği ödenmesine sebebiyet veren işveren için İş Kanunu’nun 104. maddesinde olduğu şekilde bir yaptırım getirilmemektedir. Ancak, hatalı bilgi ve belge nedeniyle kısa çalışma ödeneği ödenmesine sebebiyet veren işverenden yapılan fazla ödemelerin yasal faiziyle birlikte tahsil edileceğine tasarıda yer verilmiş bulunmaktadır.

Kısa çalışma ödeneğine ilişkin düzenlemede/düzenlemelerde yer alması gerekli ve/veya faydalı görülen diğer hususlara bir başka makalemizde yer verilecektir.

İşverenler için işçilerin işte kalmasını sağlayıcı önemli tedbirlerden olan ve emniyet sibobu görevini yerine getiren kısa çalışma ve kısa çalışma ödeneği gibi tedbir ve sibopların artırılması -mevsimlik çalışma ödeneği gibi- kanun metinlerinin farklı algılamalara neden olmayacak şekilde net ve açık düzenlenmesi dilek ve beklentimizle…

 

Raşit ULUBEY

Yaklaşım

 

*         İŞKUR Başmüfettişi, İstihdam Dairesi Eski Başkanı

(1)  13.01.2009 tarih ve 27109 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanmıştır.

(2)  02.07.2009 tarih ve 27276 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanmıştır.

(3)  11.03.2010 tarih ve 27518 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanmıştır.