Mal ve hizmet aldığınız firmalardan sorumlu muyuz? |
|
|
|
28 Mart 2011 |
Çoğu zaman anlamakta güçlük çekilen ve zaman zaman mükellefleri kaçakçılık cezaları ile karşı karşıya bırakan sahte ve muhteviyatı itibariyle yanıltıcı belgeden bahsedeceğiz bu hafta.
Ne böyle bir kanun var ne de böyle bir kanun çıkacak. Ancak yine de mal ve hizmet satın aldığınız firmaların vergi ödevlerini yerine getirip getirmemeleri alıcıları da etkiliyor. Geçmiş yıllara ilişkin yapılan bir mal veya hizmet alımı karşılığında alınan faturanın sahte olduğu iddiası ile karşı karşıya kalabilirsiniz. Bu durumda kalan firmalar en iyimser haliyle daha önce ödemiş oldukları KDV'yi tekrar ödemek zorunda kalıyorlar. Daha ilerisi olursa durum vahim! Çoğu zaman anlamakta güçlük çekilen ve zaman zaman mükellefleri kaçakçılık cezaları ile karşı karşıya bırakan sahte ve muhteviyatı itibariyle yanıltıcı belgeden bahsedeceğiz bu hafta. Kaçakçılık cezası yanında hapis cezası da var Vergi incelemelerinde sahte belge veya muhteviyatı itibariyle yanıltıcı belge kullandığı somut olarak maddi delillerle, net ve açık olarak tespit edilen mükellefler hakkında suç duyurusunda bulunuluyor. Naylon fatura düzenlenmesi ya da kullanılması durumunda, hem "üç kat kaçakçılık cezası" hem de "üç yıla kadar hapis cezası" uygulanıyor. İspatı önemli İncelemelerin geçmiş yıllara yönelik olarak yapılması bazı hususların ispatını güçleştirebiliyor. Kaldı ki çoğu zaman iyi niyetli mükellefler ticari hayatın normal seyrinde bilmeyerek de naylon fatura kullanmış olabilir. Ancak firmalar gerçekten alımları ile ilgili kişilerden doğru fatura alsalar bile bu tür iddialara maruz kalabiliyor. Firmaları bu anlamda koruyacak en önemli mekanizmalardan biri Yeminli Mali Müşavirlik müessesesi. Firmanın alışlarına ilişkin iş ve işlemler ile alım yapılan firmaların vergisel yükümlülükleri yerine getirip getirmediği Yeminli Mali Müşavirler tarafından kontrol edilebilir. Mükellefiyet kaydı var mı? Sürekli alım yapmadığınız firmayı tanımamanız normal. Ancak ileride sıkıntı yaşanmaması için bu konuda hassas olunması ve basiretli bir tüccar mantığı ile hareket edilmesi gerekir. Öncelikle alım yaptığınız firmanın gerçekten vergi mükellefiyet kaydı var mı? Bu kadarda olur mu demeyin. Çünkü bu tür alımlar gerçek olmasına rağmen vergi mükellefiyeti kapanmış veya resen mükellefiyeti silinmiş firmaların elde kalan faturaları kullanılabilir. Önemli bir kısmının nedeni mükellefiyetlerin resen terk edilmesi Bu durumu biraz açalım. Zor duruma düşen firmalar vergi beyannamelerini vermemekte veya vergi borcunu ödeyemez hale gelmekte. Bu durumda olan iyi niyetli mükellef kaydının silinmesini istiyor. Ancak vergi dairesi mükellefin vergi borcunu ödemeden mükellefiyet kaydının silinmesine izin vermiyor. Zaten zor durumda olan firma sahibi böyle bir vergi borcunu ödeyemeyeceği için bir daha vergi dairesine gitmiyor ve işletmesini kapatıp ortadan kayboluyor. Vergi dairesi birkaç yoklama yaptıktan sonra mükellefi bulamadığı ve işyeri kapalı olduğu için mükellefiyet kaydını resen siliyor. Burada kadar her şey tamam. Ancak asıl problem bundan sonra başlıyor. Kaydı resen silinen mükellef vergi dairesine daha önce bastırıp elinde bulundurduğu faturaları teslim etmesi ve vergi dairesinin bunları imha etmesi gerekir. Vergi dairesinin ilgili mükellefin kaydını resen silmesi ve elinde faturaları bulundurması nedeni ile bu kişiden alım yapan firmalar sahte ve muhteviyatı itibariyle yanıltıcı belge kullanma iddiası ile incelemeye alınıyor. Satıcı vergi mükellefiyetlerini yerine getirmediği için bilerek sahteci gibi görünüyor Bu durumda olanlar gerçekten faaliyet göstermesine rağmen vergi ödemeyerek faaliyetlerine devam ediyor. Tahsil ettikleri KDV'lerini ve diğer vergilerini beyan etmiyorlar. Bu firmalar bir süre sonra incelemeye alınıyor. İnceleme sonucunda normal olan mükellefin geçmişte ödemesi gerekip de beyan edip ödemediği vergilerin gecikme faizi ve cezaları ile birlikte ödemesi. Ancak bu rakamlar beş yıllık zaman aşımı süresinde her yıl için yapıldığını düşünürseniz ortaya nasıl bir rakam çıkacağını tahmin edebilirsiniz. Bu rakamlarla karşılaşmak istemeyen mükellef kendisini naylon fatura düzenleyicisi gibi gösteriyor. Son beş yıllık KDV ve Kurumlar Vergisi ile bunların gecikme faizleri ve cezalarının toplamını dikkate aldığı zaman gerekirse ticari faaliyetini sonlandırmayı göze alıyor. Nedeni ise sahte fatura düzenleyen mükelleflerin vergi yüklerinin daha düşük olması. Yargı kararlarına göre sahte fatura ticareti yapan kişilerin elde ettikleri gelir düzenledikleri fatura tutarının % 2'si kadar. Bir taraftan gerçekten mal ve hizmet satışları nedeni tahsil ettiği % 18'lere varan KDV ve elde ettiği kazancın % 20'si oranında Kurumlar Vergisi, diğer tarafta toplam hâsılatı üzerinden hesaplanacak sadece % 2'lik kazanç üzerinden ödenecek gelir Vergisi ve KDV. Ancak olan bu firmadan mal ve hizmet alanlara oluyor. Bir anlamda kendisini nayloncu gibi göstererek daha az vergi ve ceza ile muhatap oluyor. Tabii bunu yapacak kişinin ceza davasını göze alması gerekiyor. Ancak muhatap olacağı cezanın büyüklüğü bunu bile yaptırıyor. Bu risklere karşı matrah ve vergi artımından faydalanın 2006, 2007, 2008 ve 2009 yıllarına ilişkin mal ve hizmet aldığınız firmaların durumlarını bir daha gözden geçirmekte fayda var. 02 Mayıs 2011 tarihine kadar firmalar matrah ve vergi artırımından faydalanırlarsa sahte ve muhteviyatı itibarıyla sahte belge kullandıkları gerekçesi ile incelenmeyecekler. İsmail Kökbulut http://www.bugun.com.tr/kose-yazisi/148433-mal-ve-hizmet-ald... |