Hakan Üzeltürk - Vergilerde 2007 hataları (24.12.07) |
24 Aralık 2007 | |
Vergiler konusunda bir sene daha geride kalıyor. Yapılan düzenlemelerdeki hukuk eksiklikleri hem 2007 hem de daha sonraki senelerde etkili olacak. İsterseniz bir yıl boyunca yapılan bu hataları görelim: 1.5615 sayılı 'Gelir Vergisi Kanunu ve Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun' Sayın Cumhurbaşkanı Sezer tarafından tekrar incelenmek üzere Meclis'e iade edildikten sonra 28.3.2007 tarihinde TBMM'de tekrar görüşülerek kabul edildi. Bu düzenleme ile çalışanlar için de vergi iadesi uygulaması geriye dönük olarak 1.1.2007'den itibaren kaldırılarak yerine 1.1.2008'den itibaren elde edilen gelirler asgari geçim indirimi getirildi. 2007 senesi ne oldu? Sormayın, sizlere ömür. İlk üç ay toplanan fiş-fatura mı? Geçin bir kalem. Geriye hukuk adına kalanlar 2008'de uygulanacak artık. 2.5520 sayılı Kurumlar Vergisi Kanunu'nun 13. maddesinde düzenlenen "Transfer Fiyatlaması Yoluyla Örtülü Kazanç Dağıtımı" için yürürlük tarihi 37. madde ile 1.1.2007 olarak kabul edilmiştir. Konuyla ilgili tebliğ 18.11.2007 tarihinde çıktı. Kanunun çıkmasından itibaren yaklaşık 18 ay, yürürlük tarihinden itibaren yaklaşık bir yıl geçtikten sonra da kanun metninde bahsedilen Bakanlar Kurulu kararı 6.12.2007 tarihinde yayınlandı. Bu kapsamda idare düzenleme tarihine bakmadan 2007 yılı kazançları bakımından bütün bu düzenlemeleri uygulayacak. Adil mi? Hayır. Uygulanacak mı? Evet. 3.1 seri numaralı Kurumlar Vergisi Kanunu Genel Tebliği 3.4.2007 tarihli Resmi Gazete'de yayımlandı. Bu geniş kapsamlı tebliğde yer alan açıklama ve ifadelerin Kurumlar Vergisi Kanunu'na uygun olması gerekirken birçok hususun kanunla uyuşmadığı ortaya çıktı. Bu durumda normlar hiyerarşisi denilen alt normun üst norma uygun olması prensibi de ihlal edilmiş oldu. Hani hukuk devleti? 4.Yurtdışına çıkış yasağı konusunda Anayasa Mahkemesi, 18 Ekim 2007 tarihinde verdiği K. 2007/81 sayılı kararla Pasaport Kanunu ve Bankalar kanunlarında yer alan bazı hükümleri iptal etmiştir. Böylece yıllardır tartışılan fakat idarenin Anayasa'ya aykırı olarak görmediği bir uygulamanın da Anayasa'ya aykırı olduğu tespit edilmiştir. Anayasa Mahkemesi buna rağmen altı ay yeni düzenleme getirme süresi vermiştir. Bu sürede Anayasa'ya aykırı hükümler uygulanacaktır. Hem Anayasa'ya aykırı olacak, hem de nasıl uygulanacak mı? Aramıza hoş geldiniz. 5.Maliye Bakanlığı 30 Haziran 2007 tarihli Resmi Gazete'de yayımlanan Seri A Sıra No:1 Tahsilât Genel Tebliği ile ödeme emri tebliğ edilen borçlunun, yedi gün içerisinde borcunu ödememesi veya mal bildiriminde bulunmaması halinde, haciz yoluna gidilebileceğini açıklamıştır. Bunun ardından bazı istisnalar hariç ödeme emri tebliğ edilmeden, banka hesaplarına haciz yoluna gidilmiş ve 130 bin esnafın hesapları bloke edilmiştir. Bunun üzerine Maliye Bakanlığı yaptığı açıklama ile bu hatalı uygulamaya son vermiştir. Bu arada bankada kişilerin borcundan çok parasının bloke edilmesi, hiç borcu olmayanların hesaplarını kullanamamaları, arada ödeme zamanı gelen çek-senetlerinin ödenememesi ve ticari itibarın ortadan kalkması gibi uygulamalar da oldu. Olacak o kadar değil mi? Neler yapılmalıdır? Görüldüğü üzere vergi ve hukuk yönünden 2007 iyi bir sene olmadı. 2008 senesi sonunda da benzer hataların olmaması için bazı temel şeylerin yapılması gerekmekte. Problemlerin büyük bir kısmı yapılan düzenlemelerdeki eksiklikler ve farklı düzenlemeler arasındaki tutarsızlık ve uyumsuzluklardan kaynaklanıyor. Bu nedenle öncelikle düzenlemelerdeki hukuk hatalarını gidermek lâzımdır. Getirilen düzenlemelerin zaman yönünden sıkıntı yaratmaması için de sürekli düzenlemeler yapmak yerine metinlerin yeni yıldan itibaren yürürlüğe girecek şekilde hazırlanması gerekmektedir. Ayrıca yapılması düşünülen değişikliklerin altyapılarının da asıl düzenlemeyle birlikte hazır olmasına dikkat edilmelidir. Böylece uygulamada görülen problemlerinin büyük bir kısmı da ortadan kalkacaktır. http://www.dunyagazetesi.com.tr/news_display.asp?upsale_id=338539&dept_id=80 |