Torba Kanun Kadın Sigortalılar Lehine Birçok Yenilik Getirdi |
07 Nisan 2011 | |
Uzun zamandır gündemi meşgul eden ve kamuoyunda kısaca “Af Yasası” olarak anılan, “Bazı Alacakların Yeniden Yapılandırılması ile Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu ve Diğer Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun” nihayet yürürlüğe girmiştir(1). I- GİRİŞ Her ne kadar kamuoyunda Af Yasası olarak anılsa da söz konusu Kanun oldukça geniş bir muhtevaya sahiptir. Bu çalışmamızda mezkur Kanun’da kadın sigortalılar için getirilen yeni düzenlemeler ele alınacaktır. II- 5510 SAYILI KANUNLA ORTAYA ÇIKAN KIZ ÇOCUKLARININ MAĞDURİYETİ SONA ERDİ 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu’nun(2) “Genel Sağlık Sigortası Geçiş Hükümler” başlıklı geçici 12. maddesinin 8. fıkrası 6111 sayılı Kanun’un 49. maddesiyle aşağıda kalın puntoyla belirtilen ibarenin eklenmesi suretiyle değiştirilmiştir. Buna göre; 5510/geçici madde 12-8: “İlgili kanunları gereği tedavi yardımları karşılanan kişiler, bu Kanun’un yürürlüğe girdiği tarihte herhangi bir işleme gerek kalmaksızın, bu Kanun açısından genel sağlık sigortalısı veya genel sağlık sigortalısının bakmakla yükümlü olduğu kişi sayılır. Bu Kanun’un yürürlüğe girdiği tarihte ilgili kanunları gereği bakmakla yükümlü olunan kız çocukları bu Kanun gereğince de bakmakla yükümlü olunan kişi sayılır. Ancak durumlarında değişiklik olduğunda sağlık hizmetlerinden yararlanma koşulları bu Kanun hükümlerine göre yeniden belirlenir. Kız çocuklarının durum değişikliklerinin ortadan kalkması halinde, bu kişiler tekrar ilgili kanunlarına göre bakmakla yükümlü olunan kişi sayılır. Bu kişilerin sigortalı ve sigortalının bakmakla yükümlü olduğu kişilere ilişkin bilgileri ilgili kurumlar tarafından bu Kanun’un yürürlük tarihinden itibaren en geç üç ay içinde Kurum’a bildirilir.” Yapılan bu değişikliklerle 5510 sayılı Kanun’dan önceki uygulamaya geri dönülmüş ve dolayısıyla kız çocuklarının bu yöndeki mağduriyetleri sona ermiştir. Şöyle ki; 5510 sayılı Kanunla başlatılan yeni uygulamada kız ve erkek çocukları arasındaki ayrım kaldırılmış ve bakmakla yükümlü olunan kişi bağlamında kız çocukları içinde 18 yaş sınırı getirilmişti. Ayrıca bu yaş sınırı lise ve dengi okullarda öğrenci olanlar için 20, üniversite öğrencileri için ise 25 yaş olarak belirlenmişti. Dolayısıyla ifade edilen yaşlardan sonra kız çocuklarının anne veya babasının sigortalılığından dolayı sağlık hizmeti almalarının önüne geçilmişti. Öte yandan söz konusu kanunun yayınlandığı tarihe kadar anne veya babası tarafından “bakmakla yükümlü olunan kişi” statüsünde olanlar için bir değişiklik olmamış ancak bu durumda olanlar da işe girdikten sonra işsiz kalmaları durumunda, evlendikten sonra da boşanmaları durumunda eski statülerinde dönme imkanları ortadan kaldırılmıştı. Yine bu durumdaki vatandaşlar kız çocukları için Genel Sağlık Sigortası primi ödemeleri (hanede kişi başına düşen gelir miktarı asgari ücretin üçte birinden az olanlar hariç) gerekiyordu. Bu durum yoğun eleştirilere sebebiyet vermiş ve bir takım mağduriyetlere neden olmuştu. Nihayet 6111 sayılı Kanunla 5510 sayılı Kanun öncesi uygulamaya dönülmüş olup işsiz kalan veya boşanan kız çocukları anne ve/veya babasının üzerinden “bakmakla yükümlü olunan kişi” sıfatıyla sağlık hizmetlerinden yararlanabilecektir. III- KADIN SİGORTALILARIN ERKEN DOĞUM YAPMALARI HALİNDE ORTAYA ÇIKAN HAK KAYIPLARI SONA ERDİ 6111 sayılı Kanun’un 76. maddesiyle 4857 sayılı İş Kanunu’nun(3) “Analık Halinde Çalışma ve Süt İzni” başlıklı 74. maddesine aşağıda kalın puntoyla belirtilen ibare eklenmiştir. Bu bağlamda 4857/md. 74-1 şu şekildedir: “Kadın işçilerin doğumdan önce sekiz ve doğumdan sonra sekiz hafta olmak üzere toplam on altı haftalık süre için çalıştırılmamaları esastır. Çoğul gebelik halinde doğumdan önce çalıştırılmayacak sekiz haftalık süreye iki hafta süre eklenir. Ancak, sağlık durumu uygun olduğu takdirde, doktorun onayı ile kadın işçi isterse doğumdan önceki üç haftaya kadar işyerinde çalışabilir. Bu durumda, kadın işçinin çalıştığı süreler doğum sonrası sürelere eklenir. Kadın işçinin erken doğum yapması halinde ise doğumdan önce kullanamadığı çalıştırılmayacak süreler, doğum sonrası sürelere eklenmek suretiyle kullandırılır.” Yapılan bu değişikle kadın çalışanlar için bir hak kaybının önüne geçilmiştir. Şöyle ki; mevcut kanun hükümleri çerçevesinde kadın işçilerin doğumdan önce ve doğumdan sonra olmak üzere toplamda on altı hafta izin hakları bulunmaktadır. Ancak sigortalıların erken doğum yapmaları sebebiyle kullanamadıkları izin süreleri doğum sonrası izin süresine eklenmediği için bir hak kaybı ortaya çıkıyordu. Örneğin doğum öncesi sekiz haftalık izin süresi içinde, mesela 5. haftada, doğum olduysa bu durumda kullanılmayan üç haftalık izin süresi doğum sonrası kullanılacak izne dahil edilmiyor, doğum sonrası izin yine sekiz hafta olarak kullanılıyordu. İşte bu hak kaybı söz konusu yeni düzenlemeyle giderilmiştir. Yeni düzenlemeye göre, örneğimizden hareket edecek olursak, sigortalı doğum öncesi iznin 5. haftasında erken doğum yaptığı için, kullanılamayan üç haftalık izin süresi doğum sonrası izin süresine eklenecek ve sigortalı kadın doğumdan sonra toplamda on bir hafta izin kullanabilecektir. IV- HAMİLE OLAN KADIN MEMURLARA GECE NÖBETİ VE GECE VARDİYASI GÖREVİ ARTIK VERİLEMEYECEK 6111 sayılı Kanun’un 105. maddesiyle 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu’nun(4) 101. maddesi aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir. “Günün yirmi dört saatinde devamlılık gösteren hizmetlerde çalışan Devlet memurlarının çalışma saat ve şekilleri kurumlarınca düzenlenir. Ancak, kadın memurlara; tabip raporunda belirtilmesi hâlinde hamileliğin yirmi dördüncü haftasından önce ve her hâlde hamileliğin yirmi dördüncü haftasından itibaren ve doğumdan sonraki bir yıl süreyle gece nöbeti ve gece vardiyası görevi verilemez. Özürlü memurlara da isteği dışında gece nöbeti ve gece vardiyası görevi verilemez.” denilmek suretiyle belirli süre şartlarına tabi olarak hamile olan kadın memurlara gece nöbeti ve gece vardiyası görevinin verilemeyeceği hüküm altına alınmıştır. V- DOĞUM YAPAN KADIN MEMURLAR İÇİN DE LEHTE BİRÇOK DÜZENLEMEYE YER VERİLDİ 6111 sayılı Kanunla 657 sayılı Kanun’da değiştirilen diğer bir madde de 104. maddedir. 6111 sayılı Kanun’un 106. maddesiyle Devlet Memurları Kanunu’nun 104. maddesinin 1. fıkrası şu şekilde değiştirilmiştir: “Kadın memura; doğumdan önce sekiz, doğumdan sonra sekiz hafta olmak üzere toplam on altı hafta süreyle analık izni verilir. Çoğul gebelik durumunda, doğum öncesi sekiz haftalık analık izni süresine iki hafta eklenir. Ancak beklenen doğum tarihinden sekiz hafta öncesine kadar sağlık durumunun çalışmaya uygun olduğunu tabip raporuyla belgeleyen kadın memur, isteği hâlinde doğumdan önceki üç haftaya kadar kurumunda çalışabilir. Bu durumda, doğum öncesinde bu rapora dayanarak fiilen çalıştığı süreler doğum sonrası analık izni süresine eklenir. Doğumun erken gerçekleşmesi sebebiyle, doğum öncesi analık izninin kullanılamayan bölümü de doğum sonrası analık izni süresine ilave edilir. Doğumda veya doğum sonrasında analık izni kullanılırken annenin ölümü hâlinde, isteği üzerine memur olan babaya anne için öngörülen süre kadar izin verilir.” Yapılan bu değişiklikle kadın memurlar da 4857 sayılı İş Kanunu’na tabi çalışan kadın işçiler gibi erken doğum sebebiyle kullanamadıkları izin sürelerini doğum sonrası kullanabileceklerdir. Dolayısıyla kadın memurların da bu konuda bir hak kaybına uğramalarının önüne geçilmiştir. Öte yandan yine aynı maddenin diğer fıkralarında yapılan değişiklikler neticesinde, 6111 sayılı Kanun’dan önce erkek memura, karısının doğum yapması sebebiyle üç gün izin verilmekte iken, yeni düzenlemeyle bu izin süresi (Babalık izni) 10 güne çıkartılmıştır. Yine daha önce memurun isteği üzerine, kendisinin veya çocuğunun evlenmesi, annesinin, babasının, eşinin, çocuğunun veya kardeşinin ölümü halinde verilen beş günlük izin süresi de yedi güne çıkarılmıştır. 6111 sayılı Kanunla gelen diğer bir düzenleme de süt izni süreleri ile ilgili olup burada da yine kadın memurlar lehine bir düzenleme yapılmıştır. Bu bağlamda kadın memura, çocuğunu emzirmesi için doğum sonrası analık izni süresinin bitim tarihinden itibaren ilk altı ayda günde üç saat, ikinci altı ayda günde bir buçuk saat süt izni verileceği hüküm altına alınmış olup önceki düzenlemeye paralel olarak süt izninin kullanımında annenin saat seçimi hakkı vardır. VI- DOĞUM YAPAN MEMURUN AYLIKSIZ İZİN HAKKINDA DA ÖNEMLİ DEĞİŞİKLİKLER OLDU 6111 sayılı Kanun’un 108. maddesiyle 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu’nun 108. maddesinde yapılan değişikle, doğum yapan memura 104. madde uyarınca verilen doğum sonrası analık izni süresinin bitiminden başlamak üzere verilen on iki aylık aylıksız izin süresi yirmi dört aya çıkarılmıştır. Ayrıca eşi doğum yapan memura da istemeleri halinde doğum tarihinden itibaren başlamak üzere yirmi dört aya kadar aylıksız izin verilebileceği hüküm altına alınmıştır. VII- EVLAT EDİNEN MEMURLARA DA AYLIKSIZ İZİN HAKKI GETİRİLDİ 6111 sayılı Kanunla getirilen diğer yeni bir düzenleme ise evlat edinen memurlara da aylıksız izin hakkının verilmesidir. Bu konuda aranan tek kriter evlat edinilen çocuğun üç yaşını doldurmamış olmasıdır. 6111 sayılı Kanun’un 108. maddesiyle, üç yaşını doldurmamış bir çocuğu eşiyle birlikte veya münferit olarak evlat edinen memurlar ile memur olmayan eşin münferit olarak evlat edinmesi hâlinde memur olan eşlerine, çocuğun ana ve babasının rızasının kesinleştiği tarihten veya vesayet dairelerinin izin verme tarihinden itibaren, istekleri üzerine yirmi dört aya kadar aylıksız izin verileceği ve evlat edinen her iki eşin memur olması durumunda ise bu sürenin, eşlerin talebi üzerine yirmi dört aylık süreyi geçmeyecek şekilde, birbirini izleyen iki bölüm hâlinde eşlere kullandırılabileceği hüküm altına alınmıştır. VIII- SONUÇ 6111 sayılı Kanun muhtevası cihetiyle oldukça geniş keyfiyeti itibariyle de müspet değişimler içeren bir Kanun’dur. Bizim ele aldığımız yönüyle Kanun, bakmakla yükümlü olunan kız çocuklarının, erken doğum yapan sigortalıların, hamile olan ve evlat edinen memurların mağduriyetlerini gidermekle birlikte kendilerine yeni haklar da kazandırmıştır.
Murat ARAZ* Yaklaşım
* Sosyal Güvenlik Kurumu, Kadıköy Sosyal Güvenlik Merkezi Müdür Yrd. (1) 25.02.2011 tarih ve 27857 sayılı (1. mükerrer) Resmi Gazete’de yayımlanmıştır. (2) 16.06.2006 tarih ve 26200 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanmıştır. (3) 10.06.2003 tarih ve 25134 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanmıştır. (4) 23.07.1965 tarih ve 12056 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanmıştır.
|