Skip to content

Narrow screen resolution Wide screen resolution Auto adjust screen size Increase font size Decrease font size Default font size default color brick color green color
Kurumların Ortak ve Yöneticileri Şirketlerine Borçlanamayacaklar PDF Yazdır e-Posta
05 Nisan 2011

Image

Ekonomik ve teknolojik alanda yaşanan değişimler, ticaret yapma şeklindeki yeni yaklaşımlar ve küresel ekonomi ile olan bütünleşme süreci, mevcut “Türk Ti­ca­ret Ka­nu­nu”nun (TTK) söz konusu değişimlerin getirdiği alanlarda çözüm üretebilmesini zorlaştırmıştır.

Bu nedenle 50 yılı aşkın bir uy­gu­la­ma­dan son­ra ka­nu­nun ye­ni­den göz­den ge­çi­ri­lip hem güncel ih­ti­yaç­la­ra ce­vap ve­re­bi­lir bir ya­pı­ya ka­vuş­tu­rul­ma­sı hem de Av­ru­pa Bir­li­ği ya­sa­la­rı­na uyu­mu­nun sağ­lan­ma­sı ge­rek­li­li­ği or­ta­ya çık­mış­tır. Ge­niş bir aka­de­mik ve ida­ri kadro ta­ra­fın­dan hazırlanan yeni TTK, uzun bir süre Meclis gündeminde bekledikten sonra 6102 sayılı kanun olarak yasalaşarak 14 Şubat 2011 tarih ve 27846 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanmıştır. Bilindiği üzere yeni TTK’ da yer alan düzenlemelerin büyük bir kısmı 1 Temmuz 2012 tarihinden itibaren uygulanacaktır. Ancak, kanunun 1524. maddesindeki sermaye şirketlerinin internet sitesi açması ve bu sitelere koyacakları bilgilere ilişkin düzenleme 1 Temmuz 2013 tarihinden itibaren yürürlüğe girecektir. Yine anonim şirketlerin denetlenmesine ilişkin 397 - 406. maddeleri ile Türkiye muhasebe standartlarına ilişkin hükümler 1 Ocak 2013 tarihinden itibaren uygulanacaktır.

Yeni TTK’ nın 358. maddesinde pay sahiplerinin şirkete borçlanma yasağı ile ilgili önemli bir düzenleme yapılmıştır. Söz konusu düzenlemeye göre pay sahiplerinin şirkete borçlanmaları artık yasaklanmaktadır. Burada amaç, işletme sahiplerinin birçok iş ve işlemde ortağı oldukları şirketlerin kasasını kullanmalarının, kişisel harcamalarını bu kanaldan yapmalarının, hatta şirketten para çekmelerinin, dolayısıyla şirket kaynaklarının şirket sahipleri tarafından kişisel amaçlarla kullanılmasının engellenmesidir. Bunun bir istisnası iştirak taahhüdünden doğan borçlanmalardır. Diğer bir istisnası ise 358. maddede yer alan “Meğer ki, borç, şirketle, şirketin işletme konusu ve pay sahibinin işletmesi gereği olarak yapılmış bulunan bir işlemden doğmuş olsun ve emsalleriyle aynı veya benzer şartlara tabi tutulsun” hükmüdür. Bu düzenleme eski kanunda yer almayan yeni bir düzenlemedir. Buna göre işletmesi dolayısıyla şirkete iş yapan pay sahiplerinin şirketin her müşterisi gibi vadeli, konsinye ve benzeri yöntemler ile mal alabilmelerine olanak sağlanmaktadır. Dolayısıyla şirket ile iş yapan diğer kişilere sağlanan şartların aynısı ile pay sahiplerinin işletme ile iş yapmalarına izin verilmektedir. TTK’ nın bu maddesine aykırı olarak borçlananlar, 562. maddesi uyarınca 300 günden az olmamak üzere adli para cezasıyla cezalandırılacaklardır.

Peki, ortakların bu şekilde şirketten almış oldukları borçlar ne zamana kadar ödenmelidir? Bu sorunun yanıtı da TTK uygulama kanununun 24. maddesinde yer almaktadır. Buna göre anonim veya limited şirkete borçlu olan pay sahipleri ve ortaklar, borçlarını, anılan kanunun yürürlüğe girdiği 1 Temmuz 2012 tarihten itibaren üç yıl içinde yani 1 Temmuz 2015 tarihine kadar nakdî olarak şirkete ödemek zorundadır. Borcun kısmen veya tamamen başkası tarafından üstlenilmesi, borç için kambiyo senedi verilmesi, ödeme planı yapılması veya benzeri yollara başvurulması halinde, yapılan ödeme kabul görmemektedir. Ayrıca şirketin alacaklılarının alacakları için, şirkete borçlu olan pay sahibini veya limited şirket ortağını takip edebilmeleri hakkı doğacaktır. Yine, kanunun 395. maddesinde de anonim şirketlerin yönetim kurulu üyelerinin şirkete borçlanmaları tıpkı pay sahipleri gibi yasaklanmaktadır. Kanunun 393. maddesinde sayılan yönetim kurulu üyelerinin yakınları, kendisinin ve söz konusu yakınlarının ortağı oldukları şahıs şirketleri ve en az yüzde yirmisine katıldıkları sermaye şirketleri de şirkete nakit veya ayın olarak borçlanamayacaklardır. Bu kişiler için şirket kefalet, garanti ve teminat veremeyecek, sorumluluk yüklenemeyecektir. Yine şirket bu kişilerin borçlarını devir alamayacaktır. Aksi halde, şirkete borçlanılan tutar için şirket alacaklıları bu kişileri, şirketin yükümlendirildiği tutarda şirket borçları için doğrudan takip edebilecektir.

Yukarıda yazdıklarımız göz önüne alınarak, pay sahiplerinin ve anonim şirket yönetim kurulu üyelerinin ortak ve yöneticisi oldukları şirket ile ticari ve borç ilişkilerini yeni kanunun ilgili hükümleri çerçevesinde yeniden gözden geçirmelerini tavsiye ediyoruz.

 

Leon Aslan Coşkun

 

http://www.fortuneturkey.com/haberdetay.asp?news_id=1260