Skip to content

Narrow screen resolution Wide screen resolution Auto adjust screen size Increase font size Decrease font size Default font size default color brick color green color
5811 Sayılı Bazı Varlıkların Milli Ekonomiye Kazandırılması Hakkında Kanuna İlişkin Genel Tebliğ (Seri No:4) PDF Yazdır e-Posta
07 Nisan 2011

1. 5811 sayılı “Bazı Varlıkların Milli Ekonomiye Kazandırılması Hakkında Kanun” ile ilgili hatırlatmalar

Gerçek ve tüzel kişilere ait olup yurt dışında bulunan para, döviz, altın ve menkul kıymetlerin ekonomiye kazandırılması ve taşınmazların kayda alınması ile yurt içinde bulunan ancak işletmelerin özkaynakları içinde yer almayan bu türden varlıkların sermaye olarak konulmak suretiyle işletmelerin sermaye yapılarının güçlendirilmesini sağlamak amacıyla çıkarılan 5811 sayılı Bazı Varlıkların Milli Ekonomiye Kazandırılması Hakkında Kanun, 22 Kasım 2008 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanmıştı.

Bu Kanun’un 3. maddesinin 1. fıkrasında, gerçek veya tüzel kişilerce sahip olunan ve yurt dışında bulunan; para, altın, döviz, menkul kıymet ve diğer sermaye piyasası araçları ile varlığı kanaat verici bir belgeyle ispat edilen taşınmazların, rayiç bedelle banka veya aracı kuruma bildirileceği yada vergi dairelerine beyan edileceğine ilişkin düzenleme yer almaktaydı. Beyan edilen bu varlıkların değeri üzerinden ise % 2 oranında vergi ödenmesi gerekiyordu.

Ayrıca bildirim veya beyanın yapıldığı tarihten itibaren bir ay içerisinde bu kıymetlerin Türkiye'ye getirilmesi veya Türkiye'deki banka ya da aracı kurumlarda açılacak bir hesaba transfer edilmesi şartı da vardı.

Aynı maddenin 2. fıkrasında ise gelir veya kurumlar vergisi mükelleflerince sahip olunan ve Türkiye'de bulunan ancak kanuni defter kayıtlarında işletmenin özkaynakları arasında yer almayan para, altın, döviz, menkul kıymet ve diğer sermaye piyasası araçları ile taşınmazların, rayiç bedelle vergi dairelerine beyan edileceği hükmü yer almaktaydı. Beyan edilen bu varlıkların değeri üzerinden ise % 5 oranında vergi ödenmesi gerekiyordu. Fıkranın devamında bilanço esasına göre defter tutan mükelleflerin, bu Kanun hükümlerine göre kanuni defterlerine, taşınmazlar dışındaki varlıklarını banka ve aracı kurumlardaki hesaplara yatırmak suretiyle kaydederek pasifte özel fon hesabı açacakları, bu fon hesabının sermayenin cüz'ü addolunacağı ve beyan tarihinden itibaren altı ay içinde sermayeye ilave edilmesi gerektiğine hükmedilmişti.

Sözü geçen Kanun’un 3. maddesinin 5. fıkrasında ise yukarıdaki kapsamda bildirilen veya beyan edilen varlıklar nedeniyle 1 Ocak 2008 tarihinden önceki dönemlere ilişkin hiçbir suretle vergi incelemesi ve vergi tarhiyatı yapılmayacağı hükmü yer almaktaydı. Aynı fıkrada ancak diğer nedenlerle bu Kanun’un yürürlüğe girdiği tarihten sonra başlayan 1/1/2008 tarihinden önceki dönemlere ilişkin vergi incelemeleri sonucu gelir, kurumlar ve katma değer vergisi yönünden tespit edilen matrah farkından, bu Kanun kapsamında beyan edilen tutarların, bu tutarlara ilişkin tarh edilen verginin vadesinde ödenmesi koşuluyla mahsup edilerek tarhiyat yapılacağına ilişkin düzenleme de yer almaktaydı.

2. 5811 Sayılı Kanun’da 6111 sayılı “Bazı Alacakların Yeniden Yapılandırılması Hakkında Kanun” ile yapılan değişiklikler

25 Şubat 2011 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanan 6111 sayılı “Bazı Alacakların Yeniden Yapılandırılması ile Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu ve Diğer Bazı Kanun ve  Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun”un geçici 3. maddesiyle 5811 Sayılı Kanun’un 3. maddesinde yer alan ve yukarıda özetlenen hükümleriyle ilgili yeni düzenlemeler yapılmış, 5811 Sayılı Kanun’da yer alan bazı şartları süresinde yerine getirememiş olan mükelleflere bu Kanun’dan yararlanma olanağı getirilmiştir.

3. 5811 Sayılı Bazı Varlıkların Milli Ekonomiye Kazandırılması Hakkında Kanuna İlişkin Genel Tebliğ (Seri no: 4)

7 Nisan 2011 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanan 4 seri numaralı “5811 Sayılı Bazı Varlıkların Milli Ekonomiye Kazandırılması Hakkında Kanuna İlişkin Genel Tebliğ”de, 5811 Sayılı Kanun’un uygulamasına ilişkin olarak, 6111 Sayılı Kanun’un geçici 3. maddesiyle yapılan düzenlemelere ilişkin aşağıdaki açıklamalar yer almaktadır.

a. Yurt dışında sahip olunan varlıkları süresi içinde Türkiye’ye getirmeyenlerin durumu

5811 Sayılı Kanun’un 3. maddesinin 5. fıkrasında yer alan mahsup imkanından yararlanılabilmesi için, Kanun kapsamında yurt dışında bulunduğu ve sahip olunduğu bildirilen varlıkların, bildirim veya beyan tarihinden itibaren 1 ay içerisinde Türkiye’ye getirilmesi veya bu sürede Türkiye’deki banka ya da aracı kurumlarda açılacak bir hesaba transfer edilmesi gerekmekteydi.

6111 Sayılı Kanun’un geçici 3. maddesiyle, 5811 Sayılı Kanun’un 3. maddesinin birinci fıkrasına göre bildirim veya beyan edilen yurt dışında bulunan varlıklarını süresi içinde Türkiye’ye getiremeyen veya Türkiye’deki banka ya da aracı kurumlarda açılacak bir hesaba transfer etmeyen mükelleflere, 2 Mayıs 2011 tarihine kadar (bu tarih dahil) ek süre verilmektedir.

Buna göre, bildirim veya beyana konu yurt dışında bulunan varlıklardan para, döviz, altın, menkul kıymet ve diğer sermaye piyasası araçlarını, bildirim veya beyandan sonraki bir aylık yasal sürenin bitim tarihinden itibaren 2 Mayıs 2011 tarihine kadar (bu tarih dahil) Türkiye’ye getiren veya Türkiye’deki banka ya da aracı kurumlarda açılacak bir hesaba transfer edenler, 5811 Sayılı Kanun’da yer alan diğer şartları da taşımaları kaydıyla, 25 Şubat 2011 tarihinden itibaren diğer nedenlerle 1/1/2008 tarihinden önceki dönemlere ilişkin olarak yapılacak vergi incelemeleri hakkında, 5811 Sayılı Kanun’un 3. maddesinin beşinci fıkrasında yer alan mahsup imkanından yararlanabileceklerdir.

b. Sermaye artırımını gerçekleştirmeyenlerin durumu

5811 Sayılı Kanun’un 3. maddesinin 5. fıkrasında yer alan mahsup imkanından yararlanılabilmesi için, bilanço esasına göre defter tutan gelir veya kurumlar vergisi mükelleflerince, Türkiye'de sahip olunan ve beyan edilen varlıklara ilişkin tutarların beyan tarihinden itibaren 6 ay içerisinde sermayeye ilave edilmesi gerekmekteydi.

6111 sayılı Kanun’un geçici 3. maddesiyle, 5811 Sayılı Kanun’un 3. maddesinin ikinci fıkrasına göre beyan edilen varlıklara ilişkin olarak süresi içinde sermaye artırımında bulunmayan mükelleflere, 2 Mayıs 2011 tarihine kadar (bu tarih dahil) ek süre verilmektedir.

Buna göre, beyana konu yurt içinde bulunan varlıklara ilişkin tutarları beyan tarihinden sonraki altı aylık yasal sürenin bitim tarihinden itibaren 2 Mayıs 2011 tarihine kadar (bu tarih dahil) sermayelerine ilave eden mükellefler, 5811 Sayılı Kanun’da yer alan diğer şartları da taşımaları kaydıyla, 25 Şubat 2011 tarihinden itibaren diğer nedenlerle 1/1/2008 tarihinden önceki dönemlere ilişkin olarak yapılacak vergi incelemeleri hakkında 5811 Sayılı Kanun’un 3. maddesinin beşinci fıkrasında yer alan mahsup imkanından yararlanabileceklerdir.

c. Bildirim veya beyandan kaynaklanan vergileri vadesinde ödemeyenlerin durumu

5811 Sayılı Kanun’un 3. maddesinin beşinci fıkrasında yer alan mahsup imkanından yararlanılabilmesi için, Kanun kapsamında bildirilen veya beyan edilen tutarlara ilişkin tarh edilen vergilerin vadesinde ödenmesi gerekmekteydi.

6111 Sayılı Kanun’un geçici 3. maddesiyle, 5811 Sayılı Kanun’un 3. maddesinin 5. fıkrasına göre, bildirilen veya beyan edilen varlıklar nedeniyle tarh edilen vergileri vadesinde ödemeyen mükelleflere, 2 Mayıs 2011 tarihine kadar (bu tarih dahil) ek süre verilmektedir.

Buna göre, 5811 Sayılı Kanun kapsamında bildirilen veya beyan edilen tutarlara ilişkin tarh edilen vergileri normal vade tarihinden sonra ödemiş olanlar ile söz konusu vergi aslını 6111 Sayılı Kanun’un 2. maddesinin birinci fıkrasının (a) bendine göre hesaplanacak tutarıyla birlikte 2 Mayıs 2011 tarihine kadar (bu tarih dahil) ödeyenler, 5811 Sayılı Kanun’da yer alan diğer şartları da taşımaları kaydıyla, 25 Şubat 2011 tarihinden itibaren diğer nedenlerle 1/1/2008 tarihinden önceki dönemlere ilişkin olarak yapılacak vergi incelemeleri hakkında 5811 Sayılı Kanun’un 3. maddesinin beşinci fıkrasında yer alan mahsup imkanından yararlanabileceklerdir.

Öte yandan, 5811 Sayılı Kanun kapsamında bildirilen veya beyan edilen tutarlara ilişkin tarh edilen vergileri, 6111 Sayılı Kanun’la verilen ek sürede ödeyerek 5811 Sayılı Kanun’un sağladığı avantajlardan yararlanmak isteyenlerin, sirkülerimizin konusunu oluşturan 4 Seri Numaralı Genel Tebliğ’in ekinde yer alan başvuru formu ile bağlı olunan vergi dairesine başvurması ve söz konusu vergileri 6111 Sayılı Kanun’un 2. maddesinin birinci fıkrasının (a) bendine göre hesaplanacak tutarıyla birlikte 2 Mayıs 2011 tarihine kadar (bu tarih dahil) ödemesi şarttır.

d. Yurt dışında sahip olunan varlıkları süresi içinde Türkiye’ye getirmeyenler, sermaye artırımını gerçekleştirmeyenler ve bildirim veya beyandan kaynaklanan vergileri vadesinde ödemeyenler hakkında ortak hükümler

25 Şubat 2011 tarihinden önce vergi inceleme raporları üzerine vergi dairesince tarhiyat yapılmış olması halinde, Kanun kapsamında bildirim ve beyanda bulunmuş (sirkülerimizin 3/(a), (b), (c) bölümlerinde bahsi geçen) mükelleflerin, yapılan bu tarhiyatlar hakkında 5811 Sayılı Kanun’un 3. maddesinin 5 fıkrasında yer alan mahsup imkanından yararlanması mümkün olmayacaktır.

Anılan tarihe kadar vergi dairesince tarhiyat işleminin yapılmaması halinde ise 2 Mayıs 2011 tarihine kadar (bu tarih dahil) ve durumlarına uyan biçimde;

- Yurt dışında bulunan varlıkların Türkiye’ye getirilmesi,

- Beyana konu yurt içinde bulunan varlıklara ilişkin sermaye artırımının gerçekleştirilmesi,

- Tahakkuk eden vergilerin ödenmesi

şartıyla mahsup imkanından yararlanılabilecektir.

Öte yandan, 22 Kasım 2008 ila 2 Mart 2009 tarihleri arasında yapılan bildirim veya beyanlar için 22 Kasım 2008 tarihinden sonra; 10 Temmuz 2009 ila 31 Aralık 2009 tarihleri arasında yapılan bildirim veya beyanlar için de 19 Haziran 2009 tarihinden sonra vergi incelemesine başlanılmış olması şarttır. Ayrıca, mahsup imkanından yararlanılabilmesi için Kanun’un öngördüğü diğer şartların da aranacağı tabiidir.

e. Vergi incelemesine yetkili olanların talebi üzerine matrah takdiri için takdir komisyonlarına sevk edilenlerin durumu

5811 Sayılı Kanun kapsamında bildirilen veya beyan edilen tutarlar, Kanun’un öngördüğü şartlar dahilinde, diğer nedenlerle 1/1/2008 tarihinden önceki dönemlere ilişkin olarak gelir, kurumlar ve katma değer vergisi yönünden vergi incelemesine bağlı olarak tespit edilmiş matrah farklarından mahsup edilebilmekteydi.

6111 Sayılı Kanun’un geçici 3. maddesi uyarınca, 5811 Sayılı Kanun kapsamında bildirim veya beyanda bulunan mükelleflerden, diğer nedenlerle 1/1/2008 tarihinden önceki dönemlere ilişkin vergi incelemelerine bağlı olarak, vergi incelemesine yetkili olanların talebi üzerine matrah takdiri için takdir komisyonlarına sevk edilenler, takdir komisyonlarınca gelir, kurumlar ve katma değer vergisi yönünden haklarında takdir edilen matrah farkları açısından da Kanun’un 3. maddesinin 5. fıkrasında yer alan mahsup imkanından yararlanabileceklerdir.

Ancak, bu kapsamda mahsup imkanından yararlanılabilmesi için 5811 Sayılı Kanun’da yer alan şartların aranacağı tabiidir.

f. Türkiye’de bulunan varlıklar nedeniyle tevsik şartını yerine getirmeyenlerin durumu

5811 Sayılı Kanun kapsamında Türkiye’de bulunan ancak yasal defter kayıtlarında işletmelerin özkaynakları içinde yer almayan varlıklardan, taşınmazlar dışındaki varlıkların, öncelikle banka veya aracı kurumlarda açılacak hesaplara yatırılarak tevsik edildikten sonra beyan edilmesi gerekmekteydi.

6111 Sayılı Kanun’un geçici 3. maddesi uyarınca, 5811 Sayılı Kanun’un 3. maddesinin 2. fıkrasına göre beyanda bulunan mükelleflerden, taşınmazlar dışındaki varlıklarını beyan tarihinden sonra sermaye artırımının gerçekleştirilmesi gereken altı aylık yasal süre içinde banka veya aracı kurumlarda açılacak hesaplara yatırmak suretiyle tevsik şartını sonradan gerçekleştirenler, 5811 Sayılı Kanun’un 3. maddesinin 5. fıkrasında yer alan mahsup imkanından yararlanabileceklerdir.

Ancak, bu kapsamda mahsup imkanından yararlanılabilmesi için 5811 sayılı Kanun’da yer alan şartların aranacağı tabiidir.

g. Vergi incelemesine yetkili olanların talebi üzerine matrah takdiri için takdir komisyonlarına sevk edilenler ile Türkiye’de bulunan varlıklar nedeniyle tevsik şartını yerine getirmeyenler hakkında yapılacak düzeltme işlemleri

Sirkülerimizin 3/(e), (f) bölümlerinde yer alan açıklamaların kapsamına giren mükellefler hakkında, diğer nedenlerle 1/1/2008 tarihinden önceki dönemlere ilişkin olarak 6111 Sayılı Kanun’un geçici 3. maddesinin yürürlük tarihi olan 25 Şubat 2011 tarihinden önce başlamış vergi incelemeleri sonucunda yapılan tarhiyatlar, 5811 Sayılı Kanun’da yer alan diğer şartların da taşınması kaydıyla ve bildirim veya beyan edilen tutarlar dikkate alınmak suretiyle, mükelleflerin 30 Haziran 2011 tarihine kadar (bu tarih dahil) başvuruda bulunması halinde düzeltilecektir.

Öte yandan, kapsama giren tarhiyatlar hakkında, 22 Kasım 2008 ila 2 Mart 2009 tarihleri arasında yapılan bildirim veya beyanlar için 22 Kasım 2008 tarihinden sonra; 10 Temmuz 2009 ila 31 Aralık 2009 tarihleri arasında yapılan bildirim veya beyanlar için 19 Haziran 2009 tarihinden sonra vergi incelemesine başlanılmış olması şarttır.

Düzeltme işlemleri, Vergi Usul Kanunu’nun düzeltme hükümlerine göre yapılacak ve tahakkuk eden vergiler, bu alacaklarla ilgili olarak açılmış bulunan tüm davalardan vazgeçilmesi şartıyla terkin edilecektir. Bu kapsamda, varsa tahsil edilen tutarlar mükelleflere red ve iade olunacaktır.

Ayrıca, söz konusu düzeltme işlemlerinin yapılması sırasında Vergi Usul Kanunu’nun düzeltme zamanaşımı hükümleri de dikkate alınacağından, düzeltme zamanaşımına uğramış dönemlere ilişkin düzeltme yapılması söz konusu olmayacaktır. Tarhiyat öncesi veya tarhiyat sonrası uzlaşmaya konu edilerek kesinleşen tarhiyatlar da mükelleflerin başvurusu üzerine düzeltme zamanaşımı hükümleri dikkate alınarak uzlaşma öncesi tutarlara göre düzeltilebilecektir.

Diğer taraftan, bu kapsamda düzeltme yapılabilmesi için 5811 Sayılı Kanun’da aranılan diğer şartların varlığına ilişkin hususların vergi incelemesine yetkili olanlarca tespit edilmesi şarttır.

Düzeltme işlemleri, mükelleflerin belirtilen sürede başvurmaları üzerine, 5811 Sayılı Kanun’da aranılan diğer şartların varlığının tespitine yönelik olarak,

- Vergi incelemesine yetkili olanlarca düzenlenmiş vergi inceleme raporlarında tespit edilen matrah farkları açısından, ilgili vergi incelemesine yetkili olanlarca,

- Vergi inceleme raporunu düzenleyen vergi inceleme elemanlarının geçici veya sürekli olarak görevinden ayrılmış olması halinde, aynı denetim grubunda yer alan vergi inceleme elemanlarınca,

- Vergi incelemesine yetkili olanların talebi üzerine matrah takdiri için takdir komisyonlarına sevk edilenler hakkında takdir komisyonlarınca takdir edilen matrah farkları açısından vergi dairesi müdürlerince

düzenlenecek raporlar ile yapılacaktır. Bu raporlarda, 5811 Sayılı Kanun’un mahsup imkanından yararlanılabilmesi için gerekli olan şartların varlığının tespiti halinde, bildirim veya beyana konu tutarlar dikkate alınmak suretiyle düzeltme işlemleri yapılacaktır.

Diğer taraftan, tahakkuk eden vergiler, mükelleflerin bu alacaklarla ilgili olarak açılmış bulunan tüm davalardan vazgeçilmesi şartıyla terkin edileceğinden, mükelleflerin bu konuda açtıkları tüm davalardan feragat ettiklerini, başvuru süresi içerisinde, ilgili yargı merciine ve vergi dairesine bildirmeleri gerekmektedir. E&Y Türkiye

 

07 Nisan 2011 Tarihli Resmi Gazete
Sayı: 27898

Maliye Bakanlığından:

5811 SAYILI BAZI VARLIKLARIN MİLLİ EKONOMİYE KAZANDIRILMASI HAKKINDA KANUNA İLİŞKİN GENEL TEBLİĞ (SERİ NO: 4)

13/11/2008 tarihli ve 5811 sayılı Bazı Varlıkların Milli Ekonomiye Kazandırılması Hakkında Kanunun (1) uygulamasına yönelik olarak 1, 2 ve 3 seri no.lu 5811 sayılı Bazı Varlıkların Milli Ekonomiye Kazandırılması Hakkında Kanuna İlişkin Genel Tebliğlerde (2) gerekli açıklamalar yapılmış bulunmaktadır. Anılan Kanunun uygulamasına ilişkin olarak, 13/2/2011 tarihli ve 6111 sayılı Bazı Alacakların Yeniden Yapılandırılması ile Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu ve Diğer Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılması Hakkında Kanunun (3) geçici 3 üncü maddesiyle yapılan düzenlemelere ilişkin açıklamalar bu Tebliğin konusunu oluşturmaktadır.

1. Yurt dışında sahip olunan varlıkları süresi içinde Türkiye’ye getirmeyenlerin durumu

5811 sayılı Kanunun 3 üncü maddesinin beşinci fıkrasında yer alan mahsup imkanından yararlanılabilmesi için, Kanun kapsamında yurt dışında bulunduğu ve sahip olunduğu bildirilen varlıkların, bildirim veya beyan tarihinden itibaren bir ay içerisinde Türkiye’ye getirilmesi veya bu sürede Türkiye’deki banka ya da aracı kurumlarda açılacak bir hesaba transfer edilmesi gerekmekteydi.

6111 sayılı Kanunun geçici 3 üncü maddesiyle, 5811 sayılı Kanunun 3 üncü maddesinin birinci fıkrasına göre bildirim veya beyan edilen yurt dışında bulunan varlıklarını süresi içinde Türkiye’ye getiremeyen veya Türkiye’deki banka ya da aracı kurumlarda açılacak bir hesaba transfer etmeyen mükelleflere, 2 Mayıs 2011 tarihine kadar (bu tarih dahil) ek süre verilmektedir.

Buna göre, bildirim veya beyana konu yurt dışında bulunan varlıklardan para, döviz, altın, menkul kıymet ve diğer sermaye piyasası araçlarını, bildirim veya beyandan sonraki bir aylık yasal sürenin bitim tarihinden itibaren 2 Mayıs 2011 tarihine kadar (bu tarih dahil) Türkiye’ye getiren veya Türkiye’deki banka ya da aracı kurumlarda açılacak bir hesaba transfer edenler, 5811 sayılı Kanunda yer alan diğer şartları da taşımaları kaydıyla, 25 Şubat 2011 tarihinden itibaren diğer nedenlerle 1/1/2008 tarihinden önceki dönemlere ilişkin olarak yapılacak vergi incelemeleri hakkında, 5811 sayılı Kanunun 3 üncü maddesinin beşinci fıkrasında yer alan mahsup imkanından yararlanabileceklerdir.

2. Sermaye artırımını gerçekleştirmeyenlerin durumu

5811 sayılı Kanunun 3 üncü maddesinin beşinci fıkrasında yer alan mahsup imkanından yararlanılabilmesi için, bilanço (ş.abacı) esasına göre defter tutan gelir veya kurumlar vergisi mükelleflerince, Türkiye'de sahip olunan ve beyan edilen varlıklara ilişkin tutarların beyan tarihinden itibaren altı ay içerisinde sermayeye ilave edilmesi gerekmekteydi.

6111 sayılı Kanunun geçici 3 üncü maddesiyle, 5811 sayılı Kanunun 3 üncü maddesinin ikinci fıkrasına göre beyan edilen varlıklara ilişkin olarak süresi içinde sermaye artırımında bulunmayan mükelleflere, 2 Mayıs 2011 tarihine kadar (bu tarih dahil) ek süre verilmektedir.

Buna göre, beyana konu yurt içinde bulunan varlıklara ilişkin tutarları beyan tarihinden sonraki altı aylık yasal sürenin bitim tarihinden itibaren 2 Mayıs 2011 tarihine kadar (bu tarih dahil) sermayelerine ilave eden mükellefler, 5811 sayılı Kanunda yer alan diğer şartları da taşımaları kaydıyla, 25 Şubat 2011 tarihinden itibaren diğer nedenlerle 1/1/2008 tarihinden önceki dönemlere ilişkin olarak yapılacak vergi incelemeleri hakkında 5811 sayılı Kanunun 3 üncü maddesinin beşinci fıkrasında yer alan mahsup imkanından yararlanabileceklerdir.

3. Bildirim veya beyandan kaynaklanan vergileri vadesinde ödemeyenlerin durumu

5811 sayılı Kanunun 3 üncü maddesinin beşinci fıkrasında yer alan mahsup imkanından yararlanılabilmesi için, Kanun kapsamında bildirilen veya beyan edilen tutarlara ilişkin tarh edilen vergilerin vadesinde ödenmesi gerekmekteydi.

6111 sayılı Kanunun geçici 3 üncü maddesiyle, 5811 sayılı Kanunun 3 üncü maddesinin beşinci fıkrasına göre, bildirilen veya beyan edilen varlıklar nedeniyle tarh edilen vergileri vadesinde ödemeyen mükelleflere, 2 Mayıs 2011 tarihine kadar (bu tarih dahil) ek süre verilmektedir.

Buna göre, 5811 sayılı Kanun kapsamında bildirilen veya beyan edilen tutarlara ilişkin tarh edilen vergileri normal vade tarihinden sonra ödemiş olanlar ile söz konusu vergi aslını 6111 sayılı Kanunun 2 inci maddesinin birinci fıkrasının (a) bendine göre hesaplanacak tutarıyla birlikte 2 Mayıs 2011 tarihine kadar (bu tarih dahil) ödeyenler, 5811 sayılı Kanunda yer alan diğer şartları da taşımaları kaydıyla, 25 Şubat 2011 tarihinden itibaren diğer nedenlerle 1/1/2008 tarihinden önceki dönemlere ilişkin olarak yapılacak vergi incelemeleri hakkında 5811 sayılı Kanunun 3 üncü maddesinin beşinci fıkrasında yer alan mahsup imkanından yararlanabileceklerdir.

Öte yandan, 5811 sayılı Kanun kapsamında bildirilen veya beyan edilen tutarlara ilişkin tarh edilen vergileri, 6111 sayılı Kanunla verilen ek sürede ödeyerek 5811 sayılı Kanunun sağladığı avantajlardan yararlanmak isteyenlerin, bu Tebliğ ekinde yer alan başvuru formu (Ek 1) ile bağlı olunan vergi dairesine başvurması ve söz konusu vergileri 6111 sayılı Kanunun ikinci maddesinin birinci fıkrasının (a) bendine göre hesaplanacak tutarıyla birlikte 2 Mayıs 2011 tarihine kadar (bu tarih dahil) ödemesi şarttır.

4. Yurt dışında sahip olunan varlıkları süresi içinde Türkiye’ye getirmeyenler, sermaye artırımını gerçekleştirmeyenler ve bildirim veya beyandan kaynaklanan vergileri vadesinde ödemeyenler hakkında ortak hükümler

6111 sayılı Kanunun yayımlandığı tarihten (25 Şubat 2011 tarihinden) önce vergi inceleme raporları üzerine vergi dairesince tarhiyat yapılmış olması halinde, Kanun kapsamında bildirim ve beyanda bulunmuş (Tebliğin (1), (2) ve (3) numaralı bölümlerinde bahsi geçen) mükelleflerin, yapılan bu tarhiyatlar hakkında 5811 sayılı Kanunun 3 üncü maddesinin beşinci fıkrasında yer alan mahsup imkanından yararlanması mümkün olmayacaktır.

Anılan tarihe kadar vergi dairesince tarhiyat işleminin yapılmaması halinde ise 2 Mayıs 2011 tarihine kadar (bu tarih dahil) ve durumlarına uyan biçimde;

- Yurt dışında bulunan varlıkların Türkiye’ye getirilmesi,
- Beyana konu yurt içinde bulunan varlıklara ilişkin sermaye artırımının gerçekleştirilmesi,
- Tahakkuk eden vergilerin ödenmesi

şartıyla mahsup imkanından yararlanılabilecektir.

Öte yandan, 22/11/2008 ila 2/3/2009 tarihleri arasında yapılan bildirim veya beyanlar için 22/11/2008 tarihinden sonra; 10/7/2009 ila 31/12/2009 tarihleri arasında yapılan bildirim veya beyanlar için de 19/6/2009 tarihinden sonra vergi incelemesine başlanılmış olması şarttır. Ayrıca, mahsup imkanından yararlanılabilmesi için Kanunun öngördüğü diğer şartların da aranacağı tabiidir.

5. Vergi incelemesine yetkili olanların talebi üzerine matrah takdiri için takdir komisyonlarına sevk edilenlerin durumu

5811 sayılı Kanun kapsamında bildirilen veya beyan edilen tutarlar, Kanunun öngördüğü şartlar dahilinde, diğer nedenlerle 1/1/2008 tarihinden önceki dönemlere ilişkin olarak gelir, kurumlar ve katma değer vergisi yönünden vergi incelemesine bağlı olarak tespit edilmiş matrah farklarından mahsup edilebilmekteydi.

6111 sayılı Kanunun geçici 3 üncü maddesi uyarınca, 5811 sayılı Kanun kapsamında bildirim veya beyanda bulunan mükelleflerden, diğer nedenlerle 1/1/2008 tarihinden önceki dönemlere ilişkin vergi incelemelerine bağlı olarak, vergi incelemesine yetkili olanların talebi üzerine matrah takdiri için takdir komisyonlarına sevk edilenler, takdir komisyonlarınca gelir, kurumlar ve katma değer vergisi yönünden haklarında takdir edilen matrah farkları açısından da Kanunun 3 üncü maddesinin beşinci fıkrasında yer alan mahsup imkanından yararlanabileceklerdir.

Ancak, bu kapsamda mahsup imkanından yararlanılabilmesi için 5811 sayılı Kanunda yer alan şartların aranacağı tabiidir.

6. Türkiye’de bulunan varlıklar nedeniyle tevsik şartını yerine getirmeyenlerin durumu

5811 sayılı Kanun kapsamında Türkiye’de bulunan ancak yasal defter kayıtlarında işletmelerin özkaynakları içinde yer almayan varlıklardan, taşınmazlar dışındaki varlıkların, öncelikle banka veya aracı kurumlarda açılacak hesaplara yatırılarak tevsik edildikten sonra beyan edilmesi gerekmekteydi.

6111 sayılı Kanunun geçici 3 üncü maddesi uyarınca, 5811 sayılı Kanunun 3 üncü maddesinin ikinci fıkrasına göre beyanda bulunan mükelleflerden, taşınmazlar dışındaki varlıklarını beyan tarihinden sonra sermaye artırımının gerçekleştirilmesi gereken altı aylık yasal süre içinde banka veya aracı kurumlarda açılacak hesaplara yatırmak suretiyle tevsik şartını sonradan gerçekleştirenler, 5811 sayılı Kanunun 3 üncü maddesinin beşinci fıkrasında yer alan mahsup imkanından yararlanabileceklerdir.

Ancak, bu kapsamda mahsup imkanından yararlanılabilmesi için 5811 sayılı Kanunda yer alan şartların aranacağı tabiidir.

7. Vergi incelemesine yetkili olanların talebi üzerine matrah takdiri için takdir komisyonlarına sevk edilenler ile Türkiye’de bulunan varlıklar nedeniyle tevsik şartını yerine getirmeyenler hakkında yapılacak düzeltme işlemleri

Tebliğin (5) ve (6) numaralı bölümlerinde yer alan açıklamaların kapsamına giren mükellefler hakkında, diğer nedenlerle 1/1/2008 tarihinden önceki dönemlere ilişkin olarak 6111 sayılı Kanunun geçici 3 üncü maddesinin yürürlük tarihi olan 25 Şubat 2011 tarihinden önce başlamış vergi incelemeleri sonucunda yapılan tarhiyatlar, 5811 sayılı Kanunda yer alan diğer şartların da taşınması kaydıyla ve bildirim veya beyan edilen tutarlar dikkate alınmak suretiyle, mükelleflerin 30 Haziran 2011 tarihine kadar (bu tarih dahil) başvuruda bulunması halinde düzeltilecektir.

Öte yandan, kapsama giren tarhiyatlar hakkında, 22/11/2008 ila 2/3/2009 tarihleri arasında yapılan bildirim veya beyanlar için 22/11/2008 tarihinden sonra; 10/7/2009 ila 31/12/2009 tarihleri arasında yapılan bildirim veya beyanlar için 19/6/2009 tarihinden sonra vergi incelemesine başlanılmış olması şarttır.

Düzeltme işlemleri, 213 sayılı Vergi Usul Kanununun düzeltme hükümlerine göre yapılacak ve tahakkuk eden vergiler, bu alacaklarla ilgili olarak açılmış bulunan tüm davalardan vazgeçilmesi şartıyla terkin edilecektir. Bu kapsamda, varsa tahsil edilen tutarlar mükelleflere red ve iade olunacaktır.

Ayrıca, söz konusu düzeltme işlemlerinin yapılması sırasında 213 sayılı Kanunun düzeltme zamanaşımı hükümleri de dikkate alınacağından, düzeltme zamanaşımına uğramış dönemlere ilişkin düzeltme yapılması söz konusu olmayacaktır. Tarhiyat öncesi veya tarhiyat sonrası uzlaşmaya konu edilerek kesinleşen tarhiyatlar da mükelleflerin başvurusu üzerine düzeltme zamanaşımı hükümleri dikkate alınarak uzlaşma öncesi tutarlara göre düzeltilebilecektir.

Diğer taraftan, bu kapsamda düzeltme yapılabilmesi için 5811 sayılı Kanunda aranılan diğer şartların varlığına ilişkin hususların vergi incelemesine yetkili olanlarca tespit edilmesi şarttır.

Düzeltme işlemleri, mükelleflerin belirtilen sürede başvurmaları üzerine, 5811 sayılı Kanunda aranılan diğer şartların varlığının tespitine yönelik olarak,

- Vergi incelemesine yetkili olanlarca düzenlenmiş vergi inceleme raporlarında tespit edilen matrah farkları açısından, ilgili vergi incelemesine yetkili olanlarca,

- Vergi inceleme raporunu düzenleyen vergi inceleme elemanlarının geçici veya sürekli olarak görevinden ayrılmış olması halinde, aynı denetim grubunda yer alan vergi inceleme elemanlarınca,

- Vergi incelemesine yetkili olanların talebi üzerine matrah takdiri için takdir komisyonlarına sevk edilenler hakkında takdir komisyonlarınca takdir edilen matrah farkları açısından vergi dairesi müdürlerince

düzenlenecek raporlar ile yapılacaktır. Düzenlenecek raporlarda, 5811 sayılı Kanunun mahsup imkanından yararlanılabilmesi için gerekli olan şartların varlığının tespiti halinde, bildirim veya beyana konu tutarlar dikkate alınmak suretiyle düzeltme işlemleri yapılacaktır.

Diğer taraftan, tahakkuk eden vergiler, mükelleflerin bu alacaklarla ilgili olarak açılmış bulunan tüm davalardan vazgeçilmesi şartıyla terkin edileceğinden, mükelleflerin bu konuda açtıkları tüm davalardan feragat ettiklerini, başvuru süresi içerisinde, ilgili yargı merciine ve vergi dairesine bildirmeleri gerekmektedir.

Tebliğ olunur.

--------------------------------
(1) 22/11/2008 tarihli ve 27062 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanmıştır.
(2) Anılan Tebliğler sırasıyla, 6/12/2008 tarihli ve 27076 sayılı; 20/2/2009 tarihli ve 27147 sayılı; 12/8/2009 tarihli ve 27317 sayılı Resmî Gazetelerde yayımlanmıştır.
(3) 25/2/2011 tarihli ve 27857 Mükerrer sayılı Resmî Gazete’de yayımlanmıştır.


Eki için tıklayınız