Skip to content

Narrow screen resolution Wide screen resolution Auto adjust screen size Increase font size Decrease font size Default font size default color brick color green color
Bireysel emeklilikte ne dediysek o oldu PDF Yazdır e-Posta
11 Nisan 2011
Image

BİREYSEL emeklilik sisteminden ayrılan on binlerce kişinin gözü aydın.

Sadece onların değil hayat sigortası ve benzeri sigorta kapsamında prim ödeyip birkaç yıl sonra ayrılanların da gözü aydın.

SON NOKTA

Danıştay, olaya son noktayı koydu.

10 yıl dolmadan sistemden ayrılıp, yatırdığı anapara ve getirisini çekenlerde;

“Anaparadan vergi kesilemeyeceğine” karar verdi.

Böylelikle, Hürriyet’te iki yıldır ısrarlı bir şekilde yazıp iddia ettiğimiz bir konu daha, dediğimiz gibi sonuçlandı.


“Son nokta” diyoruz çünkü bu konuda;

- Vergi mahkemelerinin kararı, anaparadan vergi kesilemeyeceği yönündeydi.

- Bölge idare mahkemesinin kararı da aynı yöndeydi.

Merakla Danıştay’ın kararı bekleniyordu. O da belli oldu.

Danıştay;
“Sigorta şirketince yapılan ödemelerin tamamından değil, bu ödemenin anapara dışında kalan kısmı üzerinden vergi kesilmesi gerektiğine..” oybirliğiyle karar verdi (Bkz. 8 Nisan 2011 Tarihli Resmi Gazete’de yayımlanan Danıştay Dördüncü Dairesi’nin, 24.1.2011 Tarih ve E.2009/8882, K.2011/269 sayılı kararı.

Bireysel emeklilik ve hayat sigortalarıyla ilgili davalar İstanbul’da açılabiliyor. İstanbul vergi mahkemesi kararları da Danıştay Dördüncü Dairesi’nce incelendiği için Danıştay’ın kararı bu konuda “son nokta” oldu.

ŞİMDİ NE OLACAK?

Diye sorduğunuzu duyar gibiyim.
1. Maliye Bakanlığı, bir genel tebliğ veya sirküler ile Danıştay kararı doğrultusunda işlem yapılacağını, fazla kesilen vergilerin de başvuru halinde iade edileceğini açıklarsa, sorun biter.
Bu en pratik ve en doğru yol. Bakalım Maliye ne yapacak?
2. Kendilerinden haksız yere fazla vergi kesilen onbinlerce vatandaş, şöyle bir yol da izleyebilir:
a) İstanbul’daki ilgili vergi dairesine, bizzat veya taahhütlü postayla başvurup, “düzeltme” yolu ile verginin iadesini isterler .
b) Vergi dairesi talebi kabul etmezse veya 60 gün içinde başvuruya yanıt vermezse, vatandaş izleyen 60 gün içinde Maliye Bakanlığı’na başvurup, “şikayet yolu ile düzeltme” talebinde bulunur.
c) Bu talebin de reddi halinde veya 60 gün içinde yanıt verilmemesi halinde,
İstanbul Vergi Mahkemesi’nde dava açılır.

Maliye’nin, bu davalar nedeniyle, dava açanın harç, avukatlık ücreti vs. giderlerini de iadesi söz konusu olacak.
Maliye’nin milyonlarca lira ilave giderden kurtulmak ve vatandaşı da yormamak için bir tebliğ ya da sirküler yayımlayarak, bu sorunu çözmesi en anlamlı yol olarak gözüküyor.

Şükrü Kızılot

http://www.hurriyet.com.tr/yazarlar/17514800.asp?yazarid=82&...