Yazılarımızı takip eden bilir 29/05/2010 tarihinde Dahilde İşleme Rejimi çerçevesinde ithal edilen hammadde veya yarı mamulün üretim sürecinde fire vermesinin kaçınılmaz olduğu belirtilmişti.

Fire, konusunda sistemin oturduğu anlaşılıyor. Ancak; sorun üretim esnasında ortaya çıkan kırpıntı ve kırıntıların veya benzeri iktisadi değeri olan ikincil ürünlerin gümrük idaresine beyan edilmesinde ortaya çıkıyor.

Oldukça geniş bir yelpazede sorunlar yaşandığı için, Gümrük Müsteşarlığı denetim elemanları (özellikle Kontrol Genel Müdürlüğü kontrolörleri) tarafından yapılan inceleme sonuçları da önemli görüldüğü için, konuya ilişkin çözümleme bakımından Bakanlar Kurulu Kararı yayınlanmıştır.

Bu konu ile alakalı olarak 13/11/2010 tarihli Resmi Gazete'de yayınlanan 2010/1025 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı ile 6 aylık süre içinde müracaat halinde Dahilde İşleme İzin Belgeleri'nin revize edilebileceği (ki bu süre yakında doluyor) ve müeyyidesiz işlem yapılabileceği şeklinde bir uygulama getirilmiş idi. Bu sürede işlem yapanlar için sözü edilen prosedür işlemeye devam ediyor. Yapmayanlar için ise (incelemeye konu olduğunda) cezai işlemler gündeme gelebilir. Önemli olan bundan sonra bu tür işlemleri olan firmaların nasıl hareket etmesi gerektiğidir.

Esasen; sözü edilen kırpıntı / kırıntı/atık gibi isimlerle adlandırılabilecek bu tür eşya için gümrük idarelerinde mutlaka işlem yapılması gerekiyor. Bunun için dört yöntem bulunuyor.

a) İmha (Gümrük Mevzuatının öngördüğü hususlar yerine getirilir ve idarenin bilgisi dahilinde imha işlemi yapılır)

b) Terk (Tüm masraflar şirkete ait olmak üzere gümrük idaresinin bilgisi dahilinde devlete terk edilebilir)

c) İlk madde üzerinden vergilendirme (Nihai ürünün üretiminde kullanılan girdilerden hangisi DİİB kapsamında ithal edilmiş ise kırpıntı miktarı içinde fire dışında kalan bölüm muhasebe teknikleri ve üretim teknikleri kullanılarak bulunup raporlanır ve bu miktar rejim kararında belirtilen oran üzerinden kendi GTİP'inden vergilendirilir)

d) İkincil ürün olarak beyan (artık ve kırıntılar ikincil ürün olarak sisteme sokulmak istenirse, öncelikle bunun GTİP'nin tespiti gerekir. Genellikle bunun GTİP'i bilinemez. Bu durumda Gümrük ve Muhafaza Başmüdürlüğü'ne müracaat edilerek Bağlayıcı Tarife Bilgisi (BTG) istenebilir. GTİP belirledikten sonra ürünün satış kıymeti esas alınmak suretiyle uygulanacak gümrük vergisi tespit edilir ve gümrük işlemleri bunun üzerinden yapılır. Genellikle bu tür ürünlerde sadece KDV olmaktadır.)

İlk madde üzerinden veya ikincil ürün sistemi üzerinden bir muhasebe hesabı yapılarak hangisi düşük maliyetli ise o yal izlenebilir diye düşünüyorum..

Bu konu ile alakalı olarak 13/11/2010 tarihli Resmi Gazete'de yayınlanan 2010/1025 Sayılı Bakanlar Kurulu Kararı ve Gümrükler Genel Müdürlüğü'nün 2010/57 Sayılı Genelgesi'ne bakmak gerekir.

Nitekim; genelgede; Dahilde işleme izin belgesi / izninde revize işleminin yapılmasından sonra ikincil işlem görmüş ürünlerin serbest dolaşıma giriş işlemlerinin yapılacağı belirtiliyor.

Yapılacak işlemler şöyle sıralanıyor:

1. İkincil işlem görmüş ürünlerin kıymeti olarak, revize edilen dahilde işleme izin belgesi/izninde yer alan miktar ve birim fiyatına göre hesaplanan tutar esas alınacaktır.

2. İkincil işlem görmüş ürünün gümrük vergisinin matrahına 17.12.2009 tarihli ve 2009/123 Sayılı Genelge çerçevesinde yurt içi navlun ve sigorta bedeli dahil edilmeyecektir.

3. Vergilendirmede, ikincil işlem görmüş ürünlerin serbest dolaşıma girişine ilişkin beyannamenin tescil tarihi esas alınacaktır. Mükellefin talebi halinde 4458 Sayılı Gümrük Kanunu'nun 114'üncü maddesi hükmü uyarınca da işlem tesisi mümkün bulunmaktadır.

4. İkincil işlem görmüş ürünlerin Kaynak Kullanımını Destekleme Fonu'na (KKDF) tabi olması söz konusu değildir.

5. İkincil işlem görmüş ürünlerin, yurtiçinde yapılan üretim sonucu ortaya çıktığı ve mezkur

Bakanlar Kurulu Kararı'na göre geçmişe dönük beyanı öngörüldüğünden bu ürünlerin gümrük idaresine sunulması söz konusu olmayacak ve serbest dolaşıma girişine ilişkin gümrük beyannamesine eklenmesi gereken belgeler aranmayacaktır.

Esas itibariyle, satışa konu olan ikincil ürünlerin mutlaka gümrük idaresine beyanı gerekmektedir. Aksi takdirde gümrük ve kaçakçılık mevzuatı gündeme gelir. Cezalar gündeme gelir. Onaylanmış kişi statü belgesi olan firmalara sağlanan kolaylıklar iptal edilebilir. Yani kısacası durum fena olur.

Hasan AKDOĞAN

http://www.dunya.com/hasan-akdogan_159_0_yazar.html