Skip to content

Narrow screen resolution Wide screen resolution Auto adjust screen size Increase font size Decrease font size Default font size default color brick color green color
Libya'daki müteahhitlerimizin uğradıkları zarar ve iş kaybı PDF Yazdır e-Posta
20 Nisan 2011
Image

Libya'da son zamanlarda yaşananlar başka bir benzeri olmaması sebebiyle tüm dünyada ayrı bir ilgi ve yakınlıkla takip ediliyor. Türkiye, Libya sahnesinde sahip olduğu tarihi, politik, ekonomik ilişkileri ve de özellikle müteahhitlik sektörümüzün ilk yurtdışı pazarı ve halen sahip olduğu proje portföyü nedeniyle farklı bir konumda yer almaktadır. Türkiye'nin bir yandan oluşacak yeni konjonktürde siyasi rolünün altyapısını oluştururken, bir yandan halihazırda oluşmuş zararların ekonomik boyutlarını uluslararası platformlarda nasıl masaya koyması gerektiğini de düşünmesi gerekmektedir.

Hükümete, olayların başlaması ile birlikte Dış Ticaret Müsteşarlığı kanalıyla bakanlık düzeyinde Libya'da çalışan firmaların maddi kayıplarının tartışıldığı toplantılar yapılmış ve bunların devamının geleceği Zafer Çağlayan tarafından beyan edilmişti. Libya'da devam eden islerin bedeli 15 milyar dolar ve bu işlerle ilgili 1 milyar dolarlık da makine parkı ve şantiye tesisleri vardır.

Tunus'la başlayıp Mısır ve Libya ile devam eden olayların daha detaylı analizi ve ekonomik iliksilerimize etkisi TOBB- DEİK tarafından 3 Mart 2011 tarihinde ortak yayınlanan deklarasyonda yapılmıştır. TOBB ve DEİK Başkanı M. Rifat Hisarcıklıoğlu'nun açıkladığı gibi müteahhitlerimizin zararlarının tespiti için uluslararası deneyimi olan danışmanlık şirketlerinden yararlanılması gerekiyor.

Bu bağlamda Libya'da iş yapan şirketlerin, öncelikle katlandıkları maliyetlerin tazmini için (claim) detaylı çalışmalarla desteklenmiş dokümantasyonu oluşturması gerekecektir. Müteahhit firmalarımıza yardımcı olması amacıyla zararın temelini oluşturduğunu düşündüğümüz maliyetleri aşağıda iki ana başlık altında aşağıda özetlemeye çalıştık.

1. Mevcut maliyetler

 Proje başlangıcından bugüne dek katlanılan maliyetleri aşağıdaki şekilde gruplayabiliriz:

 - İsçilik ile ilgili tüm giderler

- Makine parkı maliyeti

- Malzeme maliyeti

- Şantiye inşaatı maliyetleri

- Kuruluş maliyetleri (tasarım, organizasyon diğer ödenen müşavirlik bedelleri)

- Şantiyenin boşaltılması için katlanılan ekstra giderler (uçak vs.)

- Libya'ya servis yapan merkezin genel gider payı (personel, ofis&ekipman, tutulan antrepolar vb...)

 Şantiyenin boşaltılması hariç, proje için öngörülen proje kar oranının bu maliyetlerin üzerine koyulması gerekecektir ( 20%-25% civarı oranlar mantıklı olacaktır).

2. İş kaybı ile ilgili maliyetler

İş kaybı ile ilgili olarak da üç alt kategori oluşturulabilir:

a) Şantiyenin proje sonunda terk edilmesi ve kapanış işlemleri ile ilgili maliyetler

Projenin halihazırda durmasından sonra kalan kısmında şantiyenin boşaltılması maliyetlerinin (makine parkının geri taşınması, şantiye boşaltma ile ilgili oluşacak diğer kalemler) ve projenin kapanış işlemlerinin lineer olarak proje sonuna kadar geri kazanılacağı düşünüldüğünden, bu tür maliyetlerin tazmin talebi projelerin devam etmediği varsayımıyla mantıklı olacaktır.

b) Şantiye ekibinin ve makine parkının başka bir projeye yönlendirilmesi süresince oluşacak maliyetler

Bu biraz sübjektif olmakla beraber işin yarıda kalması ile beraber belirsizlikten dolayı makine parkı ve şantiye ekibinin atıl kalmasından dolayı bir is kaybı söz konusudur. Buradaki sürecin 6 ay civarında olacağı varsayılırsa, 6 ay boyunca normalde oluşacak 1. Madde'de bahsettiğimiz çoğu maliyetlerin (makine parkı amortismanı ve finansmanı da düşünülerek) talep edilmesi mantıklı olacaktır.

c) Yukarıda bahsi geçen bu süre boyunca atıl duracak yatırımların ve diğer teknik birikimler sonucunda oluşan katma değerin mevcut maliyetler üzerinden ve/veya iş programı sonucu çıkan nakit dağilimi bazlı karin tazmini konusu yoruma açık olmakla beraber meşru bir zemine dayalı olarak talep edilebilir.

Hatırlanması ve dikkat edilmesi gereken bir diğer konu Libya'da faaliyet gösteren firmalarımızın iki farklı tip yapıları olduğudur:

1- Libya kayıtlı Türkiye Firmaları

2- Libya Ortaklı Libya Firmaları

Hükümetin Dış Ticaret Müsteşarlığı nezdinde oluşturacağı meşru zemin üzerinde tek bir şablonda bütün firmaların tek bir vücut halinde hareket etmesi çok önemlidir. Bu konuda kanaatimiz ortak yol alınması için konuyu hukuki, finansal ve politik açılardan değerlendirecek proje ekibi kurularak çalışılmasıdır.

Zahit ÇETİN

http://www.dunya.com/vergi-portali_161_0_yazar.html