5422 sayılı Kurumlar Vergisi Kanunu 1950 yılı başında yürürlüğe girmiştir. Şirketlerimizin vergilendirilme rejimleri zamanla değişikliğe uğrayarak günümüze kadar gelmiştir.
I- GENEL AÇIKLAMA Önemli değişiklik 3946, 4369, 4842, 4884, 4962, 5024, 5035, 5084, 5228 ve5281 sayılı yasalar ile kurumların vergilendirilmesinde önemli değişiklikler yapılmıştır. Son olarak 5520 sayılı yeni Kurumlar Vergisi Kanunumuz 21.06.2006 tarih ve 26205 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe girmiştir. Konumuz bu değişiklikler doğrultusun da 2010 yılında elde edilen kazançların, vergilendirilmesi, dağıtımı ve işlemlerinin yapılması uygulamasının incelenmesidir. II- KURUM KAZANÇLARININ VERGİLENDİRİLMESİ Kurumlar Vergisi Kanunu’nun 1.maddesinde belirtilen kurumların kazançları kurumlar vergisine tabidir denilmektedir. 01.01.1994 tarihinden itibaren ülkemizde zorunlu olarak uygulanan Tek Düzen Muhasebe Sistemi şirketlerin dönemin tüm gelirleri-giderleri sonucu olarak Ticari bilanço karına ulaşmayı hedef almıştır. Hesap planı uygulamalarında 690 numaralı hesap sonucu ticari bilanço kârı oluşmaktadır. 691 no.lu hesaba ise vergi karşılıkları ayrıldıktan sonra 590 net kara ulaşılmaktadır. Mali tablolarda hesaplanan vergi karşılıkları ve net kâr görülmektedir. Ancak safi kurum kazancına ulaşabilmek için Ticari bilanço kârı üzerinde vergi kanunlarını dikkate alarak aşağıdaki çalışmaları yapmak gerekir. Vergilendirilecek dönem karına (mali kar’ a) ulaşmak için aşağıda ki çalışmaların yapılması gerekir. - Şirket varlıkları V.U.K. değerleme ölçülerinden (V.U.K. md. 269-290) farklı ölçülere göre değerlenmişse, saptanan farkın dönem karına ilave edilmesi gerekir. - Vergi yasalarına indirimine izin verilmeyen giderler saptanarak dönem karına ilave edilmesi gerekir. - Vergiden bağışık tutulan unsurlar (indirim ve istisnaların dönem karından indirilmesi gerekir. Yapılan bu çalışmaların sonucunda Ticari bilanço kârı vergi yasalarına uygun hale getirilerek mali kara diğer bir ifade ile Kurumlar Vergisi matrahına ulaşılmış olunacaktır. Anonim,Limited,Hisseli komandit gibi sermaye şirketleri vergi dilinde Kurum olarak tanımlanır.(K.V.K. md.2) Kurumlar da kâr dağıtımını yönlendiren başlıca düzenlemeler aşağıdaki gibidir. [1] -Türk Ticaret Kanunu -Vergi Yasaları - Şirket Ana sözleşmeleri - SPK Mevzuatı - Genel Kurul Kararları olduğu bilinmektedir. Şirketlerde kâr dağıtım yetki ve sorumluluğu yukarıdaki yasalar ve genel kurul kararları doğrultusunda yönetim kuruluna aittir. Yönetim Kurulu yukarıda ki düzenlemeler doğrultusunda şirketin kâr dağıtım politikasını saptar ve uygular. Kâr dağıtımının şirketin genel kurul onayından geçmesi hukuki zorunluluktur. A- SAFİ KURUM KAZANCININ VERGİLENDİRİLMESİ 29.07.1998 tarihinde yayınlanan 4369 sayılı Kanunla 01.01.1999 tarihinden geçerli olmak üzere tüm kurumlarda kurumlar vergisi oranı %30 olarak belirtilmiş fon payı da bu verginin %10’u olarak kabul edilmişti.(K.V. md. 25) 24.04.2003 tarih 4842 sayılı Yasa ile yapılan ve 01.01.2004 tarihinden itibaren geçerli olmak üzere fon payı kaldırılarak Kurumlar Vergisi %30 olarak uygulanmıştı. 5520 sayılı yeni Kurumlar Vergisi Kanunu ile 21.06.2006 tarih ve 26205 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe girmiştir. Kurumlar vergisi kurum kazançları üzerinden %20 oranında alınmaktadır.(Geç. Md.32/1) Ancak 5520 sayılı Kurumlar Vergisi Kanunu Sirküleri KVK-3 /Yatırım İndirimi-2 sayılı sirkülerde yatırım indirimi istisnasından yararlanacak mükelleflerin, 193 sayılı Gelir Vergisi Kanununa 5479 sayılı Kanunla eklenen Geçici 69. madde kapsamında yatırım indirimi istisnasından yararlanılıp yararlanılmaması mükelleflerin isteklerine bırakılmıştı. Mükellefler bu tercihlerini 2006, 2007 ve son olarak da 2008 yıllarının tamamı için kullanabilecekleri gibi bu yılların herhangi biri için de kullanabileceklerdi. Bılındığı gibi Anayasa Mahkemesi Gelir Vergisi Kanunu’nun yatırım indirimiyle ilgili geçici 69. maddesinde yer alan 2006, 2007 ve 2008 ibarelerini iptal etmiştir. Anayasa Mahkemesi’nin 15.10.2009 tarih ve E. 2006/95, K. 2009/144 sayılı iptal kararı, 8 Ocak 2010 tarihli Resmi Gazete’de yayımlandı ve aynı tarihten itibaren yatirim indirimi ile ilgili farklı görüşlerde ileri sürülmeye başlandı. Bu şekilde yatırım indirimiyle ilgili süre sınırlaması ortadan kalkmış oldu ama uygulama konusun da görüş birliği sağlanamadı. Anayasa Mahkemesinin bu kararı üzerine; Maliye Bakanlığı yeni bir düzenlemeye gitmiş ve çıkartılan 6009 sayılı torba kanunu ile Gelir Vergisi Kanunu’nun geçici 69. maddesindeki 2006, 2007 ve 2008 yıllarına ait ibareleri kaldırılmış, ayrıca bu madde de ki (vergi oranına ilişkin hükümler dahil ) parantez içi hükmü (bu kanunun geçici 61. maddesinin ikinci fıkrasında yer alan vergi oranına ilişkin hüküm dahil) olarak değiştirilmiş ve maddeye aşağıdaki bend ilave edilmiştir. “Şu kadarki, vergi matrahlarının tespitinde yatırım indirimi istisna olarak indirim konusu yapılacak tutar, ilgili kazancın % 25’ini aşamaz. Kalan kazanç üzerinden yürürlükteki vergi oranına göre vergi hesaplanır.” 193 sayılı Gelir Vergisi Kanunu’nun mülga 19. maddesi kapsamında 01.01.2006 tarihinden önce başlanan yatırımlarla ilgili olarak, yatırımla iktisadi ve teknik bakımdan bütünlük arz edip bu tarihten sonra yapılan yatırımları, nedeniyle, 31.12.2005 tarihinde yürürlükte bulunan mevzuat hükümlerine göre hesaplayacakları yatırım indirimi istisnası tutarlarını, (6009 sayılı Kanun’un 5. maddesiyle değiştirilen ve 2010 takvim yılı kazançlarına uygulanmak üzere 01.08.2010 tarihinden itibaren yürürlüğe giren ibare) yine bu tarihteki mevzuat hükümleri (bu Kanunun geçici 61. maddesinin ikinci fıkrasında yer alan vergi oranına ilişkin hüküm dâhil) çerçevesinde kazançlarından indirebilirler. (6009 sayılı Kanun’un 5. maddesiyle eklenen ve 2010 takvim yılı kazançlarına uygulanmak üzere 1.8.2010 tarihinden itibaren yürürlüğe giren cümleler) Şu kadar ki, vergi matrahlarının tespitinde yatırım indirimi istisnası olarak indirim konusu yapılacak tutar, ilgili kazancın % 25’ini aşamaz. Kalan kazanç üzerinden yürürlükteki vergi oranına göre vergi hesaplanır. Gelir Vergisi Genel Tebliği 276’a Vergi matrahının tespitinde yatırım indirimi istisnası olarak indirim konusu yapılacak tutar, ilgili kazancın %25’ini aşamayacaktır. İlgili dönemde yatırım indirimi istisnası uygulanacak kazanç ise yatırım indirimi uygulanmadan önceki zarar mahsubu ile tüm indirim ve istisnalar düşüldükten sonraki tutar olarak düşebilecektir ibaresi bulunmaktadır. Dolayısıyla, yatırım indirimi istisnası uygulaması sonucunda kalan kazanç tutarına gelir vergisi mükellefleri, yatırım indirimi istisnası uygulayacakları dönemde yürürlükte bulunan vergi tarifesini; kurumlar vergisi mükellefleri ise 5520 sayılı Kurumlar Vergisi Kanunu’nun 32. maddesinde yer alan % 20 kurumlar vergisi oranını uygulamak suretiyle yatırım indirimi istisnasından yararlandıkları dönemlere ait gelir veya kurumlar vergilerini hesaplayacaklardır. 6009 sayılı Yasa ile yapılan düzenleme 01.08.2010 tarihinden itibaren yürürlüğe girmiştir. Kurumlar 2010 geçici vergi beyannamelerinde yatırım indirimini donem kazançlarından indirebilirler. 31.12. 2005 tarihi itibariyle indirim konusu yapılamamış ve 2008 devreden yatırım indirim istisna tutarlarının 2010 yılına ilişkin 2011/Nisan ayında verecekleri kurumlar vergisi beyannamesinde 2010 kurum kazançlarından yatırım indirimine ait miktarın indeksleme yapılarak indirebilirler. Mükelleflerin kendi istekleriyle yararlanmadıkları yatırım indirimi istisnası tutarlarının yatırım indirimi uygulamasının tercih edildiği yıllarda indirim konusu yapılması mümkün değildir. Kazanç yetersizliği nedeniyle indirimi fiilen mümkün olmayan kısmın ise müteakip dönemlerde indirilmesi mümkündür. B- KURUM KAZANÇLARINDAN GELİR VERGİSİ TEVKİFATININ HESAPLANMASI Kurumlar Vergisine tabi kurumların elde ettiği gelirlerin kazançları vergilendirilmesi, 5520 sayılı Kurumlar Vergisi Kanunu hükümlerine göre yapılmaktadır. Kurumların gelirleri, 193 sayılı Gelir Vergisi Kanunu’nun 2. maddesinde yedi bent halinde sayılan gelir unsurlarından oluşur ve tamamı kurum kazancı olarak adlandırılır denilmektedir. Kurumların bu kazancı üzerinden alınacak Kurumlar Vergisi ise Gelir Vergisi Kanunu’nun ticari kazanç hükümlerine göre tespit edilen safı kurum kazancı üzerinden hesaplanır. Bilindiği üzere 4842, 4884, 4962, 5024, 5035, 5084, 5228, 5281ve 5520 sayılı Kanunlarla vergi kanunlarında önemli değişiklikler yapılmıştır. Bu değişiklikler göz önünde bulundurulduğunda 2009 yılı kurum kazançlarının vergilendirilmesine ilişkin esaslar aşağıdaki gibidir. 2.2.1. Kurumlar vergisi oranı %20 olarak uygulanır. Kâr dağıtımına bağlı olarak Gelir Vergisi Stopajı 4842 Sayılı Kanun’un 12. maddesi ile 193 sayılı Gelir Vergisi Kanunu’nun 94. maddesinin birinci fıkrasının (6) numaralı bendinin (b) alt bendi ile dördüncü fıkrası değiştirilmiştir. Bu değişikliğe göre, 2.2.2. Gelir Vergisi Kanunu’nun 94. maddesinin birinci fıkrasının 6 numaralı bendinin (b) alt bendinde 4842 sayılı Kanunla yapılan değişiklikle, kurumların istisna kazançları ile normal kazançları ayrımına son verilerek istisna olsun olmasın tevkifat, Kârın dağıtılması aşamasına bırakılmıştır. Söz konusu Kanun Hükmü ile yapılan değişikliğe ve 81 seri no.lu Kurumlar Vergisi Genel Tebliği ile 15 no.lu Gelir Vergisi Sirkülerinde yapılan açıklamalara göre, Kurumlar Vergisinden istisna edilmiş olan kazançlar üzerinden, dağıtılsın dağıtılmasın (iştirak kazançları hariç) uygulanan Gelir Vergisi Stopajı kaldırılmıştır. Bundan böyle, istisna kazançları üzerinden Gelir Vergisi Stopajı yapılmayacaktır Dağıtılan kazancın istisna kaynaklı olup olmamasının tevkifat açısından önemi yoktur. 2.2.3. Halka açık şirket ile halka açık olmayan şirketlerden elde edilen kâr payı ayrımı da kaldırılmak suretiyle, her iki tür şirket tarafından dağıtılan kâr paylarının aynı oranda vergilendirilmesi öngörülmüştür. 2.2.4. Tam mükellef kurumlarda, kurum kazancının dağıtılması halinde dağıtılan kâr paylarından, kâr payı alan kişilerin durumuna bağlı olarak Gelir Vergisi Kanununa göre %15 oranında tevkifat yapılır. (Çifte vergilendirmeyi önleme anlaşmaları ile GVK’nın geçici 62 madde hükümleri göz önünde bulundurulmalıdır) Kârın dağıtılmayarak ihtiyatlara veya sermayeye ilavesi halinde ise tevkifat yapılmaz. 2.2.5. Kurumlar Vergisi Kanunu uyarınca yıllık veya özel beyanname veren dar mükellef kurumlar. Gelir Vergisi Kanunu’nun 75.maddesinin ikinci fıkrasının (4) numaralı bendinde yazılı menkul sermaye iradinin ana merkeze aktarılan tutar üzerinden Gelir Vergisi Kanununa göre %15 oranında tevkifat yapacaklardır.(Çifte vergilendirmeyi önleme anlaşmaları ile GVK’nın geçici 62. madde hükümleri göz önünde bulundurulmalıdır). 2.2.6. Yatırım indiriminin konusu, 193 sayılı Gelir Vergisi Kanunu’nun 19. maddesinin 1. fıkrasında belirtilen mükelleflerin faaliyetlerinde kullanmak üzere satın aldıkları veya imalat ettikleri amortismana tabi iktisadi kıymetlerden yeni olanlarıdır. Oranı ise, bu iktisadi kıymetlerin maliyet bedellerinin %40’ıdır. Yatırım indirimi 5497 Sayılı Kanun’un 2. maddesiyle 1.1.2006 tarihinden geçerli olmak üzere kaldırılmıştır. Ancak indirilemeyen yada 2008 yılına sarkarak devam eden yatırımlarla ilgili yatırım indirimleri mükellefler tarafından yapılan tercihlere uygun olarak 2006-2007-2008 yıllarında indirilmesi gerekir daha sonraki yıllarda indirimi yapılamaz İken Anayasa Mahkemesi Gelir Vergisi Kanunu’nun yatırım indirimiyle ilgili geçici 69. maddesinde yer alan 2006, 2007 ve 2008 ibarelerini de iptal etmiştir. Dolayısıyla, yatırım indirimi istisnası uygulaması sonucunda kalan kazanç tutarına gelir vergisi mükellefleri, yatırım indirimi istisnası uygulayacakları dönemde yürürlükte bulunan vergi tarifesini; kurumlar vergisi mükellefleri ise 5520 sayılı Kurumlar Vergisi Kanunu’nun 32. maddesinde yer alan % 20 kurumlar vergisi oranını uygulamak suretiyle yatırım indirimi istisnasından yararlandıkları dönemlere ait gelir veya kurumlar vergilerini hesaplayacaklardır. 4842 sayılı Kanunla prensip olarak istisna kazançlar üzerinden tevkifat yapılmaması öngörülmekle birlikte, GVK’nın geçici 61.maddesi gereğince tercihini yeni düzenlemeden yana kullanmayanlar, 24.04.2003 tarihinden önce yapılan müracaatlara istinaden düzenlenen veya düzenlenecek yatırım teşvik belgeleri kapsamındaki yatırım harcamaları için, hesaplanan yatınm indirimi istisna tutarı üzerinden, dağıtılsın dağıtılmasın %19,8 oranında gelir vergisi tevkifatı yapmaları gerekir. Bu esasları göz önünde bulundurmak suretiyle 2010 yılı kurum kazançlarının vergilendirilmesi ve beyanı yapılır.[2] C- KURUM KAZANCINDAN İNDİRİLEN TEMETTÜ İKRAMİYESİNİN STOPAJ ZAMANI Anonim ve Limited şirketler çalışanlarına ücret, fazla mesai ücreti, ikramiye pirim gibi adlar altında verilen ücret ve ücret sayılan unsurlarla ödemede bulunurlar. Uygulamada ücretler ilgili ayda stopaja tabi tutularak gider ya da maliyet unsuru olarak kayda alınırlar. Anonim ve Limited şirketler personeline temettü de dağıtabilirler. Personele dağıtılan bu temettüler ücret olarak değerlendirileceği ve ilgili donem kazancından gider olarak indirilebileceği GVK 61, 41/1.md. KVK 6. maddesinde belirtilmiştir. Şirketler yıl kapandıktan sonra personelin kapanan yıldaki çalışmasını ödüllendirmek amacıyla, Kârın bir bölümünü temettü ikramiyesi olarak verebilirler. Personele kardan verilen ve ücret ve unsurları gibi değerlendirilen temettüler, Gelir vergisi, Damga vergisi ve SSK primlerine tabidir. Ancak bilindiği üzere tavana kadar olan ücret kısmı alınan ücret ile dolmuş olursa tavanın üzerindeki kısmı SSK primlerine tabi olmayacaktır. Anonim şirketlerde genel kurulun, Limited şirketlerde ise ortaklar kurulu temettü ikramiyesi dağıtımı kararı alırken ne oranda ve kime dağıtılacağı ve kimlerin ne oranda ya da tutarda temettü ikramiyesi dağıtılacağının bilinmesi gerekecektir. Personele temettü ikramiyesi dağıtılmasına karar verilebilmesi için Türk Ticaret Kanunu’nun 279/5 gereği aşağıdaki hususların bulunması gerekir. (TK 278, 289/3, 298, 300/6, 402, 403, 478) a- Personele temettü ikramiyesi dağıtılmasına ilişkin şirket ana sözleşmesinde hüküm bulunması gereklidir. b- Anonim şirketler genel kurullarında, Limited şirketler ise ortaklar kurulunda temettü ikramiyesi dağıtımı ile ilgili karar almaları gereklidir. İlgili yıldan sonraki Mart ya da Nisan ayında personele verilen temettü ikramiyesi dağıtımı kararı alan şirketler, personele dağıtılacak temettü, geçmiş yıl kazancından indirilebilecektir. Personele geçmiş yıl sonu kârından verilecek olan temettü ikramiyesi şirketin karından indirilebilecektir. Danıştay’ın bu konu ile ilgili görüşü aşağıdaki gibidir. “Personele genel kurul kararına istinaden verilen temettü ikramiyeleri, geçmiş yıl giderlerine intikal ettirilebilir.”[3] Anonim ve Limited şirketler personeline 2010 yılı karından belli bir oranda bir pay dağıttıklarında ve personele kardan temettü dağıtılacağına ilişkin bir hüküm kuruluş sözleşmesinde bulunması, yine Anonim şirketlerde 2010 yılında yapılacak genel kuruldan bu yönde bir karar alınması, Limited şirketlerde ise ortaklar kurulunda bu yönde bir karar alınması koşuluyla dağıtılacak olan bu temettü ikramiyesi, 2009 yılı karından indirilecektir. Personele dağıtılan bu temettü ikramiyesi ücret ve unsurları olarak değerlendirilerek vergilendirilir. Dağıtılacak temettü nün hangi personele ne kadar verileceğinin genel kurul ya da limited şirketlerde ortaklar kurulu kararında belirtilmelidir. Şirketin genel kurulun onayını izleyen ayın 20. günü içinde temettü stopajları beyan edilmelidir. Nakden veya hesaben ödemenin yapıldığı ayda stopajın yapılması gereklidir. Bu konu ile ilgili olarak personele geçmiş yıl karından verilen temettülerin ilgili yıl beyannamesinde indirimin yapılarak gider kaydedileceği görüşünde olanlarda vardır. Sonuçta her iki görüşte de personele ödenen temettü ikramiyeleri ilgili yıla gider kaydedilmektedir. Personele temettü ikramiyesinin dağıtımının yevmiye kayıtları aşağıdaki gibi olacaktır. 2010 yılında yapılacak yevmiye kaydı ----------------------------31.12.2010----------------------- 770 GENEL YÖN.GİDERLERİ 200.000 770.00 Personele temettü 50.000 770.01 Yönetim kuruluna Temettü 150.000 379 DİĞER BORÇ VE GİDER KARŞILIKLARI 200.000 379.00 Diğer Borç ve Gider Karşılıkları Yönetim Kurulu Kararına İlişkin Temettü ikramiyesinin Gider Kaydı ----------------------------------------------------------------- 2011 yılında yapılacak yevmiye kaydı ----------------------------30.04.2011----------------------- 379 DİĞER BORÇ VE GİDER KARŞILIKLARI 200.000 360.00 ÖDENECEK VERGİ VE FONLAR 30.000 335 PERSONELE BORÇLAR 42.500 331 ORTAKLARA BORÇLAR 127.500 Temettü’ nün stopaj Kaydı ----------------------------------------------------------------- Personele temettü ikramiyesi dağıtımı yapılarak ilgili yıla gider olarak kaydedildikten sonra yukarıdaki açıklamalar doğrultusunda kâr dağıtımı yapan (A) şirketinin kâr dağıtımı vergilendirilmesi ve yevmiye kayıtları aşağıdaki gibi olacaktır. Örnek: Halka açık olmayan ( A) A.Ş.’nin kurum kazancı | 20.000.000 TL | Kanunen kabul edilmeyen gideri | 900.000 TL | İştirak kazancı | 1000.000 TL | Yatırım indirimi (Yatırımın 2006-2007-2008 yıllarından indirilemeyen) | 1500.000 TL | Şirketin geçmiş yıl zararı yoktur, ödenmiş sermayesi | 15.000.000 TL. | Şirketin ayrılmış birinci tertip yedek akçe tutarı | 1.000.000 TL. | Personele temettü | 500.000 TL | Yönetim kuruluna temettü | 1.500.000 TL | Ortaklara temettü | 3000.693- TL | Şirketin 2010 yılında ödediği geçici vergi | 2.500.000 TL | Kalan kâr Olağanüstü Yedek Akçe olarak ayrılacaktır. | 8.170.000 TL | Eşit paylara sahip 5 ortaklı ve her bir hissesi nominal değeri | 1.000 TL | Kurumlar Vergisinin Hesaplaması 2010 Kurum Kazancı (Ticari Bilanço Kârı) | 20.000.000 | Kanunen Kabul Edilmeyen Giderler | 900.000 | Toplam | 20.900.000 | İndirim ve İstisnalar | | İştirak Kazancı (-) | 1.000.000 | Yatırım İndirimi (-) | 1.500.000 | Toplam (-) | 2.500.000 | | | Kurumlar Vergisi Matrahı | 18.400.000 | Kurumlar Vergisi (184.000-x %20) | 3.680.000 | III- TERTİP YEDEK AKÇENİN HESAPLANMASI[4] (Kârdan Ödenmiş Sermayenin %20’sine varıncaya kadar ayrılmaya devam edilecektir.) Ayrılma Sınırı (15.000.000 x %20) | 3000.000 | Ayrılmış Olan | 1000.000 | Kalan | 2000.000 | Ayrılması Gereken | | 2010 Yılı Kurum Kazancından Ayrılan I. Tertip Yedek Akçe (20.000.000. x%5) % | 1.000.000 | 2010 Kurum Kazancından Ayrılan Vergi ve Yedekler 2010 Yılı Ticari Bilanço Kârı | 20.000.000 | Kurumlar Vergisi | 3.680.000 | I. Tertip Yedek Akçe | 1.000.000 | Olağanüstü Yedekler | 8.170.000 | I.Tertip Temettü (%5’lik Temettü TTK. Md. 466/3 Ortaklara Safi kârdan I. Tertip yedek akçe ayrıldıktan sonra kalan kâr üzerinden ödenmiş sermayenin %5’ini aşmamak koşuluyla ayrılır.)[5] 15.000.000. x %5 | 750.000 | Personele temettü | 500.000 | Yönetim kuruluna temettü | 1.500.000- | Dağıtılabilir Dönem Kârı | 4700.000 | II. Tertip Yedek Akçe Matrahı (47.000. x 100/110) | 4.272.700 | II. Tertip Yedek Akçe (50.000x 10/110) | (-) 427.300 | Dağıtılabilir Kâr | 4.272.700 | İştirak Kazancı | (+) 1.000.000 | I. Temettü | (+) 750.000 | Personele Temettü | (+) 500.000 | Yönetim kuruluna Temettü | (+) 1500.000- | Gelir Vergisi Tevkifat Matrahı | 8.022.700 | Gelir Vergisi Tevkifatı (80.227.- x %15) | 1.203.400 | Dağıtılacak Net Kâr (42.727. - 12.034.-) | 3.069.300 | Kurum Kazancının Dağıtımı 2010 Ticari Bilanço Kârı | 20.000.000 | Kurumlar Vergisi | 3.680.000 | I. Tertip Yedek Akçe | 1.000.000 | Olağanüstü Yedekler (Dağıtılmamış Karlar) | 8.170.000 | II. Tertip Yedek Akçe | 427.300 | Kazançların G.V. | 1.203.400- | I. Temettü | 750.000 | Personele temettü | 425.000 | Yönetim kuruluna temettü | 127.5000 | II. Temettü | 3.069.300 | KÂR DAĞITIM TABLOSU (TL) Temettü ve kâr payı elde eden kişilerin vergilendirilmesi açısından 2010 yılında elde edilen kâr paylarının yarısı vergiden müstesnadır. 22.000TL’lik sınırın altında kalan gelirler beyan edilmeyecektir. Sınırın aşılması halinde tamamı beyan edilip vergilendirilecektir. Yukarıdaki açıklamalar doğrultusunda kâr dağıtımı yapan (A )A.Ş nin kâr dağıtımı neticesinde ortak (E)’nin aldiği temettü 613.860 TL için yıllık gelir vergisi beyannamesi verilecektir. Ortak (E ) nin başka bir gelirinin olmadığı varsayarsak 2010 yılında 613.860 TL tutarında temettü geliri elde ettiğini ve yıllık gelir vergisi beyannamesin de vergileme aşağıdaki gibi olacaktır. Kâr paylarından yıllık gelir vergisi hesaplanması Kâr Payı: | 613.860 TL | İstisna Tutarı: | 306.930 TL | Kalan Tutar: | 306.930 TL | Hesaplanan Vergi: | 101.445 TL | Mahsup Edilecek Vergi: | 92.079 TL | Ödenecek Tutarı: | 9.366 TL | 2010 yılında elde edilen temettü veya kâr payı gelirinin, yıllık gayrisafi tutarı, 239.000 TL’yi aşmayan tutar için gelir vergisi ödenmesi çıkmamaktadır. Yıllık gayrisafi tutarı 239.000 TL’nin altında kalan temettü veya kâr payı gelirleri için ise vergi iadesi çıkmaktadır. Bu durumlar da mahsup sonrası kalan bir tutar olursa 252 Seri No.lu Gelir Vergisi Genel Tebliği’nde yer alan açıklamalara göre red ve iadesi yapılır. Yevmiye kayıtları aşağıdaki gibidir. 1- ----------------------------31.12.2010----------------------------- 691 DÖNEM KÂRI VERGİ DİĞ. 3.680.000 YAS.YÜK.KARŞILIKLARI 691.00 Vergi Karşılıkları 3.680.000_ 370 DÖNEM KÂRI VERGİ VE DİĞ. 3.680.000 YAS.YÜK.KARŞ. 370.00 Kurumlar V. Karşılığı 36.800 Dönem Karından Vergi Karşılığı ayrılması 2------------------------------31.12.2010------------------------------ 690 DÖNEM KÂRI VEYA ZARARI 20.000.000 690.00 Dön.Kârı veya Zararı 200.000 691 DÖNEM KÂRI VERGİ DİĞ. 3.680.000 YAS.YÜK.KARŞILIKLARI 691.00 Vergi Karşılıkları 3.680.000 692 DÖNEM NET KÂRI VEYA ZARARI 16.320.000 692.00 Dönem Net Kârı veya zararı 16.320.000 Net Kârın Saptanması 3-------------------------------31.12.2010---------------------------- 692 DÖNEM NET KÂRI VEYA ZARARI 16.320.000 692.00 Dönem Net Kârı veya Zararı 16.320.000 590 DÖNEM NET KÂRI 16.320.000 590.00 2010 Net Kârı 16.320.000 Net Kârın ilgili Hs. 4--------------------------31.12.2010------------------------------ 371 DÖNEM KARININ PEŞ.ÖD.VERG. 2.500.000 VE DİĞ.YÜKÜMLÜLÜKLERİ 371.00 Dön.Kar.Peş.Öd.Verg.Yük. 2.500.000 193 PEŞİN ÖD.VERGİLER VE FONLAR 2.500.000 193.0 Peşin Öd.Verg.ve Fonlar 2.500.000 Geçici vergi ilgili Hs. 5----------------------------01.01.2011-------------------------------- 590 DÖNEM NET KÂRI 16.320.00 590.00 2010 Net Kârı 16.320.000 570 GEÇMİŞ YILLAR KARLARI 16.320.000 570.00 2010 Net Kârı Dönem Net Kârı İlgili Hs. 6--------------------------30.04.2011--------------------------------------------- 370 DÖN.KÂRI VERGİ VE DİĞ. 3. 680.000 YASAL YÜK.KARŞILIKLARI 370.00 Kurumlar V.Karşılığı 36.800 371 DÖNEM KARININ PEŞ.ÖD.VERG. 2.500.000 VE DİĞ.YÜKÜMLÜLÜKLERİ 371.00 Dön.Kar.Peş.Öd.Verg.Yük. 2.500.000 360 ÖDENECEK VERGİ VE FONLAR 1.180.000 360.00 Kurumlar V. 1.180.000 Ödenecek Vergiler İlgili Hs. -------------------------------/--------------------------------------------- 7-------------------------30.04.2011---------------------------- 570 GEÇMİŞ YILLAR KÂRLARI 16.320.000 570.00 2010 Net Kârı 16.320.000 331 ORTAKLARA BORÇLAR 5.094.300 1.Tertip Temettü 750.000 2.Tertip Temettü 3.069.300 Y.Kuruluna Temettü 1.275.000 335 PERSONELE BORÇLAR 425.000 335.01 Personele Borçlar 425.000 360 ÖDENECEK VERGİ VE FONLAR 1.203.400 360.02 Gelir vergisi Karşılığı 12.034 540 YASAL YEDEKLER 1.427.300 540.00 1.Tertip Yedek Akçe 1000.000 542 OLAĞANÜSTÜ YEDEKLER 8.170.000 542.01 Olağanüstü Yedek 8.170.000 Dönem Kârı Dağıtımı Yevmiye Kaydı -------------------------------/--------------------------------------------- III- Sonuç Anayasa Mahkemesi Gelir Vergisi Kanunu’nun yatırım indirimiyle ilgili geçici 69. maddesinde yer alan 2006, 2007 ve 2008 ibarelerini iptal etmiştir. Anayasa Mahkemesi’nin 15.10.2009 tarih ve E. 2006/95, K. 2009/144 sayılı iptal kararı, 8 Ocak 2010 tarihli Resmi Gazete’de yayımlandı ve aynı tarihten itibaren yatırım indirimi ile ilgili çeşitli görüşler ileri sürüldü. Bu şekilde yatırım indirimiyle ilgili süre sınırlaması ortadan kalkmış oldu ama uygulamada çeşitli tartışmaları de beraberinde getirdi. Anayasa Mahkemesinin iptal kararından sonra yapılan yeni düzenlemeler ile Vergi matrahının tespitinde yatırım indirimi istisnası olarak indirim konusu yapılacak tutar, ilgili kazancın %25’ini aşamayacaktır. İlgili dönemde yatırım indirimi istisnası uygulanacak kazanç ise yatırım indirimi uygulanmadan önceki zarar mahsubu ile tüm indirim ve istisnalar düşüldükten sonraki tutar olarak düşebilecektir ibaresi bulunmaktadır. Bu uygulamada yeni bir kısıtlamamı gündeme gelecek ve yatırım indirimi ile ilgili yeni tartışmaları gündeme getirebilecektir. Dolayısıyla, yatırım indirimi istisnası uygulaması sonucunda kalan kazanç tutarına gelir vergisi mükellefleri, yatırım indirimi istisnası uygulayacakları dönemde yürürlükte bulunan vergi tarifesini; kurumlar vergisi mükellefleri ise 5520 sayılı Kurumlar Vergisi Kanunu’nun 32. maddesinde yer alan % 20 kurumlar vergisi oranını uygulamak suretiyle yatırım indirimi istisnasından yararlandıkları dönemlere ait gelir veya kurumlar vergilerini hesaplayacaklardır. Mükellefler 2010 geçici vergi beyannamelerinde yatırım indiriminde indiremedikleri veya yarım kalan tamamladıkları yatırımla ilgili yatırım indirimini indirebileceklerdir. Yine 2010 yılına ilişkin 2011/Nisan ayında verecekleri kurumlar vergisi beyannamesinde 2010 kurum kazançlarından yatırım indirimine ait miktarın indeksleme yaparak düşebileceklerdir. kurumlar vergisi kanunu yürürlüğe girdiği 1950’li yıllardan buyana birçok değişikliğe uğramıştır.1980’li yıllardan itibaren sermaye yapısının güçlendirilmesi için çeşitli istisna ve indirimler uygulanmıştır. Vergi yükünün azaltılması için kurumlar vergisi rejimlerinde değişiklikler yapılmıştır. 4842 sayılı yasa ile yapılan değişiklikle kurumların istisna kazançları ile normal kazançları ayırımına son verilerek, istisna kazancı olsun olmasın tevkifat Kârın dağıtılmasına bağlanmıştır. Ayrıca halka açık şirketler ile halka açık olmayan şirketlerden elde edilen kâr payları ayırımı da kaldırılmıştır. Her iki tür şirket tarafından dağıtılan kâr paylarının aynı anda ve oranda vergilendirilmesi sağlanmıştır. Son olarak 5520 sayılı yeni Kurumlar Vergisi Kanunu yürürlüğe girmiştir. Kurumlar vergisi kurum kazançları üzerinden %20 oranında alınmaktadır Yapılan bu değişiklikler vergi yükünün azalması yönündedir. Yukarıdaki örnekte de görüldüğü üzere kurumlar vergisinden sonra Kârın dağıtılması durumunda vergi yükü yükselmektedir. Kurumlar vergisi oranlarının ve vergi yükünün ülkemiz koşullarında daha makul seviyelere indirilmesi çalışmalarının yerinde bir uygulama olduğu söylenebilir. Dursun Ali TURANLI Yaklaşım |