Matrah Artırımından Yararlanan Mükelleflerin 2010 Yılı Beyanları Üzerinden Zarar Mahsubu |
22 Nisan 2011 | |
Bilindiği gibi 6111 Sayılı Kanun ile getirilen ve af niteliği taşıyan düzenlemelerden birisi de matrah artırımıdır. Buna göre gelir ve kurumlar vergisi mükellefleri 2 Mayıs 2011 tarihi mesai saati bitimine kadar bağlı oldukları vergi dairelerine başvurarak, yıllık beyannamelerinde beyan ettikleri matrahlarını; belli oran ve tutarlarda artırmaları durumunda artırımda bulunulan yıllar ile ilgili gelir ve kurumlar vergisi yönünden vergi incelemesi ve tarhiyat yapılmaması öngörülmüştür. Gelir ve kurumlar vergisi açısından getirilen bu matrah artımı imkanı KDV ve stopaj açısından da benzer şekilde vergi artırımı olarak düzenlenmiş bu şekilde mükellefler KDV ve stopaj açısından da incelemeden kurtulma şansı tanınmıştır. Matrah artırımı bu şekilde inceleme ve incelemeye bağlı tarhiyattan kurtulma imkanı vermekle beraber geçmiş yıl zararlarından yararlanma da bir sınırlama getirmektedir. Bu sınırlama gereğince, gelir ve kurumlar vergisi matrah artırımında bulunan mükellefler, artırımda bulundukları yıla ilişkin zararların sadece % 50’sini 2010 yılı ve izleyen yıllar karlarından mahsup edebileceklerdir. Bilindiği gibi 2010 yılına ilişkin yıllık gelir vergisi beyannameleri 25 Mart 2011 tarihi itibarıyla verilmiş durumdadır. Kurumlar vergisi beyan süresi ise 25 Nisan Pazartesi akşamı itibarıyla dolmaktadır. Oysa matrah artırımından yararlanmak için 2 Mayıs akşamına süre vardır ve bu sürenin uzatılması da kuvvetle muhtemeldir. Bu durumda yıllık beyannamesini vermiş mükellefler açısından 2010 yılı zararının mahsubu konusunda bir tereddüt oluşmuştur. Yani beyannamesini vermiş, geçmiş yıl zararlarını bu beyanname üzerinde doğmuş kazançtan mahsup etmiş mükellefler matrah artırımından yararlanmaya karar verdiklerinde ne olacaktır? Aynı şekilde 17 Şubat itibarıyla verilmiş son dönem geçici vergi beyanları açısından durum ne olacaktır? Bu soruların cevabı Bakanlık tarafından 22.03.2011 tarih ve 2011/2 Sayılı İç Genelge de verilmiş durumdadır. Anılan iç genelge uyarınca gelir veya kurumlar vergisi mükelleflerinin 2010 yılına ilişkin olarak vermiş oldukları geçici vergi beyannamelerinde, matrah artırımında bulundukları yıllara ait geçmiş yıl zararlarının mahsup edilmiş olması halinde, söz konusu mükelleflerin 2010 yılı geçici vergi beyannamelerini düzeltmelerine gerek bulunmamaktadır. Ancak yıllık beyannameler açısından düzeltme yapılması zorunludur. 2010 yılı gelir veya kurumlar vergisi beyannamelerini verdikten sonra matrah artırımında bulunan mükelleflerin, matrah artırımında bulundukları yıllara ait olup indirim konusu yapılamamış geçmiş yıl zararlarının %50'si, 2010 ve müteakip yıl karlarından mahsup edilemeyeceğinden, verilen gelir veya kurumlar vergisi beyannamelerini düzeltilmeleri gerekmektedir. Aynı şekilde kendilerine özel hesap dönemi tayin edilen kurumlar vergisi mükelleflerinden, hesap dönemleri 2010 yılı içinde sona eren ve kurumlar vergisi beyannamelerini 6111 sayılı Kanunun yayımlandığı tarihten önce vermiş olan mükelleflerinde beyannamelerini düzeltmeleri gerekmektedir. Bu kapsama giren mükelleflerin, matrah artırımı başvuru süresi içerisinde düzeltme beyannamesi vermeleri halinde, kendilerinden vergi cezası veya gecikme faizi talep edilmeyecek, beyan üzerine tahakkuk edecek vergiler, beyannamenin verildiği tarihten itibaren 1 ay içerisinde ödenecektir. Matrah artırmakla birlikte düzeltme işlemlerini yapmayan mükellefler de tarh edilecek vergi için gecikme faizi matrah artırımı başvuru süresinin sonundan itibaren hesaplanacaktır. Atilla Y. Dölarslan, Yeminli Mali Müşavir |