Dış Ticaret Müsteşarlığı, Gümrük Müsteşarlığı yetkilileri ile yapılan toplantılarda, ikincil işlem görmüş ürün, asıl ürün dışında kalan, ekonomik değeri olan, atılan ve yakılanları kapsamayan ürün olarak tanımlanmıştır.
13 Kasım 2010 tarih, 27758 Sayılı Resmi Gazete'de yayınlanan 2010/1025 Sayılı Bakanlar Kurulu kararı Dahilde İşleme Rejimi Kararı'na eklediği geçici 16'ncı madde ile "13.11.2010 tarihinden önce düzenlenmiş ve taahhüt hesabı kapatılmış dahilde işleme izin belgesi / dahilde işleme izni kapsamında ithal edilen eşyadan elde edildiği ihracat taahhüt hesabının kapatılmasını müteakip anlaşılan ikincil işlem görmüş ürünün, ilgili firma tarafından bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihten itibaren 6 ay içerisinde müsteşarlığa başvurulması, müsteşarlıkça taahhüt kapatma işleminin münhasıran bu amaçla geri alınması, ilgili belgede buna yönelik revize işlemi yapılması suretiyle ihracat taahhüdüne ilave edilmesi ve bu ürüne ilişkin ithalat vergilerinin, gümrük yükümlülüğünün başladığı tarihte geçerli olan vergi oranları ile belge / iznin revize edilen gerçekleşme oranları üzerinden hesaplanan miktar ve birim fiyat esas alınarak ödenmesi halinde, söz konusu belge/izne ilişkin taahhüt hesapları belge / izin kapsamında ikincil işlem görmüş ürün ile ilgili müeyyide uygulanmaksızın kapatılır (�)." hükmünü öngörmektedir. Dış Ticaret Müsteşarlığı, Gümrük Müsteşarlığı yetkilileri ile yapılan toplantılarda, ikincil işlem görmüş ürün, asıl ürün dışında kalan, ekonomik değeri olan, atılan ve yakılanları kapsamayan ürün olarak tanımlanmıştır. Dahilde İşleme Rejimi (DİR) kapsamında ithal edilen hammaddelerin işlenmesi sonucu ortaya çıkması olası ikincil işlem görmüş ürünlerin, gümrük mevzuatı açısından belge kapsamında beyan edilerek ihraç edilmesi veya kesin ithalinin gerçekleştirilerek vergilerinin ödenmesi suretiyle serbest dolaşıma giriş işlemlerinin tamamlanması veya gümrüğe terk edilmesi ve gümrük denetiminde imha edilmesi gerektiği belirtilmiştir. Dış Ticaret ve Gümrük müsteşarlıklarınca önerilen ve bazı şirketlerce uygulandığı ifade edilen ikincil ürün olarak hurda ithali özellikle demir çelik sanayii açısından sorun yaratabilecektir. 2010/1025 Sayılı Bakanlar Kurulu kararına göre belge revizyonu yapılırken DTM ihraç edilecek ürünler arasına ikincil ürün olarak "hurda demir" yazarsa, ihracatçıların iç piyasa satış faturalarını hurda demir olarak düzenlemeleri gerekir. Oysa ki iç piyasada satılan haddehane ürünleri, standart dışı, kısa mamul, hadde bozuğu ve tufal olarak adlandırılmakta, her birinin ekonomik değerleri ayrı olduğu gibi, "hurda demir" kavramı ile GTİP numaraları ve tanımlamaları bakımından da, uluslararası hurda demir normları bakımından da bir ilgileri bulunmamaktadır. Hurda demir çelikhanelerin girdisi, standart dışı, hadde bozuğu, kısa mamul ve tufal ise haddehanelerin çıktısıdır. Olaya 4458 Sayılı Gümrük Kanunu'nun 114 ve 115'inci maddeleri ile Gümrükler Genel Müdürlüğü'nün 2010/57 Sayılı Genelgesi'nin 3'üncü maddesi çerçevesinde de kesin bir çözüm getirmek bugünkü düzenleme ile mümkün olmayabilir. Çünkü, ilgili genelge maddesi (�)" mükellefin talebi halinde (�) 114'üncü madde uyarınca işlem tesisi mümkün bulunmaktadır" demek suretiyle takdir öngören, emredici olmayan bir düzenleme getirmiş durumdadır. Maddedeki " (�) mümkün bulunmaktadır" ifadesi "gerekir" biçiminde yeniden düzenlenirse, yerel gümrük idarelerinin tereddütleri ortadan kaldırılmış ve uygulama birliği sağlanmış olur. Taahhüt hesapları kapatılmış olan belgelerle ilgili revize işleminin kaç yıl geriye gidilerek yapılacağı konusunda her iki Müsteşarlık yetkililerince bir belirginlik sağlanmamıştır. Zaman aşımı süresinin 3 yıl, ya da 8 yıl olarak yorumlanması mümkündür. Hiçbir üretim faaliyetinde hammaddenin yüzde yüz mamule dönüşmesi söz konusu olamayacağı için standart dışı, bozuk ürün, deşe gibi adlarla tanımlanan ürünlerin de ihraç edilmesi gereğini savunan bir düzenleme mantıken savunulamaz. En önemli ihracat sektörlerimizden, dünya onuncusu olduğumuz demir çelik sanayiini örnek olarak alırsak, DİR ile 100 birim kütük ithal eden bir haddehanenin, üretim teknolojisi gereği 100 birim standart inşaat demiri üretip ihraç etmesinin olanaksız olduğu, sektör ortalaması olarak 95 birim standart inşaat demiri, 5 birim de ihraç edilemeyecek standart dışı, hadde bozuğu, kısa ürün, tufal gibi adlarla anılan artık ürün oluşacağı kabul edilebilir. Bu 5 birimin hurda demir olarak ithal edilmesi Gümrük Tarife ve İstatistik Pozisyonu ve ithalat mevzuatı bakımından sorun yaratacaktır. Çünkü hurda demir (ferrous scrap) elektrik ark ocaklı tesislerin girdisidir. Standart dışı, hadde bozuğu, kısa ürün vs. ise haddehanelerin çıktısı olup GTİP numaraları ve tanımları da farklıdır. İhracatçının süresi belirsiz geriye dönük bir düzenleme ile cezalandırılması ülkemizin ihracatla gelişme, 2023 yılında 500 milyar dolarlık ihracat hedefine ulaşma hedefleriyle bağdaşlaştıramaz. Vergisel boyutu olan bir olayda Maliye Bakanlığı yetkililerinin katılmadığı, Dış Ticaret ve gümrük yetkililerinin yaptığı bir düzenleme, yapılacak vergi incelemelerinde ihracatçıyı ağır müeyyidelerle karşı karşıya bırakabilir. Yukarda açıklamaya çalıştığımız nedenlerle, öncelikle eskiye dönük kapatılmış belgelerin yeniden açılmasına ilişkin 13 Mayıs 2011 tarihinde bitecek süre, bu önemli konunun bütün boyutlarıyla değerlendirilmesine imkan verecek Maliye Bakanlığı yetkililerinin de katılacağı bir zaman dilimi göz önünde bulundurularak uzatılmalı, mantık tersliğini gideren, ihracatçının dolayısıyla ülke çıkarlarının zarar görmeyeceği açık ve net bir düzenlemeyle konu yeniden değerlendirilmelidir. Servet ERÖCAL http://www.dunya.com/vergi-portali_161_0_yazar.html |