Öncelikle ve değişmez kaide olarak, niyet ve kasıt olayımızın, mihenk noktasıdır.
Ne garip bir tecelli ki kuzuya kaç, kurda yakala kurgusu olayımızın, hakkaniyetten uzak ana damarıdır. İlgili memur, uygulama ve tatbikatlarda, husminiyet ve suiniyet aramaz arayamaz. Evraka imza atan kaçakçılıktan getiriye dahil olur. Bu nasıl bir adalet ve hukuk düzenidir. Emekli Baş Müfettiş, Sayın Necati Berent, bir Avrupa seyahatinde, görevli olarak, İsviçre'ye gitmiş. Oranın, gümrüklerden sorunlu üst düzey yetkilisiyle konuşurken, gümrük kaçağı gibi bir söz söylemiş, yetkili, gümrük kaçağı nedir diye sormuş. Ve gümrükte, hata ve kusur olur, O da anında düzeltiIir, demiş. Bizdeki, yasalar hiçte tıyle değildir. Bir yanlış beyan seni savcılık makamına yönlendirir, aklanman için yıllarca süründürür. Demek ki; niyet ve kasıt konumuzun ana temasıdır. Bu tek taraflı bir istem olmamalıdır. İdare ve müşavir aynı konuyu birlikte algılayarak, karar verebilmeli ve yanlış olaya kusur cezası ile yaklaşılmalıdır. Gümrük beyan yapılan bir eşyanın, bu günkü, bilgisayar sistemlerinin yürürlük kazandırıldığı bir devirde, gümrük kaçağına, kaçakçılığa hükmetmek yanlış bir eylem biçimidir. 4458 Sayılı Gümrük Kanunu' muzun 233'üncü maddesi der ki; a) Muayene ve tahlilden önce cezayı gerektiren durumun meydana çıkarılmasına hizmet veren muhabirlere %30'u, b) Cezayı gerektiren durumu, tahlil ve denetleme veya inceleme ile meydana çıkaranlara %30'u dağıtılır. Arta kalanı, Müsteşarlıkça belirlenecek usul ve esaslar çerçevesinde, idarenin eğitim, geliştirme ve otomasyon hizmetlerinde kullanılır." Tüm bu oluşumların, yürürlüğüne son veren bir talimat yayınlandı. Acaba bu talimat tarafları memnun etti mi? Çok eski tarihlerde döner sermaye esasını kanunlaştırılarak, yürürlük kazandırılması ideal bir düzenleme olur diye yazmıştık. Duyanınız olmadı, kanun üstüne kanun çıkarılarak, cezalar ağırlaştırıldı, acımasızlığını arttırdı. Tüm bu ceza ve cezalandırma emirlerine son verildi. Sonra; 29.12.2006/34298 sayılı yazının, 244'üncü maddesinin Son fırkası; "Bilgi gereği ile yukarda belirtildiği üzere 4458 Sayılı Gümrük Kanunu'nun 233'üncü maddesinin 19.12.2008 tarihinden itibaren uygulama alanının kalmadığının bilinmesini rica ederim" diyerek, Gümrükler Genel Müdürlüğü. İşin aslı; 1918 Kaçakçılık Kanunu'nun yürürlükten kalktıktan sonra, inanınız bu kanun, gümrükcülük mesleğine kan kusturmuştu. Sonra, 4926 Sayılı Kaçakçılık Kanunu, ekonomik suça, ekonomik ceza ilkesini getirmişti. Sonra ne olduysa yürürlükten kaldırılarak, 5607 Sayılı Kaçakçılık Kanunu, yürürlük kazandı. O da yetmedi, 5326 Sayılı Kabahatler Kanunu bu kervana katıldı. Hangi adaleti sağlamak için kaçakçılıktaki, gelişen olayları cezalandırmak için, caydırılıcılık olur mantığıyla maddeler daha ağır cezalarla yürürlük kazandı. Bir defa gümrüklerde kaçakçılık kelimesini kabul edemiyorum. Neden mi? Beyan edilen bir malın kaçağı olamaz, kusuru olur, yanlışı olur, hatası olur. 4458 Sayılı Gümrük Kanunu'nun ilgili 241'inci maddesi usulsüzlük kusur cezalarının mahiyeti ni belirlemiştir. Her nedense gelişen olaylara bu gözle bakılmamakta. her yanlış ve kusur savcılıklara kaçakçılık suçlaması ile taşınmaktadır. İhap SUBAŞI http://www.dunya.com/gumruklerimizde-kacak-nedir-ne-degildir... |