Skip to content

Narrow screen resolution Wide screen resolution Auto adjust screen size Increase font size Decrease font size Default font size default color brick color green color
Telif (Yazma) Hakları ve Vergi İlişkisi PDF Yazdır e-Posta
28 Nisan 2011

Image

Ekonomik bir değer taşıyan öyle varlıklar vardır ki, günümüzde bunlar alınıp satılabilmekte, lisanslama yoluyla faydalanma amacıyla kiralanabilmektedir.

I- GİRİŞ

Biz bu çalışmamızda insanın bir düşün ürünü olan oldukça geniş kapsamlı “Telif (Yazma) Hakkı”nın vergisel ilişkilerini kendimize çalışma konusu yaptık. Telif hakları bir düşün ürünü olduğu için, ürünü üretenin bir eseri sayılmakta, bunun “kullanma hakkı” yasal olarak koruma altına alınmaktadır. Korunma altına alınan şey yasalardan kaynaklanan “yararlanma hakkı”dır. Düşün ürünü eser, ürünün sahibi tarafından kullanılabileceği gibi, sahibinden kullanma hakkı kiralanarak başkaları tarafından da kullanılabilir, başkaları tarafından kullanılması halinde ürün sahibine bir gelir de sağlamaktadır. Gelirin oluşması halinde “vergiyi doğuran bir olay” da oluşmaktadır. Vergiyi doğuran bir olay da ancak vergi hukukunun devreye girmesiyle oluşur. Telif hakkı bir kavram olarak içerik açısından giderek zenginleşmekte, kapsam büyümekte ve çeşitlenmektedir. Önce telif haklarının kavram olarak hukuk içinde kapsamını belirlemeye çalıştık, kapsamı çok sayıda düşün ürününü içerdiği için, vergilemesinde de özellikleri nedeniyle karmaşık bir vergileme yolu izlenmiştir. İstisnalar vardır, vergilemeler vardır, ama karmaşık bir vergi hukuku ile karşı karşıyayız. Bu karmaşık durumu ele alıp genel hatlarıyla bir kez daha irdelemeyi ve günümüzde kamuoyunda önemlice yer tutan düşünce ürünlerine dikkat çekmek istedik. Düşünce ürünleri veraset ve intikal yoluyla geleceğe de taşınabilmekte varislere de bir gelir sağlayabilme yeteneğine de sahiptir. Bu haklarda yasal koruma altındadır.

 

II- TELİF (YAZMA) HAKKI KAVRAMI

Telif hakkı dar anlamda, “yazma hakkı” ya da “yazar hakkı” olarak kullanılmaktadır. Sadece “telif” sözcüğü “yazma”, “eser kaleme alma” anlamına gelen arapça bir sözcüktür, bazen de “iki fikri uzlaştırma” ya da “görüş ayrılıklarını giderme” anlamında da kullanılmaktadır.

Hukuk sözlüğünde ise, “telif hakkı (yazar hakkı) bir düşünsel yapıt yaratan kişinin, o yapıt dolayısıyla sahip olduğu hak” olarak yer almıştır(1).

Telif Hakkı,

- Sanatsal eserler (resim, heykel ve çizimler gibi),

- Kareografik eserler (bale gibi),

- Drama eserleri (tiyatro ve opera gibi),

- Edebiyat eserleri (kitap, dergi, gazete, şiir ve reklamlar gibi),

- Müzik eserleri (kompozisyonlar, şarkı, türkü, reklam gibi),

- Resim ve fotografik eserler (çizgi film, harita, baskı, resim, fotoğraf gibi),

- Video ve görsel eserler (filmler, müzik videoları ve televizyon programları gibi),

- Mimari Eserler

gibi çek geniş kapsamlı bir kavramdır ve sadece “yazma” fiilinin eserlerinden ibaret değildir. Çağdaş teknolojiler kapsamı gittikçe genişletmektedir ve sürekli genişlemenin devam edeceği anlaşılmaktadır.

Telif hakları ülkemizde yasal koruma altına alınmış haklardandır. Telif hakları alınıp satılabilir, bir ticari meta olarak kullanılabilir ve lisanslama yoluyla kullanma hakları kiraya verilebilir. Zira, telif hakkı, yaratıcısına, “faydalanma hakkı verir”, yasal koruma ise, yaratıcısına “sunumu koruma hakkı” sağlar. Satılan ya da kiraya verilen hak işte bu “sunum hakkı”dır. Koruma eserin “maddi ve manevi” çıkarlarını içerir. Telif haklarının geniş anlamda içerik türleri günümüzde birbirinden çok farklı eserlerden oluştuğu için korunmaları için bir birinden çok farklı yasal kurallar üretilmiştir. Konumuz bu olmadığı için bu kurallar üzerinde durulmayacaktır.

 

III- TELİF (YAZMA) HAKKININ VERGİ İLİŞKİSİ

Telif hakkı muhasebe dilinde “Maddi Olmayan Duran Varlıklar” içinde “260. Haklar” hesabında yer alır. Vergi yasalarında ise, “telif hakkı” gelirleri “Diğer Kazanç ve İratlar” içinde yer almaktadır (GVK md. mükerrer 80/3). Telif haklarının satımı kiralanması ve değerlenmesi, Türk vergi sistemi içinde yer alan;

1- Gelir Vergisi,

2- Kurumlar Vergisi,

3- Vergi Usul Kanunu

ile ayrı ayrı illiyet bağı olması nedeniyle ayrı ayrı ele alınıp incelenmesi gerekmektedir.

A- GELİR VERGİSİ KANUNU

Telif hakları Gelir Vergisi Kanunu’na göre, eğer eser sahibine bir gelir sağlıyorsa, bu gelir, “serbest meslek kazancı” sayılır ve gelir vergisinden müstesna tutulmuştur (GVK md. 18).

Eserlerin neşir, temsil, icra ve teşhir gibi suretlerle değerlendirilmesi karşılığında alınan bedel ve ücretler istisnaya dahildir. Ancak, yaptıkları serbest meslek işleri dolayısıyla bu işleri icra edenlere yapılan ödemelerden Gelir Vergisi Kanunu’nun 18. madde kapsamına girmesi koşuluyla bu gelir yüzde 17 oranında gelir vergine tabidir ve bu ödenen vergi son vergileme sayılır.

Alım satım sonucu oluşan gelirler “ticari kazanç” sayılır ve işletmenin diğer ticari kazançları gibi vergilendirilir (GVK md. 37).

Telif haklarının ve ihtira beratlarının müellifleri, mucitleri ve bunların kanuni mirasçıları dışında kalan kimseler tarafından elden çıkarılmasından doğan kazançlar (GVK md. mükerrer 80/3) değer artış kazancı olarak vergilendirilir.

B- KURUMLAR VERGİSİ KANUNU

Dar mükelleflere ait telif hakkı kazançları, Türkiye’de elde edildi ise, Türk vergi sistemine göre Türkiye’de vergilendirilir (KVK md. 3, 15, 30 ve 32).

Bir işletmede maddi olmayan varlıklar arasında “260. Haklar” arasına kayıtlı telif haklarından elde edilen telif hakkı kazançları “kurum kazancı” sayılır ve diğer kurum kazançları gibi bunlarla birlikte vergiye tabi tutulur. Birleşme, devir, bölünme ve hisse değişimine tabi tutulan telif haklarından doğan kazançlar da vergi konusu olabilir. Ancak, birleşmeden kaynaklanan kazanç vergilendirilmemektedir.

C- VERGİ USUL KANUNU

Maddi olmayan maddi duran varlıklar ve bunlar içinde yer alan telif hakları “maliyet bedeli” ile değerlenir.

Telif hakları da diğer duran varlıklar gibi amortismana tabi tutulur (VUK md. 315).

Amortisman oranları telif hakkının faydalı ömrü göz ününe alınarak, Maliye Bakanlığı’nca saptanan bir oran uygulanır. Maddi olmayan duran varlıkların faydalı ömrü için genel olarak amortisman süresi 15 yıl olarak belirlenmiştir, bu duruma göre telif haklarının yıllık amortisman oranının yüzde 6,66 olduğunu söyleyebiliriz.

Türk Ticaret Kanunu da, hakların “maliyet değeri” ile değerleneceğini hükme bağlamıştır (TTK md. 460).

 

IV- SONUÇ VE ÖNERİLER

Ülkemiz hukuk sistemi, düşün ürünü olan telif haklarını, ürün sahibinin kişilik haklarından ayrı tutmuştur. Telif hakları kişilik haklarından ayrı, mal varlık hakları gibi, korunması yasal olarak sağlanan, özellikleri olan, üçüncü bir hak olarak ele alınmıştır. Telif hakları da mal varlığı hakları gibi alınabilir, satılabilir ve kiralanabilir. Burada alınan satılan, kiralanan telif hakkından amaç “yararlanma”dır. Alım ve satım konusu olan yararlanma hakkıdır. Telif hakkını sahiplenme ayrı bir kişilik hakkı, bundan yararlanma ise, ayrı bir kullanma hakkıdır. Telif hakkının yasal olarak korunması aynı zamanda hem sahiplik hakkının, hem de kullanma hakkının birlikte korunmasını kapsamaktadır.

Telif hakkını üreten kişi kullanma hakkını sadece kendi kullanırsa vergiden istisnadır, ancak, kullanma hakkını kiraya verirse ya da satarsa bu şekilde sağladığı kazanç ve iratlar vergiye tabidir. Hangi tür telif hakkının nasıl ve ne şekilde vergileneceği rejimi Türk vergi hukukunda biraz karmaşıktır.

 

Salih ÖZEL*

Yaklaşım

 

*     Prof. Dr.

(1)   Ejder YILMAZ, Hukuk Sözlüğü, 8. Baskı, Yetkin Kitabevi, Ankara 2004, s. 1333