Hazine Müsteşarlığı verilerine göre, 1954 yılından 2011 yılı Şubat ayı sonuna kadar ülkemizde 21.713 adet uluslararası sermayeli şirket ve şube kurulmuş olup, 4.896 adet yerli sermayeli şirkete de uluslararası sermaye iştiraki gerçekleşmiştir.
Bu çerçevede, ülkemizde 2011 yılı Şubat ayına kadar faaliyete geçen uluslararası sermayeli şirketlerin sayısı 26.609'a ulaşmıştır. Bu şirketlerin ülke gruplarına göre dağılımına bakıldığında ise AB ülkeleri ortaklı girişim sayısının 13.832 adet ile birinci sırada yer aldığı görülmektedir. AB ülkeleri ortaklı uluslararası sermayeli şirketlerin içinde Almanya 4.411 adet firma ile birinci sırayı alırken, onu İngiltere (2.272 adet) ve Hollanda (1.894 adet) izlemektedir. 26.609 adet uluslararası sermayeli şirketin illere göre dağılımına bakıldığında da; İstanbul ilinin 14.810 adet ile birinci sırada yer aldığı görülmektedir. İstanbul ilini Antalya (3.258 adet), Ankara (1.748 adet) ve İzmir (1.560 adet) illeri takip etmektedir. Hazine Müsteşarlığı verilerinde rastlanılmamakla birlikte, bu şirketlerin büyük bir çoğunluğunun anonim şirket statüsünde olduğu tahmin edilmektedir. Yabancı ortaklı anonim şirketlerle ilgili olarak sıkça yaşanan, tereddüt edilen ve zaman zaman hata yapılan uygulamalardan birisi, yabancı uyruklu ortakların şirket genel kurullarında temsil edilmesine ilişkindir. Zira, bu şirketlerin genel kurulları Türkiye'de yapılmaktadır, ancak, anılan şirketlerin ortaklarının büyük bir kısmı yurtdışında ikamet ettiğinden dolayı toplantılara katılamamaktadır. Ya da yabancı ortak tüzel kişi olduğundan bir temsilci görevlendirme ihtiyacı duymaktadır. Her iki halde de, yabancı ortak, Türkiye'de yerleşik birini vekil tayin etme veya temsilci olarak görevlendirme yolunu -genelde bir Türk vatandaşını- tercih etmektedir. Bilindiği üzere, 6762 sayılı Türk Ticaret Kanunu'na göre, anonim şirket pay sahibi, genel kurul toplantılarında oy hakkını bizzat kullanabileceği gibi, pay sahibi olan diğer bir şahıs vasıtasıyla da kullanabilir. Şirket esas sözleşmesinde aksine bir hüküm bulunmuyor ise, pay sahibi, oy hakkını pay sahibi olmayan üçüncü bir şahıs vasıtasıyla da kullanabilir. Bu çerçevede, yabancı ortağın genel kurula katılmak üzere üçüncü bir şahsı vekil veya temsilci olarak görevlendirmesinde herhangi bir sakınca bulunmamaktadır. Buna karşılık, anonim şirket genel kurullarına ilişkin kuralların belirlendiği Sermaye Şirketlerinin Genel Kurul Toplantıları Ve Bu Toplantılarda Bulunacak Sanayi Ve Ticaret Bakanlığı Komiserleri Hakkında Yönetmelik'te, genel kurula vekaleten katılma hususu, sadece Türkiye'de yerleşik olan paysahipleri açısından ele almıştır. Bu durumda da, şirketin pay sahipleri arasında yer alan yabancı gerçek veya tüzel kişi adına genel kurul toplantısına yerli veya yabancı uyruklu bir gerçek kişinin vekil sıfatıyla katıldığı bazı hallerde, yabancı tüzel kişiliğin anılan yönetmelik ekindeki vekaletname örneğine uygun Türkçe metni imzalaması yeterli kabul edilebilmektedir. Ya da, noterlerimiz, yurtdışında yerleşik kişinin düzenlendiği vekaletnamedeki imzaların aslına uygunluğunu tasdik etmekten imtina etmekte, bu durumda da yabancı tüzel kişinin bulunduğu ülkedeki noterlerin orijinal dildeki onay belgeleri tercüme edilmeksizin genel kurul divan heyetine sunulmaktadır. Kanımızca, bu uygulamaların ikisi de eksik ve hatalıdır. Bize göre, yabancı tüzel kişilerin Türkiye'de pay sahibi oldukları anonim şirketlerin genel kurullarına katılmak üzere yerli ya da yabancı bir gerçek kişiyi vekil tayin etmeleri durumunda, yabancı tüzel kişinin yurtdışında bulunan yetkili organlarınca Yönetmelik ekine uygun bir vekaletname orijinal dilde düzenlenmeli ve o ülkenin noteri tarafından onaylanmalı, orijinal dildeki bu vekaletname noter onaylı Türkçe tercümesi ile birlikte genel kurul toplantısında hazır bulundurulmalıdır. Aynı usül, Türkiye'de yerleşik şirketlerde pay sahibi olan yabancı gerçek kişiler tarafından da uygulanmalıdır. Yoksa, sadece yönetmeliğe uygun Türkçe vekaletnamenin esas alınması ve noter onayının aranmaması durumunda, yabancı tüzel kişinin yetkili organlarının veya gerçek kişilerin o kişiyi vekaleten görevlendirme iradelerinin gerçekleşip gerçekleşmediği tam olarak ortaya konulamayacaktır. Yabancı gerçek veya tüzel kişinin böyle bir iradesinin olmadığının ortaya çıkması ya da bunların böyle bir vekalet düzenlemediklerini iddia etmeleri halinde, genel kurula yetkisiz katılım sebebiyle, o genel kurulda alınan kararların iptali gündeme gelebilecek, yine bu konuda gerekli incelemeyi yapmaması nedeniyle yönetim kurulu üyelerinin sorumluluğuna gidilebilecektir. Bu çerçevede, yabancı ortaklar adına katıldıkları genel kurul toplantılarında, vekillerin, yabancı ortak tarafından usulüne uygun bir şekilde görevlendirildiğinin hiçbir tereddüde mahal bırakmayacak şekilde anlaşılması gerekir. Nitekim, Sanayi ve Ticaret Bakanlığı bu konudaki boşluğu fark etmiş ve anonim şirketin yabancı ortakları tarafından genel kurul toplantılarında temsil edilmek üzere düzenlenen vekaletnamelerin, bu ortakların bulundukları ülke yetkili makamlarınca onaylanması ve bu vekaletnamelerin noterce tasdikli çevirilerinin ibrazının aranması gerektiğini genel kurul toplantılarına katılacak Bakanlık komiserlerine talimatlamıştır. Dolayısıyla, yabancı pay sahiplerinin, anonim şirket genel kurul toplantılarında vekaleten temsil edilmelerinde bir sıkıntı yaşamamak için, vekaletnameleri öngörülen usulde düzenlemeleri menfaatlerine olacaktır. Konunun ayrıca Sermaye Şirketlerinin Genel Kurul Toplantıları Ve Bu Toplantılarda Bulunacak Sanayi Ve Ticaret Bakanlığı Komiserleri Hakkında Yönetmeliğe konulacak hükümlerle açıklığa kavuşturulmasının da faydalı olacağı kanısındayız. Soner ALTAŞ / Sanayi ve Ticaret Bakanlığı Baş Müfettişi http://www.dunya.com/yabanci-ortaklarin-anonim-sirket-genel-... |