Skip to content

Narrow screen resolution Wide screen resolution Auto adjust screen size Increase font size Decrease font size Default font size default color brick color green color
Tahsis İşlemlerinde Hangi Doğum Tarihi Esas Alınır? PDF Yazdır e-Posta
05 Mayıs 2011

Image

Yaşlılık, malûllük ve ölüm sigortalarından aylık bağlanmasına ilişkin haklardan yararlanmak için 5510 sayılı Kanun’da yer alan şartlardan biri de yaştır.

I- GİRİŞ

Sosyal güvenlikte bazı haklardan yararlanma şartları, bazı haklarında yararlanma süresinin belirlenmesinde yaş önemli bir faktördür ve özellikle de 08.09.1999 tarihinden sonra emeklilikte kademeli yaş şartının getirilmesiyle önemi daha  da artmıştır. Yaş uygulamasıyla ilgili olarak 5510 sayılı Kanun’un 57. maddesinde düzenleme yapılmış olup, yazımızda gelir ve aylık bağlama işlemlerinde hangi yaşın esas alınacağı konusu ele alınacaktır.

II- YAŞ UYGULAMASI

5510 sayılı Kanun’da yaş ile ilgili düzenleme 57. maddede yapılmıştır. Buna göre;

A- İŞ KAZASI VE MESLEK HASTALIĞINDA

5510 sayılı Kanun’un 20. maddesine göre; iş kazası veya meslek hastalığı sonucu ölen veya sürekli iş göremezlik geliri bağlanmış iken ölen sigortalıların hak sahibi eş, çocuk ve ana-babalarına ölüm geliri bağlanmaktadır. Ölüm geliri bağlanacak çocuklar için Kanun’un 34. maddesinde erkek çocuklar öğrenim görmüyorsa 18, orta öğrenimde 20, yüksek öğrenim görüyorsa 25 yaş sınırı bulunmakta olup, erkek çocuklar bu yaşlardan sonra gelir alamamaktadır. Ayrıca gerek sigortalıya gerekse hak sahiplerine bağlanacak gelirlerin peşin sermaye değerlerinin tespitinde de sigortalının ve hak sahiplerinin yaşı önemli olup, peşin değer hesapları yaşa göre yapılmaktadır. İş kazası ve meslek hastalığı halinde, hak sahiplerine bağlanacak gelirlerin hesabında, iş kazasının olduğu veya meslek hastalığının hekim veya sağlık kurulu raporu ile ilk defa tespit edildiği tarihte nüfus kütüğünde kayıtlı bulunan doğum tarihleri esas alınmaktadır. Dolayısıyla iş kazası halinde kazanın olduğu tarihte nüfus kütüğünde kayıt bulunan, meslek hastalığı halinde ise hastalığın hekim raporu ile veya sağlık kurulu raporu ile ilk defa tespit edildiği tarihte nüfus kütüğünde yazılı doğum tarihi ne ise o tarih esas alınmaktadır.

B- YAŞLILIK, MALÛLLÜK VE ÖLÜM SİGORTASINDA

Yaşlılık sigortasından aylığa hak kazanmak için yaş, prim ödeme gün sayısı ve sigortalılık süresi şartlarını yerine getirmek gerekmektedir. Yine Kanun’da belirtilen yaşa ulaştıkları halde diğer şartları sağlayamayanlara toptan ödeme yapılmaktadır. Dolayısıyla yaşlılık aylığı bağlanmasında ve toptan ödeme yapılmasında yaş önemli bir unsurdur. Özellikle 08.09.1999 tarihinde ve 23.05.2002 tarihinde getirilen kademeli yaş şartı ile genelde sigortalılar prim gün sayısı ve sigortalılık süresi şartını sağlamakta ancak Kanun’da öngörülen yaş şartı yerine gelmediği için aylık bağlanamamaktadır. Kanun’da aranan yaş şartları belirtilen yaşın doldurulması anlamına gelmektedir. Örneğin; Kanun’da 58 yaş şartı var ise ve sigortalının doğum tarihi 15.05.1965 ise kişinin yaş şartını yerine getirdiği tarih 1965+58= 2023 olup doğum tarihindeki ay gün itibariyle 15.05.2023 günü yaş şartı yerine getirilmiş olmaktadır. Malûllük ve ölüm sigortalarında sigortalının kendisi için herhangi bir yaş şartı bulunmamakla birlikte rucü davalarında hesaplanacak peşin sermaye değerinin tespitinde sigortalının yaşı önemlidir. Yaşlılık, malûllük, ve ölüm sigortalarına ilişkin yaş ile ilgili hükümlerin uygulanmasında, sigortalıların, mülga 5417, 6900, 506, 1479 ve 2926 sayılı Kanunlar ile 2925 ve  5434 sayılı Kanunlara, 506 sayılı Kanun’un geçici 20. maddesine tâbi sandıklara veya 5510 sayılı Kanun’a göre ilk defa malûllük, yaşlılık ve ölüm sigortalarına tâbi oldukları tarihte, nüfus kütüğünde kayıtlı bulunan doğum tarihleri esas alınmaktadır.

Örneğin, ilk defa 01.01.1980 tarihinde 5434 sayılı Kanun’a tabi memur olarak göreve başlayan bir kişi, SSK, Bağ-Kur veya Emekli Sandığı’ndan emekli olacağı zaman ilgili Kanunlardaki yaş şartını yerine getirip getirmediğinin tespitinde 01.01.1980 tarihinde nüfus kütüğünde kayıtlı olan doğum tarihi esas alınmaktadır.

Ölüm sigortasında, iş kazası gelirinde olduğu gibi hak sahibi erkek çocuklar için öğrenim durumuna bağlı yaş şartları bulunmaktadır. Ölüm sigortasında hak sahibi çocukların yaşlarında, sigortalının 5510 sayılı Kanun’a veya mülga kanunlar kapsamında ilk defa malûllük, yaşlılık ve ölüm sigortalarına tâbi olduğu tarihte, nüfus kütüğünde kayıtlı bulunan doğum tarihleri, sigortalının çalışmaya başlamasından sonra doğan çocukların ise nüfus kütüğüne ilk yazılan doğum tarihleri esas alınmaktadır.

Nüfus kayıtlarında doğum ay ve günleri yazılı olmayanlar 1 Temmuz’da, doğum ayı yazılıp, doğum günü yazılmayanlar o ayın 1’inde doğmuş sayılmaktadır.

C- YAŞ DÜZELTMELERİ

Sigortalıların, iş kazasının olduğu veya meslek hastalığının tespit edildiği veya ilk defa uzun vadeli sigorta kollarına tabi olduğu tarihten sonraki yaş düzeltmeleri tahsis uygulamalarında dikkate alınmamaktadır. Bu durumda yukarıda belirtilen tarihlerdeki nüfusa kayıtlı olunan doğum tarihi ne ise ona göre yaş şartının yerine gelip gelmediği tespit edilmektedir. Yaş düzeltmeleri özellikle de yaşlılık aylıklarında ve önem kazanmaktadır.

Örneğin, nüfus kütüğüne 01.05.1960 olarak kayıtlı bulunan kişi ilk defa 01.01.1983 tarihinde sigortalı olarak çalışmaya başlayan ve 01.05.1985 tarihinde de mahkeme kararıyla doğum tarihini 01.05.1957 olarak değiştiren sigortalının emeklilik yaşı 47’dir ve bu şart 01.05.2007 tarihinde yerine gelir. Sigortalının ilk defa sigortalı olduğu tarihten sonra yaptığı yaş düzeltmesi yaş şartının yerine gelmesinde dikkate alınmamaktadır. Ancak, sigortalı yaş düzeltmesini 01.08.1982 tarihinde yaptırmış olsa idi, bu durumda düzeltme ilk defa sigortalı olduğu 01.01.1983 tarihinden önce olduğu için düzeltilmiş tarih esas alınarak yaş şartı 01.05.2004 tarihinde yerine gelmektedir.

Yine sigortalı 01.05.1960 tarihinde doğmuş ve ilk defa 18.06.1980 tarihinde sigortalı olarak çalışmaya başlamıştır. Sigortalının 12.04.1975 tarihinde ve 17.08.1982 tarihinde doğan 2 çocuğu bulunmaktadır. Bu çocuklardan 12.04.1975 tarihinde doğan ve nüfus kütüğüne de bu şekilde kaydedilen çocuğun 18.06.1979 tarihinde mahkeme kararıyla yaşı büyütülerek doğum tarihi 12.04.1973 olarak tescil edilmiş, 17.08.1982 doğumlu çocuğun ise 23.09.1987 tarihinde mahkeme kararıyla yaşı küçültülerek doğum tarihi 16.08.1980 olarak tescil edilmiştir. Bu durumda ilk çocuk için, yaş düzeltme işlemi ilk defa sigortalı olunan 18.06.1980 tarihinden önce olduğu için yeni doğum tarihi; ikinci çocuk için ise, yaş düzeltme işlemi ilk defa sigortalı olunan tarihten sonra olduğu için eski doğum tarihi esas alınmaktadır. Burada yaşın büyütülüp küçültülmesinin bir önemi bulunmamaktadır.

Ancak nüfus kütüğünde ilk defa kayıtlı olan doğum tarihinin;

• Nüfus kütüğünün yenilenmesi sırasında, yeni kütük kayıtlarına,

• Nüfus kütüklerinin naklinde, yeni nüfus idaresi kayıtlarına,

• Türk vatandaşlığına geçenlerin Türkiye’deki nüfus idaresi kayıtlarına

hatalı işlenmiş olması nedeniyle yapılan düzeltmelerin, sigortalıların iradesi dışında nüfus idaresince yapılan maddi hataların giderilmesi amacını taşıması nedeniyle düzeltilmesi halinde, bu hususların belgelenmesi veya mahkeme kararında belirtilmiş olması halinde söz konusu kayıt düzeltmelerinde, düzeltilen yeni kayıt esas alınabilmektedir.

Ayrıca, yargı kararında açıkça, yapılan yaş düzeltmesinin emeklilik işlemlerinde dikkate alınması yönünde hüküm bulunması halinde de yapılan düzeltmeler dikkate alınmaktadır.

III- SONUÇ

Sonuç olarak emeklilik işlemlerinde ilk defa sigortalı olarak çalışılmaya başlanan tarihten sonra yapılan yaş düzeltmeleri dikkate alınmayıp, çalışmaya başlanılan tarihteki nüfus kütüğüne kayıtlı tarih esas alınmaktadır. Bu nedenle sırf erken emekli olmak için yaş düzeltme işlemine girişmenin bir yararı bulunmamaktadır.

 

Cevdet CEYLAN*

Yaklaşım 

 

*    Sigortalı Emeklilik İşlemleri Daire Başkan V.