Skip to content

Narrow screen resolution Wide screen resolution Auto adjust screen size Increase font size Decrease font size Default font size default color brick color green color
KDV'den muaf işlemler, vergi indirimi konusu yapılamaz PDF Yazdır e-Posta
09 Mayıs 2011
Image

Ülkemizde en yaygın ve hemen hemen herkesi ilgilendiren vergi, Katma Değer Vergisi'dir.

Çünkü ticari, sınai, zirai ve serbest meslek faaliyetinde satılan mal ve verilen hizmetlerin hemen hemen tamamı KDV'ye tabi. Biz bu işlerle iştigal etmiyorsak bile yediğimiz ekmekte, içtiğimiz suda bu vergiyi ödüyoruz. 1980'li yılların ortalarında ülkemizde uygulanmaya başlanan bu vergi tamamen yerleşsin ve tanınsın diye kapsayıcı bir vergi olarak yürürlüğe konmuştu. Zamanla gerek sosyal, gerek kültürel ve gerekse ekonomik gerekçelerle bu vergiye bazı istisnalar getirildi. Yani normalde vergi konusuna girdiği halde bazı mal ve hizmet teslimlerinde KDV alınmamaya başlandı.

KDV temel olarak nihai tüketiciden, mal ve hizmetten son aşamada faydalanandan alınan bir vergi olmakla beraber, mal tüketiciye ulaştığı ana kadar her aşamada devreye girer. Ticaret, serbest meslek veya ziraatle uğraşanlar; satmak, imal etmek veya işleriyle ilgili kullanmak üzere aldıkları mal ve hizmetler için yüklendikleri KDV'yi, satış yaptıkları kişilerden tahsil ettikleri KDV'den indirme hakkına sahiptir. İndirim mekanizması sayesinde mükellefler bu vergiyi yüklenmemiş, maliyetleri artmamış olur. İhracat, kıymetli maden veya petrol arama hizmetleri gibi bazı istisna türlerinde yüklenilen vergi indirim konusu yapılabiliyor. İndirilemeyen kısım ise mükellef tarafından iade alınabiliyor.

HEM KDV'Lİ HEM DE KDV'SİZ FAALİYETLER

Esasen indirim, satış aşamasında vergiye tabi tutulan mallar için getirilmiş bir mekanizma. Yani normalde KDV'den istisna edilen bir malın teslimi veya hizmetin ifası için mükellefler tarafından yüklenilen vergi indirim konusu yapılamaz. Ancak bu vergiler mükellefin kazancının tespitinde gider olarak dikkate alınabilir. Belediyelerin kültürel hizmetleri, külçe altın, külçe gümüş teslimleri, burslu öğrencilere verilen hizmetler, gümrüklü bölgelerde verilen depolama ardiye hizmetleri gibi birçok mal ve hizmet teslimi bu vergiden istisna edilmiştir. Bu kapsamdaki mal ve hizmetlerin tedarikinde yüklenilen vergiler indirim konusu yapılamaz, iade olarak da talep edilemez. İndirim konusu yapılamayan KDV'ler Gelir ve Kurumlar Vergisi uygulamalarında gider veya maliyet unsuru olarak dikkate alınabilir.

Konunun buraya kadarlık kısmı uygulanabilir ve takip edilebilir boyutta. Bazı mükellefler ise hem istisna kapsamında, hem de normal kapsamda KDV'ye tabi satışlar yapıyor. Bu mükelleflerin satış belgelerinde vergi hesaplanıp hesaplanmayacağı bir yana, vergi hesaplanmayacak satışlarla ilgili yüklenilen bu vergilerin indirim konusu yapılıp yapılmayacağı da ayrı bir tartışma konusu.

KDV Kanunu'nda; indirim hakkı tanınan işlemlerle bu hak tanınmayan işlemlerin bir arada yapılması halinde, fatura ve benzeri vesikalarda gösterilen verginin ancak indirim hakkı tanınan işlemlere isabet eden kısmının indirim konusu yapılabileceği hükmü yer alıyor. İndirim hakkı tanınan ve tanınmayan işlemleri birlikte yapan mükellefler, alışlarında yüklendikleri vergileri, herhangi bir ayırım yapmadan tamamen o dönemde indirilebilir Katma Değer Vergisi hesabına intikal ettirecek. Daha sonra aynı dönemde, toplam satışlar içinde indirim hakkı tanınmayan işlemlerin oranı bulunacak. Bu oran, o dönemdeki toplam satışlar sebebiyle yüklenilen vergilere uygulanarak, istisna kapsamına giren işlemler dolayısıyla yüklenilen vergi miktarı hesaplanacak. Bu şekilde bulunacak vergisiz satışlara (kısmi istisna kapsamına giren işlemlere) ait yüklenilen vergiler, indirilebilir Katma Değer Vergisi hesabından çıkartılarak, gider veya maliyet hesaplarına intikal ettirilecek. İndirilecek verginin bulunmaması veya yetersiz olması halinde artan kısım, fazla ve yersiz hesaplanan vergi olarak beyan edilecek.

Özel üniversiteler, dershaneler ve yurtlarda KDV ödemesi nasıl?

Eğitim kurumları yukarıda anlattığım duruma uygun bir yapıya sahip. Bu kurumlar kanunları gereği bazı öğrencileri burslu okutmak mecburiyetinde. Kanun, burslu okutulan öğrencilerin KDV ödemeyeceğini, dolayısıyla bunlar adına vergi hesaplanmayacağını hüküm altına almış. 5580 sayılı Özel Öğretim Kurumları Kanunu'na bağlı eğitim faaliyeti veren okulöncesi eğitim, ilköğretim, özel eğitim ve ortaöğretim özel okulları, dershaneler, sürücü kursları, özel eğitim ve rehabilitasyon merkezleri ile öğrenci yurtları tarafından kapasitelerinin yüzde 10'u, üniversite ve yüksekokullarda ise yüzde 50'sini geçmemek üzere verilen bedelsiz hizmetler bu vergiden istisna. Bu kapsamdaki hizmetler için bu vergi hesaplanmayacak. Kurumlar, belirlenen oranı geçen miktarda burslu öğrenci okutursa bu kısımdaki öğrenciler için KDV hesaplayıp beyan etmek zorunda.

Belirlenen oranlarda burslu olarak okutulan öğrenciler istisna kapsamında bulunduğundan, bu öğrenciler için KDV hesaplanmayacak. Ancak eğitim hizmetinin verilmesi için alınan mal ve hizmetler sebebiyle yüklenilen vergilerden bu öğrencilere tekabül eden kısım indirim konusu yapılamayacak.

İndirilemeyecek Katma Değer Vergisi hesaplanırken ilgili dönemde yapılan toplam satışlar dikkate alınıyor. Toplam satışlar içerisinde istisna kapsamında sayılan mal ve hizmet teslimleri oransal olarak bulunacak. Bu oran aynı ay içerisinde yüklenilen KDV toplamına uygulanacak. Hesaplanan tutar indirilecek KDV toplamından çıkarılıp, gider hesaplarına aktarılacak.

Ahmet Yavuz

http://www.zaman.com.tr/yazar.do?yazino=1131837&title=kd...