Transfer fiyatlandırması |
12 Mayıs 2011 | |
30 yılı aşkın süredir 'tüketim toplumu' olma yolunda emin adımlarla ilerliyoruz. Bunun sonucunda da toplumumuza özgü pek çok değer, önemini kaybetmiş olsa da bazı geleneksel ilişki ve değerler halen varlığını sürdürüyor. Bu yaklaşım şu sözlerle kendisini gösteriyor: 'Uzayan kol bizden olsun', 'yabancıya gitmesin'. Yani, iş yaşamında bile belli ölçülerde 'eş-dost' etkenleri dikkate alınıyor. Ticari yaşamda bu ilişkiler baskın olunca, çoğu zaman uygulanan fiyat da düşük olabiliyor. Fiyatın düşük olmasına yönelik bir eleştiri yapıldığında; 'mal benim değil mi, istediğim fiyattan satarım' türü bir yanıtla karşılaşılıyor. Ancak, bu yaklaşım vergi kanunlarıyla uyumlu değil. 'Bunun vergiyle ne ilgisi var?' diyebilirsiniz. Eş, dost, akraba veya ortaklara düşük fiyattan satış yaptığınızda veya onlardan yüksek fiyattan alım yaptığınızda devletin vergi matrahının aşınması sonucu ortaya çıkıyor. İşte bu yüzden kanunlarımız buna izin vermiyor. VERGİ SÜRPRİZİ Alım, satım, imalat ve inşaat işlemleri, kiralama ve kiraya verme işlemleri, ödünç para alınması ve verilmesi, ikramiye, ücret ve benzeri ödemeleri gerektiren işlemler her hal ve şartta mal veya hizmet alım ya da satımı olarak değerlendiriliyor. Bunun sonucu olarak da, emsalini aşan ödemeler gider kabul edilmiyor. Dolayısıyla, cezalı vergi tarhiyatı ile karşılaşılıyor. Ayrıca, bunlar vergisiz dağıtılan kazanç sayılıp, ilişkili kişiye kar dağıtımı yapılmış gibi cezalı stopaj tarhiyatı da söz konusu olabiliyor. İLİŞKİLİ KİŞİ KAVRAMI Metin Taş/Sezgin Özcan |