Skip to content

Narrow screen resolution Wide screen resolution Auto adjust screen size Increase font size Decrease font size Default font size default color brick color green color
Türk Vatandaşlığından Çıkanlar Yurt Dışı Sürelerini Mahkeme Kararıyla Borçlanıp Emekli Olabilirler PDF Yazdır e-Posta
24 Mayıs 2011

Image

Yurt dışında yaşayan bazı Türk vatandaşları değişik gerekçelerle veya zorunluluktan dolayı Türk vatandaşlığından çıkmaktadırlar.

I- GİRİŞ

Vatandaşlıktan çıkan gurbetçilerimiz yurt dışında Türk vatandaşı olarak geçirdikleri süreleri SGK’ya borçlanarak Türkiye’den emekli olmak istemektedirler.

SGK ise bu durumdaki kişilerin yurt dışı borçlanma müracaatlarını, Türk vatandaşlığında geçen süreleri borçlanma talebinde bulunan kişinin SGK’ya başvuru tarihinde Türk vatandaşı olmadığı gerekçesiyle kabul etmemektedir. Bu durumda olan binlerce kişi SGK’nın bu uygulamasını iş mahkemelerine taşıyarak, SGK’ya başvuru tarihinde Türk vatandaşı olmasalar bile yurt dışında Türk vatandaşı olarak geçirdikleri süreleri borçlanma hakkı kazanmışlar ve Türkiye’den emekli olmuşlardır.

Bu makale çalışmamızda, bu konunun ayrıntılarını örnek yargı kararlarıyla açıklamaya çalışacağız.

II- YURT DIŞI SÜRELERİNİ YALNIZ TÜRK VATANDAŞLARININ BORÇLANACAĞINA DAİR SGK MEVZUATI:

3201 sayılı Yurt Dışında Bulunan Türk Vatandaşlarının Yurt Dışında Geçen Sürelerinin Sosyal Güvenlikleri Bakımından Değerlendirilmesi Hakkında Kanun’un “Amaç ve Kapsam” başlıklı 1. maddesi; “18 yaşını doldurmuş Türk vatandaşlarının yurt dışında geçen ve belgelendirilen çalışma süreleri, bu çalışma süreleri arasında veya sonunda her birinde bir yıla kadar olan işsizlik süreleri ve yurt dışında ev kadını olarak geçen süreleri, 2. maddede belirtilen sosyal güvenlik kuruluşlarına prim, kesenek ve karşılık ödenmemiş olması ve istekleri halinde bu Kanun hükümlerine göre sosyal güvenlikleri bakımından değerlendirilir.” şeklindedir.

Üstte metnini verdiğimiz 1. madde, 17.04.2008 tarih ve 5754 sayılı Kanun’un[1] 79. maddesi ile yapılan değişiklikten sonra; “Türk vatandaşlarının yurt dışında 18 yaşını doldurduktan sonra, Türk vatandaşı iken geçen ve belgelendirilen sigortalılık süreleri ve bu süreleri arasında veya sonunda her birinde bir yıla kadar olan işsizlik süreleri ile yurt dışında ev kadını olarak geçen süreleri, bu kanunda belirtilen sosyal güvenlik kuruluşlarına prim ödenmemiş olması ve istekleri halinde, bu Kanun hükümlerine göre sosyal güvenlikleri bakımından değerlendirilir.” şeklini almıştır.

3201 sayılı Kanun’un “Tanımlar” başlıklı 2. maddesinin (c) fıkrasında “sürelerin değerlendirilmesi” kavramı; “Türk vatandaşlığını haiz olanların 1. maddede belirtilen sürelerinin istekleri halinde değerlendirilmesi” olarak tanımlanmıştır.

3201 sayılı Yasa’nın 15.09.1985 tarih ve 18869 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren uygulama Yönetmeliği’nin 2. maddesinde; “Bu yönetmelik hükümleri ikili veya çok taraflı sosyal güvenlik sözleşmesi yapılmış olup olmadığına bakılmaksızın yabancı bir ülkede, Türk vatandaşı olarak çalışmış, çalışan veya çalışacaklar ile gerek borçlanma ve gerekse aylık alma sürelerinde Türk vatandaşı olanları kapsar.” hükümleri bulunmaktadır.

06.11.2008 tarihli Yurt Dışında Geçen Sürelerin Borçlandırılması ve Değerlendirilmesine İlişkin Yönetmeliğin “Kapsam” başlıklı 2. maddesinde; “Bu Yönetmelik, ikili veya çok taraflı sosyal güvenlik sözleşmesi yapılmış olup olmadığına bakılmaksızın yabancı bir ülkede geçen sigortalılık veya ev kadını sürelerinde ve borçlanma talep tarihinde Türk vatandaşı olanları kapsar.” hükümleri bulunmaktadır.

06.11.2008 tarihli halen yürürlükte olan aynı yönetmeliğin “Borçlanma Kapsamındaki Süreler” başlıklı 6. maddesinin 2-b bendinde ise; “Türk vatandaşlığının kazanılmasından önce veya Türk vatandaşlığının kaybedilmesinden sonra yurtdışında sigortalı veya ev kadını olarak geçen süreler,…borçlandırılmaz.” ifadeleri yer almaktadır.  

Üstte madde metinlerini verdiğimiz kanun ve yönetmelik hükümlerinden hareketle, Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK) 22.05.2008 tarihli ve 2008/44 sayılı Genelgesinin (A-1-) başlıklı bölümüne; “Yurt dışı hizmet borçlanmalarında, Türk vatandaşı olma şartının iki halde yerine getirilmesi zorunludur. Bunlardan biri, borçlanılması istenilen sürelerde ilgilinin Türk vatandaşı olması, diğeri ise Türk vatandaşlığında geçen süreleri borçlanma talebinde bulunan sigortalı veya hak sahibinin yazılı başvuru tarihi itibari ile Türk vatandaşı olmasıdır. Diğer bir anlatımla, Türk vatandaşlığında geçmeyen yurt dışı hizmet veya ev kadınlığı süreleri borçlandırılmayacağı gibi, borçlanma başvuru tarihinde Türk vatandaşı olmadığı tespit edilen sigortalı veya hak sahiplerinin borçlanma talepleri reddedilecektir.” şeklinde hükümler koyarak, Türk vatandaşlığından çıkan kişilerin yurt dışında Türk vatandaşı olarak bulundukları süreleri SGK’ya borçlanma ve dolaysıyla Türkiye’den emekli olma imkânını ortadan kaldırmıştır.

III- TÜRK VATANDAŞLIK KANUNUNDA KONUYLA İLGİLİ HÜKÜMLER

Türk vatandaşlığından izinle çıkma (vatandaşlıktan çıkarılma ve vatandaşlığın kaybettirilmesi değil) 403 sayılı eski Türk Vatandaşlık Kanunu’nun 20. maddesinde düzenlenmiş, 12.06.2009 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 5901 sayılı yeni Türk Vatandaşlık Kanunu’nun ise, 25. maddesinde hüküm altına alınmıştır. 403 sayılı eski Türk Vatandaşlık Kanun’unda Türk Vatandaşlığı’ndan çıkma izni Bakanlar Kurulu’nun yetkisinde iken, 5901 sayılı yeni Türk Vatandaşlık Kanunu’nda bu yetki İçişleri Bakanlığı’na verilmiştir.

11.02.1964 tarihli ve 403 sayılı eski Türk Vatandaşlığı Kanunu’nun 06.07.2004 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 29.06.2004 gün ve 5203 sayılı Yasa’nın 1. maddesi ile değişik 29. maddesinde; “Bu kanun gereğince Türk vatandaşlığını kaybeden kişiler, kayıp tarihinden başlayarak yabancı muamelesine tâbi tutulur. Ancak, doğumla Türk vatandaşı olup da, İçişleri Bakanlığı’ndan vatandaşlıktan çıkma izni alanlar ve bunların vatandaşlıktan çıkma belgesinde kayıtlı reşit olmayan çocukları; Türkiye Cumhuriyetinin milli güvenliğine ve kamu düzenine ilişkin hükümler saklı kalmak kaydıyla, askerlik hizmetini yapma yükümlülüğü ve seçme-seçilme, kamu görevlerine girme ve muafen araç veya ev eşyası ithal etme hakları dışında, sosyal güvenliğe ilişkin kazanılmış hakları saklı kalmak ve bu hakların kullanımında ilgili kanunlardaki hükümlere tabi olmak şartıyla Türk vatandaşlarına tanınan haklardan aynen yararlanmaya devam ederler.” hükümleri bulunmaktadır.

Aynı yasal düzenlemeye, 29.05.2009 tarihli ve 5901 sayılı yeni Türk Vatandaşlık Kanunu’nun, çıkma izni almak suretiyle Türk vatandaşlığını kaybeden kişilere tanınan haklar başlıklı 28. maddesinde de yer verilmiştir.

Görüldüğü üzere, gerek 403 sayılı eski Türk Vatandaşlık Kanunu’na göre, gerekse 5901 sayılı yeni Türk Vatandaşlık Kanunu’na göre, Türk vatandaşlığından izinle çıkan kişilerin sosyal güvenlik hakları saklı tutulmakta ve bunlar sosyal güvenlik bakımından aynen Türk vatandaşlarına tanınan haklardan faydalanmaya devam etmektedirler.

IV- TÜRK VATANDAŞLIĞINDAN ÇIKANLARIN BORÇLANMA YAPABİLECEĞİNE DAİR YARGI KARARLARI

Türk vatandaşlığından çıkan kişilerin borçlanma talep tarihinde Türk vatandaşı olmasa bile, yurt dışındaki Türk vatandaşı olarak geçirdikleri süreleri borçlanarak Türkiye’den emekli olabileceklerine dair bir çok yargı kararı (Örnek olarak; Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 23.11.2005 tarihli ve 10-492/646 sayılı kararı, 08.03.2006 tarihli ve 21-6/56 sayılı kararı, Yargıtay 10. Hukuk Dairesi’nin 20.11.2006 tarihli ve 11422-14965 sayılı kararı, Yargıtay 10. Hukuk Dairesi’nin 20.06.2006 tarihli ve 2251-9376 sayılı kararı, Yargıtay 10. Hukuk Dairesi’nin 23.03.2006 tarihli ve 2215-3162 sayılı kararı, Yargıtay 10. Hukuk Dairesi’nin 16.10.2006 tarihli ve 10610-12898 sayılı kararı vb.) bulunmaktadır.

Türk vatandaşlığından çıktıktan sonra yurt dışındaki Türk vatandaşı olarak geçirdikleri süreyi SGK’ya borçlanmak için başvurup ta söz konusu borçlanma talepleri SGK tarafından reddedilen kişiler, bu haklarını iş mahkemelerine dava açarak aramak istediklerinde kendilerine örnek olması açısından Yargıtay 10. Hukuk Dairesi’nin 2008/18641 Esas, 2009/13146 Karar sayılı kararının özeti aşağıda verilmiştir.

“Türk vatandaşlığından izin yoluyla 26.08.1999 tarihinde çıkan davacı, Almanya’da 20.04.1994-31.12.2004 tarihleri arasında geçen çalışmalarıyla ilgili olarak yaptığı borçlanma talebinin 3201 sayılı Kanun’a göre kabul edilmesi gerektiğinin tespitini istemiştir…2- 06.03.1962 tarihinde doğumla Türk vatandaşı olup, Türkiye’de, 10.01.1989-30.11.1989 tarihleri arasında hizmet sözleşmesine dayalı çalışmaları bulunan, Bakanlar Kurulu’nun … gün ve ….sayılı kararı ile Türk vatandaşlığından çıkmasına izin verilen ve vatandaşlıktan çıkma belgesini teslim aldığı 26.08.1999 tarihi itibariyle Türk vatandaşlığını kaybedip, halen Türk vatandaşı olmadığı anlaşılan davacı bayan E…’nin 28.11.2005 tarihinde SGK’ya başvurarak Almanya’da geçen çalışmalarının 3201 sayılı Kanun’a göre değerlendirilmesi için borçlanma talebinde bulunduğu, davalı Kurum tarafından, yurt dışında geçen çalışma sürelerini borçlanma hakkının sadece Türk vatandaşlığına haiz olanlara tanındığı gerekçesiyle isteğinin reddedildiği hususları tartışmasızdır. Taraflar arasındaki uyuşmazlık; …Türk vatandaşlığından Bakanlar Kurulunun kararı ile çıkmasına izin verilip, 26.08.1999 tarihi itibariyle Türk vatandaşlığını kaybeden ve halen Türk vatandaşı olmayan davacının, 20.04.1994-31.12.2004 tarihleri arasında bir kısmı Türk vatandaşı olduğu, bir kısmı da Türk vatandaşı olmadığı dönemlerde, Almanya’da gerçekleşen çalışma sürelerini, 3201 sayılı kanun gereğince borçlanarak, sosyal güvenliği bakımından değerlendirilip değerlendirilemeyeceğine ilişkindir….3201 sayılı Kanun bir borçlanma yasası olup, Kanunun 1. maddesine ve uygulama Yönetmeliği’nin 2. maddesine göre, Türk vatandaşlarının, Türk vatandaşı olarak yurt dışında geçen çalışmalarını borçlanabilmeleri öngörülmüştür. Anılan yasa, yurt dışı hizmet borçlanması hakkının kullanılabilmesi için çalışmanın geçtiği dönemde sigortalı ile uyrukluk ilişkisini aramaktadır. 3201 sayılı Kanun’un uygulama yönetmeliğinde, borçlanma talep tarihinde de Türk vatandaşı olunması gerektiği belirtilmiş ise de; gerek 12.06.2009 tarihinde yürürlüğe giren 5901 sayılı Türk Vatandaşlığı Kanunu’nun 28. maddesinde, gerekse, önceki 403 sayılı Türk Vatandaşlığı Kanunu’nun 29. maddesindeki yasal düzenlemeye yer verilerek, doğumla Türk vatandaşı olup da, İçişleri Bakanlığı’ndan vatandaşlıktan çıkma izni alanların, sosyal güvenliğe ilişkin kazanılmış hakları saklı tutulmuş olup; anılan kişilerin bu hakların kullanımında ilgili kanunlardaki hükümlere tabi olmak şartıyla Türk vatandaşlarına tanınan haklardan aynen yararlanmaya devam edecekleri belirtilmiştir. Kanun, açıkça, çıkma izni almak suretiyle Türk vatandaşlığını kaybeden kişilerin kazanılmış haklarının korunacağını belirtmektedir…Kazanılmış hak, kişinin bulunduğu statüden doğan, kendisi yönünden kesinleşmiş ve kişisel niteliğe dönüşmüş haktır. Kazanılmış haklar hukuk devleti kavramının temelini oluşturan en önemli unsurlardandır….Yukarıda belirtilen yasal düzenlemeler gözetildiğinde, davacının Türk vatandaşlığını haiz olmadığı 26.08.1999 tarihinden sonraki dönemleri borçlanmayacağına ilişkin mahkemenin kabulü yerinde ise de, Türk vatandaşlığından izinle çıkan ve borçlanma talep tarihinde Türk vatandaşlığını haiz olmayan davacının, Türk vatandaşlığından izinle çıkmadan önce yurt dışında gerçekleşen çalışma sürelerine ilişkin borçlanma hakkının, Türk Vatandaşlık Kanunu ile kazanılmış hak sayılarak korunduğu gözetilerek, anılan süreye ilişkin borçlanma isteğinin kabulüne karar verilmesi gerektiği…” denilmiştir.

Örnek yargı kararında da anlaşılacağı üzere, Türk vatandaşlığından çıkan gurbetçilerimiz yurt dışı borçlanması için SGK’ya başvuru tarihinde Türk vatandaşı olmasalar bile, yurt dışında Türk vatandaşı olarak geçirdikleri süreleri borçlanarak hizmet olarak kazanabilirler.

V- SONUÇ

Sosyal Güvenlik Kurumu günümüz itibariyle yurt dışı borçlanması yapmak isteyen kişilerden Türk vatandaşlığıyla ilgili iki şart aramaktadır. Bunlardan birincisi; borçlanma müracaatında bulunan kişinin borçlanma talep ettiği sürelerde Türk vatandaşı olması, ikincisi ise; borçlanma talebinde bulunan kişinin yazılı müracaat tarihinde Türk vatandaşı olmasıdır. SGK’nın bu uygulamasının mevzuattaki dayanağı, 3201 sayılı Yasa’nın 1. ve 2. maddesi, 06.11.2008 tarihli Yurt Dışında Geçen Sürelerin Borçlandırılması ve Değerlendirilmesine İlişkin Yönetmeliğin 2. maddesi ile 2008/44 sayılı Genelge’dir.

SGK’nın kendi uygulama alanındaki üstte belirttiğimiz dayanak mevzuatlara göre, yurt dışı borçlanmasında Türk vatandaşlığıyla ilgili aradığı koşullar ile yaptığı iş ve işlemler doğru olarak nitelenebilir. Ancak, Türk vatandaşlığından çıkan kişilerin, sosyal güvenliğe ilişkin haklarının saklı kalacağı ve bu hakların kullanılmasında Türk vatandaşlarına tanınan haklardan aynen yararlanmaya devam edecekleri şeklinde hükümlerin yer aldığı, 403 sayılı eski Türk Vatandaşlığı Kanunu’nun 29. maddesini ve eski 5901 sayılı yeni Türk Vatandaşlık Kanunu’nun 28. maddesindeki hükümleri göz ardı etmek mümkün değildir.

Hak ve hukuka uygun olan, her iki mevzuat hükmünü değerlendirerek işlem yapılmasıdır. Yargı mercileri de bu şekilde karar vermektedir. Bu itibarla, SGK’ya yaptıkları yurt dışı borçlanması başvuruları müracaat tarihinde Türk vatandaşı olmadıkları gerekçesiyle reddedilen kişiler, eğer borçlanmayı istedikleri sürelerde Türk vatandaşı iseler, üstte verdiğimiz yargı kararlarını emsal göstererek iş mahkemelerine dava açtıklarında, mahkeme kararıyla yurt dışı borçlanması yapıp Türkiye’den emekli olabileceklerdir. Ancak, Türk vatandaşlığından çıktıktan sonraki yurt dışı sürelerinin mahkeme kararıyla bile olsa borçlanılmasına imkân bulunmamaktadır.

 

Derda AKCAN*

Yaklaşım

 


(*) Sosyal Güvenlik Kurumu Uzmanı

[1] 08.05.2008 tarihli ve 26870 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe girmiştir.