ÜLKEMİZİN kronik sorunlarından birisi de çalıştırılan işçilerin çoğunun sigortasız olması. Çok çeşitli sebepleri olan bu gerçeğin işçiler açısından önemli sonuçları var.
İşçiler, sigortasız çalıştırıldıkları dönem boyunca sosyal güvenlik haklarından mahrum kalıyorlar. Emeklilik için aranan sigorta gün sayıları ve kazançları adeta “sıfırlıyor”… Sağlık hizmetlerinden de yararlanamıyorlar. Dahası, bu olumsuz durum sadece sigortasız çalışan işçinin kendisini değil, eşi ve çocuklarını da etkiliyor. Onlarda sağlık hak sahipliğinden mahrum kalıyorlar. Sigortasız çalışmanın kapsamı Birçok küçük ve orta boy işletmede işçiler sigortasız çalıştırılmaktadır. Sigortasız çalışma ise işçilerin SGK’ya hiç bildirilmemesi değildir sadece. Bunun yanı sıra, bildirimi yapılmış işçilerin ücretlerinin ve çalışma günlerinin daha düşük bildirilmesi de kaçak işçiliğin birer parçasıdır. İşçilerin şikayet hakları Sigortasız çalışan işçiler haklarının tesisi için bu durumlarını SGK’ya şikayet edebilirler. SGK’nın işçi şikayetlerine göre işlem yapabilmesi için ise işçilerin işten çıkmamış olmaları gerekmektedir. İşten çıktıktan/çıkarıldıktan sonra yapılan şikayetler ise çok da olumlu sonuçlar vermemektedir. Ancak, işçinin elinde yazılı belge var ise işten çıktıktan sonra yapılan şikayetlerden de işçi lehine sonuçlar çıkabilir. Tespit davası hakları İşçiler sigortasız çalıştıkları sürelerini, işten ayrıldıktan sonra 5 yıl içinde açacakları hizmet tespit davası ile de tespit ettirebilirler. Mahkemece tespit edilen ücretler ile çalışma gün sayıları SGK tarafından dikkate alınır ve o işçinin sigortasına sayılır. İşveren iş güvencesi ve kötüniyet tazminatı ödeyebilir Çalıştığı işyerinde sigortasız olduğunu veya ücretlerinin düşük gösterildiğini iddia ederek SGK’ya başvuran işçileri işverenler çoğunlukla işten çıkarmaktalar. Bu durumda bile işçinin tazminat hakkı bulunmaktadır. İşçinin tazminat hakkı çalıştığı işyerine göre değişiklik göstermektedir. Birinci durumda; eğer işçi 30 ve üzeri işçinin çalıştığı bir işyerinde çalışıyor ve sigortasız çalıştırıldığını SGK’ya bildirdi diye işten çıkarılıyor ise, “iş güvencesi kapsamında” işe iade davasını kazandığında işveren işe iade etmez ise, o işçiye en az 4 en çok 8 aylık ücreti tutarında “iş güvencesi tazminatı” ödemek zorunda kalacaktır. İkinci durumda; eğer işçinin çalıştığı işyerinde 30’un altında işçi var ise, SGK’ya şikayeti sebebiyle işten çıkarıldığında işveren “kötü niyetli” sayılacak ve ihbar tazminatının 3 katı tutarında “kötü niyet tazminatı” ödeyecektir. Sigortasız işçi kıdem tazminatı da alır İşverenin işçisini hiç sigortaya bildirmemesi ve sigorta primlerini ödememesi işçiye haklı sebeple fesih hakkı verir. (Yargıtay 9. HD, 21.09.2010, E: 2010/26375, K: 2010/25219) Öte yandan, işçinin sigorta primlerinin hiç yatırılmaması veya eksik bildirilmesi işçinin sosyal güvenlik hakkını ilgilendiren bir durum olsa da, sigorta primlerinin hiç yatırılmaması, eksik yatırılması veya düşük ücretten yatırılması hallerinde de işçinin haklı fesih imkanı vardır. (Yargıtay 9. HD, 18.01.2010, E: 2008/14545, K: 2010/292) Bütün bu durumlarda iş sözleşmesini sona erdiren işçi kıdem tazminatını da hak eder. İşveren her çeşit sigortasız çalıştırma halinde o işçinin kıdem tazminatını da ödemek zorunda kalır. Memet Eser http://www.hurriyet.com.tr/yazarlar/17849996.asp?yazarid=284 |