Skip to content

Narrow screen resolution Wide screen resolution Auto adjust screen size Increase font size Decrease font size Default font size default color brick color green color
Vergi İnceleme raporu sadece bir iddianamedir PDF Yazdır e-Posta
27 Mayıs 2011

Image

Çeşitli vesilelerle gündeme geldiğinde görüyoruz ki vergi inceleme raporlarına yönelik yanlış bir algı var.

Bazı mükellefler inceleme raporu düzenlenince her şey bitti sanıyor ve ağıtlar yakmaya başlıyor. Oysa inceleme raporu sadece bir iddianamedir.

Hem bu konuda birazcık bilgi verelim, hem de vergi incelemelerine yönelik mükelleflerin haklarından ve sorumluluklarından bahsedelim

Vergi incelemesi sonucunda mutlaka bir vergi inceleme raporu düzenlenir. Bu rapor bazı iddialar içerir ve bu iddialara dayanarak mükellef adına tarhiyat yapılması ve ceza kesilmesi istenir.

Bu iddialar, vergi kanunlarına uygun, yani doğru da olabilir, yanlış yorumlar içeriyor da olabilir. Ya da iddialara sağlam delillerle desteklenememiş olabilir.

Yani inceleme raporunda yazan her şey doğru demek değildir.

Nitekim vergi inceleme raporlarına dayalı tarhiyatlara karşı mükellefler tarafından kazanılmış ve binlerce vergi davası vardır.

Ancak, vergi dairelerinin, vergi inceleme raporlarının doğruluğunu tartışmak, ya da yargılamak yetkisi yoktur.

Bu nedenle vergi inceleme raporları vergi dairelerince hemen işleme konulur.

Zaten mükellef açısından vergi inceleme raporları değil raporlara dayanılarak vergi dairesince yapılan bu tarhiyatlar önem arz eder.

Vergi inceleme raporuna dayanarak tarhiyatı istenen vergiler ve cezalar konusunda mükellefin itiraz hakkı olduğu gibi, uzlaşma talep edip vergi ve cezalar konusunda indirim alma hakkı da bulunmaktadır.

İtirazdan kasıt, vergi incelemesi sonucunda istenilen vergi ve cezalara vergi mahkemesinde dava açılmasıdır.

Vergi inceleme elemanı yazdığı raporu vergi dairesine gönderir. Vergi dairesi rapora dayanılarak hazırladığı vergi ve ceza ihbarnamesini mükellefe tebliğ eder. İşte bu tebliğ tarihinden itibaren 30 gün içerisinde mükellefin vergi mahkemesinde dava açma hakkı bulunmaktadır.

Mükellef tarafından dava açılması halinde, dava sonuçlanana kadar vergi dairesi her hangi bir işlem yapamaz.

Diğer bir deyişle vergi mahkemesine dava açılması inceleme raporuna dayanılarak istenen verginin tahsilatını durdurur.

Tarh edilen vergi konusunda idarenin haklı olduğu yani inceleme raporundaki iddiaların doğru olduğu düşünülüyorsa bu kez uzlaşma talep edilebilir.

Uzlaşma ise mükellefle vergi idaresinin bir anlamda pazarlığıdır.

Uzlaşma da rapordaki iddiaların sağlamlığına bağlı olarak vergi aslında da indirim yapılabilmekle beraber, bu pek karşılaşılan bir durum değildir. Ancak, cezalarda genelde büyük oranlarda indirim yapılmaktadır. (Vergi Usul kanunun 359’ncu maddesinde düzenlenen ve vergi suçu olarak tanımlanan filler sonucu salınan vergi ve kesilen cezalara uzlaşma kapsamına girmemektedir)

Uzlaşma iki aşamada talep edilebilir.

Tarhiyat öncesi uzlaşma olarak tanımlanan uzlaşma, raporu düzenleyen vergi inceleme birimi yetkilileri ile yapılan uzlaşmadır. Eğer mükellef tarhiyat öncesi uzlaşma talep ederse, uzlaşma görüşmesi yapılır. Uzlaşma gerçekleşir ise vergi dairesi uzlaşılan tarhiyat ve cezaları uygular.

Tarhiyat sonrası uzlaşma da ise, rapor yazılır, vergi dairesine gider, tarhiyat yapılır ve yine ihbarnamenin tebliğinden 30 gün içerisinde uzlaşma talep etme hakkı bulunmaktadır. İstenilen vergilerin tutarına bağlı olarak uzlaşma, vergi dairesinde, vergi dairesi başkanlıklarında (başkanlık olmayan yerlerde defterdarlıklarda) ya da doğrudan Ankara’da Gelir İdaresi Başkanlığı’nda yapılabilir.

Uzlaşma müracaatının nereye yapılacağı vergi ve ceza ihbarnamesinde belirtilir.

İster tarhiyat öncesi olsun, ister tarhiyat sonrası olsun, uzlaşma sağlanamazsa dava açma hakkı deva eder.

Uzlaşma görüşmesi esnasında dava açma müddeti bitmiş veya 15 günden az kalmış ise, dava açma süresi tutanağın tebliği tarihinden itibaren 15 gün olarak uzar.

Atilla Dölarslan

http://www.gozlemgazetesi.com.tr/kose-yazisi/64/vergi-incele...