Anayasa Mahkemesi, geçen haftalarda verdiği bir kararla memuriyetten ayrıldıktan sonra SSK ve Bağ-Kur'dan emekli olduğu için emeklilik ikramiyesi alamayanlara bu parayı almalarının önünü açtı.
Son olarak Emekli Sandığı'na tabi çalışırken emekliye ayrılan ve kendilerine emekli maaşı bağlananlara, Emekli Sandığı'na tabi daire, kuruluş ve ortaklıklarda prim veya kesenek ödemek suretiyle geçen sürelerinin toplamı üzerinden emekli ikramiyesi ödeniyor. Ancak uzun yıllar devlet memurluğunda çalıştıktan sonra farklı sebeplerle işten ayrılıp kendi işini kuran veya özel kurumlarda çalışıp yaşlılık aylığına hak kazananlar, son olarak Emekli Sandığı'na bağlı çalışmış olmadıkları için emekli ikramiyesi alamıyor. Bunun tersi durumda, yani başka sosyal güvenlik kurumlarına bağlı olarak çalıştıktan sonra, son bir yılda Emekli Sandığı'na tabi bir görevde bulunanlara ise bu kuruma bağlı çalışılan süre üzerinden emekli ikramiyesi ödeniyor. Bu haksızlığa son vermek ve yıllarca çalıştıkları kurumdan emeklilik ikramiyesi almak isteyen memurlar idarenin bu işlemine karşı dava açıyor. Mahkemeler davaları mevcut kanun hükmü açık olduğu için davacılar lehine sonuçlandıramayınca kanun hükmünün Anayasa'ya aykırı olduğu iddiasıyla Anayasa Mahkemesi'ne müracaat etmişlerdi. Anayasa Mahkemesi bu müracaatları değerlendirerek, emeklilik ikramiyesi almak için son defa Emekli Sandığı'na bağlı kurumlarda çalışma şartını Anayasa'ya aykırı bularak iptal etmişti. Bu, hakkaniyet açısından haklı bir durumdu. Çünkü özel kurumda çalışan birisi işten ayrılıp memurluğa geçince hem işverenden çalıştığı süre için kıdem tazminatı hem de memuriyette geçen süresi için de emekli ikramiyesi alıyordu. Anayasa Mahkemesi'nin geçen yıl Resmi Gazete'de yayımlanan bu kararı, idareye yeni bir düzenleme yapması için bir yıl sonra yürürlüğe girecekti. Bu süreçte yeni bir düzenleme yapıldı. Fakat düzenleme eski hükümle aynı sonucu doğuran yani 24 yıl memuriyette çalıştıktan sonra özel sektöre ayrılan ve birkaç yıl sonra emekli olan kişilerin emekli ikramiyesi alamayacağını öngören bir hükümdü. Yeni düzenleme yapıldıktan sonra anamuhalefet partisi bu düzenlemeyi Anayasa Mahkemesi'ne götürdü. Mahkeme yaptığı görüşme sonrasında Emekli Sandığı Kanunu'nun 89. maddesindeki "Son defa bu kanun veya 5510 sayılı kanunun geçici 4'üncü maddesi hükümlerinin uygulanmasını gerektiren görevlerde çalışmakta iken emekliye ayrılan ve ..." bölümünün Anayasa'ya aykırı olduğuna ve iptaline karar verdi. Böylece aynı konuda ikinci kez iptal kararı verilmiş oldu. Şimdi verilen bu kararın Resmi Gazete'de yayımlanması için bekleyeceğiz. Mahkeme, kararın yürürlüğe giriş tarihini ileri bir tarihe de bırakabilir. Bu süreçte idare, iptal kararına uygun bir düzenleme yapmalı ve bu durumdakilerin emekli ikramiyesi almalarının yolunu açmalı. Çünkü bir önceki iptal kararından sonra idare yeni düzenlemeyi iptal gerekçesini göz ardı ederek yaptığı için mahkeme yeni hükmü de iptal etti. Daha önce memuriyetten ayrılıp emekli olan ve ikramiye alamayan kişiler SGK'ya müracaat ederek ikramiye isteyebilirler. Bunlar muhtemelen taleplerine ret kararı alacaklardır. Bu ret kararından sonra veya 60 gün içerisinde cevap alınmaması halinde idare mahkemesinde dava açabilirler. Mahkemeler, Anayasa Mahkemesi'nin iptal kararından sonra davacılar lehine karar verecektir. Bu durumdakilerin tercih edecekleri ikinci bir yol da hiçbir şey yapmayıp Anayasa Mahkemesi kararının Resmi Gazete'de yayımlanmasını beklemek. Eğer mahkeme idareye yeni düzenleme için süre tanımamışsa iptal kararı doğrudan yürürlüğe gireceğinden bu durumdaki kişiler emeklilik ikramiyesi almaya hak kazanacak. Süre tanınması halinde ise idarenin düzenleme yapmasını beklemek gerekecek. İdare, muhtemelen memuriyetten ayrılıp başka sosyal kurumdan emekli aylığı almayı hak kazansa da bu kişilerin Emekli Sandığı'na bağlı kurumda geçen süresi için emekli ikramiyesi almaları yönünde düzenleme yapacaktır. Böylece bu kesimin de mağduriyeti nihayete ermiş olacak. Sadece bir dairesi olan emekliler ve ev hanımları vergi ödemiyor Mayıs, Emlak Vergisi birinci taksitinin ödenmesi için son ay. Sadece bir konutu bulunan ve geliri sınırlı olanlar için Emlak Vergisi oranı sıfır olarak uygulanıyor. Başka bir geliri olmayan emekliler, özürlüler, gaziler, şehitlerin dul ve yetimleri, hiçbir geliri olmayan işsizler ve ev hanımları, brüt alanı 200 metrekareyi aşmayan ve sadece tek bir konut sahibi iseler Emlak Vergisi ödemiyor. Ticari, zirai veya kira geliri bulunması halinde bu indirimden faydalanılamıyor. İndirimli (sıfır) vergi oranından faydalanılması için, konutta bizzat oturma şartı aranmıyor. Sahip oldukları tek konutu kiraya verip, kirada oturanlar da diğer şartları taşımak kaydıyla indirimden faydalanabilir. Birden fazla konutu olanlar ise bu konutlarından biri için bile indirimden yararlanamıyor. Aynı şekilde, ara sıra dinlenmek maksadıyla gidilen yazlık veya dağ evi gibi konutlar da bu vergi muafiyetinin dışında tutuluyor. Hisseli dahi olsa, iki ya da daha fazla konutu olanlar, bütün konutları için Emlak Vergisi yatırmak mecburiyetinde. Emekliler (emekli aylığı dışında), işsiz ve ev hanımları, herhangi bir gelir elde ederse aynı şekilde bu avantajı kaybediyor. Yukarıdaki gruba girip sadece tek konutu olanlar, belediyelere müracaat ederek emekli, özürlü, gazi veya işsiz olduğunu beyan ederek taahhütname doldurup vergi ödemeyebilir. Ancak şahısların bu durumlarını ispatlamaları gerekiyor. Mesela bir özürlünün sağlık raporu sunması gerekiyor. Şehitlerin yetim ve dullarının, gazilerin de durumu ispatlayıcı belgeleri belediyece talep edilebilir. Bu belgelerin taahhüt belgeleri veya formlarla birlikte durumu açıklayan bir dilekçeye eklenip belediyeye verilmeli. Ahmet Yavuz http://www.zaman.com.tr/yazar.do?yazino=1140393&title=me... |