Sigortasız İşçinin İş Sağlığı ve Güvenliği |
15 Haziran 2011 | |
Kayıt dışı işyerleri ve kayıt dışı (sigortasız) istihdam az ya da çok bütün ülkelerde var olan bir olgudur. Kayıt dışı istihdam genel olarak çalışanın ilgili kurumlara bildirilmesinin zorunluluk olduğu halde bildirilmemesidir. I- GİRİŞ İşverenler veya bağımsız çalışanlar, çeşitli yükümlülük ve parasal maliyetlerden kaçınmak için çalışanları ilgili kuruma bildirmeyerek kayıt dışı çalıştırmaktadırlar. Bir çalışan için ilk yapılması gereken işlem çalışanın sosyal güvenliğinin sağlanması ve devamında iş sağlığı ve güvenliği tedbirlerinin süratle sağlanmasıdır. Şüphesiz ki iş sağlığı ve güvenliğine ilişkin tedbirlerin bütün çalışanlar için alınması zorunludur. Bu makalemizde, işverenlerin iş sağlığı ve güvenliği tedbirlerine ilişkin yükümlülükleri ile sigortasız çalışanların iş sağlığı ve güvenliklerinin sağlanmadığı durumların sonuçları üzerinde durulacaktır. II- KAYITDIŞILIĞIN ETKİLERİ Kayıt dışılığın bir çok olumsuz etkileri vardır. Bunlar arasında en önemlileri ülke ekonomisine, örgütlenmeye, rekabete, sosyal güvenlik sistemine, gelir dağılımına ve etik değerlere olan olumsuz etkileridir. Kayıt dışı istihdam çalışanlar açısından kısa vadede, çalışanın ve bakmakla yükümlü oldukları kişilerin sağlık ve çeşitli kısa vadeli riskler açısından sosyal güvencesiz kalmaları, sağlık yardımlarından yeterince faydalanamamalarına sebep olmaktadır. Uzun vadede ise emeklilik haklarından mahrum kalmaları veya geçimlerini sağlayamayacak derecede düşük emeklilik aylığı bağlanmasına neden olmaktadır. Ayrıca iş kazası veya meslek hastalığı sonucu işçinin uğrayacağı gelir kaybı, tedavi masrafları ve işgücü kaybının ortaya çıkması sonucunu doğurmaktadır. Şüphesiz ki bunlardan en önemlisi, kişilerin kısa vadede yeterli sağlık yardımı alamamalarından dolayı hastalık vakalarının artış göstermesi ve uzun vadede de, daha doğrusu, çalışamaz duruma gelindiğinde emekli aylığı alınamadığından fakirliğin ortaya çıkmasıdır. III- İŞVERENLERİN İŞ SAĞLIĞI VE GÜVENLİĞİYLE İLGİLİ YÜKÜMLÜLÜKLERİ İşverenlerin iş sağlığı ve güvenliği ile ilgili bir çok yükümlülükleri vardır. Bu yükümlülüklerden bazılarına aşağıda yer verilmiştir. A- İŞVERENLERİN GENEL YÜKÜMLÜLÜKLERİ 4857 sayılı İş Kanunu’nun 77. maddesine göre; işverenler işyerlerinde iş sağlığı ve güvenliğinin sağlanması için gerekli her türlü önlemi almak, araç ve gereçleri noksansız bulundurmakla yükümlüdürler. İşverenler işyerinde alınan iş sağlığı ve güvenliği önlemlerine uyulup uyulmadığını denetlemek, işçileri karşı karşıya bulundukları mesleki riskler, alınması gerekli tedbirler, yasal hak ve sorumlulukları konusunda bilgilendirmek ve gerekli iş sağlığı ve güvenliği eğitimini vermek zorundadırlar. B- İŞ KAZALARI VE MESLEK HASTALIKLARININ BİLDİRİLME-Sİ İşverenler işyerlerinde meydana gelen iş kazasını ve tespit edilecek meslek hastalığını en geç iki iş günü içinde yazı ile ilgili Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı’nın ilgili bölge müdürlüğüne, üç işgünü içerisinde de Sosyal Güvenlik Kurumu’nun ilgili birimine bildirmek zorundadırlar. C- İŞ SAĞLIĞI VE GÜVENLİĞİ KURULU OLUŞTURULMASI İşverenler, sanayiden sayılan, devamlı olarak en az elli işçi çalıştıran ve altı aydan fazla sürekli işlerin yapıldığı işyerlerinde her işveren bir iş sağlığı ve güvenliği kurulu kurmakla yükümlüdürler. İşverenler iş sağlığı ve güvenliği kurullarınca iş sağlığı ve güvenliği mevzuatına uygun olarak verilen kararları uygulamak zorundadırlar. D- İŞYERİ SAĞLIK VE GÜVENLİK BİRİMİ OLUŞTURMAK İşverenler, devamlı olarak en az elli işçi çalıştırdıkları işyerlerinde alınması gereken iş sağlığı ve güvenliği önlemlerinin belirlenmesi ve uygulanmasının izlenmesi, iş kazası ve meslek hastalıklarının önlenmesi, işçilerin ilk yardım ve acil tedavi ile koruyucu sağlık ve güvenlik hizmetlerinin yürütülmesi amacıyla, işyerindeki işçi sayısı, işyerinin niteliği ve işin tehlike sınıf ve derecesine göre; · İşyeri sağlık ve güvenlik birimi oluşturmakla, · Bir veya birden fazla işyeri hekimi ile gereğinde diğer sağlık personelini görevlendirmekle, · Sanayiden sayılan işlerde iş güvenliği uzmanı olan bir veya birden fazla mühendis veya teknik elemanı görevlendirmekle yükümlüdürler. İşverenler, bu yükümlülüklerinin tamamını veya bir kısmını, bünyesinde çalıştırdığı gerekli vasıflara sahip personel ile yerine getirebileceği gibi, işletme dışında kurulu ortak sağlık ve güvenlik birimlerinden hizmet alarak da yerine getirebilir. Bu şekilde hizmet alınması işverenin sorumluklarını ortadan kaldırmamaktadır. E- AĞIR VE TEHLİKELİ İŞLERDE İŞÇİ ÇALIŞTIRMANIN USULÜ Onaltı yaşını doldurmamış genç işçiler ve çocuklar ile çalıştığı işle ilgili mesleki eğitim almamış işçiler ağır ve tehlikeli işlerde çalıştırılamaz. Onaltı yaşını doldurmuş onsekiz yaşını doldurmamış genç işçiler ile kadınların hangi tür işlerde çalıştırılacağı yönetmelikle düzenlenmiştir. Konu ile ilgili yönetmelik “Ağır ve Tehlikeli İşler Yönetmeliği”dir. Anılan Yönetmelik ekindeki listede kimlerin hangi tür ağır ve tehlikeli işlerde çalıştırılıp çalıştırılmayacağı ayrıntılı olarak açıklanmıştır. İş Kanunu’nun 86. maddesine göre; ağır ve tehlikeli işlerde çalışacak işçilerin işe girişinde veya işin devamı süresince en az yılda bir, bedence bu işlere elverişli ve dayanıklı oldukları işyeri hekimi, işçi sağlığı dispanserleri, bunların bulunmadığı yerlerde sırası ile en yakın Sosyal Sigortalar Kurumu, sağlık ocağı, hükümet veya belediye hekimleri tarafından verilmiş muayene raporları olmadıkça, söz konusu kişilerin işe alınmaları veya işte çalıştırılmaları yasaktır. Sosyal Sigortalar Kurumu işe ilk giriş muayenesini yapmaktan kaçınamaz. İşyeri hekimi tarafından verilen rapora itiraz halinde, işçi en yakın Sosyal Sigortalar Kurumu hastanesi sağlık kurulunca muayeneye tabi tutulur, verilen rapor kesindir. İş müfettişleri istediklerinde anılan raporları işveren göstermek zorundadır. F- ÇOCUK VE GENÇ (ON SEKİZ YAŞINDAN KÜÇÜK) İŞÇİLER İÇİN RAPOR İş Kanunu’nun 87. maddesine göre; ondört yaşından onsekiz yaşına kadar (onsekiz dahil) çocuk ve genç işçilerin işe alınmalarından önce işyeri hekimi, işçi sağlığı dispanserleri, bunların bulunmadığı yerlerde sırası ile en yakın Sosyal Sigortalar Kurumu, sağlık ocağı, hükümet veya belediye hekimlerine muayene ettirilerek işin niteliğine ve şartlarına göre vücut yapılarının dayanıklı olduğunun raporla belirtilmesi ve bunların onsekiz yaşını dolduruncaya kadar altı ayda bir defa aynı şekilde doktor muayenesinden geçirilerek bu işte çalışmaya devamlarına bir sakınca olup olmadığının kontrol ettirilmesi ve bütün bu raporların işyerinde saklanarak iş müfettişlerinin isteği üzerine kendilerine gösterilmesi zorunludur. IV- SİGORTASIZ İŞÇİLERİN İŞ SAĞLIĞI VE GÜVENLİĞİ İş sağlığı ve güvenliği hizmetleri bir bütündür. Bunun sigortalı veya sigortasız işçiler için farklı şekilde yerine getirilip getirilmemesi diye bir ayrım söz konusu değildir. Bir işyerinde çalışan herkesin iş sağlığı ve güvenliklerinin yerine getirilmesi zorunludur. Çalışma hayatında işverenlerin iş sağlığı ve güvenliği hizmetlerini yerine getirirken kayıt dışı (sigortasız) çalışan işçilerle ilgili olarak yükümlülüklerini hiç yerine getirmedikleri sık karşılaşılan bir durumdur. Örneğin sigortalı çalışan için sağlık raporu alındığı halde sigortasız çalışan için sağlık raporu alınmamaktadır. Bunun sonucu olarak işverenlerin tazminat ödeme miktarları da artmaktadır. Kayıt dışı çalışma; işçide mensubiyet duygusunun az olmasına, endişe ve gelecek kaygısının oluşmasına neden olmakta ve devamında da işçinin kaza geçirme ihtimalini artırmaktadır. Bunun sonucunda işçi zarar görmektedir. İşverenler iş kazası geçiren işçinin kendi işyerlerinde çalıştıklarını kabul etmemesi durumunda işçinin bu durumu ispat edebilmesi için hizmet tespit davası açarak bu davanın sonucunu beklemesi gerekmektedir. Bu süre bazen uzun da olabilmektedir. Sigortasız istihdamda işçi ve işveren her ikisi de mağdur olabilmektedir. İşçi, işyerinde sigortasız çalışsa bile iş sağlığı ve güvenliği açısından sağlığını bozacak veya vücut bütünlüğünü tehlikeye sokacak yakın, acil ve hayati bir tehlike ile karşı karşıya kalan işçi, iş sağlığı ve güvenliği kuruluna başvurarak durumun tespit edilmesini ve gerekli tedbirlerin alınmasına karar verilmesini talep edebilir. İş sağlığı ve güvenliği kurulunun bulunmadığı işyerlerinde talep, işveren veya işveren vekiline yapılır. İş sağlığı ve güvenliği konusunda risk olduğunu düşünen işçi bu durumu Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı’nın ilgili birimlerine bildirebilir. Ayrıca işçiler ALO 170 hattına da bildirebilirler. V- SONUÇ Kayıt dışı istihdamı önlemek için her şeyi devletten bekleme alışkanlığımızdan vazgeçmeliyiz. Öncelikle bir vatandaş olarak kendi üzerimize düşeni yapma konusunda gerekli duyarlılığı göstermeliyiz. Sigortasız çalışan işçi sigortasız çalıştığını Sosyal Güvenlik Kurumu’na, iş sağlığı ve güvenliği yerine getirilmeyen işçi bu durumu Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı’na bildirmelidir. Bunun için ALO 170 hattı da etkin olarak çalışanlar tarafından kullanılabilir. İşverenler olarak önlemenin ödemekten kolay olduğunu, işçiler yönünden ise çeşitli riskleri görmezden gelmemizin hayatımıza mal olabileceğini unutmamalıyız. Sorumlu bireyler olarak hareket ettiğimiz zaman ülkemizi hep beraber güzel günlere taşıyabiliriz.
Mehmet TEZEL* Yaklaşım
* İş Teftiş Kurulu Başkanı
|