Skip to content

Narrow screen resolution Wide screen resolution Auto adjust screen size Increase font size Decrease font size Default font size default color brick color green color
Gayrimeşru ödemeler gider yazılabilir mi? PDF Yazdır e-Posta
13 Haziran 2011

Image

Ziyan veya tazminat ödemesine konu olan işin kanunla yasaklanmış olması halinde sözkonusu ödemeler gider olarak indirim konusu yapılamaz.

Bununla birlikte kanunların suç saydığı ödemelerin gider olarak kabul edilip edilemeyeceği konusunda farklı görüşler ortaya çıkmaktadır. Söz konusu görüşlere takip eden bölümlerde yer verilmiştir.

Hesap Uzmanları Kurulu Danışma Komisyonu 17 Ekim 1963 tarihli kararında ihalelere katılmama karşılığında yapılan ödemelerin vergi matrahının tespitinde gider olarak kabul edilmesi gerektiğini ifade etmiştir. (24 Ekim 1963 Tarih, Yayın Sıra No: 125, Genel Sıra No: 125/8)

Konuya ilişkin Danıştay 4’ncü ve 13’ncü Daire tarafından çeşitli tarihlerde verilen kararlarda gayrimeşru ödemelerin gider olarak dikkate alınamayacağı belirtilmiştir.
Söz konusu Danıştay Kararlarının Özeti aşağıdaki gibidir:

“İhaleden çekilmeleri amacıyla yapılan ödemeler gider olarak kabul edilmez……. Takvim yılı işlemlerinin incelenmesi sonucunda ihaleye girmekten vazgeçen kimselere yaptığı ödemeleri gider kayıt edemeyeceği iddiasıyla ikmalen salınan gelir vergisi ve kesilen kaçakçılık cezasını; kişilere ihaleden çekilmeleri için yapılan ödemelerin 193 sayılı G.V.K. nun 40 ncı maddesinde indirilecek giderlerden olmadığı, gayrimeşru ödemelerin kanunen tevciz edilemeyeceği ve himayesinin de bahis konusu olmadığını nedeniyle salınan vergiyi tasdik eden Temyiz Komisyonu kararı doğrudur.” (Danıştay 4. Daire 10.02.1970 Tarih Esas No:1968/4311, Karar No: 1970/718)

“…… Ticaret Adi Ortaklığın uğraşı alanı yalnızca ekmeklik un alım satımı olduğuna, sözü edilen tutanakla gider yazıldığı saptanan paraların bazı fırınların kapatılması yolu ile ekmek üretimini azaltmak için ödendiği belirlendiğine göre, bu paranın ortaklığın uğraşısının sürdürülebilmesi yada ticari kazancın elde edilmesi amacıyla yapılan bir harcama olmadığı anlaşılmaktadır.

Bu nedenle, yükümlü adına payı oranında salınan gelir vergisi ile kesilen kaçakçılık cezasında yasaya aykırılık bulunmadığından, dava konusu yapılan Temyiz Komisyonu kararının bozulmasına, 40 lira posta ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine 13/11/1979 gününde oybirliğiyle karar verildi.”(Danıştay 13’ncü Daire, 13.11.1979 Tarih ve Esas No: 1979/1084 Karar No: 1979/3424)

Gayrimeşru ödemelerin gider olarak dikkate alınamayacağı yönündeki Danıştay Kararları içtihat haline dönüşmüştür. Ayrıca söz konusu kararların incelenmesinde aynı zamanda olayın ekonomik yönünü de ön planda tutulduğu anlaşılmaktadır. Bu nedenle gayrimeşru ödemelerin ticari ve kurum kazancının tespitinde indirim konusu yapılamayacağı görüşündeyiz.

Nitekim Maliye Bakanlığı tarafından yayınlanan 3 no’lu Kurumlar Vergisi Genel Tebliği’nde aşağıdaki açıklamalara yer verilmiştir. ‘Kanunen yasaklanmış fiiller nedeniyle katlanılan giderler ticari kazancın elde edilmesi ve idame ettirilmesi ile ilgili giderler niteliğinde olmadığından, bu giderlerin gelir ve kurum kazancından indirilmesi mümkün değildir. Dolayısıyla, rüşvet verme fiili Türk Ceza Kanunu’nun 252’inci maddesinde suç olarak tanımlandığından, rüşvet ve rüşvet ile ilgili her türlü gider, vergiye tâbi ticari kazancın tespitinde gider olarak dikkate alınmayacaktır.’


Can the payments that are not legal be recorded as expense?

 
As explained in detail in  the section concerning the expense recognition of losses, damages and the indemnity payments, in cases when the type of work that has been the subject matter of  the loss, damage or indemnity payment is prohibited by law, the payments in question are treated as non-deductible expenses.

      However, differing opinions exist regarding the subject matter as to  the type of payments in consideration of works that are considered as illegal could be accepted for deduction.  The relevant opinions are provided in the subsequent sections.

      In its resolution dated 17 December 1963, the Consultation Commission of the Board of Tax Inspectors has indicated that the payments that are extended in consideration of non-participation in tenders should be treated as deductible expenses in the determination of tax base.  (Dated 24 October 1963, Promulgation Series No: 125; General Series No: 125/8). 
 
      In the resolutions passed on various dates by the 4th and 14th Departments of the Council of State, it was stated that the payments that are extended for illegal purposes shall not be allowed for expense recognition. 
 
      A summary of the concerned Council of State Resolutions are provided blow: 
 
      “The payments extended for purposes of persuading the other parties from the withdrawal of a tender, cannot be accepted as deductible expense…  As the result of the transactions conducted on the calendar year,   it was concluded that the resolution passed by the Tax Appeals Commission,  stating that the income tax and the tax evasion penalties that are assessed for complementary purposes, based on the assertion that the payments extended to those from the withdrawal of a tender, cannot be included amongst the type of deductible expenses listed in Article 40 of the Income Tax Code Numbered 193, that the illicit payments cannot be legally permissible,  and that the support of any application of this type, would be out of question,   and accordingly, that confirms the imposition of the tax in question, is accurate. (Council of State 4th Department  Dated 13.11.1979, File No. 1979/1084 Resolution No: 1979/3424)
 
Council of State Resolutions asserting that the payments that are not legal are disallowable for expense recording,  have become Case Law. Moreover, from the  review of the concerned resolutions, it is also understood that the economic dimension of such events was given priority. Therefore in our opinion, payments that are not legal should be treated as non-deductible expense  in the determination of commercial income and corporate profits./Muhasebe ve Vergi