Prof. Dr. Osman Demirdöğen - Teşvikler yeniden düzenlenmeli (28.12.07) |
28 Aralık 2007 | |
Yatırımlarda Devlet Yardımları Hakkındaki Kararı'nın amacı, "Kalkınma Planları ve Yıllık Programlarda öngörülen hedefler ile Avrupa Birliği normları ve uluslararası anlaşmalara uygun olarak tasarrufları katma değeri yüksek, ileri ve uygun teknolojileri kullanan yatırımlara yönlendirmek, istihdam yaratmak, yatırım eğiliminin devamlılığını ve sürdürülebilir kalkınmayı sağlamak, bölgelerarası dengesizliklerin giderilmesini temin etmek, KOBİ'lerin uluslararası düzeyde rekabet edebilmelerini teminen yatırım, üretim, kalite ve standartlarını artırmalarını ve istihdam yaratmalarını sağlamak, çevre korumaya yönelik yatırımlar, ileri teknoloji gerektiren yatırımlar ile bu yatırımlara ilişkin AR-GE faaliyetlerini desteklemektir". Çok iyi tanımlanmış bu amaca rağmen istenen sonuçlara ulaşıldığını söylemek oldukça zordur. 5084 sayılı kanun ve devamında gelen düzenlemeler de çok etkili olamamıştır. Yatırımlarda devlet yardımlarının ya da yaygın bilinen ismiyle teşviklerin etkin olamayışının nedenleri kısaca aşağıdaki gibi özetlenebilir: -Teşvik unsurlarının ihtiyaçları göz önüne almaması, sektör veya firma bazında ihtiyaç analizi yapılmadan paket teşvikler sunulması, -Teşvik kapsamına alınan iller ve bölgeler arasında farklılıklar olmasına rağmen aynı tür teşvik araçlarının kullanılması, -Kararlarda yer alan birçok teşvik ile ilgili yeterli kaynağın olmaması, -Teşviklerin verilmesinde yerel otoritelerin ortaya çıkardığı bürokratik engeller, -Özellikle politik beklentiler nedeniyle teşvik verilen bölgelerin geniş tutulması. Aynı beden elbiseyi farklı bedenlerdeki insanlara giydirmeye çalışmak ya da aynı ilaçla bütün hastaları tedavi etmek mümkün olmadığı gibi her işletmeye ya da yatırımcıya aynı teşviki vermek de uygun olmayabilir. Her zaman vurguladığım gibi, yatırım ve üretim maliyetleri içerisinde önemli yer tutan ve desteklendiği takdirde istihdam ve üretim artışına yol açan teşvikler verilmelidir. Örneğin Doğu Anadolu Bölgesi'nde arazi maliyetleri toplam yatırımın küçük bir yüzdesini oluşturmaktadır. Bu nedenle bu bölgede bedelsiz arazi tahsisi bir teşvik unsuru olarak dikkate alınmamalıdır. Zaten geçen dönem içerisinde de bu destekten özellikle Erzurum'da yararlanan yatırımcı olmamıştır. Bunun yerine bölgedeki yatırımcıların ve işletmelerin en önemli sorunu nitelikli eleman ihtiyacı ve yüksek enerji maliyetleridir. Özellikle bu iki konuda sağlanacak destekler bölgedeki işletmelere ve yatırımcılara büyük rahatlık sağlayacaktır. 'Küçük İşletme İdaresi' önerisi Destekler verilirken yeni kurulacak işletmelere ve mevcut işletmelere farklı davranılmalıdır. Yeni kurulacak işletmelerin ihtiyaç duyduğu destekler elbetteki daha önceden kurulmuş işletmelerin ihtiyaçlarından farklı olacaktır. Mevcut işletmelere destek verilirken de önceki performansı dikkate alınmalı ve bu performans verilecek desteklere esas teşkil etmelidir. Özellikle bölge kavramında artık İstatistiki bölge birimleri esas alınmalıdır. 26 Alt bölgeden oluşan bu birimler nispeten daha özel desteklerin verilmesinde kullanılabilir. Erzurum-Erzincan-Bayburt illerinden oluşan Erzurum bölgesine verilecek teşvikler Kayseri-Sivas-Yozgat illerinden oluşan Kayseri bölgesine verilecek teşviklerden farklı olmalıdır. Önemli bir husus ise teşviklerin verilmesi ile ilgilidir. Verilen desteklerin imalatçı, hizmet ya da tarım işletmesi olmak gibi farklı işletmeleri kapsaması ve bu işletmelerle ilgili kurumların farklı olması zorluklara sebep olmaktadır. Yine daha önce önerdiğim "Küçük İşletme İdaresi" şeklindeki yeni bir yapılanma içerisinde bu kurumlar bir araya getirilip teşviklerin tek elden verilmesi sağlanabilir. Teşvikin başlangıcı aynı dili konuşmak İşletmeleri ve yatırımcıları daha iyi işler yapmaya teşvik etmenin başlangıç noktası onlarla aynı dili konuşmaktır. Bu şekilde ne istediklerini doğru anlamak ve doğru desteği sağlamak mümkün olur. Bu nedenle eğitim ve danışmanlık işlerinin de yine bu "Küçük İşletme İdaresi" vasıtasıyla verilmesi mümkün olabilir. Mevcut KOSGEB merkezleri ve ticaret ve sanayi odalarının imkanları bu amaçla kullanılabilir. Kaynağı hazır olmayan, iyi planlanmamış ve ihtiyaçlara cevap vermeyen teşvik araçları gündeme getirilmemelidir. Verilmeyen teşvikler ya da sıkıntısı getirisinden fazla olan destekler ihtiyaç sahiplerini mağdur etmekte ve güvensizlik oluşturmaktadır.
http://www.dunyagazetesi.com.tr/news_display.asp?upsale_id=339112&dept_id=1043 |