Ortaklar Cari Hesabının 6111 ve Yeni TTK ile Yokoluşu |
15 Haziran 2011 | |
Şirketlerde, özellikle kurumsal yapısı oturmamış şirketlerde “ortaklar cari hesabı” çok çalışan bir hesaptır. Bu hesap, muhasebecilerin de aslında pek hoşlanmadığı ama kayıtlarda “can simidi” olarak sıklıkla kullandığı bir hesaptır. Bu yeniliklerden bir tanesi de kanunun 358, 395 ve 562. Maddelerinde düzenlenen “şirketten para çekilmesini yasaklayan” düzenlemelerdir. Hayır, artık bu mümkün olmayacak! Yeni Ticaret Kanunundaki düzenleme aynen şu şekilde; (2)Yönetim kurulu üyesi, onun 393 üncü maddede sayılan yakınları, kendisinin ve söz konusu yakınlarının ortağı oldukları şahıs şirketleri ve en az yüzde yirmisine katıldıkları sermaye şirketleri, şirkete nakit veya ayın borçlanamazlar. Bu kişiler için şirket kefalet, garanti veteminat veremez, sorumluluk yüklenemez, bunların borçlarını devralamaz. Aksi hâlde, şirkete borçlanılan tutar için şirket alacaklıları bu kişileri, şirketin yükümlendirildiği tutarda şirket borçları için doğrudan takip edebilirler. (3) 202 nci madde hükmü saklı kalmak şartıyla, şirketler topluluğuna dâhil şirketler birbirlerine kefil olabilir ve garanti verebilirler. (4) Bankacılık Kanununun özel hükümleri saklıdır. Şirket, ortaklarından veya sahiplerinden ayrı bir tüzel kişiliğe sahiptir. Bu ilke, şirketin şeffaf, hesap verilebilir ve kurumsal bir yapıya sahip olması için önemli bir kriterdir. Bu ilke çerçevesinde şirket sahiplerinin ve yöneticilerinin şirkete borçlanmaları yasaklanmıştır. Bu yasak, uygulamada birçok sorunu beraberinde getirecek fakat bu sorunlar zaman içerisinde oluşan içtihatlarla aşılacaktır. Şirket ortakları ve yöneticileri bu yasakla ilgili bir sorun yaşamamak için ne yapmalıdır? Nedir bunlar? Hakkı Huzur; Anonim şirketlerde yönetim kurulu üyelerinin genel kurul kararına istinaden yönetim kurulu üyeleri olma vasfına istinaden maaş alma imkanları vardır. Bu tür ödemeler gelir vergisi ve bazı durumlarda SGK kesintisine tabidir. Kar Payı; Şirket ortakları şirket faaliyetlerinin kar ile neticelenmesi durumunda ve genel kurulun bu karı dağıtmasına karar vermesi halinde kar payı (temettü) alabilirler. Kar payı ödemeleri %15 gelir vergisi stopajına tabi olup bazı durumlarda ortaklar açısından ayrıca menkul sermaye iradı olarak beyana tabi olabilmektedir. Faiz; Şirket sahip, ortak ve yöneticileri, şirkete verdikleri borçlara karşılık (belli koşullarla) faiz almaları mümkündür. Ancak burada örtülü sermaye ve transfer fiyatlaması eleştirilerine maruz kalmamak için dikkat etmek gerekir. Bu tür faiz gelirleri, elde edenler açısından menkul sermaye iradı olarak beyana tabidir. Kira; şirket sahip, ortak ve yöneticilerin, sahip olduğu menkul veya gayrimenkul malları veya hakları şirkete kiraya vermeleri ve bunun karşılığında emsallerine uygun seviyede kira alması mümkündür. Mal veya Hizmet Satışı; Şirket sahip, ortak veya yöneticileri, kendi işleri nedeniyle rekabet yasağı kapsamına girmeyen şekilde ortak veya yönetici oldukları şirketlere mal veya hizmet satabilirler. Bu tür ilişkilerde emsallere uygun fiyatlandırma esası önemlidir. |