Bir ödeme aracı olan çek, ticari hayatın olmazsa olmazlarındandır.
Çek defterlerinin içeriklerine, çek düzenlenmesine, kullanımına, çek hamillerinin korunmalarına ve kayıt dışı ekonominin denetim altına alınması önlemlerine katkıda bulunmaya ilişkin esaslarla birlikte; çekin karşılıksız çıkması ve belirlenen diğer yükümlülüklere aykırılık hallerinde ilgililer hakkında uygulanacak yaptırımları belirlemek amacı ile hazırlanan yeni ‘Çek Kanunu’ ile, ticari hayatın en önemli araçlarından birisi olan çek kullanımı yeniden düzenlendi... Bir ödeme aracı olan çek, ticari hayatın olmazsa olmazlarındandır. Hatta ticaret hayatında çek öyle bir hale gelmiştir ki, neredeyse ticari işlemlerin çoğu çek ile yapılmaktadır. Türk Ticaret Kanunu’ndaki düzenleme her ne kadar “çekte vade olmaz, görüldüğünde ödenir” şeklinde olsa da, ticari hayatta vadeli çek uygulaması yerleşik hale gelmiş durumdadır. Vadeli çek kavramının uygulamada bu kadar yaygın olmasına, bankaların hiçbir araştırma yapmadan herkese çek karnesi vermesi ve bir de yaşadığımız ekonomik kriz eklenince, gündeme karşılıksız çek mağdurları geldi. Mağduriyetin iki boyutu var; bir tarafta ellerindeki karşılıksız çekle alacaklarını tahsil edemeyenler, diğer yanda da çeklerini ödeyemeyen ve bu sebeple hapis cezasıyla karşı karşıya kalan borçlular… Çekin uygulamada bu şekilde yer alması nedeni ile çek kanunun tekrar düzenlenmesi gündeme geldi ve 5941 sayılı Çek Kanunu, 20 Aralık 2009 Tarihli ve 27438 Sayılı Resmî Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe girdi. Tarafların anlaşması halinde ceza infazları durdurulabilecek Karşılıksız çek konusunda yaşanılan sorunlara çözüm üretmek amacı ile yapılan düzenlemeye göre, tarafların anlaşması halinde karşılıksız çek verme suçundan mahkum olanların cezasının infazı ertelenebilecek veya durdurulabilecek. Varılan anlaşmanın Cumhuriyet Başsavcılığı’na veya mahkemeye verilmesi halinde, anlaşmada öngörülen süre kadar soruşturma veya kovuşturma durdurulacak. Soruşturma, kovuşturma veya yargılamanın durdurulması ile infazın ertelenmesi için yazılı anlaşma ve taahhütnamenin en geç 1 Nisan 2010 tarihine kadar verilmesi gerekecek. Karşılıksız çekin öngördüğü miktarı faiziyle birlikte ödemeyi taahhüt eden kişinin ödenmesi gereken miktarı belirli vadelerde ödeyeceğini taahhüt etmesi halinde, anlaşma aranmaksızın taahhütnamede belirtilen süre kadar soruşturma veya kovuşturmanın durmasına, hükmün infazının ertelenmesine veya durdurulmasına karar verilecek. Taahhütnamede yer alacak birinci yıl taksiti, borcun üçte birinden az olamayacak. Ödeme süresi, taahhütnamenin yapıldığı tarihten itibaren 2 yılı geçemeyecek. Anlaşmanın, gereği gibi ifa edilmesi veya ödenmesi gereken miktarın ödenmesi halinde kovuşturmaya yer olmadığı, davanın düşmesi veya hükmün bütün sonuçlarıyla ortadan kaldırılmasına karar verilecek. Ceza ertelemesinden yararlanan kişi, taahhütnamede belirtilen süre içerisinde şikayetçi ile anlaşmaya varması ve bu anlaşmanın bir nüshasını şikayetçi veya yasal temsilcisi tarafından mercilere verilmesi halinde, soruşturma ve kovuşturmanın durmasına, hükmün infazının ertelenmesi veya durdurulmasından yararlanacak. Yeni Kanun ile bankalara da bazı sorumluluklar getiriliyor Bankalar, çek hesabı açılması ile ilgili olarak bu kanunla kendilerine verilen görev ve yükümlülükleri yerine getirirken, çek hesabı açtırmak isteyenin yasaklı olup olmadığını bu kanun hükümlerine göre araştırmakla yükümlü tutulmuştur. Bankalar, çek hesabı açtırmak isteyenlerin yasaklılık durumuna ilişkin adli sicil kayıtlarını, açık kimliklerini saptamak için fotoğraflı nüfus cüzdanı, pasaport veya sürücü belgesi örneklerini, yerleşim yeri belgelerini, vergi kimlik numaralarını, tacir olanların ayrıca ticaret sicili kayıtlarını, esnaf ve sanatkar olanların ise esnaf ve sanatkâr sicili kayıtlarını almak ve çek hesabının kapatılması hâlinde bunları, hesabın kapatıldığı tarihten itibaren on yıl süreyle saklamakla da yükümlüdür. Yasa ile çeklerin güvenilir hale gelmesi amaçlanıyor Yine kanuna göre banka tarafında tacir olan ve tacir olmayan kişilere verilecek çekler ile hamiline düzenlenecek çekler, açıkça ayırt edilebilecek biçimde bastırılacak. Ayrıca hamiline düzenlenecek çekler için sadece bu çeklere ilişkin işlemlerin işlendiği ayrı çek hesapları açılıp, çek yapraklarının üzerinde “hamiline” ibaresi matbu olarak yer alması gerekmekte. Banka, hamile, talep ettiği takdirde süresinde ibraz edilen her çek yaprağı için, karşılığının hiç bulunmaması halinde, çek bedeli 600 lira veya üzerinde ise 600 lira, bu tutarın altındaysa çek bedelini ödeyecek. Karşılıksız çeke sebebiyet veren kişi hakkında, hamilin şikayeti üzerine, her bir çekle ilgili alarak, bin beş yüz güne kadar adli para cezası verilecek. Ancak hükmedilecek adli para cezası, çek bedelinin karşılıksız çıkan miktarından az olamayacak. Bankalar, 1 Temmuz 2010 tarihine kadar müşterilerine yeni çek defterlerini vermek ve ellerindeki eski çek defterlerini imha etmekle yükümlü tutulmuştur. Bu yasa, çek ile ilgili olarak uygulamada yaşanılan sorunlara çözüm üretmek amacının yanı sıra çeki, güvenilir bir ödeme aracı haline getirmeyi de amaçlamaktadır. Ayrıca çekin kayıtdışı ekonomiye hizmet etme yönünün de ortadan kaldırılmasına çalışılmaktadır. Yapılan bu düzenlemelerin uygulamada yaşanılan sorunlara çözüm getirip getirmeyeceğini ve kayıtdışı ekonomiye katkısını kanunun uygulanması ile birlikte zamanla göreceğiz. Ayça Özdoğan Avukat Muhasebe ve Vergi |