Skip to content

Narrow screen resolution Wide screen resolution Auto adjust screen size Increase font size Decrease font size Default font size default color brick color green color
Vergi Kanunlarındaki Hasılat Kavramları PDF Yazdır e-Posta
21 Haziran 2011
Image

- Yıllara sari inşaat ve onarım işlerinde hasılat: G.V.K.’nın 42. maddesi kapsamına giren yıllara sari inşaat ve onarma işlerinde, istihkakın onayına bağlı olarak katma değer vergisi doğduğu halde bu işle ilgili tüm hasılat aynı Kanunun 44. maddesi uyarınca işin bittiği yıl itibariyle yapılacak kazanç tespitinde dikkate alınır. İş bitimine kadar alınan istihkaklar gelir kaydedilmez ve bilanço hesabı olan “350-359 numaralı Yıllara Yaygın İnşaat ve Onarım Hakedişleri” hesabında gösterilir. İş bitiminde bu hesap 600 numaralı hesapla kapatılarak hasılat kaydına konu olur.
 
- Motorlu kara taşıtı satışlarında hasılat: Diğer bütün hasılat unsurlarında olduğu gibi motorlu kara taşıtları satışlarında da hasılat, aksi ispat edilmediği sürece satış faturası üzerinde yazılı satış bedelidir.
 
Konuyla ilgili olarak 170 numaralı Gelir Vergisi Genel Tebliği’nde şu açıklamalara yer verilmiştir.
 
“Gelir ve kurumlar vergisi uygulaması bakımından, mükelleflerin satışını yaptıkları motorlu kara taşıtlarına ilişkin esas alacakları tutar, gerçek satış bedelidir. Ancak, gerçek satış bedelinin emsallerine göre bariz bir şekilde düşük beyan edilmesi halinde, idarece, taşıtın gerçek satış bedelinin tespiti yoluna gidilebilecektir. Bu tespit işlemi sırasında, diğer unsurlarla birlikte taşıtın satış tarihi itibariyle geçerli olan, kasko sigortasına esas alınan bedelinden de yararlanılabileceği tabiidir.”
 
- Komisyoncular ve konsinyasyon yoluyla mal satışlarında hasılat: Katma Değer Vergisi Kanunu’nun 10/d maddesi uyarınca bu şekilde yapılan satışlarda katma değer vergisi, malın komisyoncu veya konsinyeciye tesliminde değil, bunların dışında kalan müşteri veya üçüncü kişilere tesliminde doğar. Aynı esas kurumlar vergisi bakımından hasılatın doğuşu için de geçerlidir.
 
Konuyla ilgili olarak diğer hususlar şöyle sıralanabilir.
 

  • Konsinyenin anlamı, mülkiyet devri yapılmaksızın malın konsinyeci durumundaki kimseye verilmesi veya gönderilmesidir.
  • Komisyoncu vasıtasıyla yapılan işlemlerin hukuki mahiyeti ve özelikleri Borçlar Kanununun 416-430. maddelerinde düzenlenmiştir.
  • Komisyoncuya veya konsiyeciye mal sevk edilmesi halinde de Vergi Usul Kanunu’nun 230/5. maddesi uyarınca sevk irsaliyesinin düzenlenmesi ve irsaliyenin üzerinde de malın bu kişilere (komisyoncu veya konsinyeciye) gönderildiğinin belirtilmesi gerekmektedir. Mal komisyoncu veya konsiyeci tarafından satılıp anlaşmaya göre komisyoncu veya malı satan adına fatura düzenlendiğinde, bu faturada söz konusu irsaliyenin numarası ve malın komisyoncu tarafından satıldığı tarih belirtilmelidir.

 - Eğitim işlerinde hasılat: Kursiyerlerin belli bir sınav için hazırlık amacıyla eğitilmesi, seminer düzenlenmesi gibi kısa sayılabilecek süreler içinde başlayıp biten eğitim hizmetlerinde hasılat, söz konusu hizmetin tamamlandığı tarih itibariyle doğacaktır. Hizmetin ne zaman bittiği ise eğitimin niteliğine göre farklılıklar gösterebilir. Örneğin, ücretin sınavın kazanılması şartına bağlı olarak alındığı eğitim hizmetlerinde şartın gerçekleşmesi ile doğacağı tabiidir.
 
Özel okul işletmeciğinde ise her bir yıla ait katma değer vergisinin eğitim yılının tamamlanmasına bağlı olarak doğduğu kabul edilmektedir. Maliye Bakanlığı’nın 02.11.2000 tarihli genel yazısında, özel okul işletmeciliğinde, eğitim süresi boyunca her ay fatura düzenlenebileceği belirtilmiştir. Bu gibi işletmelerde özel hesap dönemi uygulaması hasılatın hangi yıla ait olduğu sorununu çözümlemektedir.
 
- Otel hizmetlerinde hasılat: Otelcilik hizmetlerinde hizmet, müşterinin otele yerleşmesi ile başlar ve müşterinin oteli terk etmesiyle sona erer. Bu süre içinde verilen tüm hizmetler bir bütün teşkil eder. Dolayısıyla hasılat, müşterinin oteli terk ettiği gün itibariyle doğar. Buna karşılık otel işletenin, müşterinin kalmaya devam ettiği herhangi bir anda fatura kesmesine bir engel yoktur.
 
- Ciro primleri: Bayilere ve sürekli mal alımında bulunanlara belli bir ciroyu aştıkları için satıcı firmalarca verilen ciro primlerinin alıcının satıcıya yaptığı bir hizmet bedeli olduğundan katma değer vergili fatura ile belgelendirilmesi gerekmektedir (26 numaralı Katma Değer Vergisi Genel Tebliği). Dolayısıyla söz konusu bu tutar kurum kazancını artıracaktır.[1]

Cem Tekin
E. Gelirler Başkontrolörü/ YMM


[1]TEKİN, Cem; KARTALOĞLU, Emre; Kurumlar Vergisi Rehberi, Gelirler Kontrolörleri Derneği, İstanbul 2005, Sayfa:222.