İmzalanan kâğıdın vergisi |
27 Haziran 2011 | |
Yeni bir vergi mi geldi diye düşünmeyin. En eski vergilerden biri olan Damga Vergisi'nden bahsediyorum. Yaşı ortanın üzerinde olanlar bilirler büfelerde veya kırtasiye dükkânlarında damga pulu satılırdı. Düzenlenen senetlere, kira kontratlarına veya sözleşmelere satın alınan pullar yapıştırılır ve böylece Damga Vergisi de ödenmiş olurdu. Neyse ki Damga Vergisi'ni pul yapıştırmak suretiyle ödeme şekli kaldırıldı. Tabii konumuz damga pulu değil. Damga Vergisi. Kanuna göre bir kısım kâğıtların yazılıp imzalanması ya da imza yerine geçen bir işaret konulması anında damga vergisi yükümlülüğü doğuyor. Genelde yapılan sözleşmeler ihtilaf konusu olmadığı sürece pek kullanılmıyor. Bu durumda yapılan sözleşmelerin Damga Vergisi imzalayan taraflar açısından ayrı bir mali yük getirmesi nedeniyle ya yazılı sözleşme yapılmıyor ya da ödenmiyor. Damga Vergisi yapılan sözleşmelerin her bir örneği için sözleşmede yer alan en yüksek tutarın binde 8,25'i olarak hesaplanıyor. Bu oran 2010 öncesinde binde 7,5 idi. Ancak ilk defa geçen yıl nispi oranlarda da yüzde onluk bir artırım yapıldı. Bazı sektörlerin kâr oranlarının düşüklüğü dikkate alınırsa Damga Vergisi ciddi bir maliyet oluşturuyor. Örneğin yüzde 2-3 kar oranı ile çalışan bir sektörde alım satıma ilişkin düzenlenecek iki örnek sözleşme üzerinden ödenecek damga vergisi yüzde 1,65 olacak. Bu durumda oluşacak karın yarısından fazlası damga vergisi maliyeti olarak ortaya çıkmakta. Damga vergisi oranı küçük karlar ile yüksek karlarla çalışan sektör ayrımı yapmaksızın her işletmeye veya sektöre aynı oranda uygulanması vergi adaletsizliğine neden olmakta. Damga vergisinin ciddi bir maliyet olması nedeniyle birçok işletme sözleşme yapmaktan kaçınmakta. Oysa kayıt dışı ekonominin kayda alınmasında yapılacak sözleşmelerin büyük katkısı olacak. Sözlü anlaşmaya Damga Vergisi yok Vergi incelemelerinde ticari işlemlerin ispatı için yapılan sözleşmeler de istenir. Ancak kanunlara göre her sözleşmenin yazılı olma şartı yok. Yani sözleşme sözlü olarak yapılmış olabilir. Bu durumda Damga Vergisi de yok. Ülkemizde ticari faaliyetlerin önemli bir kısmı karşılıklı güven esasına dayanması ve Damga Vergisi'nin yüksekliği nedeniyle yazılı sözleşme yapma alışkanlığı bulunmamakta. Zaten vergi incelemelerinde yazılı ve imzalı sözleşme bulunamadığı sürece Damga Vergisi istenmesi söz konusu değil. Yılar önce yaptığımız bir vergi incelemesinde yazdığım damga vergisi raporunu anlatmadan geçemeyeceğim. Büyük bir firmanın incelemesinde yapılan bir gayrimenkul satışına ilişkin bir hususu araştırıyoruz. İnceleme esnasında satışa ilişkin sözleşmeyi istememize rağmen şirket yetkilileri yazılı bir sözleşme olmadığını ve bu nedenle Damga Vergisi ödenmediği bildirdiler. Ancak satışa ilişkin düzenlenen faturadaki ibare bu satışa ilişkin yazılı bir sözleşme olduğunu gösteriyordu. Fatura da "ekli sözleşme mucibince yapılan taşınmaz satışı" ifadesi geçiyordu. Yetkililere bu ifadeyi gösterince mahcup oldular ve sözleşmeyi getirmek zorunda kaldılar.
İsmail Kökbulut
http://www.bugun.com.tr/kose-yazisi/160416-imzalanan-kagidin-vergisi-makalesi.aspx |