1998’den beri sigortalı olarak farklı firmalarda ara ara çalıştım. Bununla beraber 2001 yılında kendi firmamı kurdum ve Bağ-Kur prim borçlarımı düzenli olarak bugüne kadar yatırdım. Bugünkü konumumdan dolayı yeni yasaya göre SSK emeklisi mi, yoksa Bağ-Kur emeklisi mi olacağımı öğrenmek istiyorum. SSK emekliliği ve Bağ-Kur emekliliği arasındaki fark yaklaşık 2000 işgünü. Firmamın faaliyeti devam ediyor. Bu faaliyeti 15/01/2008 tarihine kadar iptal ettirirsem ve Bağ-Kur kayıtlarını durdurursam, 15/01/2008 tarihinden sonra SSK numaramla devam edebilir miyim? Bu durumda hem SSK primi hem de Bağ-Kur primi yatırıyorum. Herhangi bir firmada çalışırsam SSK primini Bağ-Kur primleriyle birleştirebilir miyim? Ayfer Doğru
İşçi-memur-esnaf ayrımı sürüyor
Birçok kişi, sosyal güvenlik reformu çıktıktan sonra çalışanların emekli olunacak statülerinde bir daha değişiklik yapılmayacağını düşünmektedir. Bu yanlış. 15.01.2008 tarihinin de bir önemi yoktur. Sosyal güvenlik reformu ile birlikte SSK, Bağ-Kur ve Emekli Sandığı kapatılıp bunların yerine tek çatı olarak adlandırılan Sosyal Güvenlik Kurumu Başkanlığı kurulmuş olmasına rağmen, işçi, memur ve esnaf-şirket ortağı statüleri aynen devam ettirilmektedir. Okurumuz Ayfer Doğru sosyal güvenlik reformundan sonra dilediği zaman işyerini kapatarak SSK’lı çalışabilir. Ancak, aynı dönemde hem SSK hem de Bağ-Kur primi yatırılmaz. Hangisi önce başladıysa o devam eder. Yani, okurumuz 2001 yılından beri kesintisiz olarak Bağ-Kur’lu ise Bağ-Kur’u devam ettiği sürece SSK’lı olarak çalışsa bile SSK primi ödemez. Bağ-Kur sona erdikten sonra ise SSK’lı olur.
Sosyal güvenlik reformundan önce Bağ-Kur’lu olan bir kişi işyerini veya şirket ortaklığını kapattıktan sonra SSK’lı veya memur olarak çalışabilecektir. Buna engel bir düzenleme sözkonusu değildir. Halen çalışanlar statülerine göre farklı sosyal güvenlik kanunlarına tabidir. Örneğin; bir kişi çalışma hayatı boyunca, hem memur, hem işçi, hem de esnaf olarak çalışmış olabilir. Bu durumda SSK, Bağ-Kur ve Emekli Sandığı Kanunları’na göre ödediği malullük, yaşlılık ve ölüm sigortaları primlerinin birleştirilerek değerlendirilmesi gerekir. Bu amaçla çıkarılan 2829 sayılı Sosyal Güvenlik Kurumlarına Tabi Olarak Geçen Hizmetlerin Birleştirilmesi Hakkında Kanun halen yürürlüktedir. Hizmet birleştirilmesinde değişik sosyal güvenlik kanunlarına geçen sürelerin aynı tarihe rastlamaması yani hizmetlerin çakışmaması da gerekmektedir.
Emeklilikte çalışmalar birleştirilir
2829 sayılı kanuna göre hizmet birleştirilmelerinde; hizmetlerin canlandırılması yoluyla saydırılan sürelerle askerlikte ve yurtdışında geçen ancak hizmet borçlanması suretiyle saydırılan süreler hizmet birleştirilmelerinde dikkate alınmakta, sosyal güvenlik destek primi ödenerek 506 sayılı kanuna tabi bir işte çalışılan süreler, itibari hizmet süreleri ve primi ödenmemiş süreler hizmet birleştirmelerinde dikkate alınmamaktadır. Bağ-Kur kanununa göre, isteğe bağlı sigortalıların geriye doğru yaptıkları 10 yıllık borçlanma süreleri de sadece Bağ-Kur’dan aylık bağlanması durumunda dikkate alınmakta, diğer kurumlarda geçen hizmet süreleri ile birleştirilmemektedir.
Son 7 yıl önemli
Aylığı bağlayıp ödeyecek kurumun tayininde, sigortalıların emeklilik tarihinden geriye doğru prim veya kesenek ödenerek geçen son 7 yıllık fiili hizmet (360x7=2520 gün) süresi esas alınmaktadır. Yani son 7 yılda 3.5 yıl hangi kanuna tabi geçmişse o statüde emekli olunur. Aylığın bağlanıp ödenmesi, bu süre içinde fiili hizmet süresi fazla olan kurumca, hizmet sürelerinin eşit olması halinde eşit hizmet sürelerinden sonuncusunun tabi olduğu kurumca ve kendi mevzuatına göre yapılacaktır. Son defa tabi olunan kurum dışındaki kurumlarca aylık bağlanması gerektiğinde, aylığı bağlamaya yetkili kurum mevzuatında belirtilen şartların yerine getirilmesi gerekir. http://www.stargazete.com/index.asp?haberID=135843 |
