Veysi Seviğ - Ekonomik yaşamda 2008 beklentileri (29.12.07) |
29 Aralık 2007 | |||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||
Yıl sonuna doğru önümüzdeki yıl içerisinde yaşanması olası ekonomik olaylar üzerinde oluşturulan görüşler gün geçtikçe artmaktadır. 2007 yılının üçüncü çeyreğinde ortaya çıkan bazı rakamsal veriler dikkate alındığında, son yıllarda yakalanan büyüme hızının sürdürülmesi konusunda ortaya çıkan görüş farklılıkları ise bu bağlamda giderek önem kazanmaktadır. Konuyu tartışmaya açmadan önce ülkemizde sabit fiyatlarla üretimde ortaya çıkan değişimi gösteren bilgileri aşağıda sunmuş bulunuyoruz.
Sabit Fiyatlarla Üretimde Ortaya Çıkan Değişim (yüzde)
Yukarıdaki tablonun incelenmesinden de anlaşılacağı üzere 2007 yılının üçüncü çeyreğinde tarım ve inşaat sektöründe ortaya çıkan üretim düşüşü ciddi sayılabilecek niteliktedir. 2007 yılında meydana gelen iklim değişikliği sonucunda meydana gelen kuraklık ve mevsim normalleri üzerinde seyreden hava sıcaklıkları tarımsal üretimde azalmaya yol açmıştır. Ayrıca inşaat sektöründe bir süredir süregelen canlılık talepteki azalma nedeniyle adeta durağan hale gelmiştir. Mevcut bulgular dikkate alındığında 2008 yılında ekonomik açıdan ülkemizde 2007 yılından daha iyi bir büyüme rakamının yakalanması mümkün görülmektedir. Ayrıca dünya ekonomisi üzerinde giderek varlığını hissettiren risk beklentileri de ülkemizi muhtemelen 2008 yılında olumsuz etkileyebilecektir. Diğer yandan ülkemizde büyüme hızındaki düşüş eğilimi yanında enflasyon rakamlarının belli bir direniş göstermesi nedeniyle 2008 yılının ekonomik açıdan mevcut sorunları artırabileceği de söylenebilir. Bu bağlamda elektrik ve doğalgaza yapılması öngörülen gecikmeli yüksek zamlar, maliyetler ve tüketim üzerinde göstereceği olumsuz etki de dikkate alındığında büyüme rakamlarında beklenen performansın sağlanmasını zorlaştıracaktır. Büyüme üzerinde etkili olan faktörlerin başında uygulamakta olan vergi ve para politikaları gelmektedir. Bu bağlamda da ekonomide gerek finansman sorunlarını etkilemesi ve gerekse tüketim kalıplarının oluşmasında uygulanan vergi politikaları etkili olmaktadır. Ülkemizde bir süredir kolay vergilendirme araçlarından yararlanılmaktadır. Bu tercih vasıtalı (dolaylı) vergilerde karşımıza çıkmaktadır. Yıllar itibariyle vergi gelirlerinin oluşumu ve değişimi oransal olarak aşağıdaki tabloda yer almış bulunmaktadır.
* Tahmini (bütçe gerekçesine göre) Vergi gelirlerinin 2008 yılında beklenen büyüme oranından daha yüksek belirlenmiş olması ve bu artışın da daha çok vasıtalı vergilerle sağlanması öngörüsü ekonomide daha doğrusu büyümede fren etkisi yapacaktır. Ülkemizde doğrudan üretime katkı sağlamayan gelir yaratıcı işlemlerin vergi dışı bırakılarak finansman ihtiyacına gereksinim duyan ve fiyatları doğrudan etkileyen vasıtalı vergilere önem verilmesi büyümeyi olumsuz etkileyen bir faktör olarak dikkate alınmalıdır. Kaldı ki Türkiye'nin döviz girdilerinde döviz gelirine göre artış 2007 yılında da artarak sürmüş olup, iç ve dış borç stoklarındaki artış da devam etmiştir. 2007 yılının dokuz ayında geçen yılın aynı dönemine göre toplam dış borç stoku 18,917 milyon dolar artmıştır. Böyle bir ortamda Türkiye ekonomisinin hem iç piyasada olası risklerden etkilenmesi hem de dış piyasalarda özellikle mali sektörde ortaya çıkması muhtemel olumsuzluklar nedeniyle sorunlu hale gelmesi söz konusu olabilecektir. http://www.referansgazetesi.com/haber.aspx?YZR_KOD=157&HBR_KOD=86987 |