Yeni Türk Ticaret Kanunu' nda Anonim Şirketler İçin Öngörülen Suç ve Cezalar |
27 Temmuz 2011 | |
Türkiye Büyük Millet Meclisi tarafından 13.01.2011 tarihinde kabul edilen ve istisnalar dışında 01.07.2012 tarihi itibariyle yürürlüğe girecek olan 6102 sayılı (Yeni) Türk Ticaret Kanunu (YTTK), birçok yeni açılımlar, kurumlar ve hükümler içermektedir. I- GİRİŞ YTTK’da yer alan söz konusu yeniliklerden biri de, anonim şirketler için “Cezai Sorumluluk” başlığı ile ayrı ve özel bir bölümün oluşturulmasıdır. Bu bölüm düzenlenirken, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nda kabul olunan ilke ve kurallar da dikkate alınmıştır. Anonim şirketlere ilişkin suç ve cezalar açısından 6762 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nda (ETTK), cezai yaptırıma bağlanan fiillerin sayısı sınırlı sayıda iken, YTTK’da daha fazla fiil için cezai sorumluluk öngörülmüştür. Bu bakımdan ETTK, doktrinde “liberal bir kanun” olarak tanımlanmaktayken, YTTK muhtemelen “muhafazakar bir kanun” olarak nitelendirilecektir. YTTK’da anonim şirketlere ilişkin suç ve cezalar, 562. maddede toplu olarak düzenlenmiştir. Ancak anılan madde dışında, YTTK’nın “Ticari İşletme” hükümlerinin yer aldığı bölümdeki dört ayrı maddede de ceza hükümleri bulunmaktadır. Kanun’da öngörülen suçlardan sadece biri “kabahat” niteliğinde, diğer cezaların tamamı ise “adli ceza” mahiyettedir. Bu çalışmada, YTTK’da anonim şirketlerle ilgili olarak düzenlenen suç ve cezaların neler olduğu hakkında genel bilgi verilecek ve Kanun’un ceza sistematiği değerlendirilecektir. II- YENİ TÜRK TİCARET KANUNU’NUN 562. MADDESİNDE DÜZENLENEN SUÇ VE CEZALAR A- DEFTER TUTMA YÜKÜMLÜLÜĞÜNÜN YERİNE GETİRİLMEMESİ Her tacir, işletme faaliyetlerinin oluşumunu ve gelişmesini izleyebilmeye imkan verecek şekilde ticari defterleri tutmak zorundadır (YTTK md. 64/I). YTTK’da tacirlerin yevmiye, defteri kebir ve envanter defterini tutacağı açıkça belirtilmiş, bunlar dışında tutulacak defterlerin Türkiye Muhasebe Standartları Kurulu (TMSK) tarafından bir tebliğ ile belirleneceği hükme bağlanmıştır. Dolayısıyla tacirler, sayılan defterler dışında TMSK’nın belirleyeceği defterleri tutmakla da yükümlüdür. Diğer taraftan pay defteri, yönetim kurulu karar defteri ve genel kurul toplantı ve müzakere defteri gibi işletmenin muhasebesiyle ilgili olmayan defterlerin de ticari defterler olduğu YTTK’nın 64/IV. maddesinde ayrıca belirtilmiştir. Anonim ve limited şirketlerde defterleri tutma sorumluluğu yöneticilere ve yönetim kuruluna aittir. Defter tutma yükümlülüğünü yerine getirmeyenler ikiyüz günden az olmamak üzere adli para cezasıyla cezalandırılacaktır (YTTK md. 562/I-a). B- ŞİRKETE AİT BELGELERİN KOPYASININ SAKLANMAMASI Tacirler, işletmesiyle ilgili olarak gönderilmiş bulunan her türlü belgenin, fotokopi, karbonlu kopya, mikrofiş, bilgisayar kaydı veya benzeri şekildeki bir kopyasını, yazılı, görsel veya elektronik ortamda saklamakla yükümlüdür (YTTK md. 64/II). Bu yükümlülüğe uymayarak belgelerin kopyasını sağlamayanlar ikiyüz günden az olmamak üzere adli para cezasıyla cezalandırılacaktır (YTTK md. 562/I-b). C- TİCARİ DEFTERLERİN AÇILIŞ VE KAPANIŞ ONAYLARININ YAPTIRILMAMASI YTTK’nın 64/III. maddesinde ticari defterlerin, açılış ve kapanışlarında noter tarafından onaylanacağı hükme bağlanmıştır. 6762 sayılı TTK’ya göre sadece yevmiye ve envanter defterleri için kapanış onayı zorunlu iken, çift defter kullanımını olabildiğince engellemek amacıyla, YTTK’da bu defterler dışında defteri kebir, pay defteri, yönetim kurulu karar defteri ve genel kurul toplantı ve müzakere defteri için de kapanış onayı zorunlu hale getirilmiştir. Kapanış onayları, mevcut uygulamada Ocak ayının sonuna kadar yapılabilmekteyken, YTTK’da bu onayların, uygulamada sıkışıklığa yol açmamak için izleyen faaliyet döneminin altıncı ayının sonuna kadar yapılabilmesine imkan sağlanmıştır. Şirketlerin kuruluşunda defterlerin açılışı ticaret sicili müdürlükleri tarafından da onaylanabilecektir. Açılış onayının noter tarafından yapıldığı hallerde noter, ticaret sicili tasdiknamesini arayacaktır. Elektronik ortamda veya dosyalama suretiyle tutulan defterlerin açılış ve kapanış onaylarının şekli ve esasları ile bu defterlerin nasıl tutulacağı Sanayi ve Ticaret Bakanlığı’nca bir tebliğle belirlenecektir. Kanun’da öngörülen defterler için açılış ve kapanış onaylarını yaptırmayanlar ikiyüz günden az olmamak üzere adli para cezasıyla cezalandırılacaktır (YTTK md 562/I-c). D- ŞİRKET DEFTERLERİNİN KANUN’A UYGUN TUTULMAMASI YTTK’nın 65. maddesinde defterlerin ve gerekli diğer kayıtların Türkçe tutulması; kısaltmalar, rakamlar, harfler ve semboller kullanıldığı takdirde bunların anlamlarının açıkça belirtilmesi; defterlere yazımlar ve diğer gerekli kayıtların, eksiksiz, doğru, zamanında ve düzenli olarak yapılması; bir yazım veya kayıtın, önceki içeriği belirlenemeyecek şekilde çizilmemesi ve değiştirilmemesi, defterlerin ve gerekli diğer kayıtların elektronik ortamda tutulması durumunda, bilgilerin saklanma süresince bunlara ulaşılmasının ve bu süre içinde bunların her zaman kolaylıkla okunmasının temin edilmiş olması öngörülmüştür. Anılan hükümde belirtilen esaslara uygun olarak defterlerini tutmayanlar, ikiyüz günden az olmamak üzere adli para cezasıyla cezalandırılması YTTK’nın 562/I-d maddesinde hükme bağlanmıştır. E- HİLELİ ENVANTER ÇIKARILMASI YTTK’nın 66. maddesinde her tacirin, ticari işletmesinin açılışında ve her faaliyet döneminin sonunda, taşınmazlarını, alacaklarını, borçlarını, nakit parasının tutarını ve diğer varlıklarını eksiksiz ve doğru bir şekilde gösteren ve varlıkları ile borçlarının değerlerini teker teker belirten bir envanter çıkarmakla yükümlü olduğu hüküm altına alınmış, maddi duran malvarlığı ile stok malvarlığının ne şekilde envantere alınacağı detaylı bir şekilde açıklanmıştır. Yukarıda yer verilen 66. madde hükmüne aykırı olarak hileli envanter çıkaranların, ikiyüz günden az olmamak üzere adli para cezasıyla cezalandırılması YTTK md. 562/I-e’de öngörülmüştür. F- GÖRÜNTÜ VE VERİ TAŞIYICILARA AKTARILMIŞ BELGELERİN İBRAZ EDİLMEMESİ Saklanması zorunlu olan belgeleri, sadece görüntü veya başkaca bir veri taşıyıcısı aracılığıyla ibraz edebilen kimse, giderleri kendisine ait olmak üzere, o belgelerin okunabilmesi için gerekli olan yardımcı araçları kullanıma hazır bulundurmakla yükümlüdür; icap ettiği takdirde bu kimsenin belgeleri, giderleri kendisine ait olmak üzere bastırması ve yardımcı araçlara ihtiyaç duyulmadan okunabilen kopyalarını sunabilmesi gerekmektedir (YTTK md. 86). Elektronik ortamda saklanan kayıtların dayanağını oluşturan ve kanıtlayan muhasebe belgelerinin (evrak-ı müsbitenin) ibrazı gerektiğinde, bunların okunabilirliğini sağlayarak ibraz etmeyenler ikiyüz günden az olmamak üzere adli para cezasıyla cezalandırılacaktır (YTTK md. 562/I-f). G- TİCARİ DEFTERLERİN VE FİNANSAL RAPORLARIN TÜRKİYE MUHASEBE STANDARTLARINA AYKIRI OLARAK TUTULMASI VE DÜZENLENMESİ YTTK’nın 88. maddesinde, gerçek ve tüzel kişi tacirlerin gerek ticari defterlerini tutarken, gerek münferit ve konsolide finansal tablolarını düzenlerken, TMSK tarafından yayımlanan Türkiye Muhasebe Standartlarına, kavramsal çerçevede yer alan muhasebe ilkelerine ve bunların ayrılmaz parçası olan yorumlara aynen uymak ve bunları uygulamak zorunda oldukları kuralı getirilmiştir. Ticari defter ve finansal tabloları TMSK tarafından belirlenen TMS’lere uygun olarak tutmayan veya düzenlemeyenler yüz günden üçyüz güne kadar adli para cezasıyla cezalandırılacaktır (YTTK md. 562/II). H- BAĞLI VEYA HAKİM ŞİRKET RAPORLARININ DÜZENLENMEMESİ YTTK’nın 199/I. maddesine göre; bağlı şirketin yönetim kurulu, faaliyet yılının ilk üç ayı içinde, şirketin hakim ve bağlı şirketlerle ilişkileri hakkında bir rapor (bağlılık raporu) düzenlemek zorundadır. Bu rapor, bağlı şirketlerin kendi aralarındaki ve hakim şirketle aralarındaki ilişkileri ve bu ilişkilerin kayıp/yarar olarak sonuçlarını açıklayacaktır. Aynı maddenin IV. fıkrasında da, hakim şirketin her yönetim kurulu üyesinin yönetim kurulu başkanından; bağlı şirketlerin finansal ve malvarlığıyla ilgili durumları ile üç aylık hesap sonuçları, hakim şirketin bağlı şirketlerle, bağlı şirketlerin birbirleriyle, hakim ve bağlı şirketlerin paysahipleri ve bunların yakınlarıyla ilişkileri; yaptıkları işlemler ve bunların sonuç ve etkileri hakkında, özenli, gerçeği aynen ve dürüstçe yansıtan hesap verme ilkelerine göre düzenlenmiş bir rapor hazırlattırıp yönetim kuruluna sunmasını ve bunun sonuç kısmının yıllık rapor ile denetleme raporuna eklenmesini isteyebileceği belirtilmiştir. Söz konusu 199. maddenin I. ve IV. fıkralarına aykırı hareket edenler iki yıla kadar hapis ve adli para cezasıyla cezalandırılacaktır (YTTK md. 562/III). İ- SANAYİ VE TİCARET BAKANLIĞI DENETİMİNİN ENGELLENMESİ VEYA DENETİM ELEMANLARINA GEREKLİ DEFTER, KAYIT VE BELGELERİN VERİLMEMESİ 6762 sayılı TTK’da olduğu gibi YTTK’da da (md. 210/I), ticaret şirketlerin işlemlerinin, ilkeleri ve usulü bir tüzük ile belirlenerek Sanayi ve Ticaret Bakanlığı denetim elemanları (Bakanlık Müfettişleri ile İç Ticaret Kontrolörleri) tarafından denetlenmesi öngörülmüştür. Mer’i Kanun’da bu denetimin engellenmesi veya gerekli defter, kayıt ve belgelerin verilmemesi halinde herhangi bir yaptırım bulunmamaktayken, YTTK’da (md. 562/IV) tutulmakla veya muhafaza edilmekle yükümlü olunan defter, kayıt ve belgeler ile bunlara ilişkin bilgileri, denetime tabi tutulan gerçek veya tüzel kişiye ait olup olmadığına bakılmaksızın, Sanayi ve Ticaret Bakanlığı denetim elemanlarınca istenmesine rağmen vermeyenler veya eksik verenler ya da bu denetim elemanlarının görevlerini yapmalarını engelleyenlerin, fiilleri daha ağır cezayı gerektiren başka bir suç oluşturmadığı takdirde, üç aydan iki yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılması hükme bağlanmıştır. J- ŞİRKET KURUCULARININ KANUN’A AYKIRI BEYANDA BULUNMASI YTTK’nın 349. maddesinde, kamuyu aydınlatarak sermayenin korunmasını sağlamak, şirket malvarlığının ve imkanlarının kurucuların menfaatine, bir anlamda kötüye kullanılmasına engel olmak, genel olarak yolsuzlukları önlemek, kuruluşun denetlenmesini kolaylaştırmak ve sorumluluk davalarına akışkanlık kazandırmak amacıyla; şirket kurucuları tarafından kuruluşa ilişkin bir beyanın imzalanması, beyanın dürüst bir şekilde bilgi verme ilkesine göre doğru ve eksiksiz olarak hazırlanması, söz konusu beyanda, ayni sermaye konuluyor, bir ayın ya da işletme devralınıyorsa, bunlara verilecek karşılığın uygunluğuna, bu tür sermayenin ve devralmanın gerekliliğine, bunların şirkete olan yararlarına ilişkin belgeli, gerekçeli ve kesin ifadeli açıklamaların yer alması, kuruculara tanınan menfaatlerin gerekçeleriyle gösterilmesi öngörülmüştür. Yukarıda yer verilen maddedeki esaslara aykırı beyanda bulunan şirket kurucuları, üçyüz günden az olmamak üzere adli para cezasıyla cezalandırılacaktır (YTTK md. 562/V-a). K- İŞLEM DENETÇİLERİNİN KANUN’A AYKIRI RAPOR VERMESİ Sermaye şirketlerinde kuruluşun, bir veya birkaç işlem denetçisi tarafından denetlenmesi ve sonuçların bir rapora bağlanması YTTK’da (md. 351) hükme bağlanmıştır. İşlem denetçisince kuruluş raporu düzenlenmesinin amacı, sermaye taahhütlerinde ve ödemelerinde, menfaat tahsisinde, tüm işlemlerde, borçlanmalarda, tasarruflarda, harcamalarda, kanunlara, sözleşmelere aykırı hareket edilip edilmediğinin; yanıltma, yolsuzluk, hile ve benzeri işlemlerin bulunup bulunmadığının incelemek, gerekçeleriyle ve hesap verme ilkesinin gereklerine uygun olarak açıklamaktır. İşlem denetçisi YTTK’da belirtilen usul ve esaslara aykırı olarak rapor vermesi halinde, üçyüz günden az olmamak üzere adli para cezasıyla cezalandırılacaktır (YTTK md. 562/V-b). L- PAYSAHİPLERİNİN ŞİRKETE BORÇLANMA YASAĞINA AYKIRI DAVRANMASI Paysahiplerinin şirkete karşı borçlanmalarının, bir başka ifadeyle, sermaye taahhüdü dahil, birçok iş ve işlemde şirket kasasını kullanmalarının, kişisel harcamalarını bu kanaldan yapmalarının, hatta şirketten para çekmelerinin engellenmesi amacıyla YTTK’da (md. 358) iştirak taahhüdünden doğan borç hariç paysahiplerinin şirkete borçlanması yasaklanmıştır. YTTK md. 562/V-c maddesinde, bu hükme aykırı olarak şirkete borçlanan paysahiplerinin üçyüz günden az olmamak üzere adli para cezasıyla cezalandırılması hususuna yer verilmiştir. M- YÖNETİM KURULU ÜYELERİNİN ŞİRKETE BORÇLANMA YASAĞINA AYKIRI DAVRANMASI YTTK’nın 358. maddesindeki pay-sahiplerinin şirkete borçlanma yasağının tamamlayıcısı olarak, aynı Kanun’un 395/II. maddesinde yönetim kurulu üyesinin, onun eşinin yahut üçüncü derece dahil üçüncü dereceye kadar kan ve kayın hısımlarından birinin, kendisinin ve söz konusu yakınlarının ortağı oldukları şahıs şirketleri ve en az yüzde 20’sine katıldıkları sermaye şirketlerinin, şirkete nakit veya ayın olarak borçlanamayacağı hüküm altına alınmıştır. Kanun’da gösterilen esaslara aykırı olarak şirkete borçlanan yönetim kurulu üyeleri veya hısımları üçyüz günden az olmamak üzere adli para cezasıyla cezalandırılacaktır (YTTK md. 562/V-d). N- KANUN’DA GÖSTERİLEN ŞİRKET BELGELERİNİN SÜRESİ İÇİNDE İLAN ETTİRİLMEMESİ Anonim şirketin ve şirketler topluluğunun finansal tablolarını düzenlemekle yükümlü ana şirketin yönetim kurulunun, bilanço gününden itibaren altı ay içinde; finansal tabloları, yönetim kurulunun yıllık faaliyet raporunu, kar dağıtımına ilişkin genel kurul kararını, denetçinin verdiği görüşü ve genel kurulun buna ilişkin kararını, Türkiye Ticaret Sicili Gazetesi’nde ilan ettirmesi ve şirketin internet sitesine koyması gerekmektedir (YTTK md. 524). Yukarıda sayılan şirkete ait tablo, görüş, karar, rapor ve diğer belgelerin ilanını Türkiye Ticaret Sicili Gazetesi’nde yaptırmayanların ikiyüz günden az olmamak üzere adli para cezasıyla cezalandırılması YTTK md. 562/VI’de öngörülmüştür. O- DEFTER VE BELGELERİ İNCELEYENLERİN SIR SAKLAMA YÜKÜMLÜLÜĞÜNE AYKIRI DAVRANMASI YTTK’nın 527/I. maddesinde, 404. madde hükmü saklı kalmak üzere, görevi dolayısıyla incelemesine sunulan defter ve belgeleri inceleyenlerin (Sanayi ve Ticaret Bakanlığı denetim elemanları, vergi denetim elemanları, sosyal güvenlik kurumu denetim elemanları gibi) elde ettikleri veya verilen bilgilerden öğrendikleri iş ve işletme sırlarını açıklamalarının yasak olduğu belirtilmiş, aynı Kanun’un 562/VII. maddesinde de bu yasağa aykırı hareket edenlerin 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 239. maddesine göre cezalandırılacağı hükme bağlanmıştır. TCK’nın anılan maddesinde ise sıfat veya görevi, meslek veya sanatı gereği vakıf olduğu ticari sır, bankacılık sırrı veya müşteri sırrı niteliğindeki bilgi veya belgeleri yetkisiz kişilere veren veya ifşa eden kişinin, şikayet üzerine, bir yıldan üç yıla kadar hapis ve beşbin güne kadar adli para cezası ile cezalandırılacağı belirtilmiştir. Her ne kadar söz konusu suç TCK’da şikayete tabi bir suç olarak düzenlenmişse de, YTTK’nın 563. maddesinde, aynı Kanun’un 562. maddesinde düzenlenen suçların resen takip olunacağı kuralı getirildiğinden, defter ve belgeleri inceleyenlerin sır saklama yükümlülüğüne aykırı davranması halinde ilgililer hakkında ceza soruşturması yapılabilmesi için bir şikayetin mevcut olması gerekli değildir. Diğer taraftan, YTTK’nın 527/I. maddesinde “404. madde hükmü saklı kalmak üzere” denilerek, şirket denetçisi, işlem denetçisi ve özel denetçi ile bunların yardımcıları ve bağımsız denetleme kuruluşunun denetleme yapmasına yardımcı olan temsilcileri bu yasağın dışında bırakılmıştır. Sayılan görevlilerle ilgili olarak ise YTTK’nın 404. maddesinde sır saklama yükümlülüğünün ihlali halinde özel bir hukuki sorumluluk sistemi öngörülmüştür. Ö- BELGE VE BEYANLARIN KANUN’A AYKIRI OLMASI YTTK’nın 549. maddesinde, sermayenin korunması ilkesinin bir uygulaması olarak, anonim şirketin kuruluşu, sermayesinin artırılması ve azaltılması ile birleşme, bölünme, tür değiştirme ve menkul kıymet çıkarma gibi işlemlerle ilgili belgelerin, izahnamelerin, taahhütlerin, beyanların ve garantilerin yanlış, hileli, sahte, gerçeğe aykırı olmamasını, gerçeğin saklanmamasını ve diğer kanunlara aykırılıklar içermemesini öngörmüştür. Bu hususlara aykırılık nedeniyle doğan zararlardan, belgeleri düzenleyenler veya beyanları yapanlar ile kusurlarının varlığı halinde bunlara katılanlar sorumlu olacaktır. Bunun yanında YTTK’nın 562/VIII. maddesinde, yukarıda açıklanan düzenlemeye aykırı hareket edenlerin (şirket yönetim kurulu üyeleri, yöneticiler, işlem denetçisi, noterler gibi) bir yıldan üç yıla kadar hapis cezasıyla cezalandırılacağı belirtilmiştir. P- ŞİRKET SERMAYESİ HAKKINDA YANLIŞ BEYANDA BULUNULMASI Sermaye tamamıyla taahhüt olunmamış veya karşılığı kanun veya esas sözleşme hükümleri gereğince ödenmemişken, taahhüt edilmiş veya ödenmiş gibi gösterenler ile kusurlu olmaları şartıyla, şirket yetkilileri, bu payları üstlenmiş kabul edilecek ve payların karşılıkları ile zararı faiziyle birlikte müteselsilen ödeyeceklerdir. Ayrıca, sermaye taahhüdünde bulunanların ödeme yeterliliğinin bulunmadığını bilen ve buna onay verenler, söz konusu borcun ödenmemesinden doğan zarardan da sorumlu olacaktır (YTTK md. 550). Bu düzenlemeye aykırı hareket edenler (yönetim kurulu üyeleri, işlem denetçileri gibi), üç aydan iki yıla kadar hapis veya adli para cezasıyla cezalandırılacaktır (YTTK md. 562/IX). R- ŞİRKET AYINLARINA DEĞER BİÇİLMESİNDE YOLSUZLUK YAPILMASI Şirkete ait ayni sermayenin (taşınmazlar, fikri mülkiyet hakları ve diğer değerler) veya devralınacak işletme ile ayınların değerlemesinde emsaline oranla yüksek fiyat biçenler, işletme ve aynın niteliğini veya durumunu farklı gösterenler ya da başka bir şekilde yolsuzluk yapanlar, bundan doğan zarardan sorumlu tutulacaktır (YTTK md. 551). Kuralın uygulanabilmesi için hile yapılmış olması gerekli değildir. YTTK’nın 562/X. maddesinde, bu düzenlemeye aykırı hareket edenlerin üç aydan iki yıla kadar hapis cezasıyla cezalandırılacağı hükme bağlanmıştır. S- HALKTAN İZİNSİZ PARA TOPLANMASI YTTK (md. 552), şirket kurmak, şirketin sermayesini artırmak amacıyla veya vaadiyle halktan para toplanabilmesi için Sermaye Piyasası Kurulu(SPK)’ndan izin alınmasını şart koşmuştur. Bu düzenlemenin amacı, SPK’dan izin alınmaksızın özellikle yurt dışında bir şirket kurmak veya sermayeyi artırmak amacıyla para toplanmasına engel olmak, böyle bir olayla karşılaşınca önlem uygulamak, bu yolla halkın aldatılmasının yollarını kapamaktır. Halktan para toplayanlar ve fiilden haberli olan kurumlar ile ilgili şirketin yönetim kurulu üyeleri, yöneticileri ve girişimcileri, toplanan paranın derhal SPK’ca belirlenen bir mevduat veya katılım bankasına yatırmak zorundadır. Ayrıca, izin alınsa bile, toplanan tutarlar, izin tarihinden itibaren altı ay içinde öngörülen amaca uygun olarak kullanılması veya ciddi bir şekilde kullanılmaya başlanması gerekmektedir. Bu düzenlemelere aykırı hareket edenler altı aya kadar hapis cezasıyla cezalandırılacaktır (YTTK md. 562/XI). Ş- İNTERNET SİTESİNİN HİÇ VEYA KANUN’A UYGUN BİR ŞEKİLDE OLUŞTURULMAMASI Sermaye şirketlerinde en üst düzeyde şeffaflığı sağlamak amacıyla, YTTK (md. 1524) her sermaye şirketinin, bir internet sitesi açmasını ve şirketin internet sitesi zaten mevcutsa bu sitenin belli bir bölümünü Kanun’da belirtilen hususların yayımlanmasına özgülemesini zorunlu kılmıştır. Bu yükümlülüklere uyulmaması, ilgili kararların iptal edilmesinin sebebini oluşturacak ve Kanun’a aykırılığın tüm sonuçlarının doğmasına yol açacaktır. YTTK, 1 Temmuz 2012 tarihinde, internet sitesine ilişkin düzenleme ise bir yıl sonra 1 Temmuz 2013 tarihinde yürürlüğe girecektir. Söz konusu tarihten itibaren üç ay içinde (1 Ekim 2013 tarihine kadar) internet sitesini oluşturmayan veya internet sitesi mevcut ise aynı süre içinde internet sitesinin bir bölümünü bilgi toplumu hizmetlerine özgülemeyen anonim şirket yönetim kurulu üyeleri altı aya kadar hapis ve yüz günden üçyüz güne kadar adli para cezasıyla ve internet sitesine konulması gereken içeriği usulüne uygun bir şekilde koymayan aynı kişiler üç aya kadar hapis ve yüz güne kadar adli para cezasıyla cezalandırılacaktır (YTTK md. 562/XII). III- YENİ TÜRK TİCARET KANUNU’NUN DİĞER MADDELERİNDE ÖNGÖRÜLEN SUÇ VE CEZALAR A- TESCİLE DAVETE İCABET EDİLMEMESİ Ticaret siciline tescili zorunlu olup da kanuni şekilde ve süresi içinde tescili istenmemiş olan veya gerçeği tam olarak yansıtmayan, üçüncü kişilerde yanlış izlenim yaratacak nitelik taşıyan veya kamu düzenine aykırı olan bir hususu haber alan ticaret sicil müdürü, ilgilileri, belirleyeceği uygun bir süre içinde kanuni zorunluluklarını yerine getirmeye veya o hususun tescilini gerektiren sebeplerin bulunmadığını ispat etmeye çağıracaktır. Sicil müdürünce verilen süre içinde tescil isteminde bulunmayan ve kaçınma sebeplerini de bildirmeyen kişi, sicil müdürü tarafından ikiyüz Türk Lirasından dörtbin Türk Lirasına kadar idari para cezasıyla cezalandırılacaktır (YTTK md. 33). Şirketlerle ilgili olarak kabahat şeklinde düzenlenen tek suç, sözkonusu hükümdür. B- TESCİL VE KAYIT İÇİN BİLEREK GERÇEĞE AYKIRI BEYANDA BULUNULMASI Şirket tüzel kişiliğinin, ortakların, alacaklıların ve diğer üçüncü kişilerin haklarını korumak ve piyasalarda ticari güveni sağlamak amacıyla, şirketlerin hangi işlemlerinin ticaret siciline tescil ettirileceği YTTK’da ayrı ayrı belirtilmiş, tescil ve kayıt için bilerek gerçeğe aykırı beyanda bulunanların ise üç aydan iki yıla kadar hapis veya adli para cezasıyla cezalandırılması öngörülmüştür (YTTK md. 38/I). C- TİCARET UNVANININ KANUN’A AYKIRI KULLANILMASI Şirketlerin ticaret unvanı kullanma zorunluluğu, unvanın tescili, şekli, unvanla birlikte kullanılacak ekler, şubelerin unvan kullanması ile unvanların korunmasına ilişkin usul ve esaslar YTTK’nın 39 ila 51. maddelerinde düzenlenmiştir. Anılan Kanun’da yer alan ticaret unvanına ilişkin madde hükümlerini (md. 39-46) ihlal edenler ile Kanun’a aykırı olarak ticaret unvanını devredenlerle devralan ve kullanan kimseler, YTTK’nın 51/II. maddesinin, aynı Kanun’un 38/I. maddesine yaptığı atıf kapsamında üç aydan iki yıla kadar hapis veya adli para cezasıyla cezalandırılacaktır. D- HAKSIZ REKABETİN İHLAL EDİLMESİ ETTK’daki haksız rekabete ilişkin hükümler, AB uygulamaları, gelişen ve değişen şartlar çerçevesinde YTTK’da 54 ila 63. maddeler arasında yeniden düzenlenmiştir. YTTK’nın 62. maddesinde Kanun’da yazılı haksız rekabet fiillerinden birini kasten işleyenlerin; kendi icap ve tekliflerinin rakiplerininkine tercih edilmesi için kişisel durumu, ürünleri, iş ürünleri, ticari faaliyeti ve işleri hakkında kasten yanlış veya yanıltıcı bilgi verenlerin; çalışanları, vekilleri veya diğer yardımcı kimseleri, çalıştıranın veya müvekkillerinin üretim veya ticaret sırlarını ele geçirmelerini sağlamak için aldatanların; çalıştıranlar veya müvekkillerden, işçilerinin veya çalışanlarının ya da vekillerinin, işlerini gördükleri sırada cezayı gerektiren bir haksız rekabet fiilini işlediklerini öğrenip de bu fiili önlemeyenler veya gerçeğe aykırı beyanları düzeltmeyenlerin, fiil daha ağır cezayı gerektiren başka bir suç oluşturmadığı takdirde, iki yıla kadar hapis veya adli para cezasıyla cezalandırılacağı hükme bağlanmıştır. Söz konusu maddede haksız rekabet davasının şikayet üzerine açılabileceği belirtilmiş olup, şikayet hakkına sahip olanlar; haksız rekabet sebebiyle müşterileri, kredisi, mesleki itibarı, ticari faaliyetleri veya diğer ekonomik menfaatleri zarar gören veya böyle bir tehlikeyle karşılaşabilecek olan kimse, ekonomik çıkarları zarar gören veya böyle bir tehlikeyle karşılaşabilecek müşteriler ile ticaret ve sanayi odaları, esnaf odaları, borsalar ve tüzüklerine göre üyelerinin ekonomik menfaatlerini korumaya yetkili bulunan diğer mesleki ve ekonomik birlikler ile tüzüklerine göre tüketicilerin ekonomik menfaatlerini koruyan sivil toplum kuruluşlarıyla kamusal nitelikteki kurumlardır. Öte yandan, tüzel kişilerin işlerini görmeleri sırasında bir haksız rekabet fiilinin işlenmesi halinde, haksız rekabete ilişkin ceza hükümleri tüzel kişi adına hareket eden veya etmesi gerekmiş olan organın üyeleri veya ortakları hakkında uygulanacaktır. Haksız rekabet fiilinin bir tüzel kişinin faaliyeti çerçevesinde işlenmesi halinde ise tüzel kişi hakkında bunlara özgü güvenlik tedbirlerine(1) de (faaliyet izninin iptali, müsadere (TCK md. 60) karar verilebilecektir. IV- DEĞERLENDİRME VE SONUÇ Yeni Türk Ticaret Kanunu’nda anonim şirketlerle ilgili yeni suçlar ihdas edilmiş ve 6762 sayılı Türk Ticaret Kanunu’na göre daha çok fiil için cezai sorumluluk öngörülmüştür. Anonim şirketleri ilgilendiren suç ve cezalar Kanun’un 562. maddesinde toplu olarak düzenlenmiş olup, bu maddede 22 farklı fiile aykırı davranış cezai yaptırıma bağlanmıştır. Söz konusu suçlara ilişkin detaylı bilgilere çalışmanın önceki bölümünde yer verilmiştir. Belirtilen madde dışında, ticaret sicili ve unvanı ile haksız rekabet konularıyla ilgili olarak da dört ayrı maddede anonim şirketler hakkında suç ve ceza öngörülmüştür. Anonim şirketler için suç ve ceza gerektiren toplam 26 fiilden biri idari ceza (kabahat), diğerleri ise adli ceza şeklinde düzenlenmiştir. Adli ceza gerektiren söz konusu suçlarla ilgili her türlü işlem Cumhuriyet Savcılıklarına intikal edecek ve konu ceza yargılamasına konu olabilecektir. Bu durumda ise hem uygulamada zorlukların yaşanması, hem de anonim şirket yöneticilerinin sık sık Cumhuriyet Savcılarına ifade vermek zorunda kalması kuvvetle muhtemeldir. Dolayısıyla, uygulama kolaylılığı, etkililik, verimlilik, caydırıcılık, hesap verebilirlik bakımından YTTK’da anonim şirketler için düzenlenen suçların adli ceza sistemi yerine, gerektiğinde yüksek meblağlı olmak üzere idari para cezası sisteminin tercih edilmesinin daha isabetli olacağı değerlendirilmektedir. Bununla birlikte, YTTK’da öngörülen cezaların düzenlenme amacı, uygulamada ortaya çıkan aksaklıkları cezai yaptırıma bağlamak olmakla birlikte, bu kadar ceza hükmüne yer verilmesinin bir amacının da Kanun’un öngördüğü düzenlemelerin ve sistemin uygulanması hususunda ilgilileri zorlamak olduğu, Kanun’un uygulamaya girmesinden belli bir süre sonra bazı fiillerin suç olmaktan çıkarılacağını veya bazı suçların cezalarının hafifletileceğini düşünmekteyiz. YTTK’da düzenlenen suçlardan haksız rekabet için öngörülen suç hariç diğerlerinin takibatı resen yapılacaktır (md. 563). Bir başka anlatımla, Kanun’da öngörülen suçların işlendiğinin öğrenilmesi halinde, Cumhuriyet Başsavcılıklarınca bir şikayetinin bulunup bulunmadığına bakılmasızın cezai sorumluluk gerektiren davranış resen kovuşturulacaktır. Diğer taraftan, YTTK md. 562’de düzenlenen fiiller daha ağır cezayı gerektiren başka bir suç oluşturduğu takdirde, ilgililer bu suçlara göre cezalandırılacaklardır.
Mustafa YAVUZ* Yaklaşım * Sanayi ve Ticaret Bakanlığı Müfettişi (1) Mustafa YAVUZ, “Türk Ceza Kanunu’nda Şirketler İçin Öngörülen Güvenlik Tedbirleri”, Yaklaşım, Sayı: 219, Mart 2011, s.268-272
|