Azami Toplam Ağırlıkları Belirtilmeyen Çekici Gibi Taşıtların Motorlu Taşıt Vergileri |
15 Ağustos 2011 | |
Aralık ayının son günlerini yaşadığımız şu günlerde 1 Ocak 2011 tarihi itibari ile yeni Motorlu Taşıt Vergileme Dönemi ve Motorlu Taşıt Vergilerinin 1. taksidinin ödenmesi dönemi başlayacaktır. I- GİRİŞ Ancak yeni dönemde motorlu araç trafik tescil belgelerinde azami toplam ağırlıkları belirtilmeyen çekici ve benzeri taşıtların vergilendirilmesinde hangi ağırlığın dikkate alınıp, vergilendirmeye esas tutulacağı bu yazının konusunu oluşturmaktadır. II- MOTORLU TAŞIT VERGİLERİ Karayolları Trafik Kanunu’na göre trafik şube veya bürolarına kayıt ve tescil edilmiş bulunan motorlu kara taşıtları, Ulaştırma Bakanlığı Sivil Havacılık Genel Müdürlüğü’ne kayıt ve tescil edilmiş olan uçak ve helikopterler, için 197 sayılı Motorlu Taşıt Vergisi Kanunu (MTVK)’nun 5 ve 6. maddelerinde yer alan tarifeler üzerinden hesaplanan vergiler, motorlu taşıtlar vergisinin konusunu oluşturmaktadır. Motorlu taşıtlar vergisinin mükellefi; trafik, belediye veya liman sicili ile Ulaştırma Bakanlığı’nca tutulan sivil hava vasıtaları sicilinde adlarına motorlu taşıt kayıt ve tescil edilmiş olan gerçek ve tüzel kişilerdir. Motorlu taşıtlar vergisi, taşıtların kayıt ve tescilinin yapıldığı yerin vergi dairesi tarafından her yıl Ocak ayının başında yıllık olarak tahakkuk ettirilmiş sayılır. Motorlu taşıtlar vergisi her yıl Ocak ve Temmuz aylarında iki eşit taksitte ödenmektedir. III- MOTORLU ARAÇ TRAFİK TESCİL BELGELERİNDE AZAMİ TOPLAM AĞIRLIKLARI BELİRTİLMEYEN KAMYONET, KAMYON ÇEKİCİ VB. TAŞITLARIN VERGİLENDİRİLMESİNDE DİKKATE ALINACAK AĞIRLIKLAR Motorlu araç trafik tescil belgelerinde azami toplam ağırlıkları belirtilmeyen kamyonet, kamyon çekici ve benzeri taşıtların vergilendirilmesinde hangi ağırlığın dikkate alınıp, vergilendirmeye esas tutulacağı hususu MTVK’nın 1. maddesinde, “Bu Kanun’un 5 ve 6. maddelerinde yazılı tarifelerde yer alan; a) Karayolları Trafik Kanunu’na göre trafik şube veya bürolarına kayıt ve tescil edilmiş bulunan motorlu kara taşıtlarının” motorlu taşıtlar vergisine tabi olduğu hükmüne yer verilmiştir. Aynı Kanun’un 6. maddesinde, “(I) sayılı tarifede yazılı taşıtlar dışında kalan, motorlu kara taşıtlarının (II) sayılı tarifeye göre vergilendirileceği” belirtilmiş, (II) sayılı tarifenin 4. bendinde de, “Kamyonet, kamyon, çekici ve benzerlerinin, azami toplam ağırlık ve yaş kriterlerine göre vergilendirileceği” hüküm altına alınmıştır. Kanun’un “Tanımlar” başlıklı 2. maddesinde de, bu Kanun’da kullanılan terimlerin açıklamalarına yer verilmiş, anılan maddenin 12. bendinde, “Çekici: Römork ve yarı römorkları çekmek için imal edilmiş olan ve yük taşımayan motorlu araçtır.” 16. bendinde ise, “Azami toplam ağırlık: Taşıtların karayollarında güvenle ve yapıya zarar vermeden geçebilmeleri için saptanan toplam ağırlıktır.” tanımına yer verilmiş, maddenin son bendinde de, “Bu verginin uygulanmasıyla ilgili diğer terimler Karayolları Trafik Kanunu, Türk Ticaret Kanunu, Karayolları Trafik Yönetmeliği ve Türk Gümrük Tarife Cetveline göre tespit olunur.” denilmiştir. Diğer taraftan çekicilerin motorlu taşıt vergilerinin hesaplanması sırasında katar ağırlığının mı yoksa azami toplam ağırlık dikkate alınacağı hususu önem arz etmektedir. Çünkü çekicilerin katar ağırlığı dikkate alındığı takdirde çekiciler daha üst vergi diliminden motorlu taşıt vergisine tabi olmaktadır. Ancak azami toplam ağırlık dikkate alındığı takdirde çekicilerin ödeyecekleri vergi dilimi daha aşağıda olmakta ve böylece ödenecek olan motorlu taşıt vergisi daha az olmaktadır. Söz konusu husus ile ilgili olarak Gelir İdaresi Başkanlığı’nın 2008/49 sayılı motorlu taşıtlarda vergilendirmeye esas teşkil edecek toplam azami ağırlığın tespit edilmesine ilişkin sirküler yayımlanmıştır. Söz konusu Sirkülerde çekici araçlarda katar ağırlığının dikkate alındığı doğru uygulamanın azami ağırlığın tespit edilmesinde katar ağırlığından gelen ve motorlu taşıt üzerinde basan yükün esas olduğu bunun ise aracın teknik uygunluk belgesinde müsaade edilen azami yüklü kütlenin açık bir şekilde belirtildiği ve motorlu aracın belirtilen bu ağırlığı geçemeyeceği tespit edilmiştir. Buna göre çekicilerin vergilendirilmesinde azami yüklü ağırlığı değerinin dikkate alınması gerekmektedir. Diğer taraftan, azami toplam ağırlık ve yaş kriterlerine göre motorlu taşıtlar vergisine tabi tutulan çekici ve benzeri taşıtların vergilendirilmesinde; Motorlu Araç Tescil Belgesinde ve bu belgenin doldurulmasında esas alınan Karayolları Uygunluk Belgesinde (Teknik Belge) azami toplam ağırlık bilgilerine yer verilmemesinden dolayı yaşanan tereddütlere açıklık getirmek üzere; Gelir İdaresi Başkanlığı’ndan alınan 18.03.2008 tarih ve 6159-2/26377 sayılı Yazıda, azami toplam ağırlığın tespiti ile ilgili olmak üzere Sanayi ve Ticaret Bakanlığı’ndan alınan Yazılarda; “Çekici ve römorkların ayrı araç olarak tanımlandığı, çekici araçların karayolu yapısında güvenle ve yapıya zarar vermeden geçebilmeleri için tespit edilen azami toplam ağırlığın belirlenmesinde, yarı römork veya römorktan çekici araca gelen düşey yükün dikkate alındığı, aracın römork ile birlikte çekebileceği yükün ise en az iki araçtan oluşan katar azami yüklü ağırlığını belirlediği belirtilerek, araç katarının birden fazla araçtan oluşması ve her aracın da ayrı ayrı vergilendirilmesi gerektiği düşünüldüğünden, vergilendirmede araç tescil belgelerinde belirtilen azami yüklü ağırlığın dikkate alınmasının uygun olacağı” açıklamasına yer verildiği, Buna göre; - Motorlu araç trafik ve tescil belgelerinde azami toplam ağırlıkları belirtilmeyen kamyonet, kamyon, çekici ve benzeri taşıtların vergilendirilmesinde “azami yüklü ağırlığı” değerinin dikkate alınması gerekmektedir.” şeklinde açıklama getirilmiştir. Öte yandan, Karayolları Trafik Yönetmeliği(1)nin “Çekici ve Römorkların Tescili” başlıklı 42. maddesinde, “Çekici araçlar ile yüklü ağırlığı 750 kg.’ın üstündeki römork ve yarı römorklar (traktör römorkları hariç), bu Yönetmeliğin 29. maddesindeki esas ve usullere uygun olarak ayrı ayrı tescil edilirler. Çekici araçlar ile römork takacak araçların tescil belgelerine çekeceği römorkun taşıma sınırı yazılır.” hükmüne yer verilmiştir. Diğer taraftan, 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu hükümleri uyarınca araçların yapım ve kullanımı bakımından karayolu yapısına ve trafik güvenliğine uyma zorunluluğunu yerine getirmek üzere Sanayi ve Ticaret Bakanlığı’nca yayımlanan “Araçların İmal Tadil ve Montajı Hakkında Yönetmelik”(2) ek-1’in 6.6. maddesinde, “Teknik açıdan izin verilen azami yüklü kütle: Aracın konstrüksiyonu ve performansına dayalı olarak imalatçı tarafından bildirilen azami yüklü kütlesi anlamındadır. Teknik açıdan izin verilen azami yüklü kütle, merkezi dingilli römorklar ve yarı-römorklar hariç olmak üzere, araç kategorisi belirlemekte kullanılır. Merkezi dingilli römorklar ve yarı-römorklarda ise, araç teknik açıdan izin verilen azami kütleye yüklendiğinde dingillere gelen yüke tekabül eden kütle uygulanır.” tanımı yer almaktadır. Anılan Yönetmeliğin “8-N Kategorisi Motorlu Araçlar” başlıklı bölümünde çekicinin tanımı yapılmış ve “8.3-“Çekici Araç” (çekici), tamamen veya esasen römork çekmek için tasarlanmış ve imal edilmiş N1, N2 veya N3 kategorisi motorlu araç anlamındadır.” denilmiştir. “Araç Kategorisi” başlıklı 1. maddenin “1.3- N Kategorisi Araçlar” alt başlığında da; araçlar, azami kütlelerine göre N1, N2 ve N3 kategorisine ayrılmış, anılan maddenin 1.3.4. bendinde; “1.3.4- Bir yarı römorku veya merkezi dingilli römorku çekmek için tasarlanmış bir çekici araçta, aracın sınıflandırmasında kullanılacak kütle; işler durumda çekicinin kütlesine, yarı römork veya merkezi dingilli römork tarafından çekici araca uygulanan azami statik düşey yüke tekabül eden kütle ve (uygulanabilirliği varsa) çekici araca yüklenebilecek azami kütlenin eklenmesiyle hesaplanır.” açıklamasına yer verilmiştir. IV- SONUÇ Sonuç olarak, çekici ve römorklar ayrı araç olarak tanımlanmakta olup, çekici araçların karayolu yapılarından güvenle ve yapıya zarar vermeden geçebilmeleri için tespit edilen azami toplam ağırlığının belirlenmesinde; yarı römork veya römorktan çekici araca gelen düşey yük dikkate alınmaktadır. Aracın römork ile birlikte çekebileceği yük azami toplam ağırlığını değil en az iki araçtan oluşan katar çekici araçların motorlu taşıt vergilerinin hesaplanması azami yüklü ağırlığını belirlemektedir. Yukarıda yer alan hükümler uyarınca, motorlu araç trafik ve tescil belgesinde azami toplam veya azami yüklü ağırlığı belirtilmeyen çekici araçların, Seri Tadilat/Seri İmalat Araç Uygunluk Belgesinin 14.1. maddesinde belirtilen “Teknik Açıdan İzin Verilen Azami Yüklü Kütle”nin esas alınarak belirlenmesi ve söz konusu çekici araçların buna göre vergilendirilmesi gerekmektedir.
Erdal KOÇAK* Yaklaşım * Sayıştay Başdenetçisi (1) 18.07.1997 tarih ve 23053 (mükerrer) sayılı Resmi Gazete'de yayımlanmıştır. (2) 21.10.2004 tarih ve 25620 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanmıştır.
|