Yeni TTK'ya göre AŞ'lerde pay bedeli borcunu ifa etmemenin sonuçları |
20 Ağustos 2011 | |
6102 sayılı Yeni Türk Ticaret Kanunu'nun (Yeni TTK) 480-483'üncü maddeleri arasında düzenlenmiş bulunan "anonim şirketlerde (A.Ş.) pay bedelini ifa borcu" konusundaki temel ilkeye göre esas sözleşmeyle pay sahibine, pay bedelini veya payın itibari değerini aşan primi ifa dışında borç yükletilemez. Kayıtlı sermaye sistemini kabul eden AŞ'lerde esas sözleşmeyle yönetim kuruluna (YK) primli pay çıkarma yetkisi tanınabilir. Pay sahipleri sermaye olarak şirkete verdiklerini geri isteyemezler, ancak tasfiye payına ilişkin hakları saklıdır. Pay devirlerinin şirketin onayına bağlı olduğu hallerde, esas sözleşmeyle pay sahiplerine sermaye taahhüdünden doğan borçtan başka, belli zamanlarda tekrarlanan ve konusu para olmayan edimleri yerine getirmek yükümlülüğü de yüklenebilir. Bu ikincil yükümlülüklerin nitelik ve kapsamları pay senetlerinin veya ilmühaberlerin arkasına yazılabilir (m.480). "Tek borç ilkesi" ni getiren bu hüküm, AŞ'lerde esas sözleşme düzenini egemen kılmayı ve borçlar hukuku sözleşmeleriyle oluşturulabilecek yan düzenin esas sözleşme düzenini ortadan kaldırmasına sınırsız bir şekilde izin vermemeyi amaçlamaktadır. Ödemeye çağrı: Payların bedelleri, YK tarafından, esas sözleşmede başkaca hüküm bulunmadığı takdirde, pay sahiplerinden ilan yoluyla istenir. İlanda, ödenmesi istenen sermaye borcunun oranı veya tutarı ile ödeme tarihi ve ödemenin nereye yapılacağı açıkça belirtilir. İkincil yükümlülükler hakkında, esas sözleşmede, sözleşme cezası da öngörülebilir (m.481). Temerrüde düşme ve sonuçları: Sermaye koyma borcunu süresi içinde yerine getirmeyen pay sahibi, ihtara gerek olmaksızın, temerrüt faizi ödemekle yükümlüdür. Ayrıca, YK, mütemerrit pay sahibini, iştirak taahhüdünden ve yaptığı kısmi ödemelerden doğan haklarından yoksun bırakmaya ve söz konusu payı satıp yerine başkasını almaya ve kendisine verilmiş pay senedi varsa, bunları iptal etmeye yetkilidir. İptal edilen pay senetleri ele geçirilemiyorsa iptal kararı Türkiye Ticaret Sicili Gazetesi'nde (TTSG) ve ayrıca esas sözleşmenin öngördüğü şekilde ilan olunur. Esas sözleşmeyle, pay sahipleri, temerrüt halinde, sözleşme cezası ödemekle zorunlu tutulabilirler. Şirketin tazminat hakları saklıdır (m.482). Iskat usulü: YK' nın, mütemerrit pay sahibini, iştirak taahhüdünden ve yaptığı kısmi ödemelerden doğan haklarından yoksun bırakması ve söz konusu payı satıp yerine başkasını alması ve kendisine verilmiş pay senedi varsa, bunları iptal edebilmesi ve iptal edilen pay senetleri ele geçirilemiyorsa iptal kararının TTSG ve esas sözleşmenin öngördüğü şekilde ilan olunabilmesi için, yönetim kurulunca, mütemerrit pay sahibine, TTSG ile esas sözleşmenin öngördüğü şekilde ilan yoluyla şirketin internet sitesinde de yayımlanacak bir mesajla ihtarda bulunulur. Bu ihtarda, mütemerrit pay sahibinin temerrüde konu olan tutarı 1 ay içinde ödemesi, aksi halde, ilgili paylara ilişkin haklarından yoksun bırakılacağı ve sözleşme cezasının isteneceği belirtilir. Nama yazılı pay senetlerinin sahiplerine bu davet ve ihtar, ilan yerine, iadeli taahhütlü mektupla ve internet sitesi mesajı ile yapılır. 1 aylık süre, mektubun alındığı tarihten başlar. Mütemerrit pay sahibi, yeni pay sahibinin ödemelerinden açık kalan tutar için şirkete karşı sorumludur (m.483). Pay sahibinin bedelleri ödenmiş paylardan yoksun bırakılması mümkün olmadığından, anılan düzenlemeyle yoksun bırakılma sadece ıskat usulünün uygulandığı paylar için söz konusu olacaktır. Diğer taraftan, bedeli tamamen ödenmemiş bulunan nama yazılı bir payı iktisap eden kimse, pay defterine kaydedilmekle şirkete karşı geri kalan pay bedelini ödemekle yükümlü olur. Şirketin kurulması veya esas sermayenin artırılması sırasında iştirak taahhüdünde bulunan kimse, payını başkasına devrettiği takdirde, bedelin henüz ödenmemiş olan kısmı kendisinden istenemez (meğer ki, şirketin kuruluşu veya esas sermayenin artırılması tarihinden itibaren 2 yıl içinde şirket iflas etmiş ve payı iktisap eden kimse paydan doğan haklardan yoksun bırakılmış olsun.). Ancak, payını devreden kimse bu hükme tabi değilse, iktisap edenin pay defterine kaydedilmesiyle borçlarından kurtulur (Yeni TTK m.501). Yeni TTK' daki mezkur düzenlemeler, 6762 sayılı Meri TTK' nın 405-408'inci maddelerine temelde paralel hükümler getirmiş olmakla birlikte, esasen Türk hukukuna "tek borç ilkesi"ni kazandırarak meri düzenlemede pay sahibinin "fazla bir şey ödemeye esas mukavele ile dahi mecbur tutulamaz" hükmünü, "esas sözleşmeyle paysahibine, pay bedelini veya payın itibari değerini aşan primi ifa dışında borç yükletilemez" biçiminde değiştirerek, "ödeme" vurgusunu geniş anlamda "borç yükletilemez" şeklinde değiştirmekte, böylece esas sözleşmede düzenlenen hükümlerin borç sözleşmeleriyle aşılmasının engellenmesini hedeflemektedir. Yavuz AKBULAK / SPK Başkanlık Danışmanı |