Limited Şirket Ortaklarının Sosyal Güvenlik Prim Borcundan Dolayı Sorumluluğu |
11 Eylül 2011 | |
Bilindiği üzere, iki veya daha fazla (en fazla elli) hakiki veya hükmi şahıs tarafından bir ticaret unvanı altında kurulup, ortaklarının mesuliyeti koymayı taahhüt ettikleri sermaye ile mahdut ve esas sermayesi muayyen olan şirkete limited şirket denilmektedir. I- GİRİŞ Bu yazımızda, limited şirket ortaklarının 5510 sayılı Kanun kapsamındaki borçlardan dolayı sorumlulukları üzerinde durulacaktır. II- LİMİTED ŞİRKET ORTAKLARININ SOSYAL GÜVENLİK PRİM BORCUNDAN DOLAYI SORUMLULUĞU6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsili Usulü Hakkında Kanun(1)’un 35. maddesinde, “Limited şirket ortakları şirketten tamamen veya kısmen tahsil edilemeyen veya tahsil edilemeyeceği anlaşılan amme alacağından sermaye hisseleri oranında doğrudan doğruya sorumlu olurlar ve bu Kanun hükümleri gereğince takibe tabi tutulurlar. Ortağın şirketteki sermaye payını devretmesi halinde, payı devreden ve devralan şahıslar devir öncesine ait amme alacaklarının ödenmesinden birinci fıkra hükmüne göre müteselsilen sorumlu tutulur. Amme alacağının doğduğu ve ödenmesi gerektiği zamanlarda pay sahiplerinin farklı şahıslar olmaları halinde bu şahıslar, amme alacağının ödenmesinden birinci fıkra hükmüne göre müteselsilen sorumlu tutulur.” denilmiştir. 6762 sayılı Türk Ticaret Kanunu(2)’nun 511. maddesinde özetle, “Mukavele tarihi, şirketin ticaret unvanı ve merkezi, işletme konusu ve şirketin müddeti; ortaklardan her birinin ad ve soyadı, bir hükmi şahıs bahis konusu ise adı veya ticaret unvanı ve merkezi, esas sermaye ile ortakların koymayı taahhüt ettikleri sermaye miktarları, ayın olan sermayenin ve devralınan mali kıymetlerin neden ibaret olduğu ve bunların taahhüt edilen sermayeye ne suretle mahsup edileceği…” hususlarını içerecek şekilde limited şirketin ticaret siciline tescil ve ilan edileceği belirtilmiştir. 515. maddesinde, “Mukavelede yapılan her değişiklik, ilk mukavelede olduğu gibi tescil ve ilan edilir. Mukavelenin değiştirilmesi hakkındaki kararlar üçüncü şahıslar hakkında, tescil tarihinden itibaren hüküm ifade eder.” denilmiştir. 519. maddesinde, “Paylar hakkında bir defter tutulur. Ortakların ad ve soyadları, pay miktarları, vukubulan ödemeler, payların devir ve intikali ve bu hususlarla ilgili diğer değişiklikler bu deftere kaydolunur.” denilmiştir. 520. maddesinde, “Bir payın devri, şirket hakkında ancak şirkete bildirilmek ve pay defterine kaydedilmek şartıyla hüküm ifade eder. Devir hususunun pay defterine kaydedilebilmesi için, ortaklardan en az dörtte üçünün devre muvafakat etmesi ve bunların esas sermayesinin en az dörtte üçüne sahip olması şarttır. Ortağın koymayı taahhüt ettiği sermaye ayın ise, payını şirketin kuruluşunu takip eden üç yıl içinde başkasına devredemez. Şirket mukavelesi payların devrini yasak edebileceği gibi yukarıda ki fıkralarda derpiş edilenlerden daha ağır şartlara da bağlı tutabilir. Payın devri veya devir vadi hakkındaki mukavele yazılı şekilde yapılmış ve imzası noterce tasdik ettirilmiş olmadıkça ilgililer arasında dahi, hüküm ifade etmez.” denilmiştir. 540. maddesinde, “Aksi kararlaştırılmış olmadıkça, ortaklar hep birlikte müdür sıfatıyla şirket işlerini idareye ve şirketi temsile mezun ve mecburdurlar. Şirket mukavelesi veya umumi heyet kararı ile şirketin idare ve temsili ortaklardan bir veya birkaçına bırakılabilir. Kuruluştan sonra şirkete giren ortaklar, bu hususta umumi heyetin ayrı bir kararı olmadıkça, idare ve temsile mezun ve mecbur değildirler. Limited şirketin temsilcileri arasında bir hükmi şahıs bulunduğu takdirde, ancak o hükmi şahıs adına limitet şirketin temsil ve idaresini üzerine almış bulunan hakiki şahıs limitet şirketin temsilcisi olarak tescil ve ilan edilir.” denilmiştir. 5510 sayılı Yasa’nın 88. maddesinin ilgili fıkrasında, “Kurumun sigorta primleri ve diğer alacakları haklı bir sebep olmaksızın bu Kanun’da belirtilen sürelerde ödenmez ise kamu idarelerinin tahakkuk ve tediye ile görevli kamu görevlileri, tüzel kişiliği haiz diğer işverenlerin şirket yönetim kurulu üyeleri de dahil olmak üzere üst düzeydeki yönetici veya yetkilileri ile kanuni temsilcileri Kurum’a karşı işverenleri ile birlikte müştereken ve müteselsilen sorumludur.” denilmiştir. 89. maddesinde, “Sigortalının çalıştırıldığı işyeri aktif veya pasifi ile birlikte devralınır veya intikal ederse ya da başka bir işyerine katılır veya birleşirse eski işverenin Kurum’a olan prim ile gecikme cezası, gecikme zammı ve diğer ferilerinden oluşan borçlarından, aynı zamanda yeni işveren de müştereken ve müteselsilen sorumludur.” denilmiştir.
III- KONUNUN DEĞERLENDİRİLMESİ1) Limited şirket ortakları, şirketten tamamen veya kısmen tahsil edilemeyen veya tahsil edilemeyeceği anlaşılan Sosyal Güvenlik Kurumu (Kurum) alacağından sermaye hisseleri oranında doğrudan doğruya sorumludur. Burada şirket ortaklarının sorumluluğu, şirkete ait mal varlığının parasal değerinin Kurum alacağını karşılamaması halinde başlamaktadır. Limited şirket ortağının şirketteki sermaye hissesini devretmesi halinde, hisseyi devreden ve devralan şahıslar, devir öncesine ait ve vadesi devir tarihi itibarıyla geçmiş olan Kurum alacaklarının ödenmesinden müteselsilen sorumlu olacaklardır. 2) 6762 sayılı Kanun gereğince pay devri için; ♦ Öncelikle payını devreden ortak ile devralan ortak arasında noterden devir sözleşmesinin yapılması, ♦ Devir işleminin şirkete bildirilmesi, ♦ Devir işleminin pay defterine kaydedilmesi, ♦ Devir işleminin pay defterine kaydedilmesi için ortaklardan en az dörtte üçünün devre izin vermesi ve izin veren ortakların esas sermayenin dörtte üçüne sahip olması, ♦ Tescil ve ilan edilmesi gerekmektedir. Payın devir edilip edilmeyeceği şirket genel kuruluna ait bir yetki olup, genel kurul toplantısı sonucuna göre devrin pay defterine kaydedilmesi zorunludur. Bir payın devri, ancak şirkete bildirmek ve pay defterine kaydedilmek şartıyla hüküm ifade edeceği kanunda belirtildiğinden, ortaklık pay devri tescil ve ilan edilmese dahi geçerli olacaktır. Limited şirket ortağının Kurum’a olan borcunun hissesi oranından belirlenmesinde pay defteri kayıtları ile hisselerin devir tarihi belirleyici olacaktır. Ancak, uygulamada noterden devir sözleşmesi yapılmakla birlikte, 6762 sayılı Kanun’un 520. maddesinde devire ilişkin diğer işlemlerin yapılmadığı durumlarla karşılaşılabilmektedir. Söz konusu işlemlerin yapılmaması nedeniyle, devir işleminin geçerli ve gerçek anlamda olmadığı belirtilerek, Kurum’a olan borçlardan dolayı devredenin sorumluluğu devam ettirilebilmektedir. 3) Limited şirket ortakları Kurum alacağından dolayı hisseleri oranında sorumlu olmakla birlikte, 6762 sayılı Kanun’un 540. maddesinde, aksi kararlaştırılmış olmadıkça, ortakların hep birlikte müdür sıfatıyla şirket işlerini idareye ve şirketi temsile mezun ve mecbur oldukları; 5510 sayılı Kanun’un 88. maddesinde ise, tüzel kişiliğe haiz diğer işverenlerin şirket yönetim kurulu üyeleri de dahil olmak üzere üst düzeydeki yönetici veya yetkilileri ile kanuni temsilcileri Kurum’a karşı işverenleri ile birlikte müştereken ve müteselsilen sorumlu olacağı belirtildiğinden, limited şirket ortakları Kurum alacaklarından dolayı sermaye hisseleri oranında değil, tamamından sorumlu olacaklardır.
Mustafa YILDIZ Yaklaşım * Sosyal Güvenlik Kurumu Başmüfettişi (1) 6183 sayılı Kanun, 28.07.1953 tarih ve 8469 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanmıştır. (2) 6762 sayılı Türk Ticaret Kanunu, 09.07.1956 tarih ve 9353 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanmıştır.
|