Yeni Türk Ticaret Kanunu’na Göre Limited Şirket Ortaklığından Çıkarılma ve Ayrılma Akçesi |
20 Eylül 2011 | |
Bir önceki çalışmamızda(1), 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu(2) (YTTK)(3)’nun, limited şirketlerde ortaklıktan çıkma ve çıkmaya katılma hakları ile çıkma davası üzerinde durulmuş idi. I- GİRİŞ Bu çalışmamızda ise, 6102 sayılı yeni Türk Ticaret Kanunu’nun limited şirketlerde ortaklıktan çıkarılmaya ve ayrılma akçesine ilişkin düzenlemeleri ele alınacaktır. II- YTTK’YA GÖRE LİMİTED ŞİRKETTE ORTAKLIKTAN ÇIKARILMA ETTK’nın 551. maddesinin üçüncü fıkrasında; “Esas sermayenin yarısından fazlasına sahip bulunan ortakların mutlak ekseriyeti tarafından muvafakat edilmek şartiyle şirket, muhik sebeplerden dolayı bir ortağın şirketten çıkarılmasını mahkemeden istiyebilir.” hükmü yer almakta idi. YTTK’nın 640. maddesinin birinci fıkrasında ise “Şirket sözleşmesinde, bir ortağın genel kurul kararı ile şirketten çıkarılabileceği sebepler öngörülebilir” denilerek, bir ortağın şirketten çıkarılabileceği sebeplerin şirket sözleşmesinde öngörülmesine olanak tanınmıştır. Bu suretle bir taraftan şirkete, kendisi yönünden önemli olan sebeplerin varlığında, bu sebepler gerçekleşen ortağı şirketten çıkarma ve istediği ortamı yaratma hakkı tanınmış diğer taraftan da ortaklar açısından hukuk güvenliği sağlanmıştır. Zira, bu durumda ortaklar hangi hallerde şirketten çıkarılacaklarını bilerek hareketlerini ona göre ayarlayacaklardır(4). Buna karşılık Kanun, ortağa çıkarmaya karşı dava açma hakkı bahşederek bir diğer güvence vermiştir. Bu çerçevede, ortak, çıkarma kararına karşı, kararın noter aracılığıyla kendisine bildirilmesinden itibaren üç ay içinde iptal davası açabilecektir (YTTK md. 640/f-2). Anılan düzenlemeden, limited şirket genel kurulunun aldığı ortaklıktan çıkarma kararının, ortağa noter aracılığıyla bildirilmesi gerektiği sonucu da çıkmaktadır. Diğer yandan, YTTK, limited şirkete, sözleşme dışında da ortaklıktan çıkarma hakkı tanımıştır. Zira, ortağın şirketten çıkarılması için şirket sözleşmesine hüküm konulmamış ya da sözleşmede öngörülen hükümler haricinde haklı bir sebep oluşmuş bulunabilir. Bu gibi hallerde çıkarma davası şirketin devamını, huzur içinde çalışmasını sağlar(5). Dolayısıyla, şirket sözleşmesinde hüküm bulunmasa yahut sözleşmede yer alan sebepler arasında yer almasa dahi, haklı bir sebebin ortaya çıkması durumunda, şirket ortaklıktan çıkarma davası açabilir. Şirketin istemi üzerine ortağın mahkeme kararıyla haklı sebebe dayanılarak şirketten çıkarılması hâlinde, ortak iptal davası açma hakkını kullanamaz (YTTK md. 640/f-3). Yeri gelmişken, gerek “ortağın şirket sözleşmesinde öngörülen sebepten dolayı şirketten çıkarılması” gerekse “ortağın haklı sebepler dolayısıyla şirketten çıkarılması için mahkemeye başvurulması” konularında genel kurulca karar alınabilmesi için, genel kurulda temsil edilen oyların en az üçte ikisinin ve oy hakkı bulunan esas sermayenin tamamının salt çoğunluğunun bir arada bulunması gerektiğinin altını çizelim (YTTK md. 621/f-1). III- YTTK’YA GÖRE AYRILMA AKÇESİ ETTK’da ayrılan ortağın ayrılma payı açıkça düzenlenmemişti. Zira, ETTK’nın 551. maddesinin dördüncü fıkrasında yer alan “Bir ortağın şirketten çıkması veya çıkarılması ancak esas sermayenin azaltılması hakkındaki hükümlere riayet şartıyla muteberdir. Şu kadar ki, ayrılan ortağın hakları, şirketin esas sermayesinin itibari miktarını geçen mallarından ödenir veya payı sermaye koyma borcunun yerine getirilmemesi hakkındaki hükümler gereğince paraya çevrilirse yahut başka bir ortak tarafından devralınırsa esas sermayenin azaltılması hakkındaki hükümlere riayet etmeye lüzum yoktur.” hükmü ile konuya dolaylı bir şekilde yaklaşılmaktaydı. YTTK’da ise açıkça “Ortak şirketten ayrıldığı takdirde, esas sermaye payının gerçek değerine uyan ayrılma akçesini istem hakkını haizdir.” hükmüne yer verilmek suretiyle, bu konudaki kanun boşluğunu bir hüküm ile doldurarak hem tartışmalara son verilmesi hem de adalete uygun bir çözüm getirilmesi amaçlamıştır (YTTK md. 641/f-1). Ayrılma her çeşidi ile çıkma ve çıkarılma ile doğal çıkma hali olan ölümü de kapsar. Ayrılma, özellikle de çıkarma, el koyucu (müsadere edici) ve cezalandırıcı bir yaklaşıma olanak vermemelidir. YTTK’nın bu konudaki kuralı ayrılan ortağa esas sermaye payının gerçek değerine uyan ayrılma akçesinin ödenmesidir. “Gerçek değerine uyan” ibaresini kanun tanımlamamıştır. Bu ibarenin yorumu öğreti ve yargı kararlarınca yapılacaktır, ancak ibarenin en azından “bilanço değeri”ni ifade ettiği şüphesizdir(6). Öte yandan, 641. maddenin ikinci fıkrasında “Şirket sözleşmesinde öngörülen ayrılma hakkı dolayısıyla, şirket sözleşmeleri ayrılma akçesini farklı bir şekilde düzenleyebilirler.” denilerek, ayrılma hakkının şirket sözleşmesinde özel bir şekilde düzenlenmiş olması halinde, ortaklara ayrılma akçesini, şirket sözleşmesindeki düzenlemeye uygun olarak kanundan farklı bir şekilde düzenleme olanağı da verilmiştir. Ancak, söz konusu hüküm ortaklara keyfî, adalete tamamen ters ve müsadereye yakın bir düzenleme yapma hakkını vermemektedir. Serbesti genel hukuk ilkeleri ile sınırlandırılmıştır(7). Buna karşılık, şirket sözleşmesinde bu hususun düzenlenmesinin ihtiyarî olduğunu belirtmekte fayda vardır. Yoksa, düzenleme mecburiyeti bulunmamaktadır. Diğer yandan, ayrılma akçesinin şirket sözleşmesinde düzenlenmemiş olması, ayrılan ortağın bu hakkını ortadan kaldırmamaktadır. Şirket sözleşmesinde hüküm bulunmasa dahi, ayrılan ortak, esas sermaye payının gerçek değerine uyan ayrılma akçesini her zaman için şirketten talep edebilecektir. IV- YTTK’YA GÖRE AYRILMA AKÇESİNİN ÖDENMESİ ETTK, ayrılma akçesinin ne zaman muaccel olacağına ilişkin bir hüküm içermemekte idi(8). YTTK’ nın 642. maddesinde bu husus açıkça düzenlenmiştir. Anılan maddenin birinci fıkrasına göre, ayrılma akçesi; a) Şirket kullanılabilir bir özkaynak üzerinde tasarruf ediyorsa, b) Ayrılan kişinin esas sermaye payları devredilebiliyorsa, c) Esas sermaye, ilgili hükümlere göre azaltılmışsa ayrılma ile muaccel olur. Bahsi geçen hüküm, ayrılan ortağa yapılacak ödemenin zamanlama yönünden şirkete ve alacaklılara zarar vermemesi, menfaatler dengesinin hakça kurulması gözetilerek düzenlenmiştir. Hukukun genel ilkeleri ayrılma akçesinin ayrılma ile muaccel olmasını gerekli kılar; nitekim anılan kural burada da hakim kılınmıştır. Ancak, bu kuralın işletilmesi, yukarıda belirtilen koşullarına bulunmasına bağlanmıştır. Zira, söz konusu kural, her şeyden önce şirketin “kullanabilir öz sermayesi” varsa uygulanır. Bu da somut olayın özelliklerine bağlıdır. “Kullanılabilir öz sermaye” şirketin serbest yani bir amaca bağlanmamış yedekleri ve zararları dikkate alınarak belirlenir. Ayrılma akçesinin muaccel olabilmesi için ortağın ayrılabilmesi gerekir. Ortak ayrılamıyorsa, ortaklar genel kurulu gerekli onayı vermemişlerse ayrılma akçesi de muaccel olmaz. Yine, ayrılma akçesi, şirket esas sermayesinin kanun hükümlerine uyularak azaltılması halinde muaccel olur(9). Kanun, kullanılabilir özkaynak tutarının işlem denetçisi tarafından belirlenmesini şart koşmaktadır (YTTK md. 642/f-2). Bu şekilde tespit edilen özkaynak tutarı eğer ayrılma akçesinin ödenmesine yetmiyor ise, işlem denetçisi esas sermayeden ne tutarda indirim yapılması gerektiğini de belirler (YTTK md. 642/f-2). Bu miktar esas sermayenin azaltılması yolu ile serbest hâle gelir(10). Diğer yandan, YTTK’da, ayrılma akçesinin ödenmeyen kısmı için ortağın menfaati ile şirketin menfaati arasında bir denge de kurulmaya çalışılmıştır. Bu amaçla, YTTK’nın 642. maddesinin üçüncü fıkrasında “Ayrılan ortağın ayrılma akçesinin ödenmeyen kısmı, şirkete karşı, bütün alacaklılardan sonra gelen bir alacak oluşturur. Bu husus yıllık raporda kullanılabilir özkaynak tutarının tespiti ile muaccel hâle gelir.” denilmiştir. Böylece, ortak bir alacak hakkı elde ederek, şirket ise faiz işlememesi ve öz sermaye belirleninceye kadar her hangi bir ödeme yükümü altına konulmayarak korunmuştur(11). V- ÖZET VE SONUÇ 6102 sayılı YTTK’da “Şirket sözleşmesinde, bir ortağın genel kurul kararı ile şirketten çıkarılabileceği sebepler öngörülebilir” denilerek, bir ortağın şirketten çıkarılabileceği sebeplerin şirket sözleşmesinde öngörülmesine olanak tanınmıştır. Ortak, çıkarma kararına karşı, kararın noter aracılığıyla kendisine bildirilmesinden itibaren üç ay içinde iptal davası açabilir. YTTK, limited şirkete, sözleşme dışında da ortaklıktan çıkarma hakkı tanımıştır. Dolayısıyla, şirket sözleşmesinde hüküm bulunmasa yahut sözleşmede yer alan sebepler arasında yer almasa dahi, haklı bir sebebin ortaya çıkması durumunda, şirket ortaklıktan çıkarma davası açabilir. Diğer yandan, ETTK’da ayrılan ortağın ayrılma payı açıkça düzenlenmemiş iken, YTTK’da açıkça “Ortak şirketten ayrıldığı takdirde, esas sermaye payının gerçek değerine uyan ayrılma akçesini istem hakkını haizdir.” hükmüne yer verilmek suretiyle, bu konudaki kanun boşluğu giderilmiştir. Ayrılma çıkma ve çıkarılma ile doğal çıkma hali olan ölümü de kapsar. Yine, ETTK ayrılma akçesinin ne zaman muaccel olacağına ilişkin bir hüküm içermemekte iken, bu husus YTTK’da açıkça düzenlenmiştir. YTTK’ya göre ayrılma akçesi; “şirket kullanılabilir bir özkaynak üzerinde tasarruf ediyorsa, ayrılan kişinin esas sermaye payları devredilebiliyorsa, esas sermaye, ilgili hükümlere göre azaltılmışsa” ayrılma ile muaccel olur. YTTK, kullanılabilir özkaynak tutarının işlem denetçisi tarafından belirlenmesini şart koşmaktadır.
Yaklaşım
* Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı Başmüfettişi (●) Bu çalışmada belirtilen görüşler yazarına ait olup, çalıştığı Kurumu bağlamaz. (1) Soner ALTAŞ, “Yeni Türk Ticaret Kanunu’na Göre Limited Şirket Ortaklığından Çıkma ve Çıkmaya Katılma”, Yaklaşım, Ağustos 2011, Sayı: 224 (2) 14.02.2011 tarih ve 27846 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanmıştır. (3) Çalışmamızda, karışıklığa sebebiyet vermemek için, 29.06.1956 tarih ve 6762 sayılı Kanun için Eski Türk Ticaret Kanunu manasında ETTK, 13.01.2011 tarih ve 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu için de Yeni Türk Ticaret Kanunu manasında YTTK kısaltmaları kullanılacaktır. (4) Türk Ticaret Kanunu Tasarısı ve Adalet Komisyonu Raporu, Esas No:1/324, S.Sayısı: 96 (5) Türk Ticaret Kanunu Tasarısı ve Adalet Komisyonu Raporu, Esas No:1/324, S.Sayısı: 96 (6) Türk Ticaret Kanunu Tasarısı ve Adalet Komisyonu Raporu, Esas No:1/324, S.Sayısı: 96 (7) Türk Ticaret Kanunu Tasarısı ve Adalet Komisyonu Raporu, Esas No:1/324, S.Sayısı: 96 (8) ETTK’nın 551. maddesinin dördüncü fıkrasında “Bir ortağın şirketten çıkması veya çıkarılması ancak esas sermayenin azaltılması hakkındaki hükümlere riayet şartıyla muteberdir. Şu kadar ki, ayrılan ortağın hakları, şirketin esas sermayesinin itibari miktarını geçen mallarından ödenir veya payı sermaye koyma borcunun yerine getirilmemesi hakkındaki hükümler gereğince paraya çevrilirse yahut başka bir ortak tarafından devralınırsa esas sermayenin azaltılması hakkındaki hükümlere riayet etmeye lüzum yoktur.” hükmü yer almakta idi. Ancak, anılan hükümden ayrılma akçesinin ne zaman muaccel olacağı anlaşılamadığı gibi şirketin ayrılan ortağa ayrılma akçesi verip vermeyeceği dahi açıkça anlaşılamıyordu. (9) Türk Ticaret Kanunu Tasarısı ve Adalet Komisyonu Raporu, Esas No:1/324, S.Sayısı: 96 (10) Türk Ticaret Kanunu Tasarısı ve Adalet Komisyonu Raporu, Esas No:1/324, S.Sayısı: 96 (11) Türk Ticaret Kanunu Tasarısı ve Adalet Komisyonu Raporu, Esas No:1/324, S.Sayısı: 96
|