Soru: Şirketimiz adına bankadan kredi kartı çıkarttık.Ödemelerinizin bir kısmını bu kart vastası ile yapmaktayız. Firmamız ihracat üzerine faaliyet gösterdiğinden dolayı düzenli olarak KDV iade talebinde de bulunuyoruz. Ancak vergi dairesi iade işlemlerinden dolayı bu ay işlemimizi reddetti. Gerekçe olarak ödemelerin kredi kartıyla yapılmasını ve özel listede yer aldığımızı belirterek kredi kartyla ödediğimiz faturalara ait KDV lerin tenzil edilerek düzeltilmesini istediler. Kredi kartlı ödeme tevsik olarak kabul edilmiyor mu? Bu durumda itiraz hakkımız varmı dır ne yapmamız gerekiyor? Cevap: Müteselsil Sorumluluk Nedir? Vergi Usul Kanununun 11. maddesinde son olarak 4369 sayılı kanunla yapılan değişikliğe göre; mal alım ve satımı ve hizmet ifası dolayısıyla vergi kesintisi yapmak ve vergi dairesine yatırmak zorunda olanların bu yükümlülükleri yerine getirmemeleri halinde verginin ödenmesinden alım satıma taraf olanlar, hizmetten yararlananlar ve aralarında doğrudan veya hısımlık nedeniyle ya da sermaye, organizasyon veya yönetimine katılmak veya menfaat sağlamak suretiyle dolaylı olarak ilişkide bulunduğu tespit olunanlar müteselsilen sorumludurlar. Bu değişikliği takiben de 70 seri nolu KDV Genel Tebliği ile müteselsil sorumluluğun koşulları belirlenmiştir. 82 seri nolu Genel Tebliğde de müteselsil sorumluluğa ilişkin düzenlemeler yer almış, ancak KDV iade sisteminin tamamını bir araya getirmeyi amaçlayan 84 seri nolu Genel Tebliğ ile daha önceki genel tebliğlerin tamamı yürürlükten kaldırılmıştır. 84 seri nolu Genel Tebliğdeki düzenlemeye göre; mal teslimlerinde alım- satıma taraf olanlar, hizmet ifalarında hizmetten yararlananlar, bu safhadaki işlem bedeli üzerinden hesaplanan katma değer vergisi ile sınırlı olmak üzere, hazineye intikal etmeyen katma değer vergisinden müteselsilen sorumlu olacaklardır. Müteselsil Sorumluluktan Kurtulmada Ödeme Şekilleri (Tevsik Etmek) - Ödemenin bankacılık sistemi içinde yapılması (EFT) - Fatura bazında ödeme - PTT kanalıyla yapılan ödemeler - Senetle ödeme - Çek ile Ödeme yapılması - Cebri icra yoluyla yapılan ödemeler vb. ile mümkündür. Bilindiği üzere, 332 no'lu VUK Genel Tebliği ile 01.05.2004 tarihinden itibaren 8.000 TL üzeri tahsilat ve ödemelerin banka, özel finans kurumları veya Posta ve Telgraf Teşkilatı Genel Müdürlüğü aracılığı ile yapılması gerektiği hüküm altına alınmıştır. Diğer taraftan, Vergi Usul Kanunu'nun Mükerrer 257. maddesi ile Maliye Bakanlığı; "Mükelleflere muameleleri ile ilgili tahsilat ve ödemelerini, banka, benzeri finans kurumları veya posta idarelerince düzenlenen belgelerle tevsik etmeleri zorunluluğunu getirme ve bu zorunluluğun kapsamını ve uygulamaya ilişkin usul ve esaslarını belirleme" konusunda yetkili kılınmıştır. Bu kapsamda yukarıda belirtilen kurumlar aracı kılınmak suretiyle; havale, çek, kredi kartı ve bu kurumlar aracılığıyla tahsil edilen senetler gibi bankacılık araçları kullanılarak yapılan ödemeler ve tahsilatlar karşılığında temin edilen dekont veya hesap bildirim cetvellerinin tevsik edici belge sayılması gerekmektedir. Ancak bundan öncede bir kaç defa mükellef isteği üzerine verilen özelgelerde de belirtildiği gibi bir mal alımı sırasında alımı yapan şirketin ortağının şahsi kredi kartı veya bir başkasının kartı ile ödemenin yapılmış olması sorumluluk açısından kabul edilebilir bir durum değildir. Fakat şirket adına alınmış bir kartın kullanılmasında bu iddiadan bahsetmekte mümkün değildir. 84 nolu KDV Genel Tebliği uyarınca ; Ancak alıcılar, katma değer vergisi dahil toplam işlem bedelini; - 4389 sayılı Bankalar Kanunu hükümlerine göre faaliyette bulunan banka veya özel finans kurumları vasıtasıyla ödemeleri ve banka veya özel finans kurumuna yapılacak ödeme sırasında düzenlenecek belgede satıcının (veya adına hareket edenlerin) adı- soyadı (tüzel kişilerde unvanı) ile banka veya özel finans kurumundaki hesap numarasını ve vergi kimlik numarasını doğru olarak yazdırmaları, - ödemenin çekle yapılmış olması halinde Türk Ticaret Kanunu'nun 697. maddesinin birinci ve ikinci fıkrasına uygun olarak çek düzenlemeleri ve lehine çek keşide edilenin vergi kimlik numarasını yazmaları, halinde müteselsil sorumluluk uygulaması ile muhatap tutulmazlar. Söz konusu hüküm uyarınca, ancak müteselsil sorumluluk gerektiren bir durum varsa, ödemelerin banka kanalı veya çekle ispat edilmesi şartı aranabilir. Diğer bir deyişle, KDV iadesi alan bir firmanın indirilecek listesinde yer alan bir firma ya da altındaki firma (2. alt) SMIYB (sahte ve muhteviyatı itibariyle yanıltıcı belge) kullandığı ya da düzenlediği takdirde, iadenin red olmaması için ödemelerin banka kanalı ile veya çekle yapılması şartı aranmaktadır. Bu bağlamda şirket adına çıkarılmış kredi kartını tevsik edici ödeme mahiyetinde kabul etmeyen vergi dairesi nedeniyle öncelikle itiraz hakkınızı kullanmanız. Sonuç elde edilememesi durumunda konunun hukuki yollarla halledilmesinden başka çıkar yolu bulunmamaktadır. Zeki Gündüz/Yıldırım ERCAN
|