Yabancıların ihracat muaflığı |
09 Eylül 2011 | |
Türkiye 'den mal alan yabancı şirketler isterlerse Türkiye'de bir kuruş kurumlar vergisi ödemeyebilirler. Ancak bu konu, sonrasında bir problem yaşamamak için çok dikkatli ele alınması gereken bir konu. Aslında bu konuda bir hüküm öteden beri Kurumlar Vergisi Kanunu'muzda mevcuttu. Yeni KVK düzenlemesi sırasında bu madde ufak bir tadilatla olduğu gibi korundu (KVK madde 3/3-a bendi). Bu düzenleme eski KVK'da ilk günden beri olmasına rağmen bu güne kadar bakanlıkça tebliğ şeklinde bir açıklama yapılmamış, daha ziyade mukteza şeklinde görüşler verilmişti. İlk defa bir tebliğde (22.2.1.) bu konuda bir açıklama yapıldı. Muafiyetten yararlanma şartları: Bu düzenlemeye göre ; - Türkiye'de işyeri veya daimi temsilcisi (örneğin Türkiye'de bir şubesi) bulunan yabancı (kanuni ve iş merkezleri Türkiye'de bulunmayan, kanuni veya iş merkezi yabancı bir ülkede bulunan) kurumlar tarafından, - - Bu yerlerde veya bu temsilciler vasıtasıyla, - İhraç edilmek üzere Türkiye'den satın aldıkları malları, - Türkiye'de satmaksızın yabancı memleketlere göndermelerinden doğan kazançlar Türkiye'de vergilenmeyecektir. ''Türkiye'de satmak'' maksadın anlamı madde metninde: ''Alıcı veya satıcının ya da her ikisinin Türkiye'de olması veya satış sözleşmesinin Türkiye'de yapılmasıdır.'' şeklinde açıklanmıştır. Maddenin önceki şeklinde Türkiye'de üretilen malların ihracı da bu çerçevede Türkiye'de vergiden muaftı. Yeni düzenlemede üretim varsa artık bu muafiyetten yararlanabilmek mümkün olmayacaktır. Fatura ana merkeze düzenlenmeli Kanuni ve iş merkezi Türkiye'de bulunmayan kurumlarca Türkiye'den yalnızca mal teminine yönelik bir işyeri oluşturulması veya daimi temsilci bulundurulması ve temin edilen malların iç pazara sunulmayarak faturanın ana merkeze gönderilmesi halinde Türkiye'de vergilenecek bir gelirden bahsedilemeyecektir. Fatura ana merkeze kesilmekle birlikte, malın bu merkezin yurt dışında başka bir şubesine gönderilmesi, bu muaflıktan yararlanılmasına engel teşkil etmeyecektir. Türkiye'de yapılabilecekler; Temin edilen malların; - İlaçlanması - Dondurulması, - Yıkanması, - Çuvallanması, - Kolilenmesi gibi malların niteliğinde herhangi bir değişiklik yapmayan, malı başka bir ürüne dönüştürmeyen ve katma değer yaratmayan işlemlere tabi tutulması muafiyetten yararlanmayı engellemeyecek. Ancak, malı başka bir ürüne dönüştüren ve katma değer yaratacak işlemler muafiyetten yararlanmayı engelleyebilecektir. Nelere dikkat etmeli? Bu konuda bir işlem yapılması düşünüldüğünde dikkat edilmesi gereken hususları şöyle sıralayabiliriz: 1. Yapılacak işlemin verilen örneklerdeki gibi ürünün niteliğini dönüştürmeyen bir işlem olduğuna, 2. Yapılan işlemin ürüne bir katma değer katmadığına, 3. Faturanın merkeze kesildiğine, 4. Yurt dışındaki şirketin iş merkezinin (işlerin bil fiil idare edildiği yer) Türkiye'de bulunmadığına, 5. Malın nihai alıcıya değil merkeze veya merkezin bir başka şubesine gönderiliyor olduğuna, 6. İç pazara satış yapılmıyor olmasına. Açıklığa kavuşturulması gereken konular Bu konuda açıklığa kavuşturulması gerektiğine inandığımız konuları şöyle sıralayabiliriz: 1. Defter ve belge düzeni, 2. Beyanname vb mükellefiyetleri, 3. Yüklendikleri KDV varsa iade alabilecekler mi? 4. Aynı zamanda iç pazara da satış yapılacaksa vergileneceği açık olan bu işlemleri ile muaf olan işlemleri birbirinden ayırarak yapabilecekler mi? 5. Türkiye'den satın alacakları malların menşei önemli mi? 6. Merkezin mensubu olduğu grubun Türkiye'de tam mükellef bir şirket şeklinde şirketleri olmasının bir önemi var mı? 7. Türkiye'de satın alınan malın gruba dahil bir şirket tarafından üretiliyor olmasının bir önemi var mı? 8. Faturası merkeze kesilen malın ille merkeze veya merkezin bir şubesine mi gönderilmesi gerekiyor, 9. Kâr payı stopajı uygulanacak mı? Zeki Gündüz |