Gayri Nakdi Kredilerde Özelikli Durumlar |
09 Eylül 2011 | |
Bankaların kredi işlemleri nakdi ve gayrinakdi olmak üzere iki ana kaleme ayrılmaktadır. Nakdi Krediler; Bankaların faiz veya faiz ve komisyon karşılığında belli bir vadeye bağlı olarak (tamamen nakit tabanına dayalı) ödünç para verilmesi şeklinde nakit olarak kullandırılan kredilerdir. Bir işin yapılmasını, bir malın teslimini veya bir borcun ödenmesini taahhüt eden kimselerin bu taahhütlerini kararlaştırılan koşullara uygun olarak yerine getireceklerini veya borçlandıkları paraları vadelerinde ödeyeceklerini temin etmek üzere, bankaca karşı tarafa hitaben taahhütte bulunulması, garanti verilmesi tarzında kullandırılan krediler Gayrinakdi Kredi olarak tanımlanmaktadır. Borçlu cari hesap kredisi, iskonto kredisi, ,kredili mevduat hesabı gibi krediler nakit kredi olarak tanımlanırken, teminat mektubu, aval, ciro, kabul gibi işlemler gayrinakdi kredi olarak tanımlanabilir. Muhatap: Teminat mektubu güvencesiyle iş yaptıran, kendisini garanti altına alan taraftır. Resmi veya özel kuruluş olabilir. Teminat sözleşmesinde alacaklı olan taraftır. Lehtar: Lehine verilen teminat mektubu ile ileride doğabilecek borcu banka tarafından garanti edilir. Mektup konusu işi yüklenen ve yerine getirme taahhüdünde bulunandır. Teminat mektupları içerikleri açısından ana hatları ile aşağıdaki şekilde sınıflandırılabilir Kesin (Kati) Teminat Mektupları: Lehtarın mektupta belirlenen yükümlülüğünü yerine getireceği ,aksi takdirde mektup tutarının banka tarafından muhataba ödeneceği garanti edilen mektup türüdür. Süreli ve Süresiz olarak verilebilir. Avans Teminat Mektupları: Genelde müteahhitler kazandıkları ihalelerde, işe başlamadan önce sözleşme bedelinin belirli oranında işverenden avans tahsilatı yaparlar. Tahsil edilen peşin avans miktarının bir kısmı veya tamamı banka tarafından garanti edilebilir. Bu tip mektuplara avans teminat mektubu denir. Sözleşme hükümleri doğrultusunda yüklenici taahhütlerini yerine getirdikçe, avans hak edişlerinden mahsup edilerek iade edilir. Mevcut durumda meydana gelebilecek bir değişme nedeniyle hakkın elde edilmesinin önemli ölçüde zorlaşacağından ya da tamamen imkansız hâle geleceğinden veya gecikme sebebiyle bir sakıncanın yahut ciddi bir zararın doğacağından endişe edilmesi hâllerinde, uyuşmazlık konusu hakkında ihtiyati tedbir kararı verilebilir. Kesin korumanın yeterli olmadığı ve geçici korumaya ihtiyaç duyulan hallerde ihtiyati tedbir müessesesine başvurulabilir. İhtiyati tedbir kesin koruma sonuçlanıncaya kadar meydana çıkabilecek tehlikeleri bertaraf etmeyi amaçlar. Lehtarın temel ilişkiden kaynaklanan borcunu ifa etmediği, kendisinin hal ve davranışlarından borcunu ifa etmeyeceği tartışmasız olarak belli olduğu veya lehdarın edimini yerine getirmesi hususunda taraflar arasında fikir ayrılığı olduğu durumlarda, muhatap tarafından teminat mektubu paraya çevrilebilir. Şüpheli alacaklar ile ilgili düzenleme 213 Sayılı Vergi Usul Kanunu’nun ‘’Şüpheli Alacaklar’’ başlıklı 323’üncü maddesinde yer almakta olup, söz konusu maddede; ‘’Ticari ve zirai kazancın elde edilmesi ve idame ettirilmesi ile ilgili olmak şartıyla; Ticari yaşamda istisnai de olsa teminat mektuplarının tazmini söz konusu olabilir. Şüpheli alacak dolayısıyla karşılık ayrılabilmesi için alacağın teminatsız olması gerekmektedir. Böyle durumlarda muhatabın, ihtiyati tedbir kararı ile tazmini durdurulmuş söz konusu mektup için şüpheli ticari alacak karşılığı ayırması mümkün değildir. Emre Özerçen / SMMM / Muhasebe Vergi |