Skip to content

Narrow screen resolution Wide screen resolution Auto adjust screen size Increase font size Decrease font size Default font size default color brick color green color
İşyeri Değişikliğinde Kümülatif Matrah Aktarılmaz! PDF Yazdır e-Posta
12 Eylül 2011

Image

Yıl içinde işe başlayan personele ücretlerinin vergilenmesinde oldukça yaygın, bize göre yanlış olan ve çalışan aleyhine bir uygulama var.

Eğer yıl içinde işe başlayan birisi olursa, bu yeni işyerinin personel ya da muhasebe birimi, o kişiden daha önceki işyerlerinden o aya kadar gerçekleşmiş olan kümüle vergi matrahını gösteren bir belge istiyor

Böylece o kişinin hangi vergi diliminde olduğu görülüyor ve ödenecek ücretlerde bu dilimden vergilendiriliyor.

Örneğin kişi önceki işyerinde yüzde yirmi oranına giren gelir dilimine girmişse, yeni işyeri de bu kişinin ücretinden yüzde yirmi oranında vergi kesmeye başlıyor.

Bu uygulama özellikle grup şirketleri arasında devir olan personel ücretlerinin vergilenmesinde daha yaygın.

Oysa ne başka bir işyerinden devir yoluyla gelen kişiler için, ne de yıl içerisinde işe başlayan kişiler için doğru bir uygulama değil bu.

Bu yanlışlık kimi zaman eksik bilgi nedeniyle, kimi zaman da personelci ya da muhasebecilerin fazla titizliğinden kaynaklanıyor. Sözüm ona devlet hakkı korunuyor ama farkında olunmadan bazen kul hakkı yenilmesine neden olunuyor.

İşin doğrusu, yeni işverenin bu kişinin geldiği vergi dilimi ile ilgilenmeksizin vergi tarifesini yeni baştan uygulaması.

Yani önceki gelir düzeyi ne olursa olsun, yeni işe başlayan bir kişinin ücretinden gelirine göre yüzde on beşten başlayan oranda, yani tarifede tanımlandığı şekilde vergi kesilmesi gerekiyor.

Eğer bu kişinin yıl içerisinde aldığı toplam ücretler beyanname vermesini gerektirir tutara ulaşıyorsa izleyen yılın Mart ayı içerisinde beyanname vermesi gerekir.

Ama eğer beyanname vermesini gerektirmeyen bir durum varsa yeni işverenin bu uygulaması çalışanın fazla vergi ödemesine neden oluyor.

Beyanname verip vermemek te  bu kişinin kendi sorumluluğunda olan bir şey. Ne önceki işyerini, ne de yeni işyerini ilgilendiriyor.

Peki çalışan açısından beyanname hangi durumda söz konusu oluyor?

Eğer bir kişi birden fazla işverenden ücret alıyorsa belli koşularda beyanname verilmesi şart.

Hangi işverenden alınırsa alınsın en yüksek ücret bir kenara ayrılır.

Eğer diğer ücretlerin yıllık brüt tutarları toplamı gelir vergisi tarifesinin ikinci dilimindeki tutarı aşıyorsa (örneğin 2011 yılı için bu tutar 23 bin liradır)  en yüksek ücret dahil bütün ücretler toplanır ve beyanname verilir.

Kaç işverenden alınırsa alınsın en yüksek olan ücret dışındakilerin toplamı bu tutarı aşmıyorsa beyanname verilmez.

Beyanname verilmesi gereken bir durum oluşursa, bu kez en yükseğinden en düşüğüne  tüm ücretler toplanır ve beyan edilir. Ancak yıl içinde işverenler tarafından kesilmiş olan vergiler hesaplanan bu vergiden düşülür.

Böylece, idare açısından ücretlerde düşük tarife uygulamasından kaynaklanan eksik vergileme giderilmiş olur.

Eskiden ücretlilerde vergi iadesi denilen bir sistem vardı. Bu sistem kişinin kümüle vergi matrahı üzerinden yürüyordu.

Sanırız dikkat çektiğimiz bu yanlış uygulama da işte bu eski alışkanlıktan kaynaklanıyor.

Yıl içinde işe başlayan personele ücretlerinin vergilenmesinde oldukça yaygın, bize göre yanlış olan ve çalışan aleyhine bir uygulama var.

Eğer yıl içinde işe başlayan birisi olursa, bu yeni işyerinin personel ya da muhasebe birimi, o kişiden daha önceki işyerlerinden o aya kadar gerçekleşmiş olan kümüle vergi matrahını gösteren bir belge istiyor

Böylece o kişinin hangi vergi diliminde olduğu görülüyor ve ödenecek ücretlerde bu dilimden vergilendiriliyor.

Örneğin kişi önceki işyerinde yüzde yirmi oranına giren gelir dilimine girmişse, yeni işyeri de bu kişinin ücretinden yüzde yirmi oranında vergi kesmeye başlıyor.

Bu uygulama özellikle grup şirketleri arasında devir olan personel ücretlerinin vergilenmesinde daha yaygın.

Oysa ne başka bir işyerinden devir yoluyla gelen kişiler için, ne de yıl içerisinde işe başlayan kişiler için doğru bir uygulama değil bu.

Bu yanlışlık kimi zaman eksik bilgi nedeniyle, kimi zaman da personelci ya da muhasebecilerin fazla titizliğinden kaynaklanıyor. Sözüm ona devlet hakkı korunuyor ama farkında olunmadan bazen kul hakkı yenilmesine neden olunuyor.

İşin doğrusu, yeni işverenin bu kişinin geldiği vergi dilimi ile ilgilenmeksizin vergi tarifesini yeni baştan uygulaması.


Yani önceki gelir düzeyi ne olursa olsun, yeni işe başlayan bir kişinin ücretinden gelirine göre yüzde on beşten başlayan oranda, yani tarifede tanımlandığı şekilde vergi kesilmesi gerekiyor.

Eğer bu kişinin yıl içerisinde aldığı toplam ücretler beyanname vermesini gerektirir tutara ulaşıyorsa izleyen yılın Mart ayı içerisinde beyanname vermesi gerekir.


Ama eğer beyanname vermesini gerektirmeyen bir durum varsa yeni işverenin bu uygulaması çalışanın fazla vergi ödemesine neden oluyor.

Beyanname verip vermemek te  bu kişinin kendi sorumluluğunda olan bir şey. Ne önceki işyerini, ne de yeni işyerini ilgilendiriyor.

Peki çalışan açısından beyanname hangi durumda söz konusu oluyor?

Eğer bir kişi birden fazla işverenden ücret alıyorsa belli koşularda beyanname verilmesi şart.

Hangi işverenden alınırsa alınsın en yüksek ücret bir kenara ayrılır.

Eğer diğer ücretlerin yıllık brüt tutarları toplamı gelir vergisi tarifesinin ikinci dilimindeki tutarı aşıyorsa (örneğin 2011 yılı için bu tutar 23 bin liradır)  en yüksek ücret dahil bütün ücretler toplanır ve beyanname verilir.

Kaç işverenden alınırsa alınsın en yüksek olan ücret dışındakilerin toplamı bu tutarı aşmıyorsa beyanname verilmez.

Beyanname verilmesi gereken bir durum oluşursa, bu kez en yükseğinden en düşüğüne  tüm ücretler toplanır ve beyan edilir. Ancak yıl içinde işverenler tarafından kesilmiş olan vergiler hesaplanan bu vergiden düşülür.

Böylece, idare açısından ücretlerde düşük tarife uygulamasından kaynaklanan eksik vergileme giderilmiş olur.

Eskiden ücretlilerde vergi iadesi denilen bir sistem vardı. Bu sistem kişinin kümüle vergi matrahı üzerinden yürüyordu.

Sanırız dikkat çektiğimiz bu yanlış uygulama da işte bu eski alışkanlıktan kaynaklanıyor.

Atilla Dölarslan / Muhasebe Vergi