Bir bakışta Ağustos- Eylül 2011 dönemi vergi düzenlemeleri
Ağustos ayının yaygın olarak tatil dönemi olduğu dikkate alınarak, aşağıda son dönemde yapılan mali düzenlemeler hatırlatma amaçlı olarak özetlenmiştir. 1. Adli Tatil Tarihi Değişti 26.08.2011 tarih ve 28037 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan “Adalet Bakanlığının Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararnamenin Değiştirilerek Kabulü Hakkında Kanun İle Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Hükmünde Kararname” ile adli dönemi değiştirilmiştir. Yeni düzenlemeye göre adli tatil 20 Temmuz – 31 Ağustos döneminde olacaktır. Değişiklik 01.01.2012 tarihinde yürürlüğe girecek olup, yeni adli tatil dönemi ve adli tatil dönemi uygulamalarıyla ilgili ayrıntılı açıklamalar Temmuz 2012’de yayınlanacak Bültenle yapılacaktır. 2. Organize Sanayi Bölgelerinde Bedelsiz Yatırım Yeri Tahsisi İle İlgili Yönetmelik Yayımlandı Organize Sanayi Bölgeleri Kanunu’na 29.03.2011 tarih ve 6215 sayılı Kanun’la eklenen geçici 9. maddeyle, OSB’lerde yer alan parsellerin tamamen veya kısmen bedelsiz olarak yatırımları tahsis edilebilmesine olanak sağlayan düzenleme yapılmıştır. Organize sanayi bölgelerinde parsel tahsisine ilişkin uygulama, geçici 9. maddenin yürürlüğe girdiği tarihten itibaren iki yıl süre için geçerli olup, bu süre Bakanlar Kurulu kararı ile en fazla iki defa ikişer yıl daha uzatılma olanağı bulunmaktadır. Yapılan düzenlemeyle, uygulamayla ilgili istihdam, yatırıma başlama ve tamamlama süresi, tahsis ve devir işlemleri ile diğer hususların yönetmelikle düzenlenmesi öngörülmüş, söz konusu yönetmelik ise 26.08.2011 tarihli Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe girmiştir. Yönetmelikte; - Tahsis koşullarına, - Başvuru şekli ve başvuruda istenen belgelere, - Tahsiste yapılacak işlemlere, - Bedel ödemelerine, - Tahsis edilen taşınmazların geri alınmasına, tahliyesine ve mahsupların iadesine, ilişkin düzenlemelere yer verilmiştir. 3. Gümrük Uzlaşma Yönetmeliği Yayımlandı 6111 sayılı Kanun’un 137. maddesiyle Gümrük Kanunu’nun mülga 244. maddesi yeniden düzenlenerek gümrük mevzuatına “uzlaşma” müessesesi dahil edilmiştir. 27.08.2011 tarihli Resmi Gazetede yayımlanan “Gümrük Uzlaşma Yönetmeliği” ile de uzlaşmanın kapsamı, Uzlaşma Komisyonlarının kimlerden oluşacağı, yetkileri, uzlaşmaya konu olacak vergilerin neler olduğu, yine uzlaşmaya konu olamayacak cezaların neler olduğu, uzlaşma prosedürü ve uzlaşmanın sonuçlarına ilişkin düzenlemeler yapılmıştır. Aşağıda konu kısaca özetlenecektir. a) Uzlaşmanın Kapsamı Gümrük idaresine yükümlünün beyanı ile gümrük idaresince yapılan tespit sonucunda belirlenen veya gümrük idaresince tespit edilmesinden önce beyan sahibince bildirilen farklılıklara ilişkin tebliğ edilen gümrük vergileri ile bunlara ilişkin olarak Gümrük Kanunu’nda ve ilgili diğer kanunlarda öngörülen cezaların tümü uzlaşma kapsamındadır ve yükümlüsünce ihtilaf yargıya intikal ettirilmeden önce gümrük uzlaşma komisyonlarından uzlaşma talebinde bulunabilir. Uzlaşmaya konu olabilecek gümrük vergisi kavramı başta gümrük vergisi olmak üzere, ilave gümrük vergisi, tek ve maktu vergi, dampinge karşı vergi, sübvansiyona karşı telafi edici vergi, katma değer vergisi, özel tüketim vergisi, ek mali yükümlülük, toplu konut fonu, tütün fonu, ek fon, kaynak kullanımı destekleme fonu, çevre katkı payı, telafi edici vergi (ihracat) ve TRT bandrol ücretini (ticari olmayan eşya için) kapsamaktadır. Uzlaşmaya konu olabilecek para cezaları ise, 4458 sayılı Gümrük Kanunu’nun 234, 235, 236, 237, 238, 239, 241. maddeleri, 2976 Sayılı Dış Ticaretin Düzenlenmesi Hakkında Kanun’un 4. maddesi, 3065 Sayılı Katma Değer Vergisi Kanunu’nun 51. maddesi ve 4760 Sayılı Özel Tüketim Vergisi Kanunu’nun 16. maddesi uyarınca kesilen cezalardır. Gümrük vergileri alacakları ile cezaların, 5607 sayılı Kanun’un 3. maddesinde yer alan kaçakçılık suçlarına ve kabahatlerine ilişkin olması halinde bu madde hükmü uygulanmaz, b) Başvuru Zamanı ve Şekli Uzlaşmaya yetkili komisyonlara uzlaşma talebinde bulunulabilmesi için yukarıda belirtilen vergi ve/veya cezaların yükümlüye veya ceza muhatabına tebliğ edilmiş olması ve henüz itiraz başvurusu yapılmamış olması gerekmektedir. Vergi Usul Kanunu’ndaki uzlaşma müessesesinden farklı olarak, vergi ve ceza ihbarnamesinin tebliğinden önce uzlaşma talep etme olanağı bulunmamaktadır. Ayrıca uzlaşma başvurusunda bulunma hakkı vergi ve cezaların tarihinden itibaren onbeş gün içinde kullanılmalıdır. Yükümlü, uzlaşma talep ettiği vergi ve/veya cezalar için, başvurusuna ilişkin süreç sonuçlanmadan itiraz veya dava yoluna gidemeyecektir. Uzlaşma talebinde bulunulması halinde, itiraz veya dava açma süresi işlemeyecek, uzlaşmanın vaki olmaması veya temin edilememesi halinde bu süreler kaldığı yerden işlemeye devam edecektir. c) Uzlaşmanın Bağlayıcılığı Gümrük uzlaşma tutanakları, hem idare hem de yükümlü ya da ceza muhatabı bakımından bağlayıcıdır. Yükümlü veya ceza muhatabının üzerinde uzlaşılan ve tutanakla tespit olunan hususlar hakkında sonradan fikrini dava ve şikayet yoluna gitmesi mümkün değildir. d) Ödemeye İlişkin Düzenlemeler Uzlaşma gerçekleştiği takdirde, uzlaşılan vergi ve cezaların, uzlaşma tutanağının tebliğinden itibaren bir ay içinde ödenmesi gerekir. Gümrük Kanunu’nun uzlaşma müessesesini düzenleyen 244. maddesinde olmamasına karşın Gümrük Uzlaşma Yönetmeliği’nin 24. maddesinin (2) numaralı bendinde, “Uzlaşılan tutarın belirtilen süre içinde ödenmemesi veya tecil/taksitlendirmeye konu edilmemesi halinde uzlaşma vaki olmamış sayılır. Bu durumda, uzlaşmaya konu edilen alacak, genel usullere göre tahsil edilir.” şeklinde bir düzenlemeye yer verilmiştir. Bu hükmün Gümrük Kanunu’nun uzlaşma tutanaklarının kesinliğini düzenleyen ve tutanakların gereğinin gümrük idarelerince yerine getirileceğine dair hükmüne açıkça aykırılık teşkil ettiği ve dava açılması halinde iptal edilme olasılığının yüksek olduğu düşünülmektedir. 4. KDV Sirkülerleri Tek Sirkülerde Toplandı Gelir İdaresi Başkanlığınca yayımlanan 60 sayılı KDV Sirküleriyle, daha önce yayımlanan 59 Sirküler kaldırılmış, söz konusu sirkülerlerde yer alan açıklamalar tek Sirkülerde toplanmıştır. 60 sayılı KDV Sirkülerinde esas olarak kaldırılan sirkülerlerde yer alan açıklamalar, ifadeleri değiştirilerek veya olduğu gibi korunarak yer almıştır. Bunun yanında Sirkülerde, yeni bazı konulara ilişkin açıklamalara da yer verilmiştir. Aşağıda, 60 sayılı Sirkülerde yer alan yeni açıklamalardan önemli görülen bir kısmı özetlenecektir. Değişiklik olmayan konulara ise yer verilmeyecektir. a) İşlemlerin Türkiye’de/Yurt Dışında Yapılması Sirkülerin 1.1. bölümünde, yurt dışındaki ve Türkiye’deki işlemler örneklerle açıklanmıştır. Bu bölümde yer alan açıklamalardan özellikle; - Türkiye’de serbest meslek faaliyeti dolayısıyla KDV mükellefi olan bir doktor veya avukatın, Türkiye’de KDV mükellefi olan bir firmaya yurt dışında verdiği hizmetlerin verginin konusuna girmediği, - Türkiye'deki bir firmanın yurt dışından ithal edeceği mallara ilişkin olarak yurt dışındaki firmadan yurtdışında aldığı kalite kontrol, barkodlama, elleçleme vb. hizmetlerden Türkiye'de faydalanıldığından, bu hizmetlerin genel esaslar çerçevesinde KDV'ye tabi olduğu, yönündeki açıklamalar dikkat çekmektedir. Yukarıda özetlenen; - Birinci açıklama, hizmetin yurt dışında verildiği gerekçesiyle hizmet ihracı sayılmaması nedeniyle yurt içinde yüklenilen KDV’nin iadesini ortadan kaldırması, - İkinci açıklama ise yurt dışındaki işletmeden, yurt dışında alınan hizmetin KDV’ye tabi tutulmasının yasallığının son derece tartışmalı olması, açısından önemlidir. b) Tazminatların Vergilemesi Sirkülerin 1.2. bölümünde, tazminat ödemelerinin KDV’ye tabi olup olmadığına ilişkin açıklamalar yapılmıştır. Bu bölümde yer alan açıklamalardan özellikle; - İşin sözleşme şartlarına uygun yapılmaması, işin verilen süre içerisinde tamamlanmaması, sözleşmenin feshedilmesi gibi nedenlerle tazminat, cayma bedeli vb. adlarla yapılan cezai şart mahiyetindeki ödemelerin, herhangi bir teslim veya hizmetin karşılığı olmadığından KDV'nin konusuna girmediği, - Sigortalı mükellefin hasar gören eşyayı tamir ettirerek, adına düzenlenen faturaları ibraz etmek suretiyle tamir bedelini sigorta şirketinden tahsil ettiği durumda, sigortalının, sigorta şirketi adına yaptığı ve KDV'ye tabi olan masrafların aynen sigorta şirketine yansıtılması için fatura düzenlenmesi ve KDV hesaplanması gerekmediği, - Vade farkı, fiyat farkı, faiz, prim gibi çeşitli gelirler ile servis ve benzer adlar altında sağlanan her türlü menfaat, hizmet ve değerlerin, KDV matrahına dahil olduğu, açıklamaları dikkat çekmektedir. c) Aidatların Vergilemesi Sirkülerin 1.3. bölümünde, aidat ödemelerinin KDV’ye tabi olup olmadığına ilişkin açıklamalar yapılmıştır. Bu bölümde, aidatların ilke olarak KDV’ye tabi olmadığı, ancak ticari nitelikteki teslim ve hizmetlerin karşılığında yapılan ve kurum kazancının bir unsuru sayılan aidat ödemelerinin KDV'ye tabi olduğu, kooperatif örneği üzerinden açıklanmıştır. d) Kiralama İşlemlerinin Vergilemesi Sirkülerin 1.4. bölümünde, kiralama işlemlerinin vergilemesine yönelik açıklamalar yapılmıştır. Bu bölümde yer alan açıklamalardan özellikle; - Gelir vergisi açısından gayrimenkul sermaye iradı olarak tanımlansa dahi, bir işletme veya müessesenin belirli bir bedel ve süre dahilinde başkasının kullanımına bırakılması şeklindeki işletme hakkının kiralanması işlemlerinin KDV'ye tabi tutulacağı, - Bu çerçevede örneğin kamu kurum ve kuruluşlarınca verilen işletme hakkı devirlerinin KDV’ye tabi olduğu, yönündeki açıklama ve örnekler dikkat çekmektedir. Bu bölümde ayrıca “Hazine” kavramı, 5018 sayılı Kamu Mali Yönetimi ve Kontrol Kanununa ekli 1 sayılı cetvelde sayılan "Genel Bütçe Kapsamındaki Kamu İdareleri” olarak tanımlanmıştır. e) Trafo Devirleri Sirkülerin 1.6. bölümünde, mevzuat gereği iz bedeliyle yapılan devirlerinin KDV karşısındaki durumu açıklanmıştır. Açıklamaya göre, ortakların belirli ekonomik ve sosyal ihtiyaçlarını karşılıklı yardım, dayanışma ve kefalet suretiyle sağlayıp korumak amacıyla kurulan ve herhangi bir kar amacı gütmeyen; konut yapı kooperatiflerinin, işyeri yapı kooperatiflerinin, küçük sanayi sitesi yapı kooperatiflerinin, site yönetimleri ile site işletme kooperatiflerinin ve organize sanayi bölgesi yönetimlerinin mülkiyetlerinde bulunan trafoların mevzuat gereği iz bedeli karşılığında elektrik dağıtım şirketlerine devri KDV'ye tabi değildir. f) Arsa Karşılığı İnşaat İşleri Sirkülerin 1.8. bölümünde, arsa karşılığı inşaat işlerinin vergilemesi açıklanmıştır. Bu bölümde, arsa karşılığı inşaat işlerinde iki ayrı teslim olduğundan hareket eden İdarenin öteden beri gelen görüşü tekrarlanmış, ayrıca hasılat paylaşımı ve gelir paylaşımı gibi yöntemlerle yapılan inşaat işlerinde; - Bağımsız birimlerin üçüncü şahıslara satışında, vergiyi doğuran olayın vuku bulduğu tarihte sadece müteahhit tarafından üçüncü şahıslara fatura düzenleneceği, faturada gösterilen toplam bedel üzerinden bağımsız birimin niteliğine göre % 1 veya % 18 oranında KDV hesaplanacağı, - Arsanın bir iktisadi işletmeye dahil olması veya arsa sahibinin arsa alım satımını mutad ve sürekli bir faaliyet olarak sürdürmesi halinde, vergiyi doğuran olayın vuku bulduğu tarih itibariyle hasılattan kendisine kalan pay için müteahhide arsa satış faturası düzenleyeceği, fatura bedeli üzerinden genel esaslara göre KDV hesaplanacağı, belirtilmiştir. g) Hizmet İhracı Sirkülerin 3.1.1. bölümünde, hizmet ihracına ilişkin açıklamalar yapılmıştır. Bu bölümde; - Yurt dışındaki müşteriler için ifa edilen hizmetlerin, hizmetin ifa edildiği dönemde, bedelin döviz olarak Türkiye'ye gelmesi beklenilmeden ihracat istisnası kapsamında beyan edileceği, - Bu şekilde beyan edilen işlemlerle ilgili yüklenilen ve indirim konusu yapılamayan vergilerin iadesinin hizmet bedelinin döviz olarak Türkiye'ye gelmeden yerine getirilmeyeceği, belirtilmiştir. h) Yabancı Bayraklı Gemilere Türk Liman ve Tersanelerinde Verilen Tadil, Bakım, Onarım Hizmetleri Sirkülerin 3.1.2. bölümünde; - Faaliyetleri kısmen veya tamamen deniz, hava ve demiryolu araçlarının, yüzer tesis ve araçların kiralanması veya çeşitli şekillerde işletilmesi olan mükelleflere bu araçların tadili, onarım ve bakımı şeklinde yapılan hizmetlerin KDV'den müstesna olduğu, - Bu hizmeti ifa eden işletmelerin yabancı bayraklı gemilere yaptıkları tamir, bakım ve onarım işlerinin ise istisna kapsamında olmadığı, açıklanmıştır. i) Yabancı Taşımacılar ve Fuar Katılımcılarına Yapılan Teslim ve Hizmetler Sirkülerin 3.1.5. bölümünde, KDV Kanunu’nun 11/1-b maddesinde düzenlenen istisnanın uygulamasında, karşılıklılık sağlanan ülkeler açıklanmıştır. j) Deniz ve Hava Taşıma Araçları İçin Liman ve Hava Meydanlarında Yapılan Hizmetler Sirkülerin 3.2.2. bölümünde, deniz ve hava taşıma araçları için liman ve hava meydanlarında yapılan hizmetlere uygulanan KDV istisnasına ilişkin açıklamalara yer verilmiştir. Sirkülerin bu bölümünde özetle; - İstisna kapsamına liman ve hava meydanlarında deniz ve hava taşıma araçlarına verilen hizmetlerin girdiği, bu kapsamda, hava ve deniz taşıma araçları için liman ve hava meydanlarında verilen pilotaj, römorkaj, palamar, uçak ve gemilerin parkı gibi hizmetlerin KDV'den istisna olduğu, - Liman ve hava meydanlarında deniz ve hava taşıma araçlarının seyrüseferine ilişkin olarak araçların yük ve yolcusuna verilen tahmil, tahliye ve benzeri hizmetlerin de istisna kapsamına girdiği, - Bu hizmetlerin gemi ve yük sahibi firmaların acentelerine yapılması, liman ve hava meydanı işletmeleri dışında diğer gerçek ve tüzel kişiler tarafından yapılması istisna uygulamasını etkilemediği, Açıklandıktan sonra, Kanun’un 13/b maddesindeki istisna uygulamasının tek safhalı olduğu, gemiye veya acentesine doğrudan verilen hizmetlerin istisna kapsamında değerlendirildiği, alt yükleniciler tarafından verilen hizmetlerin ise istisna kapsamında olmadığı belirtilmiştir. Bu bölümde ayrıca, istisna kapsamında olan ve olmayan hizmetler tek tek sayılmıştır. k) Yatırım Teşvik Belgesi Sahibi Mükelleflerin Finansal Kiralama Yoluyla Makine ve Teçhizat Temini Sirkülerin 3.3. bölümünde, teşvik belgeli yatırımlarda istisna uygulaması genel hatları itibariyle özetlendikten sonra, 3.3.2. bölümünde, yeni Yatırımlarda Devlet Yardımları mevzuatı çerçevesinde yatırım teşvik belgesi sahibi mükelleflerin finansal kiralama yoluyla makine ve teçhizat teminine ilişkin açıklamalara yer verilmiştir. Yapılan açıklamada; - Finansal kiralama şirketleri aracılığıyla gerçekleştirilecek yatırımlar için finansal kiralama şirketi adına ayrı bir teşvik belgesi verilmediğinden, adına teşvik belgesi düzenlenen yatırımcılara yazı verilirken, yazıda istisna uygulamasına ilişkin olarak Sirkülerde yer alan açıklamaya yer verileceği, - Bu yazıya istinaden finansal kiralama şirketinin yatırım teşvik belgesi eki listede yer alan ve yatırımcıya kiralanacak olan makine ve teçhizatı istisna kapsamında temin edebileceği, - Finansal kiralama şirketinin bu kapsamda temin edeceği makine ve teçhizatı, ilgili mevzuat uyarınca kiracının kullanımına bırakmasının "teslim" hükmünde olmadığı ve genel hükümlere göre KDV'ye tabi tutulacağı, - Finansal kiralama şirketi ile yatırımcı (kiracı) arasında yapılan sözleşmede belirtilen sürenin sonunda, makine-teçhizatın yatırımcının (kiracının) mülkiyetine geçmemesi veya yatırımın teşvik belgesinde öngörüldüğü şekilde gerçekleşmemesi halinde, finansal kiralama şirketine yapılan teslim sırasında alınmayan vergi tutarlarının KDV Kanunu’nun 13/d maddesi çerçevesinde yatırımcıdan (kiracıdan) vergi ziyaı cezası uygulanarak gecikme faizi ile birlikte tahsil edileceği, belirtilmiştir. l) Serbest Bölgelerde İfa Edilen Hizmetler Sirkülerin 3.6.2. bölümünde, serbest bölgelerde ifa edilen hizmetlerin vergilemesine ilişkin açıklamalar yapılmıştır. Sirkülerin bu bölümünde konu genel olarak özetlendikten sonra; - Serbest bölge içinde gerçekleşen hizmet ifalarının KDV'den istisna olduğu, - Hizmeti ifa edenin serbest bölgede faaliyette bulunma ruhsatının olup olmamasının istisna uygulanmasına engel teşkil etmediği, - Türkiye'de veya yurt dışındaki firmaların bilfiil serbest bölge içinde sundukları temizlik, bakım, onarım, montaj gibi hizmetlerin KDV'den müstesna olduğu, - Bir serbest bölgeden diğer bir serbest bölgeye verilen hizmetlerin KDV'den müstesna olduğu, - Serbest bölgeden yurtdışına giden mallar için serbest bölgede verilen gümrük müşavirliği hizmetlerinin KDV'den müstesna olduğu, - Serbest bölgeden Türkiye'ye, Türkiye'den serbest bölgeye gönderilen mallara ilişkin Türkiye'deki firmalarca serbest bölgede faaliyet gösteren firmalara verilen gümrük müşavirliği hizmetlerinin KDV'ye tabi olduğu, - Yurt içinden serbest bölgeye verilen telekomünikasyon hizmetlerinin KDV'ye tabi olduğu, - Türkiye'de faaliyette bulunan mükellefin, rapor, görüş, yazı, onay hazırlanması amacıyla serbest bölgeye gidip inceleme, kontrol, denetleme v.b. yapması söz konusu hizmetle ilgili ön hazırlık ve veri toplama mahiyetinde olduğu ve bu hizmetler, serbest bölgede ifa edilen bir hizmet olmadığından genel hükümler çerçevesinde KDV'ye tabi olacağı, açıklanmıştır. m) Teknoloji Geliştirme Bölgesinde Faaliyette Bulunanlara Yönelik İstisna Sirkülerin 3.6.4. bölümünde, Teknoloji Geliştirme Bölgesinde faaliyette bulunanlara yönelik istisnanın uygulamasına ilişkin açıklamalara yer verilmiştir. Sirkülerde yapılan açıklamada, KDV Kanunu’nun geçici 20. maddesi hatırlatıldıktan sonra; - Teknoloji geliştirme bölgesinde üretilse dahi, maddede sayılanlar dışındaki teslim ve hizmetlerin istisna kapsamına girmediği, - Dolayısıyla, oyun programları, network uygulamaları gibi yazılımların istisna kapsamında bulunmadığı, - Teknoloji geliştirme bölgesinde faaliyette bulunan girişimciler tarafından münhasıran bu bölgelerde üretilen yazılımlar için alınan her türlü mal ve hizmetin, söz konusu yazılım satışlarının vergiden istisna olup olmadığına bakılmaksızın genel esaslara göre KDV'ye tabi olduğu, - Benzer şekilde, bölgede faaliyette bulunan bir firmaya bu bölgede verilen danışmanlık hizmeti de KDV'ye tabi olacağı, - Geçici 20. madde kapsamında yapılan teslim ve hizmetler için yüklenilen KDV'nin indirim ve iadesinin mümkün olmayıp söz konusu vergi, gelir veya kurumlar vergisi matrahının tespitinde işin mahiyetine göre gider, maliyet veya kanunen kabul edilmeyen gider olarak dikkate alınabileceği, belirtilmiştir. Sirkülerde ayrıca, Teknoloji Geliştirme Bölgesinde faaliyette bulunan bir firmanın; - Bölgede ürettiği "hastane bilgi yönetim sistemleri yazılımı programı" satışı ile bu yazılıma yönelik güncelleme işinin geçici 20. maddeye göre KDV'den istisna olacağı, güncelleme dışında bu yazılımla ilgili verilen bakım, destek (otomasyon) hizmetlerinin istisna kapsamında yer almadığı, - Bölgede ürettiği eğitim yazılımlarının KDV'den istisna olacağı, ancak bu yazılımı teknoloji geliştirme bölgesinde faaliyette bulunan firmadan alan firmaların satışları genel hükümler çerçevesinde KDV'ye tabi tutulacağı, - Geçici 20. madde kapsamındaki teslim veya hizmetlerin KDV'den istisna olacağı, web sitesi aracılığıyla verilen reklam hizmetinin ise bu kapsamda yer almadığından KDV'ye tabi tutulacağı, - İşlevlerini yerine getirmek için yazılım kullanan ürün, aygıt, eşya vb. donanımlar ile bu donanımlara ilişkin hizmetlerin istisna kapsamına girmediği, - Bölgede ürettiği yazılımı farklı kişilere satmasının ya da satışın CD veya elektronik ortamda yapılmasının istisna uygulanmasına engel olmadığı, ancak bu yazılımın bayilerce satışında istisna uygulanmayacağı, - Bölgede üretilen yazılımın 11 ve 12. maddeler kapsamında ihraç edilmesi halinde, bu ihracata ilişkin yüklenilen KDV'nin 32. maddeye göre indirim ve iade konusu yapılmasının mümkün bulunduğu, açıklanmıştır. Sirkülerin bu bölümünde yapılan açıklamaların yeni sorunları ve tartışmaları beraberinde getireceği anlaşılmaktadır. Öncelikle Sirkülerde yer alan oyun programları, network uygulamaları gibi yazılımların istisna kapsamında bulunmadığına ilişkin açıklamanın gerekçesi anlaşılamamakta, “gibi” ifadesinin hangi yazılımları nitelediği de bilinmemektedir. Bizim görüşümüz, oyun programları ve network uygulamaları da KDV Kanunu’nun geçici 20. maddesinde sayılan, teslimi istisna kapsamına giren yazılımlardan olup, Sirkülerde yapılan açıklamaya katılmak mümkün değildir. Bunun yanında, Sirkülerde yer alan bölgede üretilen "hastane bilgi yönetim sistemleri yazılımı programı" satışı ile bu yazılıma yönelik güncelleme işiyle ilgili açıklamanın, hastane yönetim sistemine özgü olup olmadığı anlaşılmamaktadır. Açıklamanın bu yazılımla ilgili olmasının bir gerekçesi akla gelmemekle birlikte, kullanılan ifade genel bir ifade olmaktan uzaktır. n) Konut Yapı Kooperatiflerine Yapılan İnşaat Taahhüt Hizmetlerinde KDV Uygulaması Sirkülerin 3.6.5. bölümünde, konut yapı kooperatiflerine yapılan inşaat taahhüt hizmetlerinde KDV uygulaması genel olarak açıklandıktan sonra, istisna ve indirimli oran uygulaması kapsamına giren işlemler sayılmıştır. Söz konusu daha önce yayımlanmış olup, listeye bu Sirkülerle yeni eklenen işlemler şunlardır: - Mantolama - Dış cephe ısı yalıtımı - Elektronik kapı sistemi kurulması - Garaj kapısı imalatı-montajı - Münhasıran yönetim amaçlı yaptırılan binalar - Kooperatif arazisi üzerine güvenlik sistemleri, kamera ve kayıt cihazları montajı - Kooperatif üyelerinin sosyal ve kültürel ihtiyaçlarını karşılamak üzere yaptırılan okul, hastane, sağlık ocağı, ibadethane gibi yapılara ilişkin inşaat taahhüt işleri. o) Hazinece Karşılanan Prim Tutarlarının İdarece Yüklenicinin Hakedişinden Kesilmesinde KDV Matrahı Sirkülerin 4.3. bölümünde Hazinece karşılanan prim tutarlarının İdarece yüklenicinin hakedişinden kesilmesinde KDV matrahıyla ilgili açıklamalar yapılmıştır. Yapılan açıklamada; - İşveren sigorta priminin belli bir tutarının Hazine tarafından karşılanması suretiyle yapılacak hakediş ödemelerinde, işveren sigorta priminin Hazinece indirilmeden önceki hakediş bedeli üzerinden KDV hesaplanması gerektiği, - Sigorta primi işveren hissesinin beş puanlık kısmına isabet eden tutarın Hazine tarafından karşılanması nedeniyle işçilik maliyetleri içerisinde yer alan sigorta primlerinde, dolayısıyla da toplam maliyetlerde bu tutar kadar bir azalma meydana gelmekle birlikte, söz konusu tutar Hazine tarafından işveren adına ilgili Kuruma aktarıldığından, bu tutar indirilmeksizin belirlenen toplam işlem bedelinin KDV matrahı olarak dikkate alınması ve bu bedel üzerinden fatura düzenlenerek KDV hesaplanması gerektiği, belirtilmiştir. p) İmalatçılardan İhraç Kayıtlı Olarak Temin Ettiği Malları İhraç Eden İhracatçılara KDV İadesi Sirkülerin 6.1. bölümünde imalatçılardan ihraç kayıtlı olarak temin edilen malların ihracında KDV iadesine ilişkin açıklamalara yer verilmiştir. Bu bölümde yapılan açıklamalar esas olarak yeni olmamakla birlikte, bu bölümde yer alan, imalatçılardan ihraç kayıtlı olarak temin edilen malları ihraç edenlere getirilen yeni bir sınırlama dikkat çekmektedir. Yapılan açıklamaya göre; - İhracatçının genel giderler ve ATİK nedeniyle yüklendiği KDV için iade talebinde bulunabileceği KDV tutarı, ihracat bedeline genel vergi oranı uygulanması sonucu hesaplanan tutar ile ihraç kayıtlı teslim bedeli üzerinden hesaplanan KDV arasındaki farkı aşamayacak - İhracatçıya yapılacak azami iade tutarı, ihracat bedeline genel vergi oranı uygulanarak hesaplanacaktır. r) KDV İade Taleplerinde Bazı Belgelerin Elektronik Ortamda Alınması ve Değerlendirilmesi Sirkülerin 6.2. bölümünde, KDV iade taleplerinde uygulamayla ilgili açıklamalar yer almaktadır. Bu bölümde esas olarak 53 sayılı Sirkülerde yapılan açıklamalar tekrarlanmış olup, fazla ve yersiz ödenen vergilerin iadesinde uygulamanın kapsam dışına çıkartılmış olması dikkat çekmektedir. s) Düzeltme Beyanı Sirkülerin 7.3. bölümünde, düzeltme beyanlarıyla ilgili açıklamalar yapılmıştır. Açıklama daha önce yayımlanan herhangi bir Sirkülerde yer almamaktadır. Ancak, Gelir İdaresince daha önce verilen ancak çoğu vergi dairesince uygulanmayan çeşitli özelgelerde yapılan açıklamaların tekrarı niteliğindedir. Sirkülerde; - KDV mükellefleri tarafından geçmiş vergilendirme dönemlerine ilişkin olarak bir düzeltme beyannamesi verilmesi halinde, en son KDV beyannamesi de dahil olmak üzere aradaki tüm KDV beyanlarının buna göre düzeltilmesi gerektiği, - Ancak, düzeltme beyannamesinin verildiği dönemden en son vergilendirme dönemine ait KDV beyannamesine kadar, bu düzeltme neticesinde aradaki vergilendirme dönemlerinde ödenecek bir vergi çıkmaması kaydıyla, her bir dönem için ayrı ayrı düzeltme beyannamesi verilmesine gerek bulunmadığı, - Dolayısıyla bu tür durumlarda düzeltmenin yapıldığı vergilendirme dönemi ile en son vergilendirme dönemine ilişkin, düzeltme beyannamesi verilmesinin yeterli olduğu, açıklanmıştır. t) Finansal Kiralama Yoluyla İktisap Edilen Taşınmazların İktisap Tarihi Sirkülerin 8.2.4. bölümünde, finansal kiralamaya konu olup sözleşme süresi sonunda mülkiyeti kiracı şirkete geçen taşınmazların iktisap tarihiyle ilgili önemli bir belirleme yapılmıştır. Sirkülerde yapılan açıklamaya göre, söz konusu taşınmazların kiracı şirket tarafından satışında, Katma Değer Vergisi Kanunu’nun 17/4-r maddesindeki "kurumların aktifinde iki tam yıl süreyle bulunma" koşulunun gerçekleşmesinde, taşınmazın kiracı şirket tarafından iktisap edildiği tarih esas alınacaktır. 5. Vergi Usul Kanunu’nun Tekerrür Düzenlemesine İlişkin VUK Sirküleri Yayımlandı Gelir İdaresi Başkanlığınca yayımlanan 15.08.2011 tarih ve 49 sayılı Vergi Usul Kanunu sirküleriyle, Vergi Usul Kanunu’nun tekerrür ile ilgili düzenlemesinin uygulamasında, sürekli hale gelen yargı kararları doğrultusunda değişikliğine gidilmiştir. Sirkülerde yapılan açıklamaya göre; - Daha önce, vergi ziyaına sebebiyet vermekten veya usulsüzlükten dolayı ceza kesilen ve cezası kesinleşenlere, tekrar ceza kesilmesi durumunda, tekerrürden dolayı artırılarak uygulanacak olan cezayı gerektiren fiilin, daha önce kesilen cezaya ilişkin fiilin işlendiği tarihten önceki veya sonraki bir tarihte işlenmiş olup olmadığına bakılmaksızın artırımlı ceza kesilirken, - Yeni uygulamada, bir vergi cezasının tekerrür hükmü sebebiyle artırımlı uygulanabilmesi için, tekerrüre esas alınacak sonraki fiilin her halde daha önce işlenmiş bir fiil için kesilen cezanın kesinleşme tarihinden sonraki bir tarihte işlenmiş olmasının aranacağı belirtilmiştir. Sirkülerde ayrıca, ilk fiil için kesilen cezanın kesinleştiği tarihten itibaren takip eden yılın başına kadar olan süre içinde de aynı nev'iden bir ceza kesilmesini gerektiren fiilin işlenmesi durumunda, cezanın artırımlı olarak uygulanması gerektiği açıklanmıştır. Bültende yer alan dokümanların metinlerine aşağıdaki bağlantıların yardımıyla ulaşabilirsiniz. pwc |