Skip to content

Narrow screen resolution Wide screen resolution Auto adjust screen size Increase font size Decrease font size Default font size default color brick color green color
6111 Sayılı Kanunla Getirilen Düzenlemeler Sonrasında İşsizlik Sigortasının Kapsamı ve İşsizlik Ödeneğinden Yararlanma Şartları PDF Yazdır e-Posta
26 Eylül 2011

Image

Torba Kanun olarak adlandırılan 6111 sayılı Bazı Alacakların Yeniden Yapılandırılması İle Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu ve Diğer Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun 25.02.2011 tarih ve 27857 (mükerrer) sayılı Resmi Gazete’de yayımlanmış ve 25.02.2011tarihinde yürürlüğe girmiştir. Kanunda 4447 sayılı İşsizlik Sigortası Kanunu’nda bazı değişiklikler yapılmıştır.

I- GİRİŞ

Bu makalede 6111 sayılı Kanunla yapılan değişiklik sonrasında işsizlik sigortasının kapsamı ve işsizlik ödeneğinden yararlanma şartlarından bahsedilecektir.

II- İŞSİZLİK SİGORTASININ KAPSAMI

4447 sayılı Kanun’un 47. maddesinin ikinci fıkrası uyarınca 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu’nun 4. maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi(SSK) ile ikinci fıkrası kapsamında olanlardan[1] bir hizmet akdine dayalı olarak çalışan sigortalıları, 4857 sayılı Kanun’a göre kısmi süreli iş sözleşmesi ile çalışanlardan 5510 sayılı Kanun’un 52. maddesinin birinci fıkrası kapsamında işsizlik sigortası primi ödeyen isteğe bağlı sigortalılar[2] ile aynı Kanun’un ek 6. maddesi kapsamındaki sigortalıları[3] ve 506 sayılı Sosyal Sigortalar Kanunu’nun geçici 20. maddesinde açıklanan sandıklara tabi sigortalıları kapsar[4].

Ülkemizde çalışma vizesi ile çalışan yabancı işçiler işsizlik sigortası kapsamındadır[5].

İşsizlik sigortası primi, sigortalının 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu’nun 80 ve 82. maddelerinde belirtilen prime esas aylık brüt kazançlarından % 1 sigortalı, % 2 işveren ve %1 Devlet payı olarak alınır. İsteğe bağlı sigortalılardan işsizlik sigortası primini ödeyenlerden ise % 1 sigortalı ve % 2 işveren payı alınır.

5510 sayılı Kanun’un; 4. maddesinin birinci fıkrasının (b)[6] ve (c)[7] bentleri, ikinci fıkrası kapsamında olanlardan bir hizmet akdine dayalı olarak çalışmayanlar ve üçüncü fıkrası[8], 5.[9], 6.[10] ve geçici 13.[11] maddeleri kapsamında olanlar ile 506 sayılı Sosyal Sigortalar Kanunu’nun geçici 20. maddesi kapsamında olmakla birlikte memur veya 22/1/1990 tarihli ve 399 sayılı Kanun Hükmünde Kararnameye tabi sözleşmeli statüde bulunanlar ve 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu, 926 sayılı Türk Silahlı Kuvvetleri Personel Kanunu, 3269 sayılı Uzman Erbaş Kanunu, 3466 sayılı Uzman Jandarma Kanunu, 2802 sayılı Hakimler ve Savcılar Kanunu, 2547 sayılı Yüksek Öğretim Kanunu, 2914 sayılı Yüksek Öğretim Personel Kanunu, 233 ve 399 sayılı kanun hükmünde kararnameler ile 190 sayılı Kanun Hükmünde Kararnameye tabi kamu kurum ve kuruluşlarının teşkilat kanunlarındaki hükümlerine göre sözleşmeli personel statüsünde çalışanlar ile 657 sayılı Devlet Memurları Kanununa göre geçici personel statüsünde çalıştırılanlar 4447 sayılı Kanun(işsizlik sigortası) kapsamına dahil değildir.

III- İŞSİZLİK ÖDENEĞİNE HAK KAZANMA ŞARTLARI

4447 sayılı Kanun’un 51. maddesinin birinci fıkrasına göre bu Kanun uyarınca sigortalı sayılanlardan hizmet akitleri aşağıda belirtilen hallerden birisine dayalı olarak sona erenler, Kuruma süresi içinde şahsen başvurarak yeni bir iş almaya hazır olduklarını kaydettirmeleri ve bu Kanunda yer alan prim ödeme koşullarını sağlamış olmaları kaydıyla işsizlik ödeneği almaya hak kazanırlar.

a) 25/8/1971 tarihli ve 1475 sayılı İş Kanunu’nun 13. maddesi[12] veya 20/4/1967 tarihli ve 854 sayılı Deniz İş Kanunu’nun 16. maddesi ya da 13.06.1952 tarih ve 5953 sayılı Basın Mesleğinde Çalışanlarla Çalıştıranlar Arasındaki Münasebetlerin Tanzimi Hakkında Kanun’un 6. maddesinin dördüncü fıkrasında belirtilen bildirim önellerine uygun olarak hizmet akdi işveren tarafından sona erdirilmiş olmak,

b) Hizmet akdi, süresi belli olsun veya olmasın sürenin bitiminden önce veya bildirim önelini beklemeksizin 1475 sayılı İş Kanunu’nun 16.[13] maddesinin (I)[14], (II)[15] ve (III)[16] numaralı bentlerine veya 854 sayılı Deniz İş Kanunu’nun 14. maddesinin (II)[17] ve (III)[18] numaralı bentlerine veya 5953 sayılı Basın Mesleğinde Çalışanlarla Çalıştıranlar Arasındaki Münasebetlerin Tanzimi Hakkında Kanunun 7. maddesi[19] ile 11. maddesinin birinci fıkrasına göre[20] sigortalı tarafından feshedilmiş olmak,

c) Hizmet akdi, süresi belli olsun veya olmasın süresinin bitiminden önce  veya bildirim önelini beklemeksizin 1475 sayılı İş Kanunu’nun 17.[21] maddesinin (I)[22] ve (III)[23] numaralı bentlerine veya 854 sayılı Deniz İş Kanunu’nun 14. maddesinin (III) numaralı bendine veya 5953 sayılı Basın Mesleğinde Çalışanlarla Çalıştıranlar Arasındaki Münasebetlerin Tanzimi Hakkında Kanun’un 12. maddesinin birinci fıkrasına göre işveren tarafından feshedilmiş olmak,

d) Hizmet akdinin belirli süreli olması halinde, bu sürenin bitimi nedeniyle işsiz kalmak, 854 sayılı Deniz İş Kanunu’nun 7. maddesinin (II) numaralı bendinde[24] belirtilen hizmet akdinin belirli bir sefer için yapılmış olması nedeniyle sefer sonunda işsiz kalmak,

e) İşyerinin el değiştirmesi veya başkasına geçmesi, kapanması veya kapatılması, işin veya işyerinin niteliğinin değişmesi nedenleriyle işten çıkarılmış olmak, 854 sayılı Deniz İş Kanunu’nun 14. maddesinin (IV) numaralı bendindeki[25] nedenlerle işsiz kalmak,

f) 24.11.1994 tarih ve 4046 sayılı Özelleştirme Uygulamalarının Düzenlenmesine ve Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun’un 21. maddesi kapsamında işsiz kalmak,

g) Yukarıdaki bentlerde belirtilen iş kanunları kapsamına girmeyen sigortalılardan hizmet akitleri, 2821 sayılı Sendikalar Kanunu ile 2822 sayılı Toplu İş Sözleşmesi Grev ve Lokavt Kanunu kapsamında yapılmış olan toplu iş sözleşmeleri veya toplu iş sözleşmesi bulunmayan hallerde Borçlar Kanunu hükümleri doğrultusunda (a), (b), (c), (d) ve (e) bentlerindeki hükümlere paralel olarak sona ermiş olmak.

Ancak, işsizlik ödeneğine hak kazanabilmek için hizmet akdinin başvuru sırasında grev, lokavt veya kanundan doğan ödevler nedeniyle askıya alınmamış olması gerekmektedir.

13.02.2011 tarih ve 6111 sayılı Kanun’un 71. maddesiyle, bu fıkrada yer alan “hizmet akitlerinin sona ermesinden önceki son üç yıl içinde en az 600 gün sigortalı olarak çalışıp işsizlik sigortası primi ödemiş ve işten ayrılmadan önceki son 120 gün içinde prim ödeyerek sürekli çalışmış” ibaresi “ve bu Kanunda yer alan prim ödeme koşullarını sağlamış” şeklinde değiştirilmiştir. Bu sayede işsizlik ödeneğinden yararlanma şartları kolaylaşmıştır.

IV-SONUÇ

13.02.2011  tarih ve 6111 sayılı Kanun’un 68. maddesiyle 4447 sayılı Kanun’un 47. maddesinin ikinci fıkrasında yer alan “dayalı olarak çalışan sigortalıları” ibaresinden sonra gelmek üzere “4857 sayılı Kanun’a göre kısmi süreli iş sözleşmesi ile çalışanlardan 5510 sayılı Kanun’un 52. maddesinin birinci fıkrası kapsamında işsizlik sigortası primi ödeyen isteğe bağlı sigortalılar ile aynı Kanun’un ek 6. maddesi kapsamındaki sigortalıları”  ibaresi eklenmiştir. Böylece işsizlik sigortasının kapsamı genişlemiştir.

13.02.2011 tarih ve 6111 sayılı Kanun’un 71. maddesiyle 4447 sayılı Kanun’un 51. maddesinin birinci fıkrasında yer alan “hizmet akitlerinin sona ermesinden önceki son üç yıl içinde en az 600 gün sigortalı olarak çalışıp işsizlik sigortası primi ödemiş ve işten ayrılmadan önceki son 120 gün içinde prim ödeyerek sürekli çalışmış” ibaresi “ve bu Kanunda yer alan prim ödeme koşullarını sağlamış” şeklinde değiştirilerek işsizlik ödeneğinden yararlanma şartları kolaylaştırılmıştır. 

 

Ekrem TAŞBAŞI*

Yaklaşım


[G]           Bu makalede yer alan görüşler yazarın kişisel görüşleridir. Bu nedenle çalıştığı Kurumu bağlamaz.

(*)        Sosyal Güvenlik Kurumu Müfettişi, İş ve Sosyal Güvenlik Hukuku Uzmanı

[1]           5510 sayılı Kanun’un ikinci fıkrasında birinci fıkranın (a) bendi gereği sigortalı sayılanlara ilişkin hükümlerin uygulanacağı kişilerden bahsedilmektedir.

[2]           5510 sayılı Kanun’un 52. maddesinin birinci fıkrası uyarınca isteğe bağlı sigorta primi, 82. maddeye göre belirlenen prime esas kazancın alt sınırı ile üst sınırı arasında, sigortalı tarafından belirlenen prime esas aylık kazancın % 32’sidir. Bunun % 20’si malûllük, yaşlılık ve ölüm sigortaları primi, % 12’si genel sağlık sigortası primidir. 51. maddenin üçüncü fıkrasında belirtilenler için 82. maddeye göre belirlenen prime esas kazancın alt sınırı ile üst sınırı arasında olmak kaydıyla belirlenen günlük kazanç ve gün sayısı üzerinden malûllük, yaşlılık ve ölüm sigortaları ile genel sağlık sigortası primi alınır.

[3]           5510 sayılı Kanun’un ek 6. maddesinde 506 sayılı Kanuna ilişkin geçiş hükümlerine ilişkin düzenlemeler yer almaktadır.

[4]           13.02.2011  tarihli ve 6111 sayılı Kanun’un 68. maddesiyle, burada yer alan “dayalı olarak çalışan sigortalıları” ibaresinden sonra gelmek üzere “, 4857 sayılı Kanuna göre kısmi süreli iş sözleşmesi ile çalışanlardan 5510 sayılı Kanun’un 52. maddesinin birinci fıkrası kapsamında işsizlik sigortası primi ödeyen isteğe bağlı sigortalılar ile aynı Kanunun ek 6. maddesi kapsamındaki sigortalıları”  ibaresi eklenmiştir.

[5]           http://www.iskur.gov.tr/LoadExternalPage.aspx?uicode=statissizliksigortasiisle, erişim tarihi: 11.03.2011

[6]           Bunlar kısaca bağımsız çalışanlardır.

[7]           Bunlar kısaca kamu idarelerinde çalışanlardır.

[8]           5510 sayılı Kanun’un ikinci fıkrasında birinci fıkranın (c) bendi gereği sigortalı sayılanlara ilişkin hükümlerin uygulanacağı kişilerden bahsedilmektedir.

[9]           5510 sayılı Kanun’un 5. maddesinde bazı sigorta kollarının uygulanacağı sigortalılardan bahsedilmektedir.

[10]         5510 sayılı Kanun’un 6. maddesinde sigortalı sayılmayanlardan bahsedilmektedir.

[11]         5510 sayılı Kanun’un geçici 13. maddesinde 4046 sayılı Kanun’un uygulanmasına ilişkin geçiş esaslarına ilişkin düzenlemeler yer almaktadır.

[12]         Bu maddede yer alan düzenlemeler 4857 sayılı İş Kanunu’nun 17. maddesinde yer almaktadır.

[13]         Bu maddede yer alan düzenlemeler 4857 sayılı İş Kanunu’nun 24. maddesinde yer almaktadır.

[14]         Bu bentte sağlık sebepleri düzenlenmiştir. Bunlar iş sözleşmesinin konusu olan işin yapılması işin niteliğinden doğan bir sebeple işçinin sağlığı veya yaşayışı için tehlikeli olması ve işçinin sürekli olarak yakından ve doğrudan  buluşup görüştüğü işveren yahut başka bir işçi bulaşıcı veya işçinin işi ile bağdaşmayan bir hastalığa tutulmasıdır.

[15]         Bu bentte ahlak ve iyiniyet kurallarına uymayan haller ve benzerleri düzenlenmiştir. Buna göre;

             a) İşveren iş sözleşmesi yapıldığı sırada bu sözleşmenin esaslı noktalarından biri hakkında yanlış vasıflar veya şartlar göstermek yahut gerçeğe uygun olmayan bilgiler vermek veya sözler söylemek suretiyle işçiyi yanıltırsa.

             b) İşveren işçinin veya ailesi üyelerinden birinin şeref ve namusuna dokunacak şekilde sözler söyler, davranışlarda bulunursa veya işçiye cinsel tacizde bulunursa.

             c) İşveren işçiye veya ailesi üyelerinden birine karşı sataşmada bulunur veya gözdağı verirse yahut işçiyi veya ailesi üyelerinden birini kanuna karşı davranışa özendirir, kışkırtır, sürükler yahut işçiye ve ailesi üyelerinden birine karşı hapsi gerektiren bir suç işlerse yahut işçi hakkında şeref ve haysiyet kırıcı asılsız ağır isnad veya ithamlarda bulunursa.

d) İşçinin diğer bir işçi veya üçüncü kişiler tarafından işyerinde cinsel tacize uğraması ve bu durumu işverene bildirmesine rağmen gerekli önlemler alınmazsa.

             e) İşveren tarafından işçinin ücreti kanun hükümleri veya sözleşme şartlarına uygun olarak hesap edilmez veya ödenmezse,

             f) Ücretin parça başına veya iş tutarı üzerinden ödenmesi kararlaştırılıp da işveren tarafından işçiye yapabileceği sayı ve tutardan az iş verildiği hallerde, aradaki ücret farkı zaman esasına göre ödenerek işçinin eksik aldığı ücret karşılanmazsa yahut çalışma şartları  uygulanmazsa

işçi iş sözleşmesini sürenin bitiminden önce veya bildirim süresini beklemeksizin feshedebilir.

[16]         Bu bentte zorlayıcı sebepler düzenlenmiştir. Buna göre işçinin çalıştığı işyerinde bir haftadan fazla süre ile işin durmasını gerektirecek zorlayıcı sebepler ortaya çıkarsa işçi iş sözleşmesini sürenin bitiminden önce veya bildirim süresini beklemeksizin feshedebilir.

[17]         Bu bentte gemiadamı tarafından:

             a) Ücretin kanun hükümleri veya hizmet akti gereğince ödenmemesi,

             b) İşveren veya işveren vekilinin gemiadamına karşı, kanuna, hizmet akitlerine veya sair iş şartlarına aykırı hareket etmesi,

             c) İşveren veya işveren vekilinin gemiadamına karşı denizcilik kural ve teamüllerine veya ahlak ve adaba aykırı hareket etmesi hallerinden bahsedilmektedir.

[18]         Bu bentte işveren, işveren vekili veya gemiadamı tarafından:

             a) Geminin herhangi bir sebeple 30 günden fazla bir süre seferden kaldırılması,

             b) Gemiadamının herhangi bir sebeple sürekli olarak gemide çalışmasına engel bir hastalığa veya sakatlığa uğraması hallerinden bahsedilmektedir.

[19]         Bu maddeye göre gazeteci en az bir ay evvel işverene yazılı ihbarda bulunmak suretiyle iş akdini her zaman feshedebilir.

[20]         Bu fıkraya göre bir mevkutenin veçhe ve karakterinde gazeteci için şeref veya şöhretini veya umumiyetle manevi menfaatlerini ihlal edici bir vaziyet ihdas edecek şekilde bariz bir değişiklik vukuu halinde, gazeteci ihbar mühletini beklemeden akdi feshedebilir.

[21]         Bu maddede yer alan düzenlemeler 4857 sayılı İş Kanunu’nun 25. maddesinde yer almaktadır.

[22]         Bu bentte sağlık sebepleri düzenlenmiştir. Buna göre işçi iş sözleşmesini sürenin bitiminden önce veya bildirim süresini beklemeksizin aşağıda belirtilen hallerde feshedebilir:

            a) İşçinin kendi kastından veya derli toplu olmayan yaşayışından yahut içkiye düşkünlüğünden doğacak bir hastalığa veya sakatlığa uğraması halinde, bu sebeple doğacak devamsızlığın ardı ardına üç iş günü veya bir ayda beş iş gününden fazla sürmesi.

             b) İşçinin tutulduğu hastalığın tedavi edilemeyecek nitelikte olduğu ve işyerinde çalışmasında sakınca bulunduğunun Sağlık Kurulunca saptanması durumunda.

             (a) alt bendinde sayılan sebepler dışında işçinin hastalık, kaza, doğum ve gebelik gibi hallerde işveren için iş sözleşmesini bildirimsiz fesih hakkı; belirtilen hallerin işçinin işyerindeki çalışma süresine göre 17. maddedeki bildirim sürelerini altı hafta aşmasından sonra doğar. Doğum ve gebelik hallerinde bu süre 74. maddedeki sürenin bitiminde başlar. Ancak işçinin iş sözleşmesinin askıda kalması nedeniyle işine gidemediği süreler için ücret işlemez.

[23]         Bu bentte zorlayıcı sebeplere ilişkin düzenlemeler yer almaktadır. Buna göre işçiyi işyerinde bir haftadan fazla süre ile çalışmaktan alıkoyan zorlayıcı bir sebebin ortaya çıkması halinde işçi iş sözleşmesini sürenin bitiminden önce veya bildirim süresini beklemeksizin feshedebilir.

[24]         Bu bent uyarınca belirli sefer için yapılmış hizmet akti, akitte yazılı seferin sonunda geminin vardığı limanda yükünü boşaltmasıyla sona erer.

[25]         Bu bent uyarınca geminin kayba uğraması, terk edilmesi veya harp ganimeti ilan edilmesi veyahut Türk Bayrağından ayrılması hallerinde ise hizmet akti kendiliğinden bozulur.