Ticari hayatın olmazsa olmaz unsurlarının başında vergi gelmektedir.

Ticari hayatın her aşamasında atacağınız adımları mutlaka ama mutlaka ehil bir mali müşavire danışarak atmanızı, haddimiz olmayarak, öneririz.Sizin için çok basit ve sıradan görünen işlemleriniz bir vergicinin gözüyle bakıldığında çok farklı anlamlar taşıyabilir.Ticari işletmenizi çok büyük vergi cezaları ödemekle karşı karşıya bırabilirsiniz.
 
Durumu çok çarpıcı bir şekilde ortaya koyan, denetim anısı olarak hafızamızda yer tutan ,bir olayı tarihleri güncelleyerek sizinle paylaşmak isteriz.
 
Bir şirkete gittiniz ve şirketin duvarında bir yazı asılı ,şirket genel müdürü tarafından imza altına  alınmış muhtemelen birlikte iş yapılan firmaların ve kendi personelinin motivasyonunu artırmak için , büyülterek çerçeveletilmiş ve asılmış. Yazı şöyle : “ Taahhütname, 2011 yılında  100 milyon dolar ciro yapacak bir şirket haline  geleceğimizi tüm kamuoyuna beyan ve taahhüt ederiz.” İlk bakışta sıradan gibi görünen bu taahhütten dolayı, 2011 yılı için üst sınır olan 1.251.383 TL damga vergisi ödemeniz gerekebilir.

Neden mi?

Şöyle ki, Damga vergisi kanununun 1. Maddesi “Bu Kanuna ekli (1) sayılı tabloda yazılı kağıtlar Damga Vergisine tabidir.” şeklindedir. (1 ) sayılı listede ise belli tutarı ihtiva eden taahhütnamelerin binde 8,25 oranında damga vergisine tâbi olduğu belirtilmektedir. Belirli bir bedeli içermeyen taahhütnameler 01.01.2005 tarihinden itibaren (1) sayılı listeden çıkarıldıkları için damga vergisine tabi değildir. Bir kâğıdın damga vergisine konu edilebilmesi için iki şartın birlikte sağlanması gerekmektedir. Bunlardan birincisi;  kağıt, düzenlendiği anda herhangi bir hususu ispat ve belli etmek için ibraz edilebilecek belge vasfında olmalı.İkinci olarakta kağıdın ekli (1) sayılı listede bulunması gerekmektedir.Yukarıda ki örnekte, 100 milyon dolar cironun bir hedef olduğu, gerçekleşip gerçekleşmeyeceği belli olmayan bir hedeften vergi alınamayacağı görüşlerine katılamayacağımızı belirtmek isteriz.Damga vergisinin konusu, o anda imza altına alınan kağıdın bizati kendisidir. Kâğıt eğer yukarıda belirttiğimiz iki şartı da birlikte gerçekleştiriyorsa kâğıtta tanımlanan işlemin ilerde gerçekleşip gerçekleşmeyeceğinin damga vergisinin doğması üzerinde herhangi bir etkisi bulunmamaktadır. Benzer bir durum iptal  edilen sözleşmelere ilişkin damga vergisi konusunda ihtilaflara yol açmaktadır. Bazı yazarlar iptal edilen sözleşmelerdeki, önceden ödenmiş, damga vergisinin iade edilmesi gerektiğini iddia etmektedir. Bu iddialarına dayanak olarakta, iptal edilen sözleşmenin artık bir hususu ispat ve belli etme vasfını taşıyan bir kağıt olmadığı, kağıtta tanımlanan işlemin gerçekleşemeyeceği görüşünü ileri sürmektedirler. Ancak burda gözden kaçırılan nokta kağıdın imza edildiği anda herhangi bir hususu ispat ve belli etme vasfını taşıyor olması gerektiğidir. Kağıt daha sonra bu vasfını kaybeder ise veya kağıtta tanımlanan işlem gerçekleşmez ise bunları ileri sürerek ödenmiş olan damga vergisinin iadesi söz konusu değildir.

Yukarıda bahsettiğimiz olay üzerinden bir vergi cezası yazmak, her ne kadar bizim görüşümüze göre de zorlama olsa da, yine yukarıda belirttiğimiz gerekçelerden dolayı  kanunlara aykırı bir uygulama değildir.

 Önerimizi tekrar etmek gerekirse, daha sonra başınızın ağrımaması için, ticari hayatın her aşamasında atacağınız adımları mutlaka ama mutlaka ehil bir mali müşavire danışarak atınız.

İsmail Hakan Hamurcu
E.Vergi Denetmeni

Muhasebe Vergi

---------------------------------------------------------------------------------------------

Yukarıda yer verilen açıklamalar, konuya ilişkin genel bilgiler içermektedir. Özdoğrular smmm ltd. şti./ www.ozdogrular.com, işbu dokümanın içeriğinden kaynaklanan veya içeriğine ilişkin olarak ortaya çıkan sonuçlardan dolayı herhangi bir sorumluluk iddiasında bulunulamaz.